Duyarga nedir, Duyarga ne demek

  • Önceden belirlenmiş ışığı veya nesneyi algılayıp gerekli hareketi başlatan aygıt, sensör.
  • Eklem bacaklılarda, başın ön bölümünde bulunan, eklemlerden oluşmuş hareketli duyu alma organı, lamise, anten

"Duyarga" ile ilgili cümle örnekleri

  • "Balık pazarında duyargaları henüz oynar karidesler mi istersiniz, midye dolmaları mı?" - A. İlhan

Biyoloji'deki anlamı:

Çeşitli eklem bacaklıların başlarında, rotatorlarda ve balıklarda bulunan, eklemlerden yapılmış bir çift duyu alma organı. Anten.

Su ürünleri alanındaki kelime anlamı:

Anten.

Veterinerlik alanındaki anlamları:

Anten.

Zooloji alanındaki anlamı:

(karşılık: anten) Çeşitli eklembacaklı hayvanların başlarında bulunan ve eklemlerden yapılmış olan duygu alma organı.

Bilimsel terim anlamı:

Böceklerde ya da omurgasız başka bazı hayvanlarda bir veya iki çift bulunan, boynuzumsu duyu örgenciği.

İngilizce'de Duyarga ne demek? Duyarga ingilizcesi nedir?:

feeler, antenna

Osmanlıca Duyarga ne demek? Duyarga Osmanlıca'da ne anlama gelir?:

lâmise

Duyarga hakkında bilgiler

Duyarga ya da anten (Lat. Antenna [sg] / Antennae [pl]), eklem bacaklılar (Arthropoda) şubesinin altı bacaklılar (Hexapoda), çok bacaklılar (Myriapoda), kabuklular (Crustacea) ve soyu tükenmiş trilobitler (Trilobitomorpha) alt şubelerinde görülen duyu organı olarak gelişmiş hareketli baş uzantısıdır. Eklembacaklıların diğer alt şubesi olan ve akrep, kene ve örümceklerin yer aldığı keliserliler (Chelicerata) alt şubesinde duyarga bulunmaz.

 

Genellikle başın ön bölümünde yer alan, belirli sayıda duyu yapısı taşıyan duyargalar, çoğunlukla çift sayıdadırlar. Kabuklularda iki çift, diğer alt şubelerde bir çift olur. Koku alma, dokunma, bazı durumlarda işitme ve tat alma (Zar kanatlıların birçok türünde) duyu organları taşırlar. Bazı türlerde, biçimleri erkekte ve dişide değişiktir. Duyargalar, insandaki göz kadar gerekli ve değerli yapılardır.

Altı bacaklılar (Hexapoda) alt şubesinden eklem bacaklılarda duyargalar birbirinden farklıdır.

İçtençeneliler (Entognatha) sınıfının duyarga bacaklılar (Protura) takımında bulunmaz, onun yerine ön bacaklar bu iş için uyarlanmıştır. Diğer iki takımı olan çatal kuyruklular (Diplura) ile sıçrar kuyruklular (Collembola) takımlarında ise gerçek segmentli duyarga bulunur. Son segment hariç duyarganın tamamı kaslarla donatılmıştır ve her biri ayrı ayrı hareket etme yeteneğine sahiptir. Johnston organı yoktur.

Duyarga tanımı, anlamı:

Gerek : Gerçekleşmesi zorunlu olarak beklenen, lazım. İcap.

Hareket : Davranış, tutum. Deprem. Vücudu oynatma, kıpırdatma veya kımıldanma. Belirli bir amaca varmak için birbiri ardınca yapılmış olan ilerlemeler, akım. Yola çıkma. Bir parçanın yavaşlık, çabukluk derecesi. Demir yollarında katarların düzenlenmesi ve hangi saatlerde yola çıkıp hangi duraklarda karşılaşacaklarını düzenleme işleri. Bir cismin durumunun ve yerinin değişmesi, devinim, aksiyon. Kas ve eklemlerin, belli doğal şartlar içerisinde işlemeleri sonucu vücut bölümlerinde düzenli ve olumlu etkilerle oluşturdukları yer değişimi. Devinim.

 

Eklem : Vücut kemiklerinin uç uca veya kenar kenara gelip birleştiği yer, mafsal.

Bacaklı : Bacağı olan. Felemenk altını. Bacakları uzun olan, uzun boylu.

Bölüm : Bölme işlemi sonunda elde edilen sayı. Bir bütünü oluşturan parçaların her biri, kısım. Bir okul veya üniversitenin herhangi bir bilim ve uzmanlık dalında eğitim sağlayan birimlerinden her biri, departman. Çağ, devir. Bir kuruluşun yönetim birimlerinden her biri, departman, seksiyon. Canlıların bölümlenmesinde filumların bir araya gelmesiyle oluşan birlik.

Hareketli : Hareketi olan, yer değiştirebilen, devingen, müteharrik, mobilize. Canlı, kıpırdak.

Organ : Bir görevi, bir işi yerine getirmekle yükümlü kuruluş. Vücudun, belirli bir görev yapan ve sınırları kesin olarak belirlenmiş bölümü, uzuv.

Duyar : Beden üzerinde uyarıldığında hızlı ve güçlü tepkilere yol açan. Duygulu.

Duyargalılar : Bir çift duyargası bulunan, böceklerle çok ayaklıları içine alan eklem bacaklılar topluluğu.

Nesne : Geçişli fiili bütünleyen yalın veya belirtme durumunda bulunan tümleç. Öznenin dışında kalan her konu, obje. Belli bir ağırlığı ve hacmi, rengi olan her türlü cansız varlık, şey, obje.

Algı : Haşhaş sütünü toplamakta kullanılan kaşık. Rüşvet. Kazanç, alacak. Bir şeye dikkati yönelterek o şeyin bilincine varma, idrak. Vergi.

Aygıt : Birkaç aletin uygun bir biçimde eklenmesinden oluşturulan ve bazı belli deneylerin yapılmasına yarayan takım. Birçok parçadan yapılmış alet, cihaz. Vücutta belirli bir görevi yerine getiren organ grubu.

Lamise : Dokunum. Duyarga.

Anten : Boşlukta yayılan elektromanyetik dalgaları toplayarak bu dalgaların transmisyon hatları içerisinde yayılmasını sağlayan cihaz. Olta şamandırasının alt ve üst kısmında bulunan ince uçlar. Duyarga.

Şube : Okullarda aynı düzeydeki sınıflardan her biri. Bir kurumun, bir kuruluşun alt mevkilerindeki iş yerlerinden her biri. Kol. Dal.

Kabuklular : Kabukları yapılarındaki kireçli tuzlar dolayısıyla sertleşmiş olan, solunum aygıtları balıklara benzeyen, çok hücreli hayvanlardan eklem bacaklılar sınıfı.

Diğer dillerde Duyarga anlamı nedir?

İngilizce'de Duyarga ne demek? : n. antenna, feeler, scape, horn

Almanca'da Duyarga : n. Tentakel

Rusça'da Duyarga : n. антенна (F), усик (M), щупальце (N)