Duyu organları nedir, Duyu organları ne demek

Duyu organları; Biyoloji, Anatomi, Veteriner alanlarında kullanılan bir kelimedir.

Biyoloji'deki anlamı:

Göz, kulak gibi vücudun dış yüzeyinden gelen uyartıları almaya yarayan organlar. Reseptör organlar.

Veterinerlikte sözlük anlamı:

Görme, işitme, koku, basınç, tat, denge, dokunma, ağrı ve ısı duyularını alan organlar, organa sensum.

Teknik terim anlamı:

Vücudun dış yüzeyinden gelen uyartıları almaya yarayan organlar, reseptör organlar.

Duyu organları anlamı, kısaca tanımı

Duyu : İnsanların ve hayvanların, dış dünyanın uyaranlarını görme, işitme, koklama, dokunma ve tatma organlarıyla algılama yeteneği, duyum

Organ : Vücudun, belirli bir görev yapan ve sınırları kesin olarak belirlenmiş bölümü, uzuv. Bir görevi, bir işi yerine getirmekle yükümlü kuruluş.

Reseptör organlar : [Bakınız: duyu organlar]. Duyu organları.

Organa sensum : Duyu organları.

Reseptör : Almaç.

Dış yüz : Bir şeyin dışarıdan görünüşü.

Dokunma : Dokunmak (I) işi, temas. Dokunmak (II) işi.

İşitme : İşitmek işi. Duyma, sema (II).

Organa : Organ.

Uyartı : Uyarmak için söylenen söz, uyarı, ihtar. Uyaran kimse veya şey.

Basınç : Bir yüzey üzerine etkide bulunan gücün yüz ölçümü birimine düşen miktarı, tazyik.

Görme : Görmek işi, rüyet.

Yüzey : Bir cismi uzaydan ayıran dış ve yaygın bölüm, satıh, yüz (II).

 

Kulak : Başın her iki yanında bulunan işitme organı. Saban kulağı. Balıklarda başın iki yanında bulunan ve ağızdan alıp solungaçlardan geçirdiği suyu dışarıya vermeye yarayan yarıklardan her biri. Telli çalgılarda tel germeye yarayan burgu. Bu organın, sesleri toplayıp içeriye almaya yarayan dış bölümü. Duvar, baca, şömine vb. yerlerde kulağa benzer çıkıntı. Akarsuların ve özellikle göllerin karaya giren ve durgunlaşan yerleri. Varlıklı Rus köylüsü. Seslerin uygunluğunu seçebilme ve değerlendirebilme yeteneği.

Gelen : Gelme işini yapan (kimse ya da nesne). Bir ışık kaynağından çıkıp bir aynanın yüzüne veya saydam bir cismin yüzeyine düşen (ışın).

Denge : Bir nesnenin veya bir insanın devrilmeden durma hâli, muvazene, balans. Siyasi güçlerin, yetkilerin birbirini sınırlayacak biçimde dağıtılması. Zihinsel ve duygusal uyum, istikrar. Ekonomik hayatın uyumlu düzeni. Birbirini ortadan kaldıran güçlerin sonucu olan durma hâli.

Basın : Gazete, dergi gibi belirli zamanlarda çıkan yazılı yayınların bütünü, matbuat. Bu tür iş yerlerinde görevli kimselerin tümü.

Deng : Denk, eşit, uygun. Sersem, dengesiz, akılsız, dalgın. Denk, eş.

Kula : Gövdesi sarı veya kirli sarı renkte, yele, kuyruk ve bacağın alt kısmındaki kılların koyu renkte olduğu at donu. Bu renkte olan (at). Manisa iline bağlı ilçelerden biri.

Diğer dillerde Duyu organları anlamı nedir?

İngilizce'de Duyu organları ne demek ? : sense organs