Dyeing türkçesi Dyeing nedir

Dyeing ile ilgili cümleler

English: Tell her that I am dyeing my hair.
Turkish: Ona saçımı boyadığımı söyle.

English: I'm dyeing my hair black.
Turkish: Saçımı siyaha boyuyorum.

English: She has been dyeing her hair black for years.
Turkish: Yıllardır saçını siyaha boyuyor.

English: Jale has been dyeing her hair for years.
Turkish: Jale yıllardır saçlarını boyuyor.

English: Ali is dyeing his hair.
Turkish: Ali saçını boyuyor.

Dyeing ingilizcede ne demek, Dyeing nerede nasıl kullanılır?

Dyeing accelerator : Boyama hızlandırıcı.

Dyeing apparatus : Boyama aygıtı.

Dyeing auxiliary : Boyama yardımcı maddesi.

Dyeing industry : Boya sanayi. Boyama sanayii. Boya sanayii.

Dyeing machine : Boya kazanı. Boyama makinesi.

Dyeing temperature : Boyama sıcaklığı.

Dyeing works : Boyahane.

Beam dyeing : Levent boyama. Çözgü boyama.

Beam dyeing apparatus : Boyama aparatı. Çözgü levendi. Levendi boyama aparatı.

Cold dyeing : Soğuk boyama.

İngilizce Dyeing Türkçe anlamı, Dyeing eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Dyeing ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Coloreds : Renklendirilmiş. Etki altında kalmış. Taraflı. Renkli. Boyalı. Siyahi. Boyanmış. Göz boyayıcı. Aldatıcı.

 

Coloring : Renk. Ten rengi. Yanıltıcı görünüş. Renklendiren. Yüz rengi. Boya. Görünüş. Gıda boyası. Renklendirme.

Colourings : Boya. Ten rengi. Gıda boyası. Renk. Yüz rengi. Renklendirme. Görünüş. Renklendiren. Yanıltıcı görünüş.

Colouring : Gıda boyası. Renklendiren. Renklendirme. Görünüş. Renk. Yanıltıcı görünüş. Boya. Yüz rengi. Ten rengi.

Coloured : Renklendirilmiş. Zenci. Göz boyayıcı. Taraflı. Boyalı. Siyahi. Beyaz ırktan olmayan. Renkli. Aldatıcı.

Dipping : Dalma. Örtüalım. Batırma. Daldırma. Daldırma uygulaması. Kasarlama.

Dippings : Daldırma. Kasarlama. Daldırma uygulaması. Dalma. Batırma.

Dye : Cehri. Renk. Kimya, sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Çeşitli gereçleri, bir çözelti içinde boyamak için kullanılan, doğal ya da yapay renk veren özdek. Boya maddesi. Rengin üç değişkeninden biri (öbürleri: parlaklık, doyma). karmaşık bir ışığın, ağır çeken dalga uzunluğu, dolayısıyla bu dalga uzunluğuna uygun düşen rengi. herhangi bir rengin; kırmızı, sarı, yeşil, mavi ve yeniden kırmızı olarak çembersel biçimde sıralanan renklerden birine olan benzerliği. (siyah, beyaz ve gri, renközü bulunmayan ışıklardır). tv. renkli televizyonda, renklilik bilgisini oluşturan öğelerden biri. Boya. Boyanabilmek. Kumaş boyası.

Dyeing synonyms : dye core, dyeings, colorations, staining, dyed, colouration, colored, coloration, dye bobbin, colorings.

Dyeing ingilizce tanımı, definition of Dyeing

Dyeing kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : The process or art of fixing coloring matters permanently and uniformly in the fibers of wool, cotton, etc.