Eğik taşlama yöntemi nedir, Eğik taşlama yöntemi ne demek

Eğik taşlama yöntemi; Metalürji alanında kullanılan bir kelimedir.

Metalürji'deki terim anlamı:

Doku kalınlığı ölçmede uygulanan ve taşlama temeline dayanan özel bir yöntem.

Eğik taşlama yöntemi kısaca anlamı, tanımı

Taşlama : Taşlamak işi. Sert madenleri aşındırıcı bir taşla parlatma ve yerine uymasını sağlama. Alaylı halk şiiri. Kapalı bir biçimde, dolaylı olarak söz söyleme, tariz. Hakaret. 1.At sıçrayarak yürüme. 2.Hayvan ayaklarını kaldırarak yürüme. 3.At kıç atıp üstündekini fırlatma. Değirmen taşları diş diş olma. Taşlamaya, yergiye yönelen ve insanlarla çevrelerinin kusurlu yönlerini ele alan kısa güldürü. Aşındıraçlı yüzeylere sürterek, metal yüzeyleri, mekanik olarak temizleme işlemi. (Halk edebiyatı terimi) Yergi, hicviye. Bir kişiyi, bir yeri, bir şeyi ve benzerleri -kusurlu yanlarını- acr, alaycı bir dille yeren halk koşuk türü

Eğik : Eğilmiş olan, dik ya da düz olmayan. Dik veya paralel olmayan doğru. Bükülmüş. Yatay bir çizgi veya düzlemle açı oluşturacak biçimde olan, yalman, mail, şev.

Yöntem : Bir amaca erişmek için izlenen, tutulan yol, usul, sistem, prosedür, politika. Bilimde belli bir sonuca erişmek için bir plana göre izlenen yol, metot.

Temeli : Yalnız, tek : Temeli birücük uşağı var.

 

Dayana : Yenge.

Kalın : Cisimlerde uzunluk ve genişlik dışında üçüncü boyutu çok olan (cisim), ince karşıtı. Yoğun, akıcılığı az olan. Gelin olacak kıza erkek tarafından verilen para veya armağan, ağırlık. Enli ve gür (kaş). Pes (ses). Mayalı hamurun parçalara ayrılıp tandırda pişirilmesiyle elde edilen ekmek türü. Etli, dolgun.

Ölçme : Ölçmek işi.

Temel : Bir yapının toprak altında kalan ve yapıya dayanak olan duvar, taban vb. bölümlerinin tümü. Bir şeyin gelişimi için gereken ilk ögeler. Bu bölümleri yapmak için kazılan çukur. En önemli, belli başlı, ana, taban, esas, asıl, baz.

Teme : Tümden : Bu iş teme kaldı.

Uygu : [Bakınız: bağıntı]. Uyum, uygunluk.

Doku : Bir vücudun veya bir organın yapı ögelerinden birini oluşturan hücreler bütünü, nesiç. Bir bütünün yapısı ve özelliği.

Kalı : Halı.

Daya : Çocuğa bakan dadı, sütnine, taya.

Özel : Yalnız bir kişiye, bir şeye ait veya ilişkin olan, spesiyal. Bir kişiyi ilgilendiren, hususi, zatî. Her zaman görülenden, olağandan farklı. Devlete değil, kişiye ait olan, hususi, resmî karşıtı. Dikkate değer. Ayırt edici bir niteliği olan. Benzerlerinden ayrılmasını sağlayan bir özelliği olan, spesiyal.

Bir : Sayıların ilki. Tek. Ortaklaşa olan, birleşik, müşterek. Eş, aynı, bir boyda. Bu sayıyı gösteren 1 ve I rakamlarının adı. Bir kez. Değer, önem bakımlarından birbirinden farksız, birbirine eşit, birbirine benzer. Herhangi bir varlığı belirsiz olarak gösteren (sayı). Beraber. Aynı, benzer. Bu sayı kadar olan. Ancak, yalnız. Sadece.

Ve : Türk alfabesinin yirmi yedinci harfinin adı, okunuşu. İki kelime veya iki cümle arasına girerek aralarında bir bağ olduğunu anlatan söz.

Diğer dillerde Eğik taşlama yöntemi anlamı nedir?

İngilizce'de Eğik taşlama yöntemi ne demek ? : taper-grind procedure