Eş nedir, Eş ne demek
Eş; Halk Bilimi, Veteriner alanlarında kullanılan bir kelimedir. Dil bilgisi yönünden Türkçe'de isim olarak kullanılır.
- Birbirinin aynı olan veya birbirine çok benzeyen iki şeyden her biri, benzeri
- Karı kocadan her biri, hayat arkadaşı, refik, refika.
- Birlikte yaşayan dişi ve erkek hayvandan her biri.
- İkişer kişilik gruplarla oynanan oyunlarda, ortak oynayan iki kişiden her birinin öbürüne göre durumu, partner.
- Kuma, ortak.
- Arkadaş.
- Döl eşi.
Yerel Türkçe'deki anlamı:
Kuma, ortak.
Arkadaş.
Birbirine düşman kimseler: Behey insan sen bunun eşi misin de bu kadar eksik tarafını arıyorsun.
İnsan ve hayvanlarda doğum sırasında, bebek ya da yavrudan sonra gelen etsi madde, son, etene.
İyi.
Eş, benzer.
Eğiş.
Sosyoloji'deki terim anlamı:
Dölütle dölyatağını birbirine birleştiren, doğum sırasında çocuktan sonra çıkan; halk arasında çocukla eş tutulan, bu nedenle çocuğun yazgısını, karakterini, gelecekteki işini etkileyeceği inancıyla birtakım geleneksel ve büyüsel işlemlerden geçirilen zar.
Veterinerlikte sözlük anlamı:
Etene.
Birlikte yaşayan dişi ve erkek hayvandan her biri.
Teknik terim anlamı:
Karı ve kocadan her biri.
Arkadaş, dost, yâr.
Nazır, benzer, şerik.
Eş ile ilgili Cümleler
- Yemek pişirmeye gelince, hiç kimse Mary'ye eş değerde olamaz.
- Nasıl iyi bir anne ve eş olunur emin değilim.
- Çorabın öbür eşini yerden almak için sol ayağını uzatıyordun.
- O benim için iyi bir eş olurdu.
- Eş cinsel evliliği yasal olmalıdır.
- Tom'un eş cinsel olduğunu bilmiyor muydun?
- Ali onun için uygun bir eş değil.
- Kadın diye eşini bellemiş, dürüst, aile babası bir adamdır.
- Güvercin eşini arıyor.
- O benim için iyi bir eş olur.
- Briçte kuvvetli bir eş seçti.
- Eş cinsel evliliği yasal olmalı mı?
- O harika bir eş ve anne.
- Ders başlamadan önce sana sarılmak istedim ama bir eş cinsel gibi görünmek istemedim.
- Sayın Zeliha Gıpgıp'ı eş olarak kabul ediyor musun?
- Ali sonunda tuvaletten çıkmaya karar verdiğinde herkes zaten onun bir eş cinsel olduğunu biliyordu.
Eş ile ilgili Atasözü veya Deyim
elti eltiye eş olmaz, arpa unundan aş olmaz : arpa unundan yemek yapılamadığı gibi eltilerin de iyi geçinmeleri mümkün değildir anlamında kullanılan bir söz.
eş tutmak : talimde veya oyunda ikişer olmak için arkadaş seçmek.
Eş anlamı, kısaca tanımı
Dekstroz eş değeri : Şekerler ve nişasta hidrolizatlarıyla bağlantılı olarak kullanılan, kuru maddenin bir yüzdesi olarak dekstroz cinsinden hesaplanarak belirtilen toplam indirgen şeker miktarı
Eş anlamlı ikileme : Bir kavramı ifade için kullanılan aynı ve yakın anlamda iki (yahut daha fazla) kelimenin belirli diziliş kuralıyla yan yana getirilmesinden oluşan söz grubu; Uyg. öt sav erik «nasihat», yir oron «yer, mekan», terk tavrak «çabuk», arış arığ «temiz» arkış tirkiş «kervan», arıg simek «orman», TT. ev bark, yalan dolan, evirmek çevirmek, saçmak dökmek, ağarmak sararmak, hasta sökel, yorgun argın, koşa çapa ve benzerleri bk. ikileme.
Eş anlamlı kelime : Anlamları aynı veya birbirine yakın olan kelimeler. Dil bilimi açısından aslında anlamca birbirine tıpı tıpına denk düşen çok az kelime vardır. Eş anlamlı sözler, genellikle bazı kelimelerdeki kavram inceliklerinin çeşitli sosyal ve dil kesimlerinde zamanla gölgelenmeye uğrayarak anlamca birbirlerine yaklaşmalarından oluşmuştur. ET. yir/oron «yer»; süçig/tatlıg «tatlı»; yul/bınar «pınar»; ögirmek/sevinmek «sevinmek», TT. baş/kafa; ak/beyaz, kara/siyah, yemeni/yazma, bıkmak/bezmek/usanmak, bunalmak/sıkılmak, göndermek/yollamak; son bulmak/sona ermek; dilemek/istemek, kızmak/öfkelenmek ve benzerleri Bir dilin kendi kelimeleri arasında olduğu gibi, alıntı kelimeleri arasında da eş anlamlı olanlar vardır. Türkçe, Arapça ve Farsçadan yaptığı alıntılar dolayısıyla bu bakımdan bol örnekler vermektedir: göz / Far. çeşm, Ar. ayn; dudak / Far. leb; kan/ Ar. dem; buyruk/ Ar. emr>emir; çok / Ar. fazla; buyurmak/ Ar. emretmek; değer/ Ar. kıymet; yetenek/ Ar. kabiliyet; üzüntü/ Ar. keder; eğilim/ Ar. temayül ve benzerleri Dilimizde eş anlamlı sözlerin Batı dillerinden alınmış örnekleri de vardır: doğruca, doğrudan doğruya/direkt; yönerge/talimat/direktif; boyunbağı/kıravat; canbazlık/akrobasi; iş, hareket/aksiyon; dingil/aks; hamamlık/banyo vb.
Eş ayaklılar : Eklem bacaklılardan (Arthropoda), gerçek eklem bacaklılar (Euarthropoda) alt dalının, kabuklular (Crustacea) sınıfından, küçük boylu, denizde, karada ve tatlı sularda yaşayan türleri olan bir takım. Tespih böceği (Armadillidium) ve Acellus cinsleri iyi bilinir. Eklem bacaklılar (Artropoda) şubesinin, kabuklular (Crustacea) sınıfından, küçük boylu, denizde, karada ve tatlı sularda yaşayan türleri olan bir takım, tespih böcekleri. Eklem bacaklılardan, gerçek eklem bacaklılar alt dalının, kabuklular sınıfından, küçük boylu, denizde, karada ve tatlı sularda yaşayan türleri olan bir takım. Tespih böceği (Armadillidium) ve Acellus cinsleri iyi bilinir. (İsopoda), asellus (Acellus) cinsleri iyi bilinir.
Eş aydınlıklar eğrisi : Bir yüzeyin aynı değerde aydınlanmış noktalarının geometrik yeri.
Eş benzerliği : Belirli bir özellik ya da nitelik yönünden kan ve koca arasında gelişmesi söz konusu olan benzerlik.
Eş biçimlilik : Benzer yapıda olan maddeler arasındaki billurlaşma benzerliği, izomorfizm. İki matematik kümesi arasında benzerlik bağıntısı, izomorfizm. Organizmada çeşitli soylardan ileri gelen benzerlik, izomorfizm.
Eş dağıtımlı nokta kaynak : Bütün doğrultularda eşit yayım yapan nokta kaynak.
Eş düzgeler : Bir doğrusal uzay üzerinde oluşturdukları ilingeler özdeş olan düzgeler.
Eş eğim doğrusu : Farklı eş-ürün eğrileri üzerinde faktörler arasındaki marjinal teknik ikame oranının veya eğimin sabit kaldığı noktaların geometrik yeri, diğer bir deyişle genişleme yolu eğrisinin doğru biçiminde olduğu durum.
Eş etkili vergiler : Gerçek veya tüzel kişilerin vergi dışında ödemek zorunda oldukları parasal yükümlülükler. karşılığı vergi benzeri yükümlülükler, vergi benzeri gelirler.
Eş evreli saçılma : (koherent saçılma) Gelen ve saçılan dalga evreleri arasında belirgin bir ilişkinin bulunduğu saçılma.
Eş evresiz saçılma : (inkoherent saçılma) Gelen ve saçılan dalga evreleri arasında belirgin bir ilişkinin bulunmadığı saçılma.
Eş eylemek : Tezevvüç etmek.
Eş gamet : Farksız yapıda olan eşey hücreleri. İzogamet. Biçim ve büyüklük bakımından aynı olan gametler, izogamet. Benzer yapıda olan eşey hücreleri. Opalinata, kimi Gregarinelerde, Piroplasmlarda ve kimi Trypanosomalarda görülür, izogamet. (karşılık: izogamet), Farksız yapıda olan eşeylik gözeleri.
Eş gametlilik : Benzer gametlerin birleşmesi durumu; eş yapıdaki eşey hücrelerinin birleşmesi. İzogami. Biçim ve büyüklük bakımından aynı olan dişi ve erkek eşey hücrelerinin birleşmesi, izogami. Benzer gametlerin birleşmesi durumu. Eş yapıdaki eşey hücrelerin birleşmesi, izogami. (karşılık: izogami), Benzer gametlerin birleşmesi hali; eş yapıdaki eşeylik gözelerinin birleşmesi.
Eş gelir doğrusu : Aynı toplam satış gelirini veren mal bileşimlerinin geometrik yeri.
Eş gidiş çözümlemesi : (bağlanım çözümlemesi) Bağlanım çözümlemesinde bağımsız değişkenler arasında doğrusal ilişkiler olduğu ya da gözlem yanılgıları doğrusal ilişkiler içerdiği zaman ortaya çıkan güçlükleri yenmek için geliştirilmiş bir çözümleme yöntemi.
Eş gidiş ilişkisi : (bağlanım çözümlemesi) Bağlanım katsayılarının belirsiz olduğu durumda ya da gözlem yanılgılarının var olduğu yaklaşık belirsizlik durumunda bağımsız değişkenler arasındaki ilişki.
Eş güdüm bozukluğu sendromu : Yalpalama sendromu.
Eş güdümcülük : Eş güdümcünün yaptığı iş, koordinatörlük.
Eş güdümleme : Eş güdümlemek işi.
Eş güdümlemek : Belli bir amaca ulaşmak için türlü işler arasında bağlantı, ilişki, düzen ve uyum sağlamak.
Eş güdümlülük : Eş güdümlü olma durumu.
Eş hacimli kasılma : Kasın geriliminde artış, boyunda herhangi bir değişimin olmadığı bir kasılma tipi izometrik kasılma. Kas mekanik bir iş yapmaz.
Eş ışık yeğinlikleri diyagramı : Eşit ışık yeğinlikleri eğrileri dizisi.
Eş kalma : Alelik olmayan üd mutantın bir homologda, bunların yaban tiplerinin diğer homologda taşınması ile meydana gelen durum (ab/++).
Eş kanatlılar : Eklem bacaklılar (Arthropoda) dalının böcekler (Insecta) sınıfının, hortumlu böcekler (Rhynchota) takımından, vücutları yuvarlak ya da az yassı olup birbirinin eşi zar hâlinde ön ve art kanatları bulunan, çeşitli biçimlerde olabilen ses çıkarma organları olan, canlı doğurma ve döl değişimi gösteren, gelişmelerinde yan başkalaşım görülen, erginleri ve nimfaları bitki öz suyu ile beslenen bir alt takım. Ağustos böceği (Cicada plebeja), gül biti (Aphis rosae), akasya biti (A.laburni), lahana biti (A.brassicae), asma biti (Phylloxera vastatrix) en iyi bilinen türleridir. (Homoptera), asma-biti (Phylloxera vastatrix) en iyi bilinen türleridir.
Eş maliyet doğrusu : Firmanın toplam değişken maliyetleri için kullanabileceği parasal olanağın tümünü harcayarak satın alabileceği üretim faktörleri bileşimlerinin geometrik yeri.
Eş marjinal fayda yasası : Tüketicinin satın alacağı mallardan herbirine yapacağı harcamanın sonuncu lirasından elde edeceği faydanın, malların herbiri itibariyle eşitlenmesi.
Eş olmayan gamet : Farklı yapı ve büyüklükte olan ve birleşen iki eşey hücresinden (yumurta ve spermatozoon) her biri. Anizogamet. Farklı biçim, büyüklük ve yapıda olan ve birleşebilen iki eşey hücresinden her biri, anizogamet. (karşılık: anizogamet), Farklı yapı ve büyüklükte olan ve birleşen iki eşeylik gözesinden herbiri.
Eş olmayan gametillik : (karşılık: anizogami), Farklı gametlerin birleşmesi; makrogamet ve mikrogamet gibi benzer yapıda olmayan eşeylik gözelerinin birleşmesi hali.
Eş olmayan gametlilik : Farklı gametlerin birleşmesi, makrogamet ve mikrogamet gibi benzer yapıda olmayan eşey hücrelerinin birleşmesi durumu. Anizogami. Farklı biçim, büyüklük ve yapıdaki gametlerin birleşimiyle yapılan eşeyli üreme biçimi, anizogami.
Eş omurlular : Bazı sınıflandırmalara göre, Balıklar (Pisces) sınıfının, tükel ağızlılar (Teleostomi) alt sınıfından, yüzgeç ışınları yumuşak, yüzme keseleri sindirim borusuna bir kanal ile bağlı, hamsigiller (Clupeidae), alabalıkgiller (Salmonidae) gibi yaklaşık 50 kadar familyayı da içine alan geniş bir takım. Bazı sınıflandırmalara göre balıklardan, tükel ağızlılar (Teleostomi) alt sınıfından, yüzgeç ışınları yumuşak, yüzme keseleri sindirim borusuna bir kanalıyla bağlı, yaklaşık 50 kadar familyayı içine alan geniş bir taksonomik grup. (İsospondyli), Bazı sınıflandırmalara göre, balıklar (Pisces) sınıfının tükel-ağızlılar (Teieostomi) alt-sınıfına giren hamsigiller (Clupeidae), alabalıkgiller (Salmonidae) ve benzerleri olan 50 kadar familyayı içine alan geniş bir takım. Yüzgeç ışınları yumuşaktır. Yüzme keseleri sindirim borusuna bir kanal ile bağlıdır. Kemikli balıkların en ilkel yapılı olanlarıdır.
Eş ölçevler : Bir küme üzerinde ürettikleri ilingeler özdeş olan ölçevler.
Eş ölçüm : Noktalar arasındaki uzaklığı olduğu gibi koruyan noktasal dönüşüm, izometri.
Eş söz : Etkisini artırmak ve anlamı pekiştirmek için bir sözün arka arkaya tekrarı. Cumartesi cumartesidir. Hak haktır, iş iştir. Dün dündür, bugün bugündür vb.
Eş sözcük : Söylenişleri eşit ama ayrı anlamlarda olan sözcüklerin birbirinin yerine kullanılması.
Eş şekiller : Bir katı hareketle (ötelemeler ve dönmelerin bileşkesi) birini ötekiyle çakıştırabileceğimiz şekiller, kongruent şekiller.
Eş üçgenler : Karşılıklı açıları ve kenarları eş olan üçgenler.
Eş ürün eğrileri paftası : Her biri farklı üretim düzeylerini gösteren birbirine paralel eş ürün eğrileri topluluğu. karşılığı eş ürün eğrisi.
Eş ürün eğrisi : Veri teknoloji ile aynı üretim düzeyinin gerçekleşmesini sağlayan sermaye ve emek bileşimlerinin geometrik yeri. karşılığı eş ürün eğrileri paftası.
Eş ve çocuklara aylık bağlama : Sakatlık ya da yaşlılık aylığı almakta iken ölen güvencelinin eş ve çocuklarına yasasındaki ölçülere göre aylık bağlanılması.
Eş ve çocuklara sağlık yardımı : Güvencelinin geçindirmekle yükümlü olduğu eşi ve çocuklarına sayrılıklarında yasalarına göre yapılan yardım.
Eş ve çocuklarına gelir bağlama : Güvencelinin iş kazası ya da uğraşısına ilişkin bir sayrılık sonucu ölümünde yasasına göre eşi ve çocuklarına gelir bağlanması.
Eş zaman deprem eğrisi : Deprem dalgalarının, yeryüzüne eşit zamanlarda gelmiş oldukları noktaları birbirlerine bağlayan çizgiler.
Eş zamanlı anlam bilimi : Dilin belirli bir zaman dilimindeki kesitini tarihi değişme ve gelişmelere girmeden inceleyen anlam bilim dalı. bk. anlam bilimi.
Eş zamanlı bilgisayar : Hesaplamanın gerektirdiği yolda birbirlerine bağlanan birimleri kapsayan, böylece tüm hesaplamanın eşzamanlı olarak yürütülebildiği bir bilgisayar. Bir hesaplamanın yürütülmesinde, bir değişkenin değişik zamanlardaki değişik değerlerini gösteren imleri belli bir bağlantı taşır. örn. bir türevsel çözümleyici.
Eş zamanlı dekor : Aynı oyun alanı üzerinde değişik yerleri gösteren dekor.
Eş zamanlı denklemler örnekbiçimi : Değişkenler arasındaki ilişkilerin eşzamanlı denklemler kümesi ile açıklandığı olasılıksal örnekbiçim.
Eş zamanlı hücre kültürleri : Belirli bir zamanda, hepsi hücre devrinin aynı safhasında olan hücreleri içeren homojen populasyonlar. Senkron hücre kültürleri.
Eş zamanlı sahne : İlk kez ortaçağ'ın dinsel oyunlarıyla ortaya çıkan, seyirciye göre solda cennet, sağda cehennem olmak üzere, bu iki uç kavram arasındaki yerleri aynı oyun alanı üzerinde, yerleşik biçimde kapsayan sahne türü.
Eş zamanlı ses bilgisi : Bir dilin seslerini ve ses olaylarını tarihi gelişme ve değişme seyrine bakmadan belirli bir zaman süreci içinde inceleyen ses bilgisi dalı. bk. ses bilgisi.
Eş zamanlı tepkime : Yan tepkime İkincil tepkime. Aynı tepkime sisteminde aynı anda meydana gelen 2 veya daha fazla tepkimeden biri.
Eş zamanlı yöntem : Dil olaylarını belirli bir süre içinde ve tarihi değişme ve gelişmelere bağlı olmadan durağan (statique) olarak inceleme yöntemi. Söz gelişi Türkiye Türkçesindeki ünlü ve ünsüz uyumu olaylarının tespiti gibi. Art zamanlı yöntemin karşıtıdır.
Eş zamanlılık : Belli bir evrede görülen dil bilimi olgularının, olaylarının özelliği, senkroni, senkronizm. Bir dil olayının, bir dil konusunun incelenmesinde, tarihi devirlerdeki değişme ve gelişmeleri dikkate almadan, tasvirci bir yöntemle belirli bir zaman kesiti içinde durumunu ortaya koyma. Türkiye Türkçesindeki sıfat-fiillerin görev ve kullanılışlarını ele alan bir araştırma eş zamanlılık yöntemine uygun bir araştırmadır. Bunların tarihi gelişmelerini ele alan bir araştırma ise art zamanlılık (buna bk) yöntemine girer.
Eş zamansal yöntem : Belirli bir zaman içinde olguları bütünüyle ele alan yaklaşım yolu.
İki eş arasındaki farkın önem kontrolü : Gerçekte tek bir gruba ait bir öğenin sürekli bir değişken yönünden iki zamanda veya durumda gösterdiği ölçümler ortalaması arasında bir fark olup olmadığını test etmek için kullanılan bir anlamlılık testi, bağımlılık t testi.
Protein eş değeri : Bir maddenin sağladığı toplam azotu, genellikle bitkisel proteinin azot içeriğiyle karşılaştırmak suretiyle belirten bir terim. Protein yapısında olmayan üre yaklaşık % 45 azot içerir ve % 281 protein eş değerine sahiptir.
Sabunlaşma eş değeri : Bir molekül potasyum hidroksitle sabunlaşan yağın gram cinsinden miktarı.
Terapötik eş değerlik : Bir müstahzarın, etkililiği ve güvenliliği daha önce saptanmış olan başka bir müstahzarla aynı etkin maddeyi içermesi ve aynı etkililik ve güvenliliği klinik olarak göstermesi durumu.
Uygun eş yöntemi : Öğrenme ve anımsama süreçlerinde verilen bir uyarana uygun düşen eşlerin öğrenilmesi ve anımsanmasından oluşan bir yöntem.
Eş adlı : Sesteş.
Eş adlılık : Sesteşlik.
Eş anlam : Sözler arasında anlam birliği olması durumu.
Eş anlamlı : Anlamları aynı veya birbirine çok yakın olan (kelimeler), anlamdaş, müradif, müteradif, sinonim.
Eş anlamlılık : Eş anlamlı olma durumu, anlamdaşlık.
Eş anlı : Eş zamanlı.
Eş bacaklılar : Denizlerde, karalarda ve tatlı sularda, başka hayvanların asalağı, asalakların ara konakçısı veya özgür olarak yaşayan kabuklular takımı.
Eş basınç : Hava basınçları eşit olan yeryüzü noktalarını birleştirdiği varsayılan eğri, izobar, izobar eğrisi.
Eş basınçlı : Basıncı hep aynı kalan.
Eş başkan : Bir kurul, toplantı veya kongrenin başkanlığını yapanlardan her biri.
Eş biçim : Başka bir şeyin biçim veya yapı bakımından aynısı olan şey, izomorf.
Eş biçimli : Biçim, yapı bakımından birbirinin benzeri veya aynısı olan, izomorfik.
Eş cinsel : Duygusal veya cinsel olarak kendi cinsine ilgi duyan kimse, homoseksüel.
Eş cinsellik : .
Eş değer : Değer yönünden birbirine eşit olan, muadil.
Eş değerli : Değerleri eşit olan. Eş biçimli olmadıkları hâlde yüz veya hacim ölçümleri eşit bulunan (biçim). Cebirde karşılıklı olarak çözümleri aynı olan (denklem sistemleri).
Eş değerlik : Eş değer olma durumu, muadelet.
Eş deprem : Çeşitli yerlerde aynı hızla duyulmuş olan deprem.
Eş dost : Tanıdıklar.
Eş eksenli : Eksen ölçüleri eşit olan (motor).
Eş güdüm : Belli bir amaca ulaşmak için türlü işler arasında bağlantı, ilişki, düzen ve uyum sağlama, koordinasyon.
Eş güdümcü : Türlü işler arasında düzen ve uyum sağlayan kimse, koordinatör.
Eş güdümlü : Aralarında eş güdüm bulunan, koordine.
Eş kanatlı : Kabuklu bitler, yaprak bitleri ve ağustos böcekleri gibi bitki sağlığı yönünden çok önemli familyaları içine alan, zarsı kanatları bir boyda, hortumlu böcekler takımının bir alt takımı.
Eş koşma : Tanrı'nın birden çok olduğuna inanma, Tanrı'ya ortak koşma, şirk.
Eş merkezli : Merkezleri aynı olan (iki veya daha çok şekil).
Eş sesli : Sesteş.
Eş seslilik : Sesteşlik.
Eş sıcak : Sıcaklığı eşit olan (yeryüzü noktası), izoterm.
Eş sıcak eğrisi : Sıcaklığın yeryüzünde veya bir bölgedeki dağılışını göstermek amacıyla düzenlenen haritalarda, eşit sıcaklıktaki yerleri birleştiren iç içe eğrilerden her biri, izoterm eğrisi.
Eş yapı : Bol yağmur yağan orman bölgelerinde büyüyen ağaçların gövdelerindeki bölümler arasında belirli yapısal özellik farklarının bulunmaması durumu.
Eş yapım : İki tarafın ortak olarak oluşturduğu yapım.
Eş yükselti : Yükseklikleri birbirine eşit olan yerler, izohips.
Eş yükselti eğrisi : Eş yükselti noktaları arasında çizilen çizgilerin oluşturduğu eğri, izohips eğrisi.
Eş zaman : Aynı zaman içinde hareket eden, senkron, asenkron karşıtı.
Eş zamanlı : Başlamalarıyla bitmeleri arasında geçen zaman eşit olan (olaylar), senkronik. Aynı zamanda oluşan.
Eş zamanlı dil bilimi : Bir dilin zaman içindeki değişme ve gelişmesi sırasında, belirli bir dönemde ortaya çıkan olgularını inceleyen dil bilimi.
Diğer dillerde Eş anlamı nedir?
İngilizce'de Eş ne demek ? : placenta
Bu kısımda Eş nedir? Eş ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik bir biçimde hemen sorabilir, daha sonra kısaca Eş tanımı, açılımı, kelime anlamı hakkında ansiklopedik bilgi verebilir veya dilerseniz Eş hakkında sözler yazılar ile ingilizce veya almanca sözlük anlamı paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.