Eşya nedir, Eşya ne demek

Eşya; kökeni arapça dilinden gelmektedir.

"Eşya" ile ilgili cümle

  • "Güçlük, ev bulmak ve eşyayı taşımak derdiyle başlar." - B. Felek

Yerel Türkçe anlamı:

Eşya

İktisat alanındaki kelime anlamı:

Gümrük mevzuatı kapsamında anılan her türlü madde.

İngilizce'de Eşya ne demek? Eşya ingilizcesi nedir?:

goods

Eşya anlamı, tanımı:

Beyaz eşya : Buzdolabı, çamaşır makinesi, bulaşık makinesi vb. ev aletlerine verilen genel ad.

Ev eşyası : Evde kullanılan değişik nitelikli eşyaların bütünü, barhana.

Sandık eşyası : Saklanmak üzere sandığa konulan eşya.

Eşyalı : Eşyası olan.

Türlü : Çok çeşitli özellikleri olan, çeşit çeşit, muhtelif. Çeşitli sebzelerle pişirilen yemek.

Amaç : Bir kimseye veya bir kurula verilen özel amaçlı görev, misyon. Gaye. Ulaşmak istenilen sonuç, maksat. Hedef.

İnsan : Âdemoğlu, âdem evladı. Toplum hâlinde bir kültür çevresinde yaşayan, düşünme ve konuşma yeteneği olan, evreni bütün olarak kavrayabilen, bulguları sonucunda değiştirebilen ve biçimlendirebilen canlı. Huy ve ahlak yönünden üstün nitelikli (kimse).

Taşınabilir : Taşınır.

Nesnel : Gerçeğe varmak amacıyla, taraf tutmadan inceleme yapan, hüküm veren, objektif. Nesne ile ilgili, nesneye ilişkin, öznel karşıtı. Bireyin kişisel görüşünden bağımsız olan, objektif.

 

Eşya korunağı : Sahne eşyalarının korunduğu yer.

Eşya sorumlusu : Sahne eşyasının korunmasından ve onarılmasından sorumlu olan görevli.

Eşyağış eğrileri : (coğrafya)

Eşyağış eğrisi : Yağışların yeryüzünde ya da bir yöredeki dağılışını göstermek amacıyla düzenlenen haritalarda yağış tutarları eşit yerleri birleştiren eğrilerden her biri. coğrafya: Yeryüzünün ortalama yağış niceliği eş olan noktalarını birleştirdiği varsayılan çizgi.

Eşyapı dönüşümü : (…)Anlamdaş. eşyapı gönderimi, eşlev I.

Eşyapı gönderimi : [Bakınız: eşy.apı dönüşümü]

Eşyapılı : Yapılışları aynı olan kelimeler için kullanılır. Aralarında bir eşyapı dönüşümü var olan.

Eşyapılı düzgün uzaylar : Aralarında düzgün yapıları koruyan bir eşlev var olan iki düzgün uzay.

Eşyapılı üingesel öbekler : Aralarında ilingesel ve öbeksel yapıları koruyan bir eşlevvar olan iki ilingesel öbek.

Eşyasız : Eşyası olmayan.

Eşya ile ilgili Cümleler

  • Eşyaları biraz daha ciddi bir şekilde al.
  • Eşyalar benim.
  • Sakın bir daha eşyalarıma elini sürme.
  • Eşyalar çok pahalı oldu!
  • Bu eşya kaç yaşında?
  • Eşyalar burada farklı.
  • Eşya postaneye gönderildiğinde, mallar postanenin hatasından dolayı kayboldu.
  • Eşyaları bir kutuya koyabilirim.
  • Burak eşyalarını Tuğba'nın evinden dışarı taşıdı.
  • Eşyalara çeki düzen vermek çok zordur.
  • Benim evim eşyalarla dolu.
  • Ali Mary'ye eşyasını alması için yardım etti.
  • Tom'un eşyalarıma bakmasını istedim.
  • Değerli eşyalarımı bana geri verebilir misin?
 

Diğer dillerde Eşya anlamı nedir?

İngilizce'de Eşya ne demek? : n. goods, belongings, traps, appointments, furniture, thing, article, property, stuff, bulk, commodity, gear, ware

Fransızca'da Eşya : chose [la], article [le], affaires

Almanca'da Eşya : n. Gerät, Sache, Utensilien, Ware, Zeug

Rusça'da Eşya : n. вещь: вещи (PL), пожитки (PL), поклажа (F), товар: товары (PL)