Effervescence türkçesi Effervescence nedir

  • Coşkun.
  • Neşeli.
  • Kabarma.
  • Galeyan.
  • Kabarcık çıkarma.
  • Kimya alanında kullanılır.
  • Coşma.
  • Neşelenme.
  • Coşku.
  • Köpürme.
  • Kimyasal ya da fiziksel bir etki sonucu bir sıvıdan sürekli olarak küçük gaz kabarcıklarının çıkması.
  • Efervesans.
  • Feveran.

Effervescence ingilizcede ne demek, Effervescence nerede nasıl kullanılır?

Effervescent : Galeyana gelmiş. Enerjik. Köpüren. Köpüklü. Kabartan. Coşkun. Efervesan. Kabaran.

Effervescent tablet : Köpüren tablet. Efervesan tablet.

Effervescent tablets : Efervesan tablet. Köpüren tablet.

Effervescently : Canlı bir şekilde. Köpürerek. Neşeli bir şekilde. Köpürerek (sıvı). Kabartılarak. Kabararak. Coşkun bir şekilde. Heyecanlıca. Köpüklü bir şekilde. Coşkunca.

Noneffervescent : Kabarmayan. Köpük köpük olmayan. Köpüksüz. Köpürmeyen. Fışkırmayan. Kabarcıklar oluşturmayan.

Effervesced : Coşmuş (insan). Coşmak. Kabarmış. Kabartılmış. Neşelenmiş. Köpürmek. Galeyana gelmek. Köpürmüş (sıvı).

Effervesce : Neşelenmek. Gaz kabarcıkları çıkarmak. Coşmak. Köpüklenmek. Kaynamak. Dolduruşa gelmek. Kabarmak. Galeyana gelmek. Köpürmek.

Effervescing : Kabartma. Neşelenme. Coşma (insan). Köpürme (sıvı). Coşmak. Köpürmek. Kabarma. Galeyana gelmek.

Noneffervescently : Kabarmadan. Köpürmeden.

 

Effervesces : Dolduruşa gelmek. Neşelenmek. Köpürmek. Gaz kabarcıkları çıkarmak. Kabarmak. Köpüklenmek. Galeyana gelmek. Coşmak. Kaynamak.

İngilizce Effervescence Türkçe anlamı, Effervescence eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Effervescence ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Delirium : Sayıklama. Hezeyan. Bilincin ve algının kaybolması hali. Azma. Çılgınlık. Dalgınlık hali. Deliryum.

Acidimetry : Asitimetre. Bir asitli çözeltiyi, ölçün baz çözeltisiyle tepkimeye sokarak asitlik derecesini belirleme yöntemi. Asit ölçme. Asidimetri. Bir asidin etkisinin ölçüldüğü süreç. Asitölçüm. Asidimetre. Asit ölçümü.

Aliphatic compounds : Düz ya da dallanmış karbon iskeletinden türemiş olan hidrokarbonlar sınıfı. örn. Alifatik bileşikler.

Expansive : Açık yürekli. Yayılan. Açılan. Açık. Geniş. Açık sözlü. Engin. Ateşli. Büyük. Taşkın.

Elations : Sevinç. Mutluluk. Kıvanç. Gurur. Elasyon. Haz.

Deliriums : Deliryum. Bilincin ve algının kaybolması hali. Sayıklama. Hezeyan. Azma. Çılgınlık. Dalgınlık hali.

Excitements : Heyecan verici olay. Uyarılma. Telaş. Heyecan. Uyarma. Tahrik. Helecan.

Flood tide : Met. Su düzeyinin kabarması. Daha çok anadeniz kıyılarında, ayın o kıyının öğlen çemberi üzerinden geçtiği sırada, deniz düzeyinde başlayan ve kıyıya doğru bir akıntı oluşturan yükselme.

Fizzed : Köpürmek. Vızlamak. Fışıldamak. Fışıltı. Fışırdamak. Fışırdatmak. Şampanya. Fışır fışır köpürdemek (gazoz veya soda veya şampanya vb). Ateş püskürmek.

Acier inoxydable : Paslanmaz çelik. Krom, nikel gibi uygun metallerin katkısıyla havanın, nemin ve pek çok kimyasal özdeğin etkisine karşı dayancı artırılmış olan çelik türü.

 

Effervescence synonyms : bubbliness, natural process, natural action, effusive, euphoria, boons, breeziest, ecstasy, effervescent, aliphatic saturated compounds, foaminess, bacchic, enthusiasms, abandoned, enthusiasm, ebullition, breezily, eruptions, outbreak, alcoholometry, breezy, fizzing, agitation, froth, excitement, paroxysms, gushed, ferment, backwater, inflammations, boiling over, alabaster, avid.

Effervescence ingilizce tanımı, definition of Effervescence

Effervescence kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : A kind of natural ebullition. That commotion of a fluid which takes place when some part of the mass flies off in a gaseous form, producing innumerable small bubbles. As, the effervescence of a carbonate with citric acid.