Ekonomik büyüme nedir, Ekonomik büyüme ne demek
Ekonomik büyüme; Coğrafya, İktisat alanlarında kullanılan bir sözcüktür.
Coğrafya'daki terim anlamı:
Herhangi bir ülkede yaratılan ulusal gelirin ve bundan kişi başına düşen niceliğin, bir yıldan öteki yıla olumlu yönde gerçekleşen artışı.
İktisat terim anlamı:
[Bakınız: büyüme].
Ekonomik büyüme ile ilgili Cümleler
- Hangisi daha önemlidir, ekonomik büyüme mi yoksa çevrenin korunması mı?
- Çinli yetkililer ekonomik büyümenin dünya ekonomisinden dolayı üç yıl içinde en düşük seviyesine düştüğünü söylüyor.
- Ekonomik büyüme çevre kirliliği pahasına sürdürülmemelidir.
Ekonomik büyüme anlamı, tanımı
Büyü : Tabiat kanunlarına aykırı sonuçlar elde etmek iddiasında olanların başvurdukları gizli işlem ve davranışlara verilen genel ad, afsun, efsun, sihir, füsun, bağı. Karşı durulamaz güçlü etki
Büyüme : Büyümek işi.
Ekonomi : İnsanların yaşayabilmek için üretme, ürettiklerini bölüşme biçimlerinin ve bu faaliyetlerden doğan ilişkilerin bütünü, iktisat. Bu ilişkileri inceleyen bilim dalı, iktisat. Tutum.
Ekonomik : Ekonomi ile ilgili olan, iktisadi. Az masraflı, hesaplı, iktisadi. En az çabayla en çok verim alınan, kazançlı. Kolay kullanılabilen.
Ulusal gelir : Millî gelir.
Kişi başına : Adam başına.
Ulusal : Millî.
Yaratı : Yaratım.
Olumlu : Gözetilen amaca veya beklenilene uygun, yararlı, müspet, pozitif. Olumsuzluk anlatmayan (kelime, cümle). Olgulara, deneylere dayalı olarak bazı nitelikleri belli olan, müspet, pozitif. Onaylayan, kabul eden, lehte olan. Yapıcı. Davranışları beğenilen, yapıcı düşünceleri olan, yararlı.
Gerçek : Yalan olmayan, doğru olan şey, hakikat. Aslına uygun nitelikler taşıyan, sahici. Yalan olmayan. Doğruluk. Doğadaki gibi olan, doğayı olduğu gibi yansıtan. Düşünülen, tasarımlanan, imgelenen şeylere karşıt olarak var olan. Bir durum, bir nesne veya bir nitelik olarak var olan, varlığı inkâr edilemeyen, olgu durumunda olan, özbeöz, hakiki, reel. Yapay olmayan. Temel, başlıca, asıl. Gerçeklik.
Başına : Yalnızca, Tek basma.
Öteki : Diğeri, öbürü. Öbür, diğer. Sözü edilen veya benzer iki nesneden önem ve konum bakımından uzakta olan. Mevcut kültürün içinde dışlanmış olan.
Bunda : Burada. Bu kez, bu defa. Buraya.
Başın : Başta, önce, en başta3 ilkin.
Nicel : Nicelik bakımından, nicelikle ilgili, kantitatif.
Artış : Artma işi, artım.
Gelir : Bir kimseye veya topluluğa belli zamanlarda, belli yerlerden gelen para, varidat. Bir ekonomik birimin belli bir süre içinde kazandırdığı aylık, kira vb. getiri, varidat, irat.
Geli : Gel. Ardıç ağacının meyvesi. Düğün çağırıcısı.
Olum : Ölüm. Oğlum, evladım. İkincil, ifintisel ve süreksiz olay.
Diğer dillerde Ekonomik büyüme anlamı nedir?
İngilizce'de Ekonomik büyüme ne demek ? : economic growth
Bu kısımda Ekonomik büyüme nedir? Ekonomik büyüme ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik bir biçimde hemen sorabilir, daha sonra kısaca Ekonomik büyüme tanımı, açılımı, kelime anlamı hakkında ansiklopedik bilgi verebilir veya dilerseniz Ekonomik büyüme hakkında sözler yazılar ile ingilizce veya almanca sözlük anlamı paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.