Eldaşı oyunu nedir, Eldaşı oyunu ne demek

Yerel Türkçe'deki anlamı:

Bir çeşit taş oyunu ki bunu en çok kızlar oynar.

Eldaşı oyunu kısaca anlamı, tanımı

Eldaş : Bir çeşit üzüm

Eldaşı : Bir çeşit taş oyunu ki bunu en çok kızlar oynar. Haşhaş sürtülen küçük taş. Eldeğirmeni.

Oyun : Yetenek ve zekâ geliştirici, belli kuralları olan, iyi vakit geçirmeye yarayan eğlence. Kumar. Güreşte rakibini yenmek için yapılmış olan türlü biçimlerde şaşırtıcı hareket. Müzik eşliğinde yapılmış olan hareketlerin bütünü. Seslendirilmek veya sahnede oynanmak için hazırlanmış eser, temsil, piyes. Hile, düzen, desise, entrika. Tiyatro veya sinemada sanatçının rolünü yorumlama biçimi. Şaşkınlık uyandırıcı hüner. Bedence ve kafaca yetenekleri geliştirmek amacıyla yapılan, çevikliğe dayanan her türlü yarışma. Teniste, tavlada taraflardan birinin belirli sayı kazanmasıyla elde edilen sonuç.

Kızlar : Diyarbakır ili, Çatakköprü nahiyesine bağlı bir bölge. Şanlıurfa şehri, Kanlıavşar bucağına bağlı bir yerleşim yeri. Şanlıurfa ilinde, merkez ilçesi, merkez nahiyesine bağlı bir yer.

Çeşit : Aynı türden olan şeylerin bazı özelliklerle ayrılan öbeklerinden her biri, tür, nev. Türlü. Canlıların bölümlenmesinde, bireylerden oluşan, türden daha küçük birlik.

 

Taş : Kimyasal veya fiziksel durumu değişiklikler gösteren, rengini içindeki maden, tuz ve oksitlerden alan sert ve katı madde. Bu maddeden yapılmış, bu maddeden oluşmuş. Bazı yerlerde ve işlerde kullanılmak için bu maddeden özel olarak hazırlanmış malzeme. Yapı işlerinde kullanılmak için bu maddeden hazırlanmış malzeme. Mücevherlerde kullanılan yüksek değerli cevher. Dama, domino ve benzerleri oyunlarda kullanılan metal, kemik, plastik veya tahta parçalardan her biri. 7. tıp Bazı organların içinde, özellikle idrar kesesi vb.nde oluşan, türlü biçim ve hacimdeki katı madde. 8. jeol. Bazı kütlelerden kopan veya koparılan parça. 9. mec. Üstü kapalı bir biçimde söylenen iğneleyici söz. Gönü işlemekte kullanılan bir araç. [Bakınız: kayaç]. Kimyasal veya fiziksel özellikleri değişiklikler gösteren, rengini içindeki maden, tuz ve oksitlerden alan, sert ve katı madde. Çeşitli biçim ve büyüklükte her türlü kaya parçası. (Söz sanatı terimi) Kapalıca yapılan sitem veya takışma. Kimi kütlelerden kopan ya da koparılan parça. Değirmen taşı. (Bünyan Kayseri). [Bakınız: daş].

Çok : Sayı, nicelik, değer, güç, derece vb. bakımından büyük ve aşırı olan, az karşıtı. Aşırı bir biçimde.

Bir : Sayıların ilki. Tek. Ortaklaşa olan, birleşik, müşterek. Eş, aynı, bir boyda. Bu sayıyı gösteren 1 ve I rakamlarının adı. Bir kez. Değer, önem bakımlarından birbirinden farksız, birbirine eşit, birbirine benzer. Herhangi bir varlığı belirsiz olarak gösteren (sayı). Beraber. Aynı, benzer. Bu sayı kadar olan. Ancak, yalnız. Sadece.

En : Bir yüzeyde boy sayılan iki kenar arasındaki uzaklık, genişlik, boy, uzunluk karşıtı. Hayvanlara veya eşyaya vurulan damga, işaret. Başına geldiği sıfatların üstün derecede olduğunu gösteren kelime.

 

Ki : Anlam bakımından birbirleriyle ilgili cümleleri birbirine bağlayan bir söz. "Öyle, o kadar, o denli" vb.nden sonra, kullanıldığı cümleye güç katan bir söz. Özneyi, tümleci güçlendirerek cümlenin temel bölümüne bağlayan bir söz. Yakınma, kınama vb. duygular anlatmak için bir cümlenin sonuna getirilen bir söz. İkinci cümledeki yargının birincideki hareketin yapılışı sırasında görülerek şaşıldığını bildiren bir söz. Bir soru cümlesinin sonuna getirildiğinde şüphe veya endişe anlatan bir söz. Bazı kelimelerin sonuna bir ek gibi eklenerek birtakım zarflar, yeni edatlar oluşturan bir söz: Belki, çünkü, hâlbuki, mademki, sanki gibi. İki cümlede anlatılan durumların uyuşmazlığını bildiren bir söz.

Diğer dillerde Elçi rna anlamı nedir?

İngilizce'de Elçi rna ne demek ? : messenger rna