En uygun çizgi nedir, En uygun çizgi ne demek

En uygun çizgi; Yöntem Bilimi alanında kullanılan bir kelimedir.

Teknik terim anlamı:

Bir serpilmede, gözlemlerin tam bağıntı durumunda almaları gereken değerleri gösterir noktalardan oluşan ya da kendisinden olan sapmaları en aza indirgeyen çizgi. bk. birlikte gidişim çizgisi.

En uygun çizgi tanımı, anlamı

Uygu : [Bakınız: bağıntı]. Uyum, uygunluk

Çizgi : Çizilerek veya çeşitli yollarla oluşmuş iz, çizi, hat, tahril. Yüz ve vücut hatlarının her biri. Bir noktanın yürütülmesiyle oluşan biçim. Bir durumdan başka bir duruma atlanan, geçilen yer, sınır. Temel.

En : Bir yüzeyde boy sayılan iki kenar arasındaki uzaklık, genişlik, boy, uzunluk karşıtı. Hayvanlara veya eşyaya vurulan damga, işaret. Başına geldiği sıfatların üstün derecede olduğunu gösteren kelime.

Uygun : Yakışır, yaraşır, mutabık, mütenasip. Orantılı, oranlı. Elverişli, yarar, müsait, muvafık.

Birlikte gidişim çizgisi : Birlikte gidişimin çizgesel anlatımı ya da gidişimin özelliğine göre bir doğru ya da bir eğri denklemi aracılığıyla saptanan ve bir serpilmedeki gözlemlerin tam bağıntı durumunda almaları gereken kuramsal değerlerden oluşan çizgi.

Birlikte gidişim : Birden çok değişkene ilişkin gözlem değerlerinin gösterdiği birlikte değişmenin uygun düştüğü çizgesel ya da matematiksel biçe. bk. çizgesel çözümleme.

 

Tam bağıntı : Bağımlı değişkende gözlenen değişmelerin tümüyle bağımsız değişkene bağlanabildiği ya da birlikte değişmeye ilişkin gözlemlerin tümüyle birlikte gidişim çizgisi üzerine düştüğü bağıntı durumu.

Serpilme : Serpilmek işi.

Birlikte : Bir arada, beraberce, hep beraber. Yanında, beraberinde. Beraber.

Kendisi : Kendisi.

Gösteri : İlgi, dikkat çekmek için bir topluluk önünde gösterilen beceri veya oyun. Bir şeyi tanıtmak amacıyla yapılmış olan sunum, demonstrasyon, demo. Birinin, bir topluluğun kendi duygusunu gösteren sözü veya davranışı, tezahürat. Sinema veya tiyatroda film, oyun gösterme işi. Genellikle şarkı, dans vb. eğlence türlerin yer aldığı eğlence, şov. Bir istek veya karşı görüşün, halkın ilgisini çekecek biçimde topluca ve açıkça yapılması, nümayiş.

Bağıntı : Bir nesneyi başka bir nesne ile uyarlı kılan bağ. İki veya daha fazla değişken arasındaki bağıntı. Görelik. İki ayrı veri grubu arasında bulunan ilişki derecesinin ölçümü, deneştirme, korelasyon. İki veya daha çok nitelik arasında matematik işlemleri yardımı ile kurulan bağlılık veya eşitlik. Organizmanın değişik yapı, özellik ve olaylarında görülen karşılıklı ilgi, bağlılık, korelasyon.

Serpil : Çapaşır sepeti. “İyi geliş, büyü, güzelleş” anlamında kullanılan bir isim”.

Gözlem : Bir nesnenin, olayın veya bir gerçeğin, niteliklerinin bilinmesi amacıyla, dikkatli ve planlı olarak ele alınıp incelenmesi, müşahede. İnceleme sonucu elde edilen değer, müşahede. Bir gök cismini, bir gök olayını çıplak gözle veya bir araç yardımıyla izleyerek görülen değerleri tespit etme işlemi, rasat. Çeşitli araç ve gereçlerin yardımıyla olayların sebeplerini bilmek için uygulanan bilimsel yöntem. Bir yazı veya eseri yazmaya başlamadan önce konusuyla ilgili gerekli bilgi, deney, inceleme ve araştırma yapma işi.

 

Göster : Gösteriş eyleminin yapılması için kılıçoyunu öğretmenince verilen komut.

Birlik : Tek, bir olma durumu, vahdaniyet. Bir taneden oluşmuş, bir tane alabilen. Konunun bir ana düşünce çevresinde toplanması. Bölük, tabur, alay vb. bir bütün sayılan topluluk. Bağlılık, benzerlik, bağlantı, vahdet. Bir arada olma durumu, vahdet. Bölünmezliği içeren yalın bütün. En büyük değerdeki nota, dört dörtlük. Belli bir topluluğun yararlarını korumak için kurulmuş dernek.

Noktal : Formülü C10H13BrN2O3, mol kütlesi 189 g, e.n. 178 °C olan, beyaz toz halde, bir çeşit uyuşturucu madde.

Kendi : İyelik ekleri alarak kişilerin öz varlığını anlatmaya yarayan dönüşlülük zamiri, zat. Kişinin özel olarak vurgulandığını anlatan bir söz. "Kendisi, kendileri" biçiminde bazen saygı duygusuyla veya söz konusu olanları amaçlayarak "o" ve "onlar" yerine kullanılan bir söz. Yaptığı, giriştiği bir işte başkalarının herhangi bir etkisi bulunmadığını belirten bir söz.

Ya da : Seçeneği, çeşitliliği veya tercihi belirten bir söz.

Sapma : Sapmak işi. Bir ışının saydam bir biçmeden geçtikten sonra giriş doğrultusu arasında oluşturduğu açı. Bazı kelimelerin kurallara göre almaları gereken biçimlerden uzaklaşması durumu: Ben-ge bene yerine bana, sen-ge sene yerine sana olması gibi. Serbest bir mıknatıslı iğnenin denge konumundayken gösterdiği doğrultudan geçen düşey düzlemle, bulunulan noktanın meridyen düzlemi arasındaki açı.

Diğer dillerde En uygun çizgi anlamı nedir?

İngilizce'de En uygun çizgi ne demek ? : best-fitting line