Enough türkçesi Enough nedir

Enough ile ilgili cümleler

English: A country without enough labour force cannot be self sufficient.
Turkish: Yeterli iş gücü olmayan bir ülke kendi kendine yeterli olamaz.

English: A green banana is not ripe enough to eat.
Turkish: Yeşil bir muz, yenecek kadar olgun değildir.

English: A spark would be enough to burn a forest.
Turkish: Bir ormanı yakmak için bir kıvılcım yeterli olur.

English: "Hey guys, who will be kind enough to take me to the airport?" "I will!"
Turkish: "Hey arkadaşlar, kim beni havaalanına götürme nezaketinde bulunacak?" "Ben."

English: A very brief warning or explanation is enough for an intelligent person.
Turkish: Çok kısa bir uyarı veya açıklama akıllı bir kişi için yeterlidir.

Enough ingilizcede ne demek, Enough nerede nasıl kullanılır?

Enough and to spare : Yeter de artar. Gereğinden fazla. Yeterinden fazla. Yeter de artar bile.

Enough of : -den yeterli sayıda.

Enough of that : Bıktım. Yeter.

Enough said : Yeter. Yeterince anlaşılır. Söylenmesi gerekenler söylendi. Yetti. Yeterince açık.

Be good enough to : Bir iyilik edip de bir yardımda bulunmak.

Be lucky enough to : -mek için yeterince şanslıydı. -mek için şanslıydı.

 

Be kind enough to : -er misiniz. -ar mısın. Lütfen. Rica etsem.

Let well enough alone : Olanla yetinmek. Fazla kurcalamamak. Her şey yolundaysa ilişmemek. İşeri olduğu gibi bırakmak. Rahat bırakmak. Bir şeye karışmamak. Kendini uzak tutmak. İlişmemek.

Not enough pc memory : Yetersiz pc belleği.

Not enough memory : Yetersiz bellek.

İngilizce Enough Türkçe anlamı, Enough eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Enough ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Abounding : Bir sürü olan (çok). Dolu olan. Dolu. Bol.

Decent : Makul. Hoşgörülü. Alçakgönüllü. Terbiyeli. Adam gibi. Usturuplu. Saygın. Kibar. İnce. Hoş.

A world of : Bir hayli. Pek çok. Dünya kadar.

Efficacious : Etkileyici. İstenen sonucu veren. Tesirli. Yararlı. Etkili. Amaca hizmet eden.

Above : Bir şeyin üstünde. Artık. Üst. Yukarı. Fazla. Yukarıda. Yukarıdaki.

Enough of that : Bıktım.

Ample : Gerektiğinden çok. Geniş. Heybetli. Bol bol yetecek kadar. Etraflı. Bol. Büyük.

A great deal : Hayli. Oldukça çok. Birçok. Pek çok. Bir hayli.

Adequate : Uygun. Ehven. Münasip. Elverişli.

Ampler : Bol. Geniş. Etraflı. İri. Büyük. Heybetli. Bol bol yetecek kadar.

Enough synonyms : sufficient, a lot, abysmal, affluent, bonny, a great number of, a raft of, so, plenty, bonnier, abundant, a whale of, adequately, efficient, a great many, enough said, no more, commensurate, skip it, will do, in detail, capable of, decently, that will do, enow, a good deal, enoughs, acres and acres, affluents, bonniest, cut it out, quantum, sufficiencies.

Enough zıt anlamlı kelimeler, Enough kelime anlamı

Insufficient : Yetersiz. Kıt. Yeterli değil. Kifayetsiz. Ehliyetsiz. Eksik. Az. Yeterli olmayan.

 

Counterfeit : Taklit etmek. Sahte şey. Bir markanın özdeşi. Para basmak. Taklit. Sahtesini yapmak. İktisat, sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Kalp para basmak. Kalp. Belli bir örneğe benzetilerek farklı bir marka adıyla üretilen mal veya eşya.

Enough ingilizce tanımı, definition of Enough

Enough kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Adequate to meet the want. Usually, and more elegantly, following the noun to which it belongs. Satisfying desire. Giving content. To satisfaction. A quantity which satisfies desire, is adequate to the want, or is equal to the power or ability. In a degree or quantity that satisfies. An exclamation denoting sufficiency, being a shortened form of it is enough. A sufficiency. Sufficient. As, he had enough to do take care of himself. Sufficiently.