Entertaining türkçesi Entertaining nedir

Entertaining ile ilgili cümleler

English: Drunk people are so entertaining.
Turkish: Sarhoş insanlar çok eğlencelidir.

English: She's entertaining herself.
Turkish: O kendini eğlendiriyor.

English: This is a very entertaining story.
Turkish: Bu çok eğlenceli bir hikâye.

English: He is in charge of entertaining the foreign guests.
Turkish: O, yabancı misafirleri eğlendirmekten sorumludur.

English: This is an entertaining program for children.
Turkish: Bu, çocuklar için eğlenceli bir program.

Entertaining ingilizcede ne demek, Entertaining nerede nasıl kullanılır?

Entertainingly : Enteresan bir şekilde. Eğlenceli bir şekilde. Ahenkli bir şekilde. Eğlenerek. Eğlendirici bir şekilde.

Unentertaining : Eğlenceli olmayan. Eğlendirici olmayan.

Entertain a great deal : Sık sık konukları ağırlamak.

Entertain a hope : Ümit etmeye devam etmek. Kalbinde bir rüyayı yaşatmak.

Entertain a motion : Başkan bir teklifi kabul edip kurula sunmak.

Entertainer : Gösterici. Eğlendiren kimse. Ağırlayan kimse.

Entertain an idea : Kavramı görüşleri düşünmek. Fikri olmak. Olasılığı hesaplamak. Bir fikir üzerinde düşünüp taşınmak.

Entertained a pleading : Bir davayı kabul etme. Bir iddaayı kabul etme. Bir kanıtı kabul etme. Bir görüşle aynı fikirde olma (hukuk terimi).

 

Entertained an action : Bir suçlamayı kabul etmeye karar vermiş. Bir iddaaya dayanan suçu kanıtlanmış (hukuk terimi).

Entertain hopes : Ümide kapılmak.

İngilizce Entertaining Türkçe anlamı, Entertaining eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Entertaining ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Ariose : Şarkıya benzer. Arya tarzında. Melodik.

Curious : Meraklı. Tuhaf. Acayip. Garip. Görülmemiş. Nadir. Her şeye burnunu sokan. Bilmek isteyen. Mütecessis.

Cadenced : Ritmik. Uyumlu.

Carnivals : Festival. Karnaval. Gezici sirk veya fuar. Büyük spor olayı. Şenlik.

Bashed : Şiddetle vurmak. İndirmek. Sert vuruş. Geçirmek. Çarpmak. Kuvvetle vurmak. Sertçe vurmak. Deneme. Hızla vurmak.

Exciting : Heyecanlandıran. Heyecanlı. Tehyiç. Coşturucu. Heyecanlandırma. Uyarıcı. Uyaran. Heyecan verici. Heyecanlandırıcı.

Accordant : Uygun. Kabul eden. Uyumlu.

Bashes : Deneme. Çarpmak. Şiddetle vurmak. Sertçe vurmak. Kuvvetle vurmak. Hızla vurmak. Geçirmek. İndirmek. Sert vuruş.

Diverting : Oyalayıcı.

Funny : Tuhaf. Karanlık. Acayip. Gırgır. Şüpheli. Zevkli. Gülünç. Matrak.

Entertaining synonyms : cakes and ale, crackpots, blowout, absorbing, bashers, carnival, droll, amusing, arrestive, amazing, racy, blowouts, crackpot, jokey, concordant, convivial, beano, far out, amuses, joky, fruitiness, enjoyable, congruous, recreative, engrossing, chamber, exotics, amusement, jesting, interesting, festal, consonant to, bash.

Entertaining zıt anlamlı kelimeler, Entertaining kelime anlamı

Uninteresting : İlgi çekmeyen. Çekici olmayan. Yavan. Cansız. İlginç olmayan. Meraksız.

Entertaining ingilizce tanımı, definition of Entertaining

Entertaining kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Diverting. Affording entertainment. Pleasing. Amusing.