Erkek nedir, Erkek ne demek

"Erkek" ile ilgili cümleler

  • "Erkek arıların takatleri kesilmeye başlar, bir bir dökülür, ölür giderler." - T. Buğra
  • "Kadın erkeğini uğurladı."
  • "Erkek demir, erkek bakır."
  • "Erkekler tekaüt olunca çocuğa dönüyorlar." - R. N. Güntekin

Yerel Türkçe anlamı:

Erkek

Beş yaşından yukarı olan tüylü erkek deve.

Ana ark, en geniş su yolu.

Bir yaşından büyük erkek koyun.

Biyoloji'deki anlamı:

Spermatozoonları meydana getirecek üreme sistemine sahip olan organizma.

Veterinerlik alanındaki anlamları:

Dişinin eşi.

Deri üzerinde tek olarak çıkan siğil.

Zooloji alanındaki anlamı:

(Lat. mas) Spermatozoon meydana getiren organizma; simgesi

Bilimsel terim anlamı:

Geçmelerde bir yuva ya da deliğe giren bölümü üzerinde bulunduran parçaya verilen ad.

İngilizce'de Erkek ne demek? Erkek ingilizcesi nedir?:

male

Osmanlıca Erkek ne demek? Erkek Osmanlıca'da ne anlama gelir?:

erkek, müzekker

Erkek hakkında bilgiler

Erkek, eril insan. Erkek terimi genellikle yetişkin bir eril bireyi kastetmekte kullanılırken, oğlan terimi ise eril bir çocuk veya ergeni tanımlamak için kullanılır. Ancak erkek terimi aynı zamanda bazen yaş gözetmeksizin bir eril insanı tanımlamak için de kullanılır; tıpkı "erkek basketbolu" ifadesinde olduğu gibi.

 

Diğer eril memelilerde olduğu gibi, bir erkeğin genomu genellikle kalıtsal yolla annesinden bir X kromozomu ve babasından ise bir Y kromozomu alır. Eril fetüs bir dişi fetüse oranla daha az östrojen üretirken daha fazla androjen üretir. Bu cins (eşey) hormonlarındaki bu miktar farkı, erkekleri kadınlardan ayıran psikolojik farkların büyük ölçüde sorumlusudur. Ergenlik sırasında, androjen üretimini uyaran hormonlar ikincil cinsel özelliklerin gelişmesi ile sonuçlanır; böylece cinsler arasındaki farklılıklar ortaya çıkar. Ancak bazı interseks ve trans erkekler için üzerinde istisnalar vardır.

Erkeklik terimi, eril bir insanın yaşamındaki dönemi anlatmak için kullanılır. Bu dönemde birey çocukluktan çıkıp ergenlikten geçerek genellikle eril ikincil cinsel özelliklere ulaşır. Erkeklik terimi eril nitelikler ve eril cinsiyet rollerini ifade eden erillik ile ilişkilidir.

Ayrıca bakınız: Trans erkek ve interseks

Erkek ile ilgili Cümleler

  • Erkek arkadaşı destekleyici değildi.
  • Köşede küçük bir grup erkek göründü.
  • O, tüm erkek kardeşlerim ve kız kardeşlerimin en küçüğüdür.
  • Erkek arkadaşı onu aldattı fakat o onu yakalayıncaya kadar o inkar etti.
  • Erkek arkadaşı onu tekrar tekrar aldattı.
  • Erkek arkadaşı için bir hediye satın almak istiyor.
  • Erkek arkadaşı Türk.
  • Ali çok erkeksi değil.
  • Jale, Tom'a benzeyen erkeklerden hoşlanmaz.
  • O erkek kardeşinin en son görüldüğü yere döndü.
  • Erkek arkadaşı bunu onun için yaptı.
  • erkek arkadaşı bir türk
  • Onun çok erkek arkadaşı var ama bu özel.
  • Ali Mary'nin erkek arkadaşı hakkında bir şey bilmiyordu.
 

Erkek anlamı, tanımı:

Yetişkin : Beden, ruh ve duygu bakımlarından olgunluğa erişmiş olan (kimse). Gelişimin herhangi bir yönünde veya tümünde duraklama düzeyine erişmiş olan. Yetişmiş, olgunlaşmış. Kanunların belirttiği belli bir yaşı aşmış, toplumsal sorumluluklarını bilme durumunda olan genç. Evlenme çağına gelmiş (kimse).

İnsan : Âdemoğlu, âdem evladı. Huy ve ahlak yönünden üstün nitelikli (kimse). Toplum hâlinde bir kültür çevresinde yaşayan, düşünme ve konuşma yeteneği olan, evreni bütün olarak kavrayabilen, bulguları sonucunda değiştirebilen ve biçimlendirebilen canlı.

Cins : Garip, tuhaf. Tür, çeşit. Pek çok ortak özellikleri bulunan türler topluluğu. Soy, kök, asıl. Diğerlerine göre üstün nitelikleri olan.

Erkek arslan arslan da dişi arslan arslan değil mi : "güçlülük ve yüreklilik yalnızca erkeklerde değil kadınlarda da vardır" anlamında kullanılan bir söz.

Erkek gibi : Erkeğe yakışır, erkeğe benzer.

Erkek koyun kasap dükkanına yaraşır : "miskin erkek, yaşamaya layık değildir" anlamında kullanılan bir söz.

Erkek olmak : Kadınken cinsiyet değiştirmek. sünnet olarak erkekliğe adım atmak. erkeğe yaraşır davranışlarda bulunur duruma gelmek.

Erkeğin kalbine giden yol midesinden geçer : "kendini bir erkeğe beğendirmek isteyen kadın, ona güzel yemekler hazırlamalıdır" anlamında kullanılan bir söz.

Erkek anahtar : Dişi yuvaya giren anahtar.

Erkek bakır : Kolay ısınıp geç soğuyan, sert bir bakır türü.

Erkek berberi : Berber.

Erkek demir : Bir tür sert demir.

Erkek erkeğe : Yalnız erkekler arasında.

Erkekevi : Oğlanevi.

Erkek fatma : Erkek gibi davranışları olan kadın.

Erkek fiş : Prize sokulan bacaklı elektrik fişi.

Erkek işi : Yalnızca erkeğin yapabileceği, daha çok güç, kuvvet isteyen zahmetli iş.

Erkek milleti : Toplumun erkek cinsten oluşan bölümünün tümü.

Erkek organ : Bitkilerde taç yaprakların çevrelediği, döllenmeyi sağlayan tek veya birçoğu bir arada bulunan organ.

Erkek terzisi : Erkek elbisesi diken terzi.

Erkekler hamamı : İçinde sadece erkeklerin yıkandığı veya erkeklere ayrılmış hamam.

Erkek sel kadın göl : "erkek, parayı bilinçsizce harcama eğiliminde olsa bile kadın buna meydan vermemeli, tutumlu olmalıdır" anlamında kullanılan bir söz.

Erkekçe : Erkek gibi, erkeğe yakışır bir biçimde, yiğitçe, mertçe.

Erkekçil : Erkeğe düşkün.

Erkeklenmek : Kabadayılık gösterisinde bulunmak.

Erkekleşmek : Kız, kadın erkek gibi sert davranışlar kazanmak. Çocukluk çağından çıkıp erkeklik çağına girmek.

Erkekli : Erkeği olan.

Erkekli kadınlı : Kadın erkek hep bir arada yapılan. Kadın erkek hep bir arada olarak.

Erkekliğe sığmamak : Mertliğe, yiğitliğe yakışmamak.

Erkekliği kesilmek : Erkek fizyolojik görevini yerine getirememek.

Erkekliğine yedirememek : Mertliğe, yiğitliğe yakıştıramamak.

Erkeklik : Erkek olma durumu. Bir erkeğin fizyolojik görevini yerine getirme gücü. Erkekçe davranış, yiğitlik, mertlik.

Erkeklik öldü mü : "haksızlığa karşı koymak, mertlik göstermek gerekiyor" anlamında kullanılan bir söz.

Erkeklik organı : Erkeğin çiftleşme organı, kamış, sik, zeker, penis, fallus.

Erkeklik sende kalsın : "karşısındakinin yakışıksız davranışına uyup da tatsızlık çıkarma, efendice davran!" anlamında kullanılan bir söz.

Erkeklik taslamak : Kendini erkek gibi göstermek, erkekçe davranışta bulunmak, kabadayıca davranmak.

Erkeksi : Erkeği andıran, erkeğe benzeyen, erkek gibi, erkeğimsi, maskulen.

Erkeksiz : Erkeği bulunmayan. Erkek olmaksızın.

Erkeksizlik : Erkeksiz olma durumu.

Bakımlı erkek : Görünüşe, giyimine kuşamına özen gösteren erkek, metroseksüel.

Eline erkek eli değmemiş olmak : Kız, namuslu olmak.

Elinin hamuruyla erkek işine karışmak : Kadınlar, beceremeyeceği işleri yapmaya kalkışmak.

Kadınlı erkekli : Kadın erkek karışık. Kadın erkek karışık olarak.

Kızlı erkekli : Kız erkek karışık olarak. Kız erkek karışık.

Adam : Eş, koca. Birinin yanında bulunan ve işini yapan kimse. İnsan. Erkek kişi. Bir alanı benimseyen kimse. Görevli kimse. İyi huylu, güvenilir kimse. Daima birinin yanında olan, onu destekleyen, isteklerini yerine getiren kimse. Birinin yararlandığı, kullandığı kimse.

Kişi : Eş, koca. Kadın veya erkeğe verilen genel ad, şahıs, zat, nefer. Çekimli fiillerde ve zamirlerde konuşan, dinleyen, sözü edilen varlık, şahıs. Oyun, roman, hikâye vb.nde yer alan kimse. Erkek.

Hayvan : Akılsız, duygusuz, kaba, hoyrat (kimse). Duygu ve hareket yeteneği olan, içgüdüleriyle hareket eden canlı yaratık. Kızılan bir kimseye söylenen bir söz. At, eşek, katır gibi türlü hizmetlerde kullanılan yaratık.

Bitki : Bulunduğu yere kök vb. organlarıyla tutunan, çoğunlukla fotosentez sonucu yaşam için gerekli bileşenleri oluşturan, birçoğu spor veya tohum aracılığıyla döl vererek çoğalan bir veya çok yıllık, otsu, odunsu canlıların genel adı, nebat.

Sperma : Bir başı, bir gövdesi, hareket etmeye yarayan kuyruğu olan, yumurtadan çok küçük erkek eşey hücresi. Meni.

Organizma : Herhangi bir canlı varlık. Canlı bir varlığı oluşturan organların bütünü, uzviyet.

Güvenilir : Güven duygusu veren, güvenilen, itimatlı.

Eril : Bazı dillerde erkek cinsten sayılan (kelime), müzekker.

Bay : Erkeklerin ad veya soyadlarının önüne getirilen saygı sözü. Parası, malı çok olan, zengin (kimse). Erkek.

Er : Kahraman, yiğit. Rütbesiz asker, nefer. Erkek. Erbiyum elementinin simgesi. Erken. İşini iyi bilen, yetenekli kimse. Koca.

Koca : Büyük, ulu. Bir kadının evlenmiş olduğu erkek, eş, zevç. Kocaman, iri. Yüksek. Büyük, geniş. Yaşlı, ihtiyar, pir.

Mert : Sözünün eri, güvenilir (kimse), erkek. Yiğit.

Sert : Hırçın, öfkeli, hiddetli. Bağışlaması, hoşgörüsü olmayan. Titizlikle uygulanan, sıkı. Sarsıcı niteliği olan, çarpıcı, keskin, hafif karşıtı. Ciğerlerden gelen havanın ağız boşluğundaki tam kapalı veya yarı kapalı engellere çarpmasıyla oluşan (ünsüz), titreşimsiz, süreksiz, ötümsüz, tonsuz, sedasız. Esnekliği az olan, kolayca eğilip bükülmeyen. Gönül kırıcı, katı, ters bir biçimde. Gönül kırıcı, katı, ters. Çizilmesi, kırılması, buruşması, kesilmesi veya çiğnenmesi güç olan, pek, katı, yumuşak karşıtı. Kolay dayanılmayan, zor katlanılan, etkili, yumuşak karşıtı. Güçlü kuvvetli.

Kolay : Sıkıntı çekmeden, yorulmadan yapılabilen, emeksiz, zahmetsiz, güç ve zor karşıtı. Kolayca, sıkıntısız bir biçimde, basitçe. Kolaylık.

Erkek ağaç : Yemiş vermeyen ağaç.

Erkek arı : (tarım, zooloji)

Erkek bale dansçısı : Balede dans eden erkek sanatçı.

Erkek beyt : Kahramanlık anlatan beyit.

Erkek bulut : Yağmursuz bulut.

Erkek çiçek : (botanik)

Erkek demür : Polat.

Erkek dış üreme organları : Çiftleşme organı olan penis, hem idrarı hem de sperma’yı dışarı atan urethra masculina ve sünnet derisinden ibaret olan organlar, partes genitales maskulina eksterna.

Erkek eğreltiotu : En çok 50 cm. uzunlukta olup, köksü gövdelerinden şerit düşürücü maddeler çıkarılan çiçeksiz bitki.

Erkek eşey organı : Erkek eşey hücresi (spermatozoon) meydana getiren üreme organı. Testis.

Diğer dillerde Erkek anlamı nedir?

İngilizce'de Erkek ne demek? : adj. male, masculine

n. man, male, he, gent, Jack

pref. he

Fransızca'da Erkek : mâle

Almanca'da Erkek : n. Junge: Jungs, Mann, Mannsbild

adj. männlich

Rusça'da Erkek : n. самец (M), мужчина (M), мужик (M), мальчик (M), мальчишка (M)

adj. мужской, мужественный, сильный, крепкий