Estimation of evidence türkçesi Estimation of evidence nedir

  • Kanıtların takdiri.
  • Kanıtların değerlemesi.
  • Delillerin takdiri.
  • Hukuk alanında kullanılır.

Estimation of evidence ingilizcede ne demek, Estimation of evidence nerede nasıl kullanılır?

Estimation : Değerlendirme. Tahmin etme. Fikir. Yorum. Tahminleme. Tahmin. Fikir (birisi hakkındaki). Ekonomi, veterinerlik alanlarında kullanılır. Tahmin yapma. Takdir.

Of : -den. Karşı. -den övünerek bahsetmek. -in. Hakkında. Yüzünden. Nin. In. Li. -dan.

Evidence : İfade. Belirmek. Belirginlik. Şahit. Hukuk, ekonomi alanlarında kullanılır. Kanıtlamak. Bulgu. Belirti. Tanıklık. Kanıt.

Estimation of single structural equation : Tekil yapısal denklem tahmini.

A scrap of evidence : Çok ufak bir delil.

Lack of evidence : Kanıt noksanlığı. Kanıt eksikliği. Kanıt yetersizliği. Delil yetersizliği.

Recording of evidence : Delillerin belirlenmesi. Kanıtların tespiti. Delil tespiti. Kanıtların saptanması.

Failure of evidence : Delil yetersizliği.

Bill of evidence : Şahitler listesi. Kanıt dizisi.

Destruction of evidence : Kanıtın yok edilmesi. Delil tahribi. İşlenmiş olan bir suçun delilinin yok edilmesi.

İngilizce Estimation of evidence Türkçe anlamı, Estimation of evidence eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Estimation of evidence ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

Aggravating circumstances : Suçu ağırlaştırıcı sebepler. Cezayı ağırlaştırıcı sebepler. Cezayı ağırlaştırıcı nedenler. Cezayı ağırlatıcı nedenler. Ağırlaştırıcı sebep. Ağırlaştırıcı nedenler.

Abetment : Azmettirme. Suç ortaklığı. (suça) yardımda bolunmak. Suça teşvik. Tahrik etme. Yardakçılık etme. Tahrik ve teşvik. Cesaretlendirme. Yardımda bulunma.

Allegation : Suçlama. Bahane. İleri sürme. İddia. Mazeret. İtham. Özür. İthamname. Sav.

Abstention : Uzak durma. Sakınma. Çekimserlik. Kaçınma. Çekimser oy. Oy vermeme. İmtina. Vazgeçmek. Çekinme.

Administrative districts : Kaza. İdari bölüm. İlçe. İdari bölge.

Administration of justice : Yargı. Adalet yönetimi. Kaza uygulamaları. Yargı idaresi. Adliye.

Administer an oath : Ant içirmek. Andiçirme. Yemin ettirmek.

American law of corporation : Dernekler tüzesi.

Annulment : Yokarma. Evliliğin iptali. Fesih. Iskat. Bozma (yasa veya yargı veya sözleşme vb'ni). Yürürlükten kaldırma. Bozma. Feshetme. İptal. Kaldırma.

Act of witness : Tanıklık.

Estimation of evidence synonyms : a wide saloon, accused, acts contra bonos mores, absente, abduction, abstainer.