Evacuator türkçesi Evacuator nedir

  • Tahliye sağlayan aygıt.
  • Vücuttan çıkaran.
  • Tahliye eden veya boşaltan kimse veya şey.
  • Boşaltıcı.
  • Rektumdan sıkışmış dışkının alınması için kullanılan cihaz.
  • Boşaltan.
  • Tahliye edici.
  • Tahliyeci.
  • (tıp veya medikal terimi) sıvının vücuttan alınmasına yarayan alet.

Evacuator ingilizcede ne demek, Evacuator nerede nasıl kullanılır?

Evacuators : Tahliye edici. Rektumdan sıkışmış dışkının alınması için kullanılan cihaz. (tıp veya medikal terimi) sıvının vücuttan alınmasına yarayan alet. Vücuttan çıkaran. Boşaltan. Tahliye eden veya boşaltan kimse veya şey. Boşaltıcı. Tahliye sağlayan aygıt. Tahliyeci.

Evacuate : Tahliye etmek. Tahliye yapmak. Götürmek. Boşaltmak (bağırsakları). Bir felaket yüzünden bir yerden ayırıl mak. Vücuttan dışarı atmak. Almak (insanları bir yerden). Havasını almak. Dışarı atmak. Boşaltmak.

Evacuate casualties : Zaiyatı veya ölüleri tahliye etmek. Yaralananları tedavi olabilecekleri bir yere nakletmek.

Evacuate settlements : Sakinleri boşaltmak. Yerleşimcileri tahliye etmek. Yerleşim yerlerinden insanları çıkarmak veya temizlemek.

Evacuated : Tahliye etmek. Boşaltmak. Vakumlanmış veya hapsedilmiş. Tahliye edilmiş. Vücuttan dışarı atmak. Boşaltılmış.

Evacuation drill : Tahliye eğitimi. İnsanları bir tesisten en kısa ve en güvenli yoldan çıkmaları için eğitme alıştırması (acil durumlarda). Boşaltma tatbikatı.

 

Evacuation order : Tahliye emri. Bir mülkün boşaltılması için mahkeme emri.

Evacuation of sinai : Mısır'la yapılan anlaşmanın ardından yahudi yerleşimcilerin sina yarımadası'ndan boşaltılması (1979 - 1982).

Evacuation : Ayırılma. Dışkı. Pislik. Kimi koşulların varlığı durumunda, bir tutmanlık sözleşmesi sona ermeden, ama genellikle tutmanlık sözleşmesinin süresinin bitiminde, konut iyesinin başvurusu üzerine, yönetim ve yargı orunlarınca, tutmanın oturtmakta olduğu yapıyı bırakmaya zorlanması. Tahliye. Dışkılama. Alma (insanları bir yerden). Salıverme. Kaka.

Evacuations : Dışarı atma. Boşaltım. Kaka. İfraz. Pislik. Alma (insanları bir yerden). Dışkı. Dışkılama. Tahliye. Ayırılma.

İngilizce Evacuator Türkçe anlamı, Evacuator eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Evacuator ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Reclaimer : Kullanılmış yağları ıslah eden ve yeniden kullanılır hale getiren cihaz. Islah işinde kullanılan duba. Stoktan alma makinesi. Harmanlama makinesi. Yağ arıtıcısı.

Emptiers : Daha boş.

Excreters : Atık maddeyi boşaltan kimse veya şey. Salgılayan. Kaka yapan yada salgılayan kimse veya şey. Vücuttan çıkartan. İfraz eden.

Drainers : Sıvı boşaltmak için kullanılan bir tür kap. Süzgeç. Bulaşık suyunun süzüldüğü oluklar. Bulaşıklık. Süzgü. Boşaltma düzeni.

Bleeder : Boşaltma vanası. Hemofili hastası. Para sızdıran. Boşaltma musluğu. Geleneksel toplumlarda hastalığı iyileştirmek amacıyla hastadan kan alan kimse. Şantajcı. Havalandırma deliği. Akıtma yeri.

 

Voidance : Tahliye. İptal. Terketme. Boşaltma.

Ejaculators : Fışkırtan. Fırlatan. Dışarı fışkırtan. Dışarı atılan. Atan. Dışarı akıtan. Birden bire söyleyen kimse. Söyleyiveren. Dışarı fışkırtan kimse veya şey.

Stevedores : Rıhtım işçileri. Yükleme işçisi. Yük boşaltma işçisi.

Excretive : İfraz ettiren. Vücuttan çıkartan. Salgı çıkaran. Salgılayabilen. İfraz eden.

Evacuator synonyms : evacuators, emptying, excreter, exhausting, annihilative, remotion, ejaculator, emptier, drainer, ejectors, unloaders, depletive, ejector, removal, unloader, stevedore, empty, drainage, deferent, drain.

Evacuator zıt anlamlı kelimeler, Evacuator kelime anlamı

Fill : Doldurmak. Dolgu yapma. Kabarmak. Kapamak. Karşılamak. Dolmak. Doyma. Doymak. Yapmak. Dolusu.

Evacuator ingilizce tanımı, definition of Evacuator

Evacuator kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : One who evacuates. A nullifier.