Extortioners türkçesi Extortioners nedir

Extortioners ingilizcede ne demek, Extortioners nerede nasıl kullanılır?

Extortioner : Zorba. Zorla alan kimse. Rüşvetçi. Amiri mücbir. Kazıkçı. Haraççı. Zorla alan. Zorba kimse. Baskıcı.

Extortion : Dolandırıcılık. Fahiş fiyat. Zorbalık. Haraç. Haraca kesme. Para sızdırma. Zorla alınan şey. Gasp. Zorla alma. Şantaj.

Extortionate : Aşırı. Para sızdıran. Çok fazla. İnsafsız. Fahiş (fiyat). Zor kullanan. Kazık. İnsanı haraca kesen. Fahiş.

Extortionately : İnsafsızca. Çok fazla bir şekilde. Gaspederek. Aşırı şekilde. Aşırı fahiş şekilde. Zorbalıkla. Gasp veya şantaj vasıtasıyla. Tehdit ve zorbalıkla.

Extortionist : Zorba. Zorba kimse. Haraççı. Rüşvetçi. Şantajcı. Kazıkçı.

Extortionists : Şantajcı. Zorba. Rüşvetçi. Haraççı. Kazıkçı.

Extortions : Haraca kesme. Zorla alınan şey. Fahiş fiyat. Haraç. Dolandırıcılık. Gasp. Para sızdırma. İrtikap. Zorbalık. Zorla alma.

İngilizce Extortioners Türkçe anlamı, Extortioners eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Extortioners ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Domineering : Hükmeden. Dediğim dedik. Zorbalık eden. Despotça davranan. Otoriter. Otoriteli. Baskı yapan.

 

Despot : Alikıran başkesen. Despot. Acımasız. Bir ülkeyi zora ve baskıya dayanarak yöneten kişi. rum ortodokslarının dinsel başkanları (metropolit karşılığı). Ceberut. Tiran.

Bribable : Satın alınabilir. Rüşvet verilmeye müsait. Rüşvet kabul eden. Rüşvet verilebilir.

Highhanded : Karakuşi. Keyfince davranan. Amirlik taslayan. Mütehakkim. Agresif. Despot. Keyfi hareket eden. Keyfi. Otoriter.

Bent : Namussuz. Yetenek. Kır. Yiyici. Çimenlik. İbne. Bükülmüş. Çimen. Çatlak.

Grafter : Aşılayan kimse. Para yediren kimse. Rüşvet veren kimse. Yolsuzluk yapan kimse. Yiyici. Rüşvet yiyen. Hırsız. Aşı bıçağı. Hırsızlık yapan kimse. Suistimal yapan.

High handed : Despot. Keyfince davranan. Saldırgan. Başkalarına söz hakkı vermeyen. Aceleci. Keyfi. Küstah. Müstebit. Mütehakkim.

Extortionist : Şantajcı. Zorba kimse.

Welding : Kaynak yapma. Kaynak makinesi. Kaynama. Kaynaklamak. Kaynaklı. Metal parçalarını ısı etkisi ile eriterek birbirlerine yapıştırma. Etme veya olma. Kaynaklama.

Corrupt : Bozmak. Kötüleştirmek. Bozmak (dili). Yiyici. Yozlaşmış. -e rüşvet yedirmek. Baştan çıkarmak. Doğru yoldan saptırmak. Mahvetmek.

Extortioners synonyms : bribeable, highbinder, autocratical, humbugger, oppressive, extorters, fleecing, outlaw, enforcer, cut up, criminal, extortionists, extorter, bribee, followers, grafters, flayer, bribetaker, autocrat, usurper, despots, follower, supplanters, usurpers, crook, felon, exacter, exactor, bullies, hardhanded, bribe taker, bully, flayers.