Fırlamak nedir, Fırlamak ne demek

  • Hızla, birdenbire bulunduğu yerden çıkmak, ayrılmak.
  • Fiyatı birdenbire yükselmek.
  • Yerinden oynayıp ileriye doğru çıkıntı yapmak

"Fırlamak" ile ilgili cümle örnekleri

  • "Çalgıcıların oğlu, elinde kenarları zilli kocaman bir tefle ortaya fırladı." - L. Tekin
  • "Borsada altın fiyatları fırladı."
  • "Dalga geçen esrarkeşin gözü ne görürse kırk derece ateşle yanan adamın dışa fırlayan gözü de onu görür." - A. Haşim

Fırlamak anlamı, kısaca tanımı:

Fırlama : Piç. Arsız, terbiyesiz çocuk. Fırlamak işi.

Ayağa fırlamak : Hızla ayağa kalkmak.

Gözleri yuvalarından fırlamak : Korku, öfke ve telaşı gözlerinden belli olmak.

Ok gibi fırlamak : Çok hızlı gitmek.

Yerinden fırlamak : Oturulan yerden hızla kalkmak.

Çıkmak : Belirmek, tanınmak. Binaya kat eklemek. Yayılmak, duyulmak. İçeriden dışarıya varmak, gitmek. Büyük abdest bozmak. Gelmek. Sesini yükseltmek. Bir durumla ilgili niteliklerini yitirmek, bir durumdan başka bir duruma geçmek. Verilmek. Yeni yetişip satışa sunulmak. Sıyrılmak, ayrılmak. Talihine veya payına düşmek, isabet etmek, vurmak. Oluşmak, olmak. Yerinden oynamak. Bir konu yetkililerce karara bağlanmak. Yayımlanmak. Bir şeyin yukarısına doğru yürümek. Giderilmek, yok olmak. Unutmak. Bulunduğu yeri bırakıp başka yere geçmek, taşınmak, ayrılmak, ilgisini kesmek. Yetkili birinin makamına iş için gitmek. Oyunda herhangi bir rolü oynamak. Bir yere ulaşmak, varmak. Görünür veya belli bir durumda bulunmak. Meydana gelmek. Niteliği sonradan anlaşılmak. Herhangi bir durumda olduğu anlaşılmak. Harcamak zorunda kalmak. Davranışta herhangi bir niteliği bulunmak. Yetişecek ölçüde olmak. Karşı gelebilmek, boy ölçüşmek. Bulaşmak. Artırmak, fiyatı yükseltmek. Piyasaya sürülmek. Yayılmak. Bir şeyin düzeni bozulmak, eskisinden daha değişik, kötü bir duruma girmek. Karaya ayak basmak. Elde edilmek, sağlanmak, istihsal edilmek. Bir meslek veya bilim kurumunda okuyup yetişmek, mezun olmak. Vermeye katlanmak. Bir sebeple bulunulan yerden ayrılmak. Flört etmek. Mal olmak. Ay veya mevsim geçmek. Yükselmek, artmak. Olmak, bulunmak, var olmak. Bulunduğu yerden fırlamak, kopmak. Yapılmak, yürümek. Gerçekleşmek. Erişmek, görmek. Bitmek, büyümek, sürmek. Bir iddia ile ortalıkta görünmek. Eksilmek. Ay, Güneş görünmek. Bir inceleme, bir araştırma sonucu bulmak. Süresi dolduğunda ayrılmak.

 

Ayrılmak : Ayırma işine konu olmak. Boşanmak. Bir yerden, bir kimseden, bir şeyden uzaklaşmak.

Çıkıntı : Kambur. Bir yüzeyde ileri doğru çıkan bölüm. Bir metni düzeltmek veya ona bir şey eklemek için satır dışına yazılan yazı, çıkma. Her şeye itiraz eden, huzursuzluk çıkaran (kimse).

Yapmak : Üretmek. Bir kimseye bir meslek kazandırmak, yetiştirmek. Ortaya koymak, gerçekleştirmek, oluşturmak, meydana getirmek. Davranmak, hareket etmek. Gerçekleştirmek. Bir düşünceyi, bir davranışı, bir isteği işe dönüştürmek, gerçekleştirmek. Bir harekete, işe başlamak veya bir hareketle, işle uğraşmak. Düzenli bir duruma getirmek. Onarmak, tamir etmek. Salgılamak, çıkarmak. Bir dileği, bir isteği yerine getirmek, uygulamak, ifa etmek. Tehdit yoluyla birini herhangi bir duruma düşürmek. Olmasına yol açmak. Yol almak. Bir durum yaratmak. Edinmek, sahip olmak. Bir şeyi başka bir şey durumuna getirmek. Dışkı çıkarmak. Olmak. Evlendirmek.

 

Fiyat : Alım veya satımda bir şeyin para karşılığındaki değeri, eder, paha. Bir değer ile para birimi arasındaki ilişki. Bir mal veya iş gücü için uygun görülen para karşılığı.

Yükselmek : Yüce duruma gelmek, yücelmek. Güçlenmek, şiddetlenmek. Fiyat, çoğalmak. Aşaması artmak. Artmak. Unvan, rütbe vb. ilerlemek. Yükseğe çıkmak.

Birdenbire : Ansızın.

Diğer dillerde Fırlamak anlamı nedir?

İngilizce'de Fırlamak ne demek? : v. fly off, fly out, leap up, dart, boom, burst, soar (prices), bolt, bounce, break, dash, make a dash, dodge, fling, flirt, high tail, hurl oneself, hurtle, jump, shoot, shoot ahead, shoot off, shoot out, shoot up, skyrocket, spring, stand out

Fransızca'da Fırlamak : se jeter, se lancer, monter, hausser, bondir, jaillir

Almanca'da Fırlamak : v. abprallen, flitzen

Rusça'da Fırlamak : v. вылетать, выскакивать, вскакивать, подскакивать, срываться, кидаться, бросаться, повышаться, вылететь, выскочить, вскочить, подскочить, сорваться, кинуться, броситься, повыситься