Faiz oranlarının risk yapısı nedir, Faiz oranlarının risk yapısı ne demek

Faiz oranlarının risk yapısı; İktisat alanında kullanılan bir sözcüktür.

İktisat terim anlamı:

Aynı vade koşuluna sahip ancak farklı ödenmeme riski taşıyan borçlara ilişkin faiz oranlarının farklı olması durumu.

Faiz oranlarının risk yapısı anlamı, tanımı

Faiz : İşletmek için bir yere ödünç verilen paraya karşılık alınan kâr, getiri, ürem, nema. Kapitalist ekonomide, artık değerin değişikliğe uğramış biçimi olarak paranın fiyatı, kiralanan paranın kira bedeli

Oran : Büyüklük, nicelik, derece bakımından iki şey arasında veya parça ile bütün arasında bulunan bağıntı, nispet, rasyo. İki şeyin birbirini tutması, karşılıklı uygunluk, tenasüp. İki büyüklük, iki nicelik arasındaki bağıntı. Akıl yoluyla gerçeğe yakın olduğuna inanılarak verilen yargı, tahmin.

Oranla : Herhangi bir şeye göre, herhangi bir şeyle kıyaslayarak, nispeten.

Risk : Zarara uğrama tehlikesi, riziko.

Yapı : Barınmak veya başka amaçlarla kullanılmak için yapılmış her türlü mimarlık eseri, bina. Yapma, oluşturma, ortaya konulma, meydana getirme. Bütünün bir araya getirilişinde uyulan dizge, strüktür. Ögeleriyle somut bağımlılığı olan bütün. Parçaları ve ögeleri arasında yasaya uygunluk, durağan bağlar ve karşılıklı ilişkiler bulunan dizge veya bütün, strüktür. Yapılmakta olan konut, yol, köprü vb. inşaat, konstrüksiyon. Canlı bir varlığın ruh veya beden özelliklerinin tümü, bünye, strüktür. Bir hücrede, bir dokuda, karmaşık oluşumlu bir organizmada elemanların düzeni.

 

Ödenmeme : Tecim belgitlerinin (ödek, borç belgiti) ilgilisince önelinde ödenmemesi.

İlişkin : İlgisi, ilişiği olan, bağlı, ilgili, ait, merbut, müteallik.

Taşıyan : Çek, ödek ve benzeri tecim belgitlerinden kendisine verilmiş ve aktarılmış bulunanların iyesi olan kişi.

Ödenme : Ödenmek işi.

Koşulu : Şanlıurfa şehri, Demirci bucağına bağlı bir yerleşim yeri.

Farklı : Farkı olan, aralarında fark bulunan, değişik, ayrımlı.

İlişki : İki şey arasında karşılıklı ilgi, bağ, münasebet, temas. Bağlantı, temas.

Sahip : Herhangi bir şey üstünde mülkiyeti olan, onu yasaya uygun bir biçimde dilediği gibi kullanabilen kimse, iye, malik. Koruyan, arka çıkan, gözeten kimse. Herhangi bir niteliği olan kimse, ehil. Bir iş yapmış, üstlenmiş veya bir eser ortaya koymuş kimse.

Koşul : Şart. Bir antlaşmada belirlenen hükümlerden her biri.

Durum : Bir şeyin içinde bulunduğu koşulların hepsi, vaziyet, hâl, keyfiyet, mevki, pozisyon. Duruş biçimi, konum, tavır. Ad soyundan kelimelerin birbirleriyle edatlarla ve fiillerle ilişkilerini belirleyen biçim, hâl. Bireyin toplum içindeki ilişkileriyle belirlenen yeri.

Ancak : "Yalnızca" anlamında, sınırlama bildiren bir söz, bir. "Lakin, ama, fakat, yalnız" sözleri gibi bir düşünceye karşıt ikinci bir düşünceyi anlatan bir söz. "Olsa olsa, en çok, daha çok, güçlükle" anlamlarında, bir şeyin daha çoğunun, ilerisinin olmadığını gösteren bir söz, dar, gücün. En erken.

 

Vade : Bir işin yapılması veya bir borcun ödenmesi için tanınan süre, mühlet, mehil.

Duru : Bulanıklığı olmayan, temiz, berrak. Pürüzsüz (ten). Arınmış, karışık olmayan (dil, üslup vb.).

Öden : Mide, karın.

Diğer dillerde Faiz oranlarının risk yapısı anlamı nedir?

İngilizce'de Faiz oranlarının risk yapısı ne demek ? : risk structure of interest rates