Fazla nedir, Fazla ne demek
Fazla; Dil bilgisi yönünden Türkçe'de sıfat olarak kullanılır. kökeni arapça dilinden gelmektedir.
- Gereğinden, alışılmıştan çok, aşırı olan, ziyade
- Artmış olan, ihtiyaçtan fazla olan.
- Daha çok, aşkın.
- Gereğinden, alışılmıştan çok olarak.
- Gereksiz, yersiz bir biçimde.
"Fazla" ile ilgili cümleler
- "Biz ancak Cumhuriyet devrinde elli yıldan fazla bir barış devri geçirmişiz." - B. Felek
- "Fazla konuşma yeter."
- "Fazla ekmeğiniz var mı?"
- "Yaşamak için çok zorluk çekiyordu. Fazla olarak hastaydı." - R. N. Güntekin
İktisat alanındaki kelime anlamı:
[Bakınız: artık]
Fazla hakkında bilgiler
Muhamed Fazlagić ya da sahne adıyla Fazla (d. 17 Nisan 1967, Saraybosna), Bosnalı şarkıcıdır.
Fazlagić, bir önceki yıl bağımsızlığını ilan eden Bosna-Hersek'i 1993 Eurovision Şarkı Yarışması'nda temsil ederek ülkenin ilk temsilcisi olmuştur. Yarışmada seslendirdiği "Sva bol svijeta" adlı şarkıyla 27 puanla 16. olmuştur.
Fazla ile ilgili Cümleler
- Fazla bağırmayın, komşuları uyandıracaksınız!
- Borsa bu yıl birkaç kez, tek bir gün içinde % 1'den fazla düştü.
- Satürn buz ve tozdan oluşan 1000'den fazla halka ile çevrilidir. Halkaların bazıları çok ince ve bazıları çok kalındır. Halkalardaki parçacıkların boyutları çakıl boyutundan ev boyutuna kadar değişir.
- Tom, kahvenin içmek için fazla sıcak olduğunu söyledi.
- Fazla açgözlülük zarar getirir.
- Fazla bira içmem.
- Fazla çalıştığımı düşünüyorum.
- Mektubun fazla geç geldi.
- Fazla doydum.
- Ali sevgili Mary'si hariç, gelincikleri her şeyden daha fazla sever.
- Fazla bir şey taşıma.
- İşin varken fazla rahatsız etmek istemiyorum.
- Fazla bağırmaktan sesim kısıldı.
- Şişede fazla süt yok.
Fazla kısaca anlamı, tanımı:
Fazla gelmek : Çekilmeyecek, bıktıracak, tedirgin edecek bir durum almak.
Fazla kaçırmak : Alışılmış olan ölçüden çok içmek, yemek veya konuşmak.
Fazla mal göz çıkarmaz : "ne kadar ve ne türden mal olursa olsun malın fazlası elden çıkarılmamalıdır çünkü mutlaka bir gün gelir lazım olur" anlamında kullanılan bir söz.
Fazla olmak : Dayanma gücünü aşacak davranışlarda bulunmak, çok olmak.
Haddinden fazla : Gereğinden çok, aşırı.
Fazlaca : Gereğinden biraz daha çok olarak, bir hayli, çokça.
Fazlalaşma : Çoğalma.
Fazlalaşmak : Çoğalmak.
Fazlalık : Çokluk, gereğinden artık olma durumu.
Fazlalık etmek : Birinin varlığı, bulunduğu yerde gereksiz olmak.
Bir gömlek fazla eskitmiş olmak : Birinden daha yaşlı ve daha görmüş geçirmiş olmak.
Lüzumundan fazla : Gerekenden çok.
Alışılmış : Her zamanki, mutat.
Ziyade : Çok, daha çok, daha fazla.
İhtiyaç : Yoksulluk, yokluk. Gereksinim. Güçlü istek.
Gereksiz : Gereği olmayan, yararsız, lüzumsuz. Boş yere.
Yersiz : Barınacak yeri olmayan. Yerinde olmayan, uygunsuz, anlamsız, manasız.
Biçim : Tarz. Disket vb.nin bilgisayarda kullanılabilir durumu. Herhangi bir şeyin benzeri. Yazı ve simgelerin bilgisayarda kullanılmaya elverişli çerçevesi, düzeni, format. Şiirlerin kuruluş ve uyak düzenlerine göre olan dış görünüşü, şekil. Yakışık alan şekil, uygun şekil. Sanat ve edebiyat eserlerinde dış görünüş, form. Biçme işi. Bir nesnenin dış çizgileri bakımından niteliği, dıştan görünüşü, şekil, eşkâl.
Sahne : İzleyicilerin kolayca görebilmeleri için genellikle yerden belli bir ölçüde yüksek yapılan, oyun, müzik vb. gösteri yapmaya uygun yer, oyunluk. Tanık olunan, gözlenen olay. Bir konu veya çalışma çevresi, çalışma dalı. Bir oyun veya filmin başlıca bölümlerinden her biri. Görüntü.
Daha : Henüz. Var olana, elde bulunana ek olarak. Kendisinden sonra üçüncü kişi iyelik eki alan bir sıfatla birlikte sözü edilen konuda en önemli durumu belirtmek için kullanılan bir söz. Bunun dışında.
Çok : Sayı, nicelik, değer, güç, derece vb. bakımından büyük ve aşırı olan, az karşıtı. Aşırı bir biçimde.
Aşkın : Benzerlerinden üstün. Çok, fazla. Belli bir süreyi aşmış, ötesine geçmiş.
Fazla : Artmış olan, ihtiyaçtan fazla olan. Gereksiz, yersiz bir biçimde. Gereğinden, alışılmıştan çok olarak. Daha çok, aşkın. Gereğinden, alışılmıştan çok, aşırı olan, ziyade.
Bir : Eş, aynı, bir boyda. Ancak, yalnız. Bu sayıyı gösteren 1 ve I rakamlarının adı. Sadece. Beraber. Sayıların ilki. Herhangi bir varlığı belirsiz olarak gösteren (sayı). Aynı, benzer. Tek. Ortaklaşa olan, birleşik, müşterek. Değer, önem bakımlarından birbirinden farksız, birbirine eşit, birbirine benzer. Bu sayı kadar olan. Bir kez.
Fazla çalışma : İşçinin belirlenmiş aylık, haftalık ya da günlük iş saatlerinin üzerinde çalışması.
Fazla çalışma ücreti : İşçiye belirlenmiş aylık, haftalık ya da günlük iş saatlerinin üzerinde çalıştığı süre için ödenen ücret.
Fazla gelmek : çekilmeyecek, bıktıracak, tedirgin edecek bir durum almak.
Fazladan : Alışılana ek olarak, alışılandan çok, bol bol, çok çok. İlgili cümle: "Beş dakika bile fazladan kaldığı da olmamıştı." E. Şafak.
Fazlalaştırma : Çoğaltma.
Fazlalaştırmak : Çoğaltmak.
Fazlan : Fazla
Fazlarak : Fazlaca, biraz fazla.
Fazlasıyla : Olağandan, gerekenden çok, pek çok, ziyadesiyle. İlgili cümle: "İçerisi, dışarıdan farklı olarak fazlasıyla sessizdi." İ. O. Anar.
Diğer dillerde Fazla anlamı nedir?
İngilizce'de Fazla ne demek? : adj. excessive, superfluous, spare, plus, much, extra, unneedful, de trop, supernumerary, surplus, thick
adv. too, over, big, in excess of
n. excess, surplus
Fransızca'da Fazla : de trop, en surnombre, en trop
Almanca'da Fazla : adj. entbehrlich, turmhoch, überzählig
adv. mehr, sehr: zu sehr
prep. darüber
Rusça'da Fazla : n. излишек (M), избыток (M), превышение (N), перебор (M), задел (M)
adj. лишний, излишний, избыточный, добавочный
adv. более, слишком, излишне prep. свыше, за
Bu kısımda Fazla nedir? Fazla ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik bir biçimde hemen sorabilir, daha sonra kısaca Fazla tanımı, açılımı, kelime anlamı hakkında ansiklopedik bilgi verebilir veya dilerseniz Fazla hakkında sözler yazılar ile ingilizce veya almanca sözlük anlamı paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.