Foreign address türkçesi Foreign address nedir

  • Yabancı adres.
  • Bilgisayar alanında kullanılır.

Foreign address ingilizcede ne demek, Foreign address nerede nasıl kullanılır?

Foreign : Ecnebi. Ülke dışı. Dış. Yabancılık. Harici. Yabancı madde. Yabancı. Yurt dışı. Dıştan gelme. Yurtdışı.

Address : Söylev vermek. Konuşma yapmak. Hitap etmek. Adres yazmak. Birincil ya da ikincil bellekte, bir verinin bulunduğu yeri ve bu yere nasıl erişilebileceğini tanımlayan veri. genellikle, özdeş türden öğelerden oluşan bir küme içerisinde belli bir öğeyi seçme olanağı sağlayan veri. erişki sözcüğü de kullanılabilir. Söz yöneltmek. Adres. (sorunların) üzerine gitmek. Göndermek. Ünvan.

Foreign accent : Yabancı aksan. Bir başka dilin telaffuz özelliği stili. Yabancı aksanı.

Foreign access zone : Serbest üretim bölgesi. Üretim etkinlikleriyle sınırlı serbest bölge.

Foreign affairs : Dışişleri (ingiliz ingilizcesi). Hariciye. Dış ilişkiler. Dış işleri. Dışişleri. Harici işler.

Foreign affairs and defence : Dışişleri ve savunma. Dışişleri ve savunma konularıyla ilgili olan devlet komitesi.

İngilizce Foreign address Türkçe anlamı, Foreign address eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Foreign address ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

Accelerator key : Belirli işlemler yapmak için hızlı erişim sağlayan tuş dizisi. Hızlı erişim tuşu. Hızlandırıcı tuş. İvmelendirme tuşu. Hızlandırma tuşu. Kısayol tuşu.

Abbreviate : Kırpmak. Sadeleştirmek. İhtisar etmek. Özetlemek. Kısaltmak.

Access control entry : Erişim denetleme girişi. Erişim denetim girdisi.

Accent char : Vurgu karakteri.

Acception : Onaylama. Kabul edilmiş anlam. Benimseme. Kabul.

Access mechanism : Erişim mekanizması. Erişim düzeneği.

Absolute device : Salt aygıt. Mutlak aygıt.

Access control : Sistemler veya dosyalara sınırlanmış erişim. Erişim denetim. Erişim denetimi. Giriş kontrolü. Erişim kontrolü.

Abnormal end : Olağandışı sonlanma.

Abort : Çocuk düşürmek. Dayandırmak. Düşük yapmak. Yarımcık saklamak. Başarısızlıkla bitmek. Bir işi yarım bırakmak. Bebek düşürmek. Tamamlamadan durdurmak. Erken doğum yapmak. Lağvetmek.

Foreign address synonyms : abstract syntax tree, absolute loader, abort sequence, access key, ac adapter, accent bar.