Formaldehyde treatment of protein sources türkçesi Formaldehyde treatment of protein sources nedir

  • Protein kaynaklarının formaldehitle işlenmesi.
  • Veterinerlik alanında kullanılır.
  • Korunmuş protein.

Formaldehyde treatment of protein sources ingilizcede ne demek, Formaldehyde treatment of protein sources nerede nasıl kullanılır?

Formaldehyde : Formaldehit. Formol. Kimya, sinema, televizyon, veterinerlik alanlarında kullanılır. Bağlayıcı olarak kullanılan bazı reçinelerin bıraktığı kanserojen madde. Renksiz, yakıcı özellikte aldehitli, tahriş edici özellikte, dezenfektan olarak ve dokuların tespiti için kullanılan kokulu bir gaz, hcho, formol. uzun süre maruz kalan kimselerde lösemi ve beyin kanserlerinin görülme sıklığı artar. Hcho, metenal; en yalın aldedehit. (plastik ve boya işleyiminde, sudaki % 37' lik çözeltisi ise mikrop öldürücü ve koku giderici olarak kullanılır.). Renkli film işleminde jelatini sertleştirmede kullanılan keskin kokulu, renksiz, suda çok kolay erir gaz, hcho. Formaldehid. Dezenfektan ve fiksatif olarak kullanılan renksiz, tahriş edici kokuya sahip bir madde.

Treatment : İşleyiş. Yaklaşım. Otama. Değerlendirme. Özdek üzerinde her türlü değişim yapma eylemi. ham ya da ara malları ve özdekleri, fiziksel, kimyasal değişikliklerle daha uygun, kullanılır duruma getirme eylemi. Muamele. Geliştirim. Bir filmdeki gizli görüntüyü ortaya çıkarmak amacıyla, duyarkatın işlemelikte çeşitli kimyasal işlemlerden geçirilmesi. Gereçleri amaçlı olarak ve çözümleme araçlarıyla işlemden geçirme. Sağaltım.

 

Of : -den. Den. İle ilgili. -nın. Nin. -den övünerek bahsetmek. Li. -nin. -in. In.

Protein : Doku hücrelerinin esas yapı unsurlarından birini oluşturan, aminoasit birleşmesinden oluşmuş azotlu bileşikler grubuna ait herhangi bir madde. Proteid. Amino asitlerin peptit bağlarıyla bağlanmasıyla oluşan, karbon, hidrojen, oksijen, azot ve kükürt içeren, globuler veya fibröz yapıya sahip, bütün canlılar için önemli yapısal ve fonksiyonel işlevleri olan makromoleküller. genellikle peptit bağıyla bağlanmış 100’den fazla amino asit içeren ve molekül ağırlığı 10 kda’dan fazla olan peptitler için kullanılır. Amino ekşitlerinden yapılmış dirilçoğuz özdeciği. Önbesi. Canlıda yapı elemanı, hormon, enzim, elektron ya da madde taşıyıcısı, desteklik gibi görevleri yapan, amino asitlerin birbirlerine peptit bağlarıyla bağlanması sonucu oluşan, polipeptit dizilerinin tek başlarına ya da diğer moleküllerle birleşerek ipliksi, tabakalı ya da küresel şekillerde (primer, sekunder, tersiyer, kuaterner yapı) bulunabilen, tüm hücre faaliyetlerine katılan bir biyopolimer grubu. Protein. Albümin özü. Hayvan ve bitki gözelerinde aminoasitlerden yapılan önemli bir besin sınıfı. Biyoloji, fizik, kimya, veterinerlik alanlarında kullanılır.

Sources : Yararlanılan kaynak. Kaynak. Memba. Menabii. Ortaklığın anamalı dışında kalan ve anamal gibi işlem gören varlıklarının (yedek akçe ve yabancı kaynaklar gibi) tümü. Kaynaklar. Menşe. Kaynakça.

 

İngilizce Formaldehyde treatment of protein sources Türkçe anlamı, Formaldehyde treatment of protein sources eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Formaldehyde treatment of protein sources ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

A crochordon : Köpeklerde küçük, kılsız, hiperplastik bir epidermisle damardan zengin kollajen dokudan ibaret, saplı veya sapsız, deri eklentileri içermeyen, deri sarkmalarıyla belirgin iyicil tümör, fibrovasküler papillom, yumuşak fibrom, pendilöz yumuşak fibrom. Akrokordon.

By pass protein : Protein veya amino asit kaynakları formaldehit ve/veya 130°c'de 30-40 dakika ısı işlemi uygulanmak suretiyle işlenerek kan unu, hidrolize tüy unu gibi yem maddeleri de doğal olarak işkembedeki parçalanma derecesi azaltılarak parçalanmadan bağırsaklara daha çabuk geçebilen miktarı % 84'e kadar yükseltilmiş bulunan proteinler, by pass protein, kaçak protein.

A clay : Beyaz kil. Sindirim kanalındaki zehirleri ve vitaminleri yüzeyde tutarak emilimlerini önleyen ve bağırsak duvarını kaplayarak koruyucu bir tabaka oluşturan doğal alüminyum silikat bileşiği, kaolin.

A dna : Dna çift sarmalının sağ el sarmal yapısı gösterdiği ve çift zincirin bir tam dönüşünde yapıya 11 bazın girdiği dna biçimi. A dna.

Abaxial : Eksenden uzak. Aks kemiği dışında. Eksendışı. Eksenden uzakta bulunan (biyoloji terimi). Eksen dışı. Abaksiyal. Eksenden uzak, eksen dışı.

A c deformity : Arnold-chiari yapılış bozukluğu. A-c kusuru.

A c syndrom : Arnold-chiari yapılış bozukluğu. A-c sendromu.

Abdominal ovariectomy : Laparotomi yoluyla gerçekleştirilen kısırlaştırma. Abdominal ovaryektomi.

Abdominal palpation : Karın bölgesinin elle muayenesi. Avuç içi, parmak veya yumrukla çok hafif basınç uygulayarak karın bölgesindeki değişikliklerin niteliğini anlamak için yapılan muayene, abdominal palpasyon. Abdominal palpasyon.

A amplitude mod : Ultrasonografide gönderilen ses dalgasının yayılımı doğrultusunda, farklı yüzeylerden yansıyan ses dalgalarının, yansımanın şiddetine göre çizgisel bir grafik olarak gösterilmesi. özellikle gözde biyometrik ölçümlerde kullanılır. A-mod görüntü.

Formaldehyde treatment of protein sources synonyms : by pass proteins, a band, abdomen, abdominal distention, abdominal fat necrosis, abamectin, by pass, abattoir, abdominal pain.