Freest türkçesi Freest nedir
- Aletsiz.
- Samimi.
- Ücretsiz.
- Bedava.
- Parasız.
- Serbest.
- Vergiden muaf.
- Doğal.
- Açık.
- Bağımsız.
- Serbest bırakmak.
- Özgür.
- Rahatlatmak.
- Boş.
- Masrafsız.
- Muaf.
- Kısıtlanmamış.
- Beleş.
- Hür.
Freest ile ilgili cümleler
English: Old-timers might argue the Internet was freest during the Usenet days.
Turkish: Yaşlılar, Usenet günlerinde internetin daha özgür olduğunu iddia edebilir.
English: America fancies itself the world's freest nation.
Turkish: Amerika, kendisinin dünyanın en özgür ülkesi olduğundan hoşlanıyor.
English: The United States fancies itself the world's freest nation.
Turkish: Amerika Birleşik Devletleri, kendisini dünyanın en özgür ülkesi olarak hayal ediyor.
Freest ingilizcede ne demek, Freest nerede nasıl kullanılır?
Freestanding : Kendi ayakları üzerinde duran. Bağlı olmayan. Desteksiz. Serbest. Bağımsız.
Freestone : Kolayca kesilebilen yumuşak taş. Malta taşı. Yarma şeftali. Kolayca çıkarılabilen çekirdeği olan meyve. Kolay yontulan taş. Kumtaşı. Yonu taşı.
Freestones : Kolayca çıkarılabilen çekirdeği olan meyve. Yonu taşı. Kolayca kesilebilen yumuşak taş. Kumtaşı.
Freestyle : Yüzücünün hareket tarzını seçebildiği yüzme tarzı (standart hareket grupları içinden). Doğaçtan söylenmiş herhangi bir etkinlik (özellikle müzikte). Serbest stil.
Freestyle swimming : Serbest yüzme.
Freesias : Süsen. Frezya.
Freesheet : Ücretsiz gazete. (ingiltere ingilizcesi) yerel mağazaların ve diğer işletmelerin reklam verdiği tüm yerel ev halkına dağıtılan ücretsiz gazete veya haber bülteni. Ücretsiz günlük gazete.
Free access : Ücretsiz erişim.
Sidewinder freestyle : Kısamenzilli serbeststil. Oyucuların araba sürmeyi taklit ettikleri üç boyutlu bilgisayar oyunu (microsoft tarafından üretilen).
Frees : Tahliye etmek. Muaf tutmak. Serbest bırakmalar. Salıvermek. Kurtarmak. Serbest bırakmak.
İngilizce Freest Türkçe anlamı, Freest eş anlamlısı
Sözcükler, direkt olarak Freest ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.
Free standing : Solo. Serbestçe duran. Ayaklı ürün. Ayaklı.
Assoil : Bir şeyi telafi etmek. Eritmek. Affetmek. Beraat ettirmek. Çözmek.
Schlock : Pahalı olmayan. Değersiz. Ucuz. Ivır zıvır. Kalitesiz. Beş para etmez (argo terim). Beş para etmez.
Immune : Ayrıcalıklı. Belli bir hastalığa veya alerjik duruma karşı dirençli, bağışıklık kazanmış, immün. Vücudu, doğuştan ya da daha sonra kazandırılmış yetenekler nedeniyle, çeşitli hastalıklara karşı dirençli bulunan, o hastalıkları yenebilen. Bağışıklığı olan. Dokunulmaz. Bağışık kimse. İmmün. Duyarsız.
Gratuitous : Nedensiz. Uluorta. Karşılıksız veya bedava. Haksız. Karşılıksız. Kendi isteğiyle. Hakedilmemiş.
Exempts : Muaf tutmak. Hariç tutmak. Çürüğe çıkarmak. Bağışıklık. Ayrılık. İstisna etmek. Dışında bırakmak.
Artlessly : Etkilenmeyerek. Kabaca. Doğal bir şekilde. Hilesiz bir şekilde. Saflıkla. Masum olarak. Safça. Hilesizce.
Candid : Dobra. Candan. Dobra dobra. Dürüst. İçten. Toksözlü. Açık yürekli. Saf. Gerçek.
Sovereign : Bir çeşit ingiliz altını (para). Mükemmel. Egemen güç. Hükümdar. Han. Birebir (ilaç). Kral. Hünkar. Bağımsız ülke.
Avowed : Açıkça ilan edilmiş olan. Belli. Bariz. Beyan edilmiş.
Freest synonyms : second growth, prehend, old growth, canonic, disburdens, decontrols, desolate, uninhibited, untrammeled, feeless, freer, decontrolled, disengaged, badly off, blanker, expenseless, rainforest, freebee, broads, broad, duty free, woods, airy, collar, cosy, underwood, apprehend, cordial, tax free, jungle, affranchise, excused, gratis.
Freest zıt anlamlı kelimeler, Freest kelime anlamı
Fauna : Biyoloji, coğrafya, veterinerlik alanlarında kullanılır. Belirli bir coğrafi alanda bulunan hayvan türlerinin tümü. Bir ülkede, yetiştirme işlemlerine bağlı olmadan yaşayan ve çoğalan hayvanların tümü. a. bk. asalakbilimsel direy. Direy. Hayvanların yaşadığı bölge. Hayvan topluluğu. Bir ülke, bölge, özel bir çevre ya da devreye has tüm hayvanlar. Fauna. Bölge hayvanlarının tümü. Bir bölgede yaşayan çeşitli türde hayvanların tümü.
Welcome : Sıcak karşılama. Serbest. Karşılamak. Bağrına basmak. İçtenlikle karşılamak. Sevindirici. Hoş geldiniz. Karşılama. Hoşgeldiniz. Hoşgeldin.
Say farewell : Veda etmek.
Bu kısımda Freest kelimesinin türkçesi nedir? ingilizcede Freest ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik olarak hemen sorabilir, daha sonra kısaca ingilizce Freest anlamı, açılımı ya da türkçe kelime anlamı hakkında bilgiler verebilir veya dilerseniz Freest ile ilgili cümleler sözler yazılar ile ingilizce türkçe çeviri sözlük anlamları paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.