Frengi asalağı nedir, Frengi asalağı ne demek

Teknik terim anlamı:

En çok 13 mikron uzunluğunda ve 0.3 mikron eninde olup, 9-10 keskin kıvrımlı bir burguyu andıran ve frengililerin hemen bütün dokularında rastlanabilen pek ilkel hayvan.

Frengi asalağı anlamı, tanımı

Asal : Esasla ilgili, asıl ve temel olanla ilgili, esasi

Fren : Bir makinenin, herhangi bir taşıtın hızını kesmeye veya onu durdurmaya yarayan mekanizma.

Frengi : Genellikle cinsel birleşmelerle bulaşan, tedavi edilmediğinde inme, körlük, delilik vb. sonuçlara kadar varan, döle de geçerek vücutça ve akılca sakat bir soyun yetişmesine yol açan bir hastalık, yenirce, sifilis. Gemi güvertelerinde, suların dışarıya akması için bordalara açılan delik.

Kıvrımlı : Kıvrımı olan.

Frengili : Frengi hastalığına tutulmuş olan.

Keskin : Çok kesici, iyi kesen. Tiz (ses). Kırıkkale iline bağlı ilçelerden biri. Hassas. Kıvrak. Zampara. Etkili, sert. Kırıcı, incitici. Dikkatli.

Mikron : Bir metrenin milyonda biri, milimetrenin binde biri, mikrometre.

Andıra : İlkbaharda ilk defa olgunlaşan kiraz.

Uzunlu : Kilis ilinde, merkez ilçesinde, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim birimi. Samsun şehrinde, Çarşamba ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yer. Yozgat kenti, Boğazlıyan ilçesi, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim yeri.

 

Hayvan : Duygu ve hareket yeteneği olan, içgüdüleriyle hareket eden canlı yaratık. At, eşek, katır gibi türlü hizmetlerde kullanılan yaratık. Kızılan bir kimseye söylenen bir söz. Akılsız, duygusuz, kaba, hoyrat (kimse).

Kıvrım : Bükülmüş, kıvrılmış şeylerin oluşturduğu kat, büklüm. Ayrım, dönemeç. Bir tatlı türü. Kıvrılma sonunda oluşan toprak dalgası.

Hayva : Ayva. Tenekeyi lehimlemek için kullanılan bakır ya da demir araç. [Bakınız: hayva demiri].

Mikro : Küçük, dar, makro karşıtı.

Burgu : Delik açmaya yarayan delgiye takılı sarma, yivli, keskin, çelik alet. Telli sazlarda, telleri germeye yarayan mandal. Yerin orta ve derin katmanlarına inebilmeyi sağlayan delici alet. Tıpa çekmeye yarayan, ucu sivri ve helis biçiminde demir alet, tirbuşon.

Andır : Korku, şaşma, hayranlık bildirir ünlem. Ölüden kalan eşya, sahipsiz kalan eşya, soyka. İnsan ve hayvanlara ilenç yerine, sahipsiz kal anlamında kullanılır. Pis, iğrenç, hantal, kötü, uğursuz, çirkin, miskin, tembel. Erkeklik organı. Kadının cinsiyet organı. [Bakınız: ander]. Akrep. Uğursuz. Bela, kötülük. Kötü yürekli. Sahipsiz.

Hemen : Çabucak. Yalnız, sadece. Aşağı yukarı. Çok.

Bütün : Eksiksiz, tam. Bozuk olmayan (para). Birlik, tamlık. Parçalanmamış. Çok sayıdaki varlık ve nesnelerin hepsi.

İlkel : İlk durumunda kalmış olan, gelişmesinin başında bulunan, iptidai, primitif. Sanatta yalın bir nitelik gösteren, yapmacıksız olan, primitif. Zaman bakımından en eski olan, iptidai, primitif. Basit, karmaşık olmayan. Eğitimsiz, kültürsüz, görgüsüz. Özellikle XIV-XV. yüzyıllarda İtalyan ressamlarına, Orta Çağ sonlarında Avrupa ressamlarına verilen ad.

 

Keski : Ağaç, taş, metal vb.ni yontmaya yarayan, bir ucu keskin çelik araç. Demir ve sac kesmek için üzerine çekiçle vurularak yürütülen keskin araç, tırnak. Pulluk gövdesi önüne takılan ve toprağı kesip ayıran, bıçak veya disk biçiminde çelikten yapılmış pulluk parçası.

Diğer dillerde Frengi asalağı anlamı nedir?

Osmanlıca Frengi asalağı : tufeyl-i dâ-ül-efrenc