Gökdoğan nedir, Gökdoğan ne demek

Gökdoğan; bir hayvan bilimi terimidir.

  • Kuzey yarım kürede yaşayan bir tür göçmen kuş (Accipitridae)

Gökdoğan isminin anlamı, Gökdoğan ne demek:

Erkek ismi olarak; Bir tür doğan. Çakır gözlü.

Fransızca'da Gökdoğan ne demek?:

busard saint-martin

Gezilecek görülecek bir yer, şehir olarak tanımı:

Sinop şehri, Durağan ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi. Siirt kenti, Yanarsu bucağına bağlı bir bölge.

Gökdoğan hakkında bilgiler

Bayağı doğan (Falco peregrinus), gökdoğan, alaca doğan ya da yalnızca doğan doğangiller (Falconidae) familyasından oldukça yaygın bir gündüz yırtıcı kuş türüdür. Büyük bir kuş olan gökdoğanın sırtı kül grisi, başı kara ve alt kısımları beyaz üzerine çubukludur. Kuşlarla beslenen yırtıcı kuşlarda görüldüğü üzere, gökdoğan eşeysel dimorfizm sergiler ve dişileri erkek bireylerden biraz daha büyüktür. Gökdoğan hızıyla tanınır; avına doğru yaptığı kendine özgü dalış sırasında maksimum hızının anlık olarak saatte 360 km.’nin üzerine çıkabildiği tahmin edilmektedir. Bu hız gökdoğanı hayvanlar âleminin en hızlı türü yapmaktadır.

Gökdoğanın üreme alanları arktik tundralardan dönencelere kadar çok geniş bir alanı kapsar. Kutup bölgeleri, çok yüksek dağlar ve tropikal yağmur ormanlarının dışında dünyanın her yerinde bulunur. Üzerinde buz olmayan büyük kara parçası olarak yalnızca Yeni Zelanda’da hiç gökdoğan bulunmamaktadır. Bu dağılım, gökdoğanı dünyanın en yaygın yırtıcı kuşu hatta karada yaşayan en yaygın omurgalı hayvanı yapmaktadır. Türün Latince bilimsel adı, birçok kuzey popülasyonunun göç davranışlarına ithafen "gezici doğan" anlamına gelmektedir. Uzmanlar, boyutları ve görünüşleri değişen 17 ila 19 alt tür olduğunu savunmaktadır. Bu sayısal farklılığın sebebi kızıl enseli doğanın gökdoğan türü içinde iki ayrı alt tür olarak mı ya da kendine özgü F. pelegrinoides türü olarak mı sınıflandırılması gerektiği konusundaki anlaşmazlıklardır.

 

Gökdoğan genel olarak orta boyda kuşlarla beslenir ama küçük memelileri, küçük kertenkeleleri ve hatta böcekleri de avladıkları gözlemlenmiştir. Bir yaşında cinsel olgunluğa erişen gökdoğan hayat boyunca tek eşli olarak yaşar ve yuvasını kayalık kenarlarında ve son zamanlarda insan yapısı yüksek binalarda yapar. Böcek öldürücülerin, özellikle DDT’nin kullanılması nedeniyle gökdoğan türü birçok yerde tehdit altındadır. 1970’lerin başından itibaren başlayan DDT kullanımı yasağıyla birlikte ve yuvaların korunması ve hayvanların doğaya salınmasıyla popülasyonlar toparlanmıştır.

Falco peregrinus günümüzde kullanılan bilimsel adıyla ilk olarak 1771 yılında İngiliz kuşbilimci Marmaduke Tunstall tarafından Ornithologia Britannica adlı eserinde tanımlanmıştır. Falco peregrinus 1225 yılında Albertus Magnus tarafından kullanılmış halk latincesi bir ifadedir. Bu ismin seçilmesinin ardında yatan gerçek, genç gökdoğanların ulaşılması zor olan yuvalarında değil de üreme bölgelerine göç ederken yakalanmalarıdır. Doğan için kullanılan Latince falco terimi, orak anlamına gelen falx sözcüğüyle bağlantılıdır ve uzun ve ince kanatlarının uçarken oluşturduğu siluetten gelmektedir. Gökdoğan, aynı kökene sahip olduğu Hierofalco altcinsini oluşturan ulu doğan, bıyıklı doğan, laggar doğanı ve aksungur ile birlikte kır doğanı (F. mexicanus) ile aynı cins içinde sınıflandırılır. Bu türlerin kökeni diğer doğanlardan muhtemelen yaklaşık 8-5 milyon yıl önce Miyosen'in son dönemi ile Pliyosen’in ilk döneminde birbirinden uzaklaşmıştır. Gökdoğan ve Hierofalco grubunda hem Eski Dünya hem Kuzey Amerika türlerinin bulunması nedeniyle kökeninin Batı Avrasya’da ya da Afrika’da olması muhtemeldir. Diğer doğan türleri ile olan ilişkisi çok açık değildir; çok yaygın olan melezleşme, mitokondriyal dizi analizlerinde karışıklığa yol açmaktadır. Günümüzde esaret altında yetiştirilen gökdoğan diğer türlerle sıklıkla melezleştirilmektedir. Atmacacılık ve doğancılık için dayanıklılığı ile tanınan bıyıklı doğan (F. biarmicus) ve dikkat çekici renklerde büyük kuşlar üretmek için aksungur (F. rusticolus) ile çiftleştirilir.

 

Gökdoğan anlamı, kısaca tanımı:

Kuzey : Sağını doğuya, solunu batıya veren kimsenin tam karşısına düşen yön, dört ana yönden biri, şimal, güney karşıtı. Yıldız. Bulunduğu noktaya göre kuzeyde kalan yer.

Yarım : Bütün bir şeyin ayrıldığı iki eşit parçadan her biri. Saatte on iki otuz. Hastalıklı, sakat, sağlıksız. Tam ve istenildiği gibi olmayan, eksik, noksan. Bir bütünün yarısı olan miktar.

Göçmen : Sıcak iklimli ülkelere giden (hayvan). Kendi ülkesinden ayrılarak yerleşmek için başka ülkeye giden (kimse, aile veya topluluk), muhacir.

Doğan : Kartalgillerden, sırtı kül rengi ve enine çizgili, küçük kuş, fare vb. ile beslenen ve alıştırılarak kuş avında kullanılan yırtıcı bir kuş (Falco peregrinus).

Familya : Aile. Karı, eş. Birçok ortak özelliği sebebiyle bir araya getirilen cinslerin topluluğu, fasile.

Yaygın : Çoğu kimselerce duyulmuş, öğrenilmiş, kullanılmış veya benimsenmiş olan. Herhangi bir bölgede çok görülen, bulunan. Sınırı genişlemiş.

Yırtıcı : Tiz, yüksek (ses). Beslenmek için başka hayvanları parçalayarak yiyen (hayvan). İş bitiren, mahir. Kan dökmekten, insan öldürmekten zevk alan (kimse).

Büyük : Çok, ortalamayı aşan (soyut kavram). Üstün niteliği olan. Boyutları, benzerlerinden daha fazla olan (somut nesne), makro, küçük karşıtı. Makam, rütbe, derece bakımından daha üst olan kimse. Niceliği çok olan. Yetişkin, belli bir yaşa gelmiş. Önemli. Büyük abdest.