Gönük nedir, Gönük ne demek
Yerel Türkçe'deki anlamı:
Az yanmış, ateş karşısında renk değiştirmiş kumaş.
Ormanların yakılmasıyle açılan yer, tarla.
Ağaçların sökülmesiyle açılan tarla.
Engebeli yer, dağ yamaçları.
Çok duygulu kişi.
İyice olmuş.
Gönük anlamı, kısaca tanımı
Gönü : Olgun. Bursa ili, Karacabey belediyesi, merkez bucağına bağlı bir bölge
Yamaçlar : Diyarbakır şehri, Ergani belediyesi, merkez nahiyesine bağlı bir yer.
Engebeli : Engebesi olan, engebesi çok olan, arızalı.
Sökülme : Sökülmek işi.
Yakılma : Yakılmak işi.
Duygulu : Duygusu, duyarlığı çok olan, kolay duygulanan, içli, duyar, hassas.
Engebe : Deprem, rüzgâr, sel vb. iç ve dış etmenlerin etkisiyle oluşan yayla, ova, koyak, çukur, dağ vb. biçimlerin bütünü, yer biçimleri, yüzey şekilleri, engebelik, arıza, avarız.
Orman : Ağaçlarla örtülü geniş alan. Bu ağaçların bütünü.
Tarla : Tarıma elverişli olan, sınırlı ve belirli toprak parçası. Deniz hayvanlarının çok olduğu yer.
Sökül : At, eşek ve sığırların ayaklarındaki ak leke.
Yamaç : Dağın veya tepenin herhangi bir yanı. Ön, yan, yakın.
Olmuş : Olgunlaşmış, ergin.
Kumaş : Pamuk, yün, ipek vb.nden makinede dokunmuş her türlü dokuma. Varlığı ve kişiliği oluşturan nitelik veya malzeme.
Duygu : Duyularla algılama, his. Nesneleri veya olayları ahlaki ve estetik yönden değerlendirme yeteneği. Belirli nesne, olay veya bireylerin insanın iç dünyasında uyandırdığı izlenim. Kendine özgü bir ruhsal hareket ve hareketlilik. Önsezi.
Değiş : Değme işi. Değişim.
İyice : İyiye yakın. (iyi'ce) Tamamen. Çok, adamakıllı. (iyi'ce) Gereği gibi, derinlemesine, ayrıntılarıyla.
Karşı : Bir şeyin, bir yerin, bir kimsenin, esas tutulan yüzünün ilerisi. İçin, hakkında. Bulunan yere göre önde, ileride olan. Karşılık olarak, mukabil. -e doğru. Karşıt, zıt, muhalif. Yol, deniz, ırmak vb.nin öbür kıyısı veya yanı. Ön, kat, huzur. Yüzünü bir şeye doğru çevirerek.
Ateş : Yanıcı cisimlerin tutuşmasıyla beliren ısı ve ışık, od, nâr. Isıtmak, pişirmek için kullanılan yer veya araç. Tutuşmuş olan cisim. Genellikle hastalık etkisiyle artan vücut sıcaklığı, kızdırma. Öfke, hırs, hınç. Tehlike, felaket. Coşkunluk. Büyük üzüntü, acı. Patlayıcı silahların atılması.
Sökü : Alçak ayaklı, arkalıksız iskemle. 1.Ormandan ya da meradan açılan tarla. 2.Orman. Hastane. Ceket. Kastamonu ili, Çatalzeytin ilçesinde, merkez nahiyesine bağlı bir yer. Kastamonu şehri, İnebolu belediyesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim bölgesi.
Açıl : Açılmanın yapılması için verilen komut. Büyü, serpil, geliş anlamında bir söz.
Diğer dillerde Gönenç ölçütü anlamı nedir?
İngilizce'de Gönenç ölçütü ne demek ? : welfare criteria
Bu kısımda Gönük nedir? Gönük ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik bir biçimde hemen sorabilir, daha sonra kısaca Gönük tanımı, açılımı, kelime anlamı hakkında ansiklopedik bilgi verebilir veya dilerseniz Gönük hakkında sözler yazılar ile ingilizce veya almanca sözlük anlamı paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.