Gücü nedir, Gücü ne demek
- Bez tezgâhında ipliği ayarlayan tezgâh tarağı
Yerel Türkçe anlamı:
Tezgâhta ipliği ayarlayan tezgâh tarağı.
Zanaat Ticaret alanındaki sözlük anlamı:
[Bakınız: kücü -1]
Gücü anlamı, tanımı:
Gücü ipliği : Dokumada kullanılan sağlam, kalın iplik.
Gücü gücü yetene : Haklılığa değil kaba kuvvete veya güce dayanılarak.
Gücü gücüne : Zorlukla. Zorlayarak.
Gücü kesilmek : Kuvveti, takati azalmak.
Gücü yetmek : Üstesinden gelebilir olmak. eldeki imkânlarla ancak altından kalkabilmek, üstesinden gelebilmek.
Gücük : Kısa, bodur, gelişmemiş, güdük. Kuyruksuz, kuyruğu kesik (hayvan). Ağaç direklerin hazırlanması sırasında artakalan kısa parça.
Gücük ay : Şubat.
Gücümseme : Gücümsemek işi.
Gücümsemek : Bir şeyin yapılmasını güç görmek, bir işi isteksiz yapmak.
Gücün : Dara dar. Güçlükle, ancak, zorla.
Gücüne gitmek : Gönlü kırılmak, onuruna dokunmak.
Gücüne koşmak : Bir sorunun kolay çözümü varken onu güçleştirmek.
Bağlantı gücü : Elektrik projesinde belirtilen kurulu güç ve kullanma faktörü göz önüne alınarak hesaplanan güç miktarı.
Beygir gücü : Saniyede 75 kilogrammetrelik iş yapan bir motorun gücü.
Beyin gücü : Bir ülkede ileri düzeyde iyi yetişmiş olan meslek ve bilim adamları ile uzmanların fikir gücü.
Dayanma gücü : Bir kimseye veya bir şeye katlanabilme sınırı, takat sınırı.
Eli ermez gücü yetmez : Çaresiz, zavallı.
Eşeğe gücü yetmeyip semerini dövmek : Güçlü birine kızıp da ondan alamadığı hıncını çevresindekilerden çıkarmak.
Fizik gücü : İnsan veya hayvanın beden yapısı.
Hayal gücü : Bir nesneyi, o nesne karşımızda olmaksızın tasarımlama yetisi. Zihnin hayal yaratma yetisi, düş gücü, imgelem, muhayyile. Geçmiş yaşantılara özgü ögelerle şimdiki yaşantı arasında bağ kurma gücü.
İş gücü : Etkin nüfus içinde yer alan, cari ücret düzeyinde ve çalışma koşullarında çalışanlarla işsizlerin toplamı. Bir insanın yararlı şeyler üretmek için harekete geçirmek zorunda olduğu fiziksel ve düşünsel yetilerinin tümü.
İşi gücü bırakmak : Yaptığı işten uzaklaşmak.
Makine gücü : Bir makinenin bir saniyede yapabildiği iş miktarı.
Var gücüyle : Olanca gücüyle, var kuvvetiyle.
Yaptırım gücü : Kanun, ahlak gibi kurumların buyruklarının yerine getirilmesini sağlayan güç.
Yargı gücü : Yargı işini yerine getirebilme gücü, yargı erki.
Yasama gücü : Türkiye Büyük Millet Meclisinin yasa yapma, değiştirme ve kaldırma yetkisi, yasama hakkı, yasama yetkisi, yasama kuvveti, teşrii kuvvet, teşri kuvveti.
Yürütme gücü : Kanunları uygulama yetkisi, icra kuvveti.
Ayar : Bir iş veya bir davranışta gereken ölçü. Değer, derece. Bir aygıtın gereken işi yapabilmesi durumu. Altın, gümüş vb. madenlerden yapılmış şeylerin saflık derecesi. Saatler için belli bir yere göre kabul edilmiş olan ölçü.
Gücü ağacı : Tezgâhta ipliği ayarlayan tezgâh tarağı.
Gücü görmek : Saldırmak, üzerine atılmak, vurmak.
Gücü kurumak : Korkmak, korkudan dona kalmak, dermanı kesilmek.
Gücü üzmek : Can sıkmak, yaramazlık yaparak üzmek.
Gücü üzülmeg : Canı sıkılmak, üzülmek.
Gücü üzülmek : Canı sıkılmak, üzülmek. [Bakınız: gücü kesilmek]
Gücücek : Ufacık, pek küçük. Sakarya şehri, Akyazı ilçesi, merkez bucağına bağlı bir bölge.
Gücücük : Küçük, ufak.
Gücüg at : Kuyruğu kısa at
Gücügücü : Hah tezgahlarında ipleri sıkıştırmaya yarayan sırık.
Gücü ile ilgili Cümleler
- Gücü açacağım.
- Bazı insanlar; her şeyi bilen, her şeye gücü yeten ve her yerde olan bir tanrının var olduğuna inanıyorlar.
- Onu satın almaya gücümüz yetebilir mi?
- Gücü olan istediğini alır.
- Gücüm yeter yetmez dünya seyahati yapmayı planlıyorum.
- Gücüm henüz geri dönmedi.
- Başka bir savaşa gücümüz yetemez.
- Okula gitmeye gücüm yetmez.
- Gücüm kalmadı yaşamaya.
- Gücüm elimden alında kardeş şimdi ne desem boş.
- Gücüm yok.
- Her kişi, ayrıcalıklarını kötüye kullanma gücüne sahiptir.
- Ben senin gücüne sahip değilim.
- O, gücün kötüye kullanılmasıdır.
Diğer dillerde Gücü anlamı nedir?
İngilizce'de Gücü ne demek? : n. reed, any of several varieties of tall marsh grass; thin piece of wood or plastic placed on the mouthpiece of reed instruments (the air flow causes it to vibrate and create sound)
n. strength, power, force, energy, ability, capability, capacity, arm, clout, clutch, command, control, dominance, forcefulness, intensity, iron, might, pep, pith, potency, potential, punch, rod, sinew, spirit, stamina, steam, sting, stuffing, sword
Bu kısımda Gücü nedir? Gücü ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik bir biçimde hemen sorabilir, daha sonra kısaca Gücü tanımı, açılımı, kelime anlamı hakkında ansiklopedik bilgi verebilir veya dilerseniz Gücü hakkında sözler yazılar ile ingilizce veya almanca sözlük anlamı paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.