Gabbiest türkçesi Gabbiest nedir

Gabbiest ingilizcede ne demek, Gabbiest nerede nasıl kullanılır?

Gabbier : Konuşkan. Geveze. Çenebaz. Boşboğaz.

Gabbiness : Konuşkan olma niteliği. Boşboğazlık. Gevezelik.

Gabbing : Zırvalamak. Çene. Konuşkanlık. Saçmalamak. Gevezelik. Kertik. Saçmalık. Çene yapmak. Çok konuşmak. Boş konuşmak.

Gabbed : Boş konuşmak. Zırvalamak. Saçmalık. Çene yapmak. Saçmalamak. Gevezelik. Çok konuşmak. Çene. Konuşkanlık. Kertik.

Gabber : Son derece hızlı dans müziği türü. Çok konuşan kimse (argo terim). Düşük çeneli. Geveze. Dırdırcı. Boşboğaz.

Gabbroic : Gabroik. Gabroyla ilgili (koyu volkanik kaya türü). Derinlik kayacıyla ilgili. Gabroya ait.

Gabble away : Yüksek sesle gevezelik etmek. Laklak etmek.

Gabblers : Geveze. Boşboğaz.

Gabbler : Geveze. Boşboğaz.

Gabbles : Bir nefeste ve anlaşılmadan okumak. Çabuk çabuk ve anlaşılmaz biçimde konuşmak. Anlamsız sesler çıkarmak. Laklak. Uğuldamak. Çabuk ve anlaşılamayacak bir şekilde konuşmak. Anlaşılmaz bir şekilde konuşmak. Çabuk ve anlaşılmaz konuşma. Uğultu. Gevezelik.

İngilizce Gabbiest Türkçe anlamı, Gabbiest eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Gabbiest ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

Chattier : Çenesi düşük. Dilbaz. Goygoycu. Konuşma biçiminde. Carcar. Ağzı laf yapan. Sohbet tarzında.

Bigmouthed : Çok konuşan. Çok konuşmayı seven.

Roisterers : Gürültücü. Şamatacı. Farfara.

Gab : Uluslararası mali sistemin işleyişini engelleyecek krizleri önlemek amacıyla finansman gereksinimi olan ülkelere ek kaynak sağlanması için abd, ingiltere, almanya, fransa, belçika, hollanda, italya, isveç, kanada ve japonya'nın ımf’ye kredi açmasını öngören 1962 yılında yürürlüğe giren özel düzenleme. Genel borçlanma anlaşması. Çok konuşmak. Saçmalık. Boş konuşmak. Kertik. Çene. Konuşkanlık. Zırvalamak.

Blabs : Boşboğazlık etmek. Ağzından kaçırmak. Çenesi düşük. Sır vermek. Açığa vurmak. İspiyonlamak. Boşboğazlılık. Gevezelik etmek.

Babblative : Gevezelik etmeye meyilli.

Glibber : Dilbaz. Kolayca söylenen. Akıcı konuşan. Çevik. Akıcılık. Yarım yamalak. Dilli. Dil döken. Üstünkörü.

Big talker : Çok konuşmayı seven kimse. Çok konuşan.

Gossip : Laf yetiştirmek. Kov. Dedikodu. Söz. Dedikodu yapmak. Bir birey ya da toplumsal küme üzerinde, yüze karşı değil arkadan sözlü saldırıda bulunmak yoluyla toplumsal denetim kurma. Kaynatmak. Çene çalmak. Gevezelik. Dedikodu etmek.

Forthcoming : Gelecekteki çıkacak. Geliş. Açık sözlü. Yardıma hazır. Dost. Arkadaşça. Cana yakın. Yardımsever. Gelecekte olacak.

Gabbiest synonyms : schmoose, chin wagging, blabbing, chit chat, loquacious, babbler, roisterer, chitchat, prattlers, prattler, chatterboxes, conversational, babblers, tittle tattle, confabulation, chatterbox, schmooze, chat, blabbermouth, small talk, blab, gabbier, causerie, blatherskites, chin wag, garrulous, instrumentalist, glib, chatty, communicative, player, blatherskite, ballshitter.