Gassing türkçesi Gassing nedir

Gassing ingilizcede ne demek, Gassing nerede nasıl kullanılır?

Gassings : Gazeleme. Yakma. Saçmalık. Gaz ayrıştırma. Gaz verme. Zehirleme. Gaz çıkışı. Zırva. Gazlanma.

Degassing : Gazdan temizleme. Gaz arıtımı. Gazsızlaştırma. Gaz gideme. Işıtaçlarda kullanılacak tellerin ya da kaplanacak metal yaprakların ısıtalarak, soğurulmuş uçundan arıtılması. Gazdan arındırmak. Gazdan arındırma. Gaz giderme. Gazını almak. Gaz alma.

Outgassing : Gaz giderme. Gazını boşaltma.

Teargassing : Göz yaşı gazı kullanma. Göz yaşı gazı ile saldırma.

Gassiness : Gaz içerme durumu. Gazlı olma durumu. Gazla dolu olma. Gaz özelliğinde olma. Gazla doluluk.

Gasses : Gaz vermek. Övünmek. Gaz üretme. Atıp tutmak. Saçmalamak. Gaz çıkartma. Benzin almak.

Gassier : Gaz gibi. Gazlı.

Gassers : (argo terim) çok eğlenceli veya göze çarpan bir şey (özellikle şaka). Doğal gaz kuyusu. Çok beğenilen şaka. (argo terim) küstah kişi. Standart benzin kullanan yarış otomobili. Gaz çıkaran kimse veya şey. (spor) benzin ile çalışan kalkış yarışı arabası. Gaz veren şey. Çok beğenilen ve başarılı kimse. Doğalgaz veren kuyu.

Agassi : Bir soyadı. Andre agassi (1970 doğumlu). (1999'da fransa açık'taki galibiyetiyle grand şilem aldı). Abd'li tenisçi. 1996 olimpiyat oyunları'nda altın madalya alan tenisçi.

 

Gasser : Atıp tutan kimse. Gaz çıkaran kimse veya şey. (argo terim) çok eğlenceli veya göze çarpan bir şey (özellikle şaka). (argo terim) küstah kişi. Doğalgaz veren kuyu. Gaz veren şey. Gaz sondajı. Doğal gaz kuyusu. (spor) benzin ile çalışan kalkış yarışı arabası. Çok beğenilen şaka.

İngilizce Gassing Türkçe anlamı, Gassing eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Gassing ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Chemical change : Kimyasal değişiklik. Bir özdeğin moleküllerindeki atomların artma, azalma ya da yeniden düzenlenmesiyle kimyasal bileşiminde oluşan değişme. Kimyasal değişim. Kimyasal değişme.

Ballocks : İçine etmek. Berbat etmek. Testisler. Perişan etmek. Taşak. Hayalar. Manasız (kaba britanya argosu). Yumurtalıklar. Bozmak.

Blathering : Çabuk çabuk konuşma. Saçma sapan konuşmak. Saçmalamak. Saçmalama. Saçma sapan konuşma. Zırvalama. Gevezelik etme. Anlaşılmaz bir şekilde konuşma.

Fulguration : Işık tutma. Elektrik cereyanı ile yakma.

Ignitions : Ateşleme. Ateşlenme. Kontak. Yanma. Isıtma. Tutuşma. Tutuşturma.

Blether : Saçma. Gereksiz konuşma. Abuk sabuk konuşmak. Saçmalamak. Saçma sapan konuşmak.

Applesauce : Palavra. Elma püresi. Saçma. Elma sosu. Abuk sabuk. İpe sapa gelmez. Boş laf.

Bubbling : Balonlu. Kabarma. Balonlanma. Kabarcıklar yapan. Fokurdayan. Köpüren. Kabarcıklanma.

Chemical process : Kimyasallar sebebiyle meydana gelen işlem. Kimyasal işlem. Kimyasalların sebep olduğu faaliyetler. Kimyasal işleme. Kimyasal süreç.

 

Baloney : Palavra. Yalan. Bir cins salam. Şişman salam. Saçma şey. İpe sapa gelmez şey. Hikaye. Saçma.

Gassing synonyms : baloneys, absurdity, bilgewater, blather, burnings, absurdness, firings, absurdities, chemical action, blah, cauterisation, burning, incineration, abracadabra, ignition, enkindling, blague, biz, absurdism, incinerations, bilges, balderdash, envenoming, egging, poisonings, calcination, gassings, poisoning, blathers, firing, blethered, cauterization, toxication.

Gassing ingilizce tanımı, definition of Gassing

Gassing kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : The process of passing cotton goods between two rollers and exposing them to numerous minute jets of gas to burn off the small fibers. Any similar process of singeing.