Gerek nedir, Gerek ne demek

"Gerek" ile ilgili cümle

  • "Vaziyeti bir bütün hâlinde ve bir anda kestirdikten sonra anların gereklerine göre davranırım." - N. F. Kısakürek

Yerel Türkçe anlamı:

Kenar.

Balık avlamak için suyun önüne gerilen set: Gerek kuralım da balık tutalım.

Yazın kuruyup, kışın akan su: Bu yıl yağmur erken oldu gerekler erken çıkar.

Ceviz ve palamut silkmeye yarayan sırık.

Eşit.

Eksik.

Hukuki terim anlamı:

şart (karş. koşul).

Diğer sözlük anlamları:

Lazım, muktezi.

Mutlaka, herhalde, muhakkak,

Bilimsel terim anlamı:

Sözleşmeyi yapabilmek için karşılıklı olarak ileri sürülen gerekli istem.

İngilizce'de Gerek ne demek? Gerek ingilizcesi nedir?:

offer

Fransızca'da Gerek ne demek?:

besoin

Osmanlıca Gerek ne demek? Gerek Osmanlıca'da ne anlama gelir?:

lâzım

Gezilecek görülecek bir yer, şehir olarak tanımı:

Erzurum şehri, Horasan ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim yeri.

Gerek anlamı, kısaca tanımı:

Gerek görmek : Yapılmasını istemek.

Gereği düşünülmek : Bir sorunu sonuçlandırmak için tutulacak yolu kararlaştırmak.

Gereği gibi : Nasıl olması gerekli ise öyle.

Neme gerek : Neme lazım.

Gerekçe : Mahkeme kararlarının dayandığı kanuni ve hukuki sebepler. Bir önermenin kendiliğinden var kıldığı gereklik, lazıme. Bir yasanın önerilmesi ve hazırlanmasında, yasa tasarısının hazırlanış ve maddelerin düzenleniş sebepleri. Gerektirici sebep, esbabımucibe.

Gerekçe göstermek : Gerektirici sebep ve doküman ileri sürmek.

Gerekçelendirme : Gerekçelendirmek işi.

Gerekçelendirmek : Gerekçeli duruma getirmek.

Gerekçeli : Gerekçeye dayanan, gerekçesi olan.

Gerekçesiz : Gerekçeye dayanmayan, gerekçesi olmayan.

Gerekçesizlik : Gerekçesiz olma durumu.

Gerekirci : Belirlenimci.

Gerekircilik : Belirlenimcilik.

Gerekli : Yapılması, olması veya bulunması uygun olan, yerinde olan, lüzumlu, vacip, mukteza, zaruri.

Gerekli gereksiz : Yersiz bir biçimde.

Gerekli görmek : Yapılması icap etmek.

Gerekli kılmak : İcap ettirmek.

Gereklik : Gerek olma durumu, lüzum, icap, iktiza.

Gereklilik : Zorunluluk. Gerekli olma durumu, lüzum.

Gereklilik kipi : Fiilin yapılması gerektiğini belirten, -malı / -meli ekiyle kurulan isteme kipi: Gelmeliyim, gelmelisin, gelmeli, gelmeliyiz, gelmelisiniz, gelmeliler gibi.

Gerekme : Gerekmek işi, iktiza, istilzam.

Gerekmek : Bir şeyin yapılabilmesi veya gerçekleşmesi bazı nesne, fiil vb.ne bağlı olmak, gerek olmak, lazım olmak, icap etmek, iktiza etmek.

Gerekseme : İhtiyaç.

Gereksemek : Bir şeyi kendisi için gerek saymak, ihtiyaç duymak, muhtaç olmak.

Gereksinim : Eksikliği duyulan şey, ihtiyaç.

Gereksinmek : İhtiyaç duymak, ihtiyacı olmak.

Gereksiz : Boş yere. Gereği olmayan, yararsız, lüzumsuz.

Gereksiz görmek : Lüzum görmemek.

Gereksiz yere : Boş yere, gerek yokken.

Gereksizlik : Gereksiz olma durumu, lüzumsuzluk.

Gerektirim : Belirlenim.

Gerektirmek : Gerekli kılmak, icap ettirmek, istilzam etmek.

Adam adama gerek olur : "insanların birbirlerine her zaman gereksinimleri olur" anlamında kullanılan bir söz.

Ata da soy gerek ite de : "bütün yaratıkların soylusu üstün niteliktedir" anlamında kullanılan bir söz.

Ata eyer gerek eyere er gerek : "bir işletmeyi önce donatıp sonra da iyi bir yöneticiye teslim ederseniz istediğiniz verimi alırsınız" anlamında kullanılan bir söz.

Ata malı mal olmaz kendin kazanmak gerek : "babadan kalan mal kalıcı değildir, çabuk biter; kişinin gerçek malı, kendi çalışmasıyla elde ettiği maldır" anlamında kullanılan bir söz.

Baba malı tez tükenir evlat gerek kazana : "kendini bilen, yaşama sorumluluğu duyan akıllı evladın gerçek malı, kendisinin kazandığı maldır" anlamında kullanılan bir söz.

Borçlunun dili kısa gerek : "borcu olan kimse, alacaklısına karşı ileri geri konuşmamalı, aşağıdan almalıdır" anlamında kullanılan bir söz.

Cambaz ipte balık dipte gerek : "kişi uzmanlığının gereği ne ise onu yapmalıdır" anlamında kullanılan bir söz.

Dertsiz baş terkide gerek : "insan ancak öldükten sonra dertten kurtulabilir" anlamında kullanılan bir söz.

Deveye burç gerek olursa boynunu uzatır : "kişi kendisine gerek olan şeyi elde etmek için yorgunluğa katlanmalıdır" anlamında kullanılan bir söz.

Esrik devenin çulu eğri gerek : "kişi, durumuna uygun davranmalıdır" anlamında kullanılan bir söz.

Et kanlı gerek yiğit canlı : "kebap çok pişirilmemeli, genç de hareketli ve canlı olmalıdır" anlamında kullanılan bir söz.

Güne göre kürk giyinmek gerek : "kılık kıyafetimizi zamanın koşullarına uydurmalıyız" anlamında kullanılan bir söz.

Köseyle alay edenin top sakalı kara gerek : "başkasının eksikleriyle eğlenen kimsenin kendisi kusursuz olmalıdır" anlamında kullanılan bir söz.

Latife latif gerek : "şaka yaparken bile incelikten ayrılmamak gerek" anlamında kullanılan bir söz.

Şeytan azapta gerek : "sevilmeyen bir kimse zorluk içinde kaldığında bunu hak etmiştir" anlamında kullanılan bir söz.

Yad gerekirci : Belirlenmezci.

Yad gerekircilik : Belirlenmezcilik.

Yolcu yolunda gerek : "herkes kendi işini bir an önce bitirmeye çalışmalı" anlamında kullanılan bir söz. "vakit geçirmeden yola devam edilmeli" anlamında kullanılan bir söz.

İcap : Gerek, gereklik, ister, lüzum. Olumlama.

Gerçekleşme : Gerçekleşmek işi, tahakkuk.

Zorunlu : Doğal olarak kaçınılması imkânsız olan, olumsal karşıtı. Kesin olarak gereksinim duyulan, zaruri, mecburi, ıztırari.

Lazım : Geçişsiz, müteaddi karşıtı. Gerek, gerekli.

Gerek gerekmez : İster istemez.

Gerek ve kabul : Bir belgenin gösterilmesi ya da önerinin yapılması ve karşı tarafça bunların kabulü.

Gerek ve yeter şart : (matematik)

Gerekdüğün : Gerek olduğunu.

Gerekim : Bir oluşum ya da sürecin koşulları, bir işlem ya da izlencenin gerektirdiği isterlerin tümü.

Gerekirlik : Olasılık kuramında bir olayın gerçekleşme olasılığının tam, yani 1'e eşit olması ya da gerçekleşmesinin kesinliği, bk. gerçekleşmeme olasılığı.

Gerekirlik ortacı : "Yapılacak igier" sözündeki yapılacak ortacı gibi, ki bir anlamıyla "Yapılması gereken" değerindedir.

Gereklenmek : Kullanmak: Sabunu iyi gereklen.

Gerekleyiş : Uyak harfinden önce bir uyak harfi daha getiriş. Keremle kalem tam uyaklıdır. Kereme haremin uyak getirilmesi gerekleyiş olur. Buna pekitme (es.t. teşdit] denir.

Gerekli bilmek : Lüzumlu saymak.

Gerek ile ilgili Cümleler

  • Gerek yoktu be reis!
  • Gerçekten Tom'la konuşmamız gerekiyor.
  • Ali bana konuşması gerektiğini söyledi.
  • Tom'un Mary'ye yardım etmesi gerekiyor mu?
  • Gerekçelerini anlıyorum.
  • Gerekenden daha fazla parası var.
  • Gerekenden daha fazla pul almışsın.
  • Gerekenden daha fazla su var.
  • Bu olanağı iyi kullanman gerekir.
  • Gerekenden daha fazla para var.
  • Gerekçelerini anlamam gerekiyor.
  • Dürüstçe konuşmak gerekirse, o Grand Prix'de Vettel bir çaylak gibi sürüyordu.
  • Şansın varken sonları öldürmen gerekirdi.
  • Onun için mutlu olman gerekir.

Diğer dillerde Gerek anlamı nedir?

İngilizce'de Gerek ne demek? : n. requirement, necessity, requisition, need, exigence, exigency, pinch

v. be necessary, require, be required, need, be essential, call for, necessitate, suppose, supposed to

Fransızca'da Gerek : nécessaire [la]; il faut que, probab lement; nécessité [la], besoin [le]

Almanca'da Gerek : n. Bedürfnis, Erfordernis

Rusça'da Gerek : n. необходимость (F), потребность (F), насущность (F)

aux. надо, следует, нужно