Girişmek nedir, Girişmek ne demek

  • Bir işi ele almak.
  • Kalkışmak.
  • Başlamak.
  • Birbirine karışmak.
  • Dövmek.
  • Kavgaya tutuşmak

"Girişmek" ile ilgili cümleler

  • "Erkek arkadaşları ile sosyal nizam üzerinde sonu gelmeyen tartışmalara girişirdi." - H. Taner

Yerel Türkçe anlamı:

Dövmeye başlamak

Vurmak

Diğer sözlük anlamları:

Müdahale etmek, karışmak.

Girişmek tanımı, anlamı:

Girişme : Girişmek işi, teşebbüs.

Giriş : Girme işi. Bir anlatımda gelişme bölümüne hazırlık yapmayı sağlayan bölüm. Bir müzik parçasında baştaki bölüm, methal. Bir eserin konusunu tanıtarak kolay kavranmasını sağlayan, ön sözden sonra yer alan bölüm, methal. Bir yapıda içeri geçilen yer, methal, antre. Bir bilime hazırlık amacıyla yazılan eser.

Kavgaya girişmek : Kavgaya başlamak.

Pazarlığa girişmek : Pazarlık yapmaya başlamak.

Tekme tokat girişmek : Dayak atmak.

Başlamak : Olmak, oluşmak, ortaya çıkmak, doğmak. Görünmek. Bir işe girişmek, harekete geçmek. Etkisini göstermek. Çalışır, işler, yürür duruma girmek.

Kalkışmak : Girişmek, başlamak, yeltenmek. Yetenek, imkân ve gücü aşan bir işe girişmek.

Karışmak : İlgilenmek, müdahale etmek, el atmak. Açıklığını yitirmek, anlaşılması güçleşmek. Engellemek, araya girmek. Müdahale etmek, araya girmek. Bulanmak, duruluğunu yitirmek. Yetkisinde bulunmak, bakmak, iş edinmek, işi olmak. Düzensiz, dağınık olmak. Bir araya gelmek, katılmak. İki veya ikiden çok şey bir araya gelip birbirinin içinde dağılmak, birbirinin içine girmek.

 

Dövmek : Bir şeyi toz durumuna getirmek için ezmek. Davul vb. çalmak, vurmak. Ateşte ısıtılarak yumuşatılmış bir madeni, vurarak istenilen biçime getirmek. Çamaşır, halı vb.ni tokaç, sopa gibi şeylerle vurarak temizlemek. Çırpmak. Çarpmak, sertçe dokunmak. Ezmek. Topa tutmak. Tokat, yumruk, tekme vurarak canını acıtmak.

Kavga : Herhangi bir amaca erişmek, bir şeyi elde etmek veya bir şeye karşı koyabilmek için harcanan çaba, verilen mücadele. Savaş. Düşmanca davranış ve sözlerle ortaya çıkan çekişme veya dövüş, münazaa.

Tutuşmak : Yanmaya başlamak, ateş almak. Birbirini tutmak, birbirine ilişip dokunmak. Telaşlanmak. Kızarmak, kızıllaşmak. Bir işe başlamak, girişmek.

Bir : Değer, önem bakımlarından birbirinden farksız, birbirine eşit, birbirine benzer. Sayıların ilki. Beraber. Bu sayı kadar olan. Ancak, yalnız. Bu sayıyı gösteren 1 ve I rakamlarının adı. Eş, aynı, bir boyda. Bir kez. Aynı, benzer. Ortaklaşa olan, birleşik, müşterek. Herhangi bir varlığı belirsiz olarak gösteren (sayı). Sadece. Tek.

Almak : İçine sığmak. Tat veya koku duymak. Başlamak. Örtmek, koymak. Motor çalışması için gerekli olan elektrik veya yakıttan yararlanır duruma gelmek. Satın almak. Erkek, kadınla evlenmek. Kısaltmak, eksiltmek. Kendine ulaştırılmak, iletilmek. Bürümek, sarmak, kaplamak. Gidermek, yok etmek. Kazanmak, elde etmek. İçeri girmesini sağlamak. Kabul etmek. Yol gitmek, mesafe katetmek. Çalmak. Sürükleyip götürmek. Bir şeyi elle veya başka bir araçla tutarak bulunduğu yerden ayırmak, kaldırmak. Görevden, işten çekmek. Yutmak, kullanmak. İçeri sızmak, içine çekmek. Kazanç sağlamak. Ele geçirmek, fethetmek. Birlikte götürmek. Temizlemek. Zararlı, tehlikeli bir şeye uğramak. Göreve, işe başlatmak. Yolmak, koparmak. Yer değiştirmek. Soldurmak. Vücuttaki hasta bir organı ameliyatla çıkarmak. İçecek veya sigara içmek. Bir şeyi veya kimseyi bulunduğu yerden ayırmak.

 

Diğer dillerde Girişmek anlamı nedir?

İngilizce'de Girişmek ne demek? : v. interfere, approach, set to, embark upon, begin, attack, undertake, address oneself to, have a bash, buckle down to, buckle oneself to, embark, enter into, enter on, enter upon, fall to, fling, take the initiative, jut into, kick off

Fransızca'da Girişmek : entreprendre, amorcer, engager, entrer en matière, se lancer dans, se risquer à faire, tenter

Almanca'da Girişmek : v. anfangen, beschreiten, einleiten

Rusça'da Girişmek : v. браться, приниматься, приступать, начинать, предпринимать, затевать, завязывать, вступать, пускаться, взяться, приняться, приступить, начать, предпринять, затеять, завязать, вступить, пуститься