Greenhouse türkçesi Greenhouse nedir

  • Ser.
  • Limonluk.
  • Camekan.
  • Sera.
  • Uçağın plastik siperle örtülü kısmı.
  • İktisat alanında kullanılır.
  • Kış bahçesi.
  • İklim ve diğer dış etkilerin olumsuzluklarının kaldırılması veya azaltılması için cam, naylon veya benzeri malzeme kullanılarak oluşturulan tarımsal üretim alanı.

Greenhouse ile ilgili cümleler

English: They grow strawberries in their greenhouse.
Turkish: Onlar serada çilek yetiştirir.

English: I grow orchids in my greenhouse.
Turkish: Seramda orkide yetiştiririm.

English: Some scientists believe that the greenhouse effect is imaginary.
Turkish: Bazı bilimciler sera etkisinin gerçek dışı olduğuna inanıyorlar.

Greenhouse ingilizcede ne demek, Greenhouse nerede nasıl kullanılır?

Greenhouse effect : Sera etkisi. Yeryüzü sıcaklığının yükselmesi ile sonuçlanan güneş ışınımı tutulması.

Greenhouse production : Örtü altı yetiştiriciliği. Seralarda gerçekleştirilen tarımsal üretim. Sera üretimi.

Greenhouse white fly : Limonluk sineği. Ak sinekler familyasından olup tarım ve süs bitkilerine de üşüşerek, ağır yitikler doğuran, küçük, yumuşak, eşkanatlı böcek.

Greenhouses : Limonluk. Uçağın plastik siperle örtülü kısmı. Seralar. Sera.

Greenhorn : Acemi çaylak. Acemi. Ahmak. Alafranganın bebesi. Saf. Acemi kimse. Toy.

 

Greenhorns : Ahmak. Acemi. Alafranganın bebesi. Toy. Acemi kimse. Acemi çaylak. Saf.

Greenhead : (zooloji) erkek yaban ördeği. Sivrisinek. Yeşilbaş.

İngilizce Greenhouse Türkçe anlamı, Greenhouse eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Greenhouse ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Abnormal budget expenditures : Olağanüstü bütçenin giderleri. Olağanüstü bütçe gideri.

Abolition of forced labour convention : Zorla çalıştırmanın yasaklanması sözleşmesi. Zorla ya da zorunlu çalıştırmanın herhangi bir biçiminin siyasal zorlama ve eğitme, siyasal ya da ideolojik görüşlerin açıklanması nedeniyle cezalandırma, işgücünü harekete geçirme, çalışma disiplinini sağlama, ayrımcılık ve işbırakımını, katılanları cezalandırma aracı olarak kullanılmasını yasaklayan, 1957 yılında kabul edilen temel uluslararası çalışma sözleşmelerinden birisi.

Forcing frame : Camekanlı fidelik. Yastık.

Edifice : Anıtsal önemde bina. Yapı. Büyük. Büyük ve gösterişli bina. Bina. Büyük bina. Mabet. Mersus. Gösterişli yapı. Büyük yapı.

Glasshouse : Askeri hapishane. Camlı köşk. Çiçek, limon gibi ağaççıkları korumak ve özellikle yaz sebzelerini kış mevsiminde de yetiştirmek için ısıtılmış, zemini tarıma elverişli duruma getirilmiş özel ve kapalı sığınaklar. Sırça saray. Cam fabrikası. Cam atölyesi.

A shift in supply : Üreticilerin mal sunumunu etkileyen fiyat dışındaki değişkenlerde ortaya çıkan değişme sonucu sunumun artması veya azalması diğer bir deyişle sunum eğrisinin sağa (aşağıya, güneydoğuya) veya sola (yukarıya, kuzeybatıya) kayması. krş. sunumun sağa kayması, sunumun sola kayması. Sunum kayması.

 

Greeneries : Ağaç yaprakları. Nebatat. Yeşillik. Bitkiler. Yeşillik alan. Göverti. Yeşil yapraklar.

Glasshouses : Cam atölyesi. Askeri hapishane. Sırça saray. Cam fabrikası.

Hothouse : Sıcak sera. Çamlık.

Greenhouse synonyms : indoor garden, forcing house, glazing, ability to pay approach, cold frame, glass case, nursery, a group shares, conservatories, a change in supply, a change in demand, display window, stove, hothouses, greenhouses, shop window, smooth endoplasmic reticulum, ability to pay principle, conservatory, ability rent, window, greenery, show glass, a change in individual demand, a shift in demand, a shift in individual demand, building, forcing bed, shopwindow, a type mutual funds, abnormal budget, glass house, showcases.

Greenhouse ingilizce tanımı, definition of Greenhouse

Greenhouse kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : A house in which tender plants are cultivated and sheltered from the weather.