Gumshoe türkçesi Gumshoe nedir

  • Casus.
  • Kauçuk ayakkabı.
  • Lastik ayakkabı.
  • Ajan.

Gumshoe ile ilgili cümleler

English: He's a gumshoe.
Turkish: O bir casus.

Gumshoe ingilizcede ne demek, Gumshoe nerede nasıl kullanılır?

Gumshoes : Casus. Spor ayakkabısı. Lastik ayakkabı. Ajan. Kauçuk ayakkabı.

Gums : Zamklar. (diş kökü çevresindeki) diş eti. Zamksı maddeler. Lastik ayakkabı. Gamlar.

Begums : Yüksek sınıftan müslüman kadın. Begüm. Yüksek sınıftan olan müslüman kadın (çoğunlukla dul).

Degums : Zamkını gidermek. Zamk gidermek. Serisini çözmek. Zamkını çıkarmak.

Gum arabic : Arap sakızı. Arapzamkı. Bazı akasya ağaçlarından elde edilen zamk. Akasya zamkı. Arap zamkı. Gam arabik. Akasya sakızı.

Chewing gum pack : Sakız paketi. Çiğnemek için sakız parçaları içeren paket.

Up a gum tree : Kötü durumda. Güç durumda. Çetrefilli. Zor durumda.

Gum up : Sakız gibi yapışmak. Yapışmak. Engellemek. Bozmak. İşi bozmak. Taş koymak. İşini bozmak.

Ammoniac gum : Amonyak zamkı.

A wad of gum : Pabuç kadar ciklet.

İngilizce Gumshoe Türkçe anlamı, Gumshoe eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Gumshoe ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Infiltrators : Köstebek. Süzgeç.

Finking : Muhbir. Gammazcı. İspiyoncu. Polis ajanı.

 

Mole : Dalgakıran. Ben (anatomi terimi). Karbon-12'nin 0,012 kg.'ında bulunan atom sayısı kadar molekül içeren madde miktarı. Böcekçiller (ınsectivora) takımının, köstebekgiller (talpidae) familyasından, 15-17 cm kadar uzunlukta, ön ayakları eşelemeye yarayacak şekilde gelişmiş, tırnakları kanca şeklinde olan, toprak altında yuva yapan, kuzey avrupa ve asya'da yaşayan bir tür. Leke. Mole. Grammolekül. Mol. Bir avogadro sayısınca molekül içeren özdek niceliği.

Rubber : Başlıca hevea cinsi türlerinin uzun izopren ve hidrokarbon polimerlerini içeren sütü. Lastik. Doğal ya da yapay kauçuklara halk dilinde verilen ad. Masajcı. Kauçuk. Perdah taşı. Silgi. Prezervatif. Lastik kaplamak. Kaput.

Investigator : Muhakkik. Müfettiş. Tahkik görevlisi. Araştırıcı. Tetkikçi. Araştırmacı. Soruşturmacı. Dedektif.

Agent : Etken. Gümrük işgüderi. Bulaşıcı mikroorganizmaları veya organizma üzerinde etkili olabilecek kimyasal maddeleri tanımlamak için kullanılan terim. Temsilci. Bir koşul ya da bir durumun oluşumuna, bir sürecin gidişine etkide bulunan öğe. Vasıta. Bir kuruluşa bağlı olmaksızın sözleşmeye dayanarak belirli bir yer ve bölge içinde sürekli olarak ticarethane veya işletmeyi ilgilendiren işlerde aracılık eden, bunları o işletme adına yürüten gerçek veya tüzel kişi. Distribütör. Satış temsilcisi.

Golosh : Ayakkabı kılıfı. Kaloş.

Courier : Kurye. Kargoya vermek. Grup lideri. Ulak. Haberci. Turist rehberi. Rehber. Özel ulak.

Rubbers : Galoş. Jimnastik ayakkabısı (ingiliz ingilizcesi). Spor ayakkabısı (ingiliz ingilizcesi). Silgiler. Jimnastik ayakkabısı. Galoğ.

Gums : Zamksı maddeler. Zamklar. Gamlar. (diş kökü çevresindeki) diş eti.

Gumshoe synonyms : police detective, overshoe, hawkshaws, hawkshaw, intelligencer, beagle, fink, sneakers, treasonable, dick, finks, canary, emissary, tec, detective, infiltrator, gumshoes, emissaries, galosh, spy, arctic, couriers, operative, beagles.