Haksız nedir, Haksız ne demek

Haksız; Dil bilgisi yönünden Türkçe'de sıfat olarak kullanılır.

  • Hak ve adalete uygun olmayan.
  • Davası, iddiası, davranışı, düşüncesi doğru ve yerinde olmayan (kimse)

"Haksız" ile ilgili cümleler

  • "Arkadaşınız bu işte haksızdır."

Haksız anlamı, kısaca tanımı:

Haksız bulmak : Bir iddiayı, düşünceyi, davranışı doğru ve yerinde bulmamak.

Haksız yere : Haksız olarak, hak etmediği hâlde.

Haksızca : Hakka, adalete uymayan. (haksı'zca) Hakka, adalete uymayan biçimde, haksızcasına.

Haksızlığa uğramak : Adalete aykırı bir duruma düşmek, haksızlıkla karşılaşmak.

Haksızlık : Hak ve adalete aykırılık.

Haksızlık etmek : Adalete aykırı davranmak, gadretmek.

Adalet : Herkese kendine uygun düşeni, kendi hakkı olanı verme, doğruluk. Bu işi uygulayan, yerine getiren devlet kuruluşları. Hak ve hukuka uygunluk, hakkı gözetme. Yasalarla sahip olunan hakların herkes tarafından kullanılmasının sağlanması, türe.

Uygun : Yakışır, yaraşır, mutabık, mütenasip. Orantılı, oranlı. Elverişli, yarar, müsait, muvafık.

Dava : Korunmanın bir hüküm ile sağlanması için yargı organlarına başvurma. Sevgili. Ülkü. Sav. Sorun.

İddia : Kendinde olmayan bir yeteneği, bir durumu varmış gibi gösterme. Sav.

Davranış : Dıştan gözlemlenebilecek tepkilerin toplamı. Davranma işi, tutum, davranım, muamele, hareket. Organizmanın uyaranlar karşısındaki tepkilerinin bütünü.

 

Düşünce : Niyet, tasarı. Uzay ve zamanın ötesinde, öznenin dışında, kendiliğinden var olan, duyularla değil, yalnızca ruhen algılanabilen asıl gerçeklik, mütalaa, fikir, ide, idea. İlke, yönetici sav. Tasa, kaygı, sıkıntı. Dış dünyanın insan zihnine yansıması.

Hak : Adaletin, hukukun gerektirdiği veya birine ayırdığı şey, kazanç. Kâğıttaki yazıyı kazıma, kazı. Emek karşılığı ücret. Pay. Dava veya iddiada gerçeğe uygunluk, doğruluk. Verilmiş emekten doğan manevi yetki. Doğru, gerçek. Tanrı. Adalet. Maden, ağaç, taş üzerine elle yazı veya şekil oyma, kazı.

Ve : İki kelime veya iki cümle arasına girerek aralarında bir bağ olduğunu anlatan söz. Türk alfabesinin yirmi yedinci harfinin adı, okunuşu.

Haksız bozma : İş sözleşmesini bildirim sürelerine uyulmaksızın yasa dışı bozma.

Haksız eylem : haksız fi’l.

Haksız karışma : haksız müdâhale.

Haksız kullanma : Markayı ya da belgeyi haksız bir nedenle kullanma (çalma, elatma, benzetme gibi).

Haksız rekabet : haksız yarışma, haksız yarışıcılık. İyi niyet kurallarına aykırı hareket ya da yanıltıcı davranışlarla bir kişi ya da kuruluşun iktisadi çıkarlarının zarara uğradığı ya da zarar tehlikesinin doğduğu rekabet ortamı.

Haksız yarışıcılık, haksız yarışma : haksız rekabet.

Haksız yarışım : Tecim yasasında gösterilen koşullara göre yapılan ve başkasını zarara sokan haksız yarışım (Markanın benzetilerek kullanılması da bu aradadır).

 

Haksızcasına : Haksızca.

Haksız ile ilgili Cümleler

  • Haksız mıydım?
  • Haksız kazançlar kısa ömürlüdür.Gerçek para yapmanın tek yolu her kuruşu kazanmaktır.
  • Tom'un eleştirisi haksız.
  • Ona haksızlık ettiğimi düşünüyor.
  • Masumları suçlayarak engelleyebilirsiniz, zorunuza giden sözleri silebilirsiniz. Ama bu, haksızlığınızı haklı etmez.
  • Uzaklaştırılman haksız olduğun anlamına gelmez.
  • Haksız bir barış, haklı bir savaştan daha iyidir.
  • Haksız mıyım?
  • Haksız eleştirine karşı kızgınlık hissediyorum.
  • Tom'a göre haksız olan Meryem'di.
  • İnsanlar haksızlığa uğradıklarında kızarlar.
  • Haksız biçimde muamele edilmekten şikâyet etti.
  • Haksız avantaj, Bill'in zayıflığındandır.
  • Ali çok haksız davranıyor.

Diğer dillerde Haksız anlamı nedir?

İngilizce'de Haksız ne demek? : adj. unjust, unfair, false, wrong, unjustified, undeserved, unearned, ill-gotten, wrongful, gratuitous, inequitable, iniquitous, insupportable, invidious, raw, tortious, uncalled for, unequal, unmerited, unrighteous, unwarranted

Fransızca'da Haksız : illicite, injustifié/e, injuste, inique, inéquitable, immérité/e, malvenu/e

Almanca'da Haksız : adj. unbillig, ungerecht, ungerechtfertigt, unrecht, unrechtmäßig, unverdient

Rusça'da Haksız : adj. бесправный, неправильный, незаслуженный, неправый