Haled türkçesi Haled nedir

Haled ile ilgili cümleler

English: Ali exhaled slowly.
Turkish: Ali yavaşça üfledi.

English: Ali exhaled sharply.
Turkish: Ali keskin üfledi.

English: Ali exhaled nervously.
Turkish: Ali gergin biçimde üfledi.

English: Ali exhaled quietly.
Turkish: Ali sessizce üfledi.

English: Ali exhaled loudly.
Turkish: Ali yüksek sesle üfledi.

Haled ingilizcede ne demek, Haled nerede nasıl kullanılır?

Exhaled : Çıkarmak. Verilmiş (hava vb). Nefes vermek. Oh çekmek. Yaymak. Çıkarılmış (duman veya gaz veya koku vb). Dışarı verilmiş (soluk vb).

Inhaled : Solunmuş. İçe çekilmiş. Ciğerlere çekilmiş (hava duman vs).

Marshaled : Sıraya koymak. İtfaiye şefi. Dizmek. Mahkeme icra memuru. Protokol görevlisi. Polis şefi. Teşrifatçı. Mareşal. Önüne düşüp götürmek. Sıralamak.

Whaled : Balina avlamak. Balina (takımyıldızı). Sert davranmak. Kamçılamak. Yağ tulumu. Balina. Dövmek. Pataklamak. Yüksek bahis oynayan kumarcı. Yağlı müşteri.

Hale and hearty : Capcanlı. Dinç ve sağlıklı. Güçlü ve sağlıklı. Dinç ve canlı. Dipdiri. Eski toprak. Turp gibi. Turp gibi sağlam. Sapasağlam. İyi durumda.

Haleness : Dinçlik. Sağlıklık. Sağlamlık.

 

Halevy : Hazar kitabı ve zion'a od yazarı. Soyadı. Judah halevy (d.1075-1141). İspanyol yahudi şair. Filozof ve doktor.

A whale of a fellow : Çam yarması. İri kıyım adam.

A whale of : Çok. Çok büyük.

Hales iron stain : Yüksek düzeyde mukopolisakkarit içeren yapıların, mikroskobik olarak ortaya konmasında kullanılan, kolloidal demir (fe +3) içeren bir çeşit histolojik boya. Haledemir boyası.

İngilizce Haled Türkçe anlamı, Haled eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Haled ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Healthy : Sağlığa yararlı. Sağlığa yarar. Önemli. Sıhhatli. Esen. Kuvvetli. Demir gibi. Büyük.

Crispier : Kıvırcık. Canlandırıcı. Canlı. Taze. Körpe. Gevrek. Çıtır çıtır. Kırışık. Kıtır kıtır.

Eat away : Yavaş yavaş aşındırmak. Aşındırmak. Yiyip durmak. Yavaş yavaş yemek. Erozyona uğratmak. Yemek. Yavaş yavaş yok etmek.

Recovered : Kılıcı geri çekmek. Kurtulmak. Ortaya çıkarılan. Kurtarılan. Geri kazanmak. Değerlendirmek. Yerine gelmek. Düzeltilmiş. Ayılmak. İyileşmek.

Ate away : Yiyip durmak. Aşınmış. Erozyona uğratmak. Aşındırmak.

Durable : Devamlı. Eskimez. Dayanıklı. Kalıcı. Evladiyelik. Sürekli. Uzun ömürlü. Mukavim. Tahammüllü.

Bankable : Para getiren. Bankaca muteber. Bankaca geçerli. Güvenilir. Kar getiren. Bankaca kabul edilir. Kar ve başarı getireceği garantili.

Achillean : Yenilmez. Aşilvari.

All right : Kuşkusuz ki. Peki. Hayhay. Zarar görmemiş. Fena değil. İdare eder. Olur. Elbette ki. İyi.

As right as a trivet : İstikrarlı. Mükemmel çalışır durumda. Çok iyi durumda olan.

 

Haled synonyms : edward everett hale, able bodied, arnold, adrian, argyle, crispiest, bonny, eat at, husky, calculable, anderson, eaten away, healthier, well, archie, argyles, cured, drag, drail, buxomy, alba, huskiest, alive, bonnier, humming, fit, baring, fastened, crispy, heartiest, drags, huskies, consolidated.

Haled zıt anlamlı kelimeler, Haled kelime anlamı

Ill : Rahatsız bir şekilde. Kötülük. Anca. İllet. Güçlükle. Hastalık. Kötü. Kötü biçimde. Acımasızca. Kötü şey.

Loved : Sevgili. Aşık. Sevilen.