Haliç nedir, Haliç ne demek

Haliç; kökeni arapça dilinden gelmektedir.

  • Koy, körfez
  • Gelgit olayının belirgin olduğu yerlerde, bu olaydan doğan akıntıların etki yaptığı kıyılarda akarsu ağızlarının huni biçiminde genişlemiş durumu.

Yerel Türkçe anlamı:

Orak.

Yerelması.

Yabanî armut.

Coğrafya'daki terim anlamı:

Özellikle gelgit olayının büyük ölçüde görüldüğü kıyılarda, akarsuların ağızlarında oluşan huni biçiminde derin, az çok geniş ve uzun doğal suyolu.

Jeoloji ve yer bilimleri alanındaki anlamı:

Gelgit olaylarından etkilenen kıyılarda, az çok huniye benzer dere ağzı.

İngilizce'de Haliç ne demek? Haliç ingilizcesi nedir?:

estuary

Fransızca'da Haliç ne demek?:

estuaire

Haliç hakkında bilgiler

Haliç (Altın Boynuz olarak da bilinir), İstanbul'un Avrupa yakasını kaplayan Çatalca Yarımadası'nın güneydoğu ucunda, Boğaziçi girişinde, İstanbul (Tarihi yarımada) ve Beyoğlu platolarını birbirinden ayıran deniz girintisi. Denizin kendisine ulaşan akarsu yatağının bir bölümünü istila etmesiyle meydana gelen yapının jeomorfolojik adı olan Arapça haliç sözcüğü, İstanbul halicinin kent açısından taşıdığı önemden dolayı Osmanlılar döneminden bu yana bir özel isim haline gelmiş, birçok semti kapsayan bir kent bölgesi adı olmuştur.

 

Yunan efsanesine göre; Megaralılar, kralları Byzas'ın annesi Keroessa için Altın Boynuz ismini vermişlerdir.

Bizans döneminde kolonileşme de burada başlamıştır. Aynı zamanda Bizans İmparatorluğu'nun denizcilik merkeziydi. Sahil boyunca uzanan duvarlar, şehri bir deniz filosu saldırısından korumak için inşa edilmiştir. Haliç'in girişinde istenmeyen gemilerin girişini engellemek için, şehirden karşıya eski Galata kulesi'nin kuzeydoğu ucuna uzanan geniş bir zincir vardı. Bu kule Latin haçlılarınca 4. Haçlı Seferinde 1204 yılında geniş bir şekilde tahrip edildi. Fakat Cenevizliler yanına yeni bir kule inşa ettiler. Bu kule meşhur Galata Kulesi 1348 Christea Turris (Tower of Christ:İsa'nın Kulesi) diye adlandırılır.

Haliç'i karşıdan karşıya kapayan zinciri kırabilecek veya hile ile galip gelebilecek dikkate değer üç zaman vardı. Onuncu yüzyılda Viking'ler uzun gemilerini boğaz dışına, Galata etrafına sürüklediler ve onları kızaktan tekrar Haliç'in içine indirdiler. Bizans'lılar onları Yunan ateşi ile yendiler. 1204 de 4.Haçlı seferinde, Venedik gemileri zinciri koç ile kırabilecekti. 1453 de Osmanlı Sultanı II. Mehmed'in gemilerini yağlanmış kütükler üzerinde Galata içlerinden karşı yana geçerek Haliç'e indirmesi.*

Haliç anlamı, kısaca tanımı:

Akarsu : Tek sıra elmastan gerdanlık. Yeryüzünde, yer altında belirli bir yatak içinde, eğim boyunca sürekli veya zaman zaman akan su.

Geniş : Bol (elbise). Eni çok olan, enli, vâsi. Kapsamı büyük, dar sınırlar içinde kalmayan, yaygın, makro. Alanı büyük olan, makro, dar karşıtı. Çok. Kolay kolay tasalanmayan, hoşgörülü, rahat.

 

Körfez : Kuytu, işlek olmayan. Karanın içine sokulmuş deniz parçası. Kocaeli iline bağlı ilçelerden biri.

Gelgit : Ay ve Güneş'in yer yuvarlağı üzerindeki çekim güçleri sebebiyle deniz yüzünde, özellikle ana denizlerde su düzeyinin alçalması, kabarması olayı, metcezir. Boşuna gidip gelme.

Olay : Ortaya çıkan, oluşan durum, ilgi çeken veya çekebilecek nitelikte olan her türlü iş, hadise, vaka. Önemli tarihsel olgu, fenomen.

Belirgin : Belirmiş durumda olan, göze çarpan, besbelli, açık, bariz, sarih. Açık bir biçimde.

Doğan : Kartalgillerden, sırtı kül rengi ve enine çizgili, küçük kuş, fare vb. ile beslenen ve alıştırılarak kuş avında kullanılan yırtıcı bir kuş (Falco peregrinus).

Akıntı : Çam türü ağaçlarda bulunan reçinenin eriyerek akması olayı. Havanın veya suyun herhangi bir yöne doğru yer değiştirmesi, akım, cereyan. Sıvı yapıştırıcıların ağaç yüzeylerine gereğinden çok sürülmesi ile oluşan durum. Eğiklik, eğim, meyil. Hastalık sebebiyle vücudun herhangi bir yerinden sulu madde akması. Akma işi.

Etki : Bir kimse veya nesnenin başka bir kişi veya şey üzerindeki gücü, tesir. Bir etken veya bir sebebin sonucu, yardım. Bir kimse üzerinde bırakılan izlenim.

Boynuz : Kurşun borudan kol alma işleminde kullanılan demirden yapılmış alet. Bazı hayvanların başında bulunan, tırnaksı bir maddeden, uzun, kıvrık veya çatallı korunma organı. Bu organdan yapılmış.

Koy : Denizin, gölün küçük girintiler biçiminde karaya doğru sokulduğu bölümü.

Haliçe : Küçük ipek halı.

Diğer dillerde Haliç anlamı nedir?

İngilizce'de Haliç ne demek? : [Halic] n. estuary, armlet, golden horn, firth, frith, mouth, sound

Fransızca'da Haliç : estuaire [le]

Almanca'da Haliç : Goldenes Horn , Busen, Meerbusen

Rusça'da Haliç : n. эстуарий (M), лиман (M), бухта (F)