Halka kıkırdak nedir, Halka kıkırdak ne demek
Teknik terim anlamı:
Gırtlağın, kıkırdaktan oluşan ve yüzük kaşına benzeyen tarafı arkaya çevrilmiş olarak nefes borusunun üstüne oturtulmuş bulunan ve öteki kıkırdaklara taban işlevi gören halka biçimindeki parçası bk. gırtlak.
Halka kıkırdak kısaca anlamı, tanımı
Kıkı : Koyun, keçi gübresi. İnsan dışkısı, pislik. [Bakınız: kıh]. Çocukların boyunlarına taktıkları boncuk dizisi. Boğazda çıkan yumruk biçiminde şişkinlik (guatr hastalığı)
Halk : Aynı ülkede yaşayan, aynı kültür özelliklerine sahip olan, aynı uyruktaki insan topluluğu, folk. Aynı soydan gelen, ayrı ülkelerin uyruğu olarak yaşayan insan topluluğu. Belli bir bölgede veya çevrede yaşayanların bütünü, ahali. Bir ülkedeki yurttaşların bütünü, kamu. Bir ülke içerisinde yaşayan değişik soylardan insan topluluklarının her biri. Yaratma.
Halka : Çeşitli metallerden veya tahtadan yapılmış çember. Değerli metallerden yapılmış olan çember biçimindeki süs eşyası. Çember biçiminde olan. Çember biçiminde çeşitli nesnelerden yapılmış tutturma aracı. Yerden yüksekliği ayarlanabilen aralıklara asılı iki halatın uçlarına takılan 18 santimetre çapında, 28 milimetre kalınlığında tahta veya deri kaplı iki demir halkadan oluşan asılma araçlarından her biri. Bir tür ufak, yağlı ve tuzlu simit. Su gibi sıvıların içine katı bir nesnenin düşmesiyle oluşan, gittikçe büyüyerek açılan çembere benzeyen biçim. Uykusuzluk, yorgunluk, üzüntü vb. sebeplerle göz altında beliren koyuluk. Çember biçiminde dizilmiş topluluk.
Kıkırdak : Kemik kadar sert olmayan, dayanıklı, esnek, bükülgen, damarsız bağ dokusu. Kakırdık. Sığır ve danada, hayvanın göğüs boşluğunun arka tarafının alt bölümünde bulunan parça.
Nefes borusu : Soluk borusu.
Yüzük kaşı : Yüzük üzerinde taş yerleştirmeye yarayan oyuk bölüm.
Çevrilmiş : Şişte kızartılmış.
Gırtlak : Soluk borusunun üst bölümü, ümük, imik, hançere. Yiyip içme. Ses rengi, yapısı.
Üstüne : İlişkin, üzerine, dair. Hesabına. -den sonra. Kendinden önce gelen sözün ikileme biçiminde anlamını pekiştirmek ve sıklığını ifade etmek için kullanılan bir söz. -e göre, uygun olarak.
Çevril : Çevrime ya da çevrimsel devime ilişkin. Kayseri şehrinde, Erkilet bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Taraf : Ön, arka, sağ, sol, üst, alt vb. yanların her biri. Bir şeyin belli bölümü, kısmı. Yöre, yer. Yön, yan, doğrultu. İstekleri, düşünceleri karşıt olan iki kişiden veya iki topluluktan her biri. Bir kişinin soyundan gelenlerin hepsi.
Gören : Ağaçlardan elde edilen bir çeşit zamk. Kızılcık.
Parça : Bir bütünden ayrılan, ayrı sayılan ya da artakalan şey. Bir bütünden kopma, kırılma, yırtılma vb. yoluyla ayrılmış bölüm, lime. Nesne. Tane. Güzel, alımlı kız veya kadın. Müzik eseri. Birkaçı bir araya geldiğinde bir bütünü oluşturan şeylerin her biri, modül. Küçümseme ve değersiz sayma bildiren bir söz. Pasaj.
Yüzük : Parmağa geçirilen genellikle metal halka. Yüzük oyunu.
Arkay : Yükselen. Çeşitli yönlere doğru çıkık bir durumda olan.
Öteki : Diğeri, öbürü. Öbür, diğer. Sözü edilen veya benzer iki nesneden önem ve konum bakımından uzakta olan. Mevcut kültürün içinde dışlanmış olan.
Üstün : Benzerlerine göre daha yüksek bir düzeyde olan, onları geride bırakan. Arap harfli metinlerde bir ünsüzün a, e seslerinden biriyle okunacağını gösteren işaret, fetha. Birine veya bir şeye göre nitelik bakımından daha yüksek, daha elverişli olan, faik.
Taban : Ayağın alt yüzü, aya. Üstü kapalı bir yerin gezinilen, ayakla basılan yüzü, tavan karşıtı. Bir cismin veya bir biçimin yüksekliğini ölçmek için aşağıdan yukarıya doğru başlama noktası olarak alınan yüzey veya çizgi, kaide. Bir toplumu, bir kuruluşu oluşturan, yönetime katılmadan etkili olan kitle. Yaradılıştan. Ayakkabının alt bölümü. Üslü sayılarda kuvveti alınan sayı: 53 anlatımında 3 rakamı üstür, 5 ise tabandır. Tarlanın düz ve verimli kesimi. Bir ırmağın en derin olan orta yeri. Huy bakımından. Temel. Dikey duran direk, çubuk, seren vb.nin alt bölümü. Kılıç vb. yapımında kullanılan iyi cins demir. Kaide. Bir şeyin en alt bölümü. Değerlendirmede en alt derece.
Çevri : Bir söz veya davranışı görünür anlamından başka bir anlamda kabul etme, tevil. Girdap.
Diğer dillerde Halka kıkırdak anlamı nedir?
Osmanlıca Halka kıkırdak : gudrûf-ı halkavî
Bu kısımda Halka kıkırdak nedir? Halka kıkırdak ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik bir biçimde hemen sorabilir, daha sonra kısaca Halka kıkırdak tanımı, açılımı, kelime anlamı hakkında ansiklopedik bilgi verebilir veya dilerseniz Halka kıkırdak hakkında sözler yazılar ile ingilizce veya almanca sözlük anlamı paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.