Halkçılık nedir, Halkçılık ne demek

  • Bireyler arasında hiçbir hak ayrılığı görmeme, topluluk içinde hiçbir ayrıcalık kabul etmeme görüş ve tutumu, popülizm
  • XX. yüzyılda Fransa'da ortaya çıkan, yoksul halkın yaşayışı ve duyguları üzerinde duran bir edebiyat çığırı, popülizm.

"Halkçılık" ile ilgili cümle örnekleri

  • "Hoyratlığı ve zevksizliği şiar edinen bir halkçılık gerçek halkçılık olamaz." - H. Taner

İktisat alanındaki kelime anlamı:

1

Hiçbir grup ya da sınıfa ayrıcalık tanınmadan gönencin geniş halk kitlelerine yaygınlaştırılmasını öngören politik öğreti.

yüzyılda Rusya’da çiftçi sınıfının hayat standardını yükseltmeye yönelik olarak A. Herzen ve N. Çernişevski tarafından ortaya atılmış ütopik bir sosyalizm.

Hiçbir bireyin, ailenin, sınıfın veya birliğin diğerlerinden daha üstün olmadığını kabul eden Atatürk ilkelerinden biri.

Edebi terim anlamı:

Yirminci yüzyıl başlarında Fransız yazarlarından A. Thérive ve L. Lemonnier tarafından açılmış bir çığır, ki romantikliğe, aşırı duygululuğa, hele Zola’nın karamsarlıklarına sapmadan, hiç bir özelliği olmıyan, halk içinde sıradan bir takım tipleri anlatan sadeleştirilmiş bir gerçekçilikten ibarettir.

Bilimsel terim anlamı:

1929 yılında, Fransa'da Leon Lemonnier'nin öncülüğünde ortaya çıkan, her şeyden önce önemsiz insanların, yoksul halkın yaşayışı ve duyguları üzerinde durmak isteyen bir yazın çığırı.

 

İngilizce'de Halkçılık ne demek? Halkçılık ingilizcesi nedir?:

populism

Fransızca'da Halkçılık ne demek?:

populisme

Halkçılık hakkında bilgiler

Popülizm, toplumdaki seçkin bir tabaka tarafından halkın çıkarlarının bastırıldığını ve engellediğini varsayan ve devlet organlarının bu seçkin tabakanın etkisinden çıkarılıp halkın yararına ve toplum olarak gelişmesi için kullanılması gerektiğini söyleyen siyasî bir felsefe veya söylem biçimidir. Dolayısıyla “popülist” bir kişi konuşmalarını “sokaktaki adam”ın ekonomik ve sosyal gereksinimlerine yönelik olarak hazırlayan kişidir. 1980’lerden beri popülizmin çeşitli politik ideolojilerin gelişmesine yardımcı olan bir söylem biçimi olduğu birçok ciddi çalışmada tartışılmaktadır. Son yıllarda popülist hareketlerin liderlerinin hem sol hem de sağ görüşlüler arasından çıktığı gözlemlenmiştir.

Popülizmin karşıtı seçkinciliktir.

Popülist hareketlerin liderleri çoğunlukla büyük şirketlerin gücüne karşı koyacaklarını, “yozlaşmış” seçkinleri temizleyeceklerini ve “önceliği halka“ vereceklerini söylerler. Popülizm genel olarak rejim karşıtı siyaseti içerdiği gibi özellikle sağ eğilimlerde milliyetçilik, jingoizm, ırkçılık veya köktendincilik ile birleşebilir. Popülistlerin çoğu ya ülkenin belli bir yöresine ya da toplumun belli bir sınıfına (emekçi sınıf, orta direk, veya köylüler/çiftçiler gibi) hitap eder. Kullandıkları söylem sıklıkla ikilik yaratma üzerinedir ve halkın çoğunluğunu temsil ettiklerini söylerler.

 

Popülizm genel olarak sürer durumun radikal olarak eleştirilmesiyle kendini gösterir ama sağ eğilimli ya da sol eğilimli bir hareket olarak güçlü bir politik kimliği yoktur. Popülizm solcu , sağcı hatta merkez eğilimli görünümler almıştır. Yakın geçmişte ABD’deki muhafazakâr politikacılar popülist bir söylem içine girmişlerdir, Amerikan halkına “güçlü avukat lobisine”, “liberal seçkinlere” ve “Hollywood seçkin tabakasına” karşı direnmelerini söylemişlerdir. Yine yakın geçmişte Amerikan “sol kanat” politikacıları giderek artan bir şekilde populist söylemlere girmiştir. Normalin aksine, Amerikan liberalizmi büyük şirketlere karşı gelen bir politika izlemektedir ve bu şirketlerin kârı insanın önüne koyduğunu ve şirketin gereksinimine göre hükümetin işleyişine müdahele edildiğini savunmaktadır. 2004 yılı başkanlık seçimlerinde Demokrat Parti adayı John Edwards’ın kullandığı “iki Amerika” deyimi oy verenlere yönelik popülist girişime bir örnektir.

Halkçılık tanımı, anlamı:

Popülizm : Halk yardakçılığı. Politik durumu dramatize ederek halkın ilgisini uyandırmak amacıyla yapılmış olan politika.

Halk : Belli bir bölgede veya çevrede yaşayanların bütünü, ahali. Yaratma. Aynı ülkede yaşayan, aynı kültür özelliklerine sahip olan, aynı uyruktaki insan topluluğu, folk. Aynı soydan gelen, ayrı ülkelerin uyruğu olarak yaşayan insan topluluğu. Bir ülke içerisinde yaşayan değişik soylardan insan topluluklarının her biri. Bir ülkedeki yurttaşların bütünü, kamu.

Ucuz halkçılık : Halkçılığı basit ve kolay yoldan yapma işi.

Birey : Doğa bilgisinde türü oluşturan tek varlıklardan her biri. İnsan topluluklarını oluşturan, insanların benzer yanlarını kendinde taşımakla birlikte, kendine özgü ayırıcı özellikleri de bulunan tek can, fert. Bir türün kapsamı içine giren somut varlık. Kendine özgü nitelikleri yitirmeden bölünemeyen tek varlık, fert. Toplumları oluşturan ve düşünsel, duygusal, iradeyle ilgili nitelikleri toplum içinde belirlenen insanların her biri, fert.

Görme : Görmek işi, rüyet.

Topluluk : Nitelikleri bakımından bir bütün oluşturan kimselerin hepsi, toplum, camia, cemiyet. Müzik eserlerini birden fazla ses veya sazla seslendirmek için oluşturulan grup, ansambl. Sanatçı grubu. Aynı türden canlıların bir araya gelmesiyle oluşan küme. Aynı yerde bulunan insan kalabalığı. Vücudun dolgun olma durumu.

Ayrıcalık : Başkalarından ayrı ve üstün tutulma durumu, imtiyaz.

Kabul : Bir öneriyi uygun bulma, onaylama. Bir yere alınma. Akseptans. Bir şeye isteyerek veya istemeyerek razı olma. Sunulan bir şeyi, armağanı alma. Konukları veya işi olanları yanına, katına alma.

Görüş : Gözle bir şeyi algılama yetisi. Benzerlerinden ayıran özellik, konsept. Bir olay, varlık veya düşünce üzerinde varılan yargı, fikir. Cezaevi veya hastanedeki birine yapılmış olan ziyaret. Görme işi.

Tutum : Para veya herhangi bir şeyi dikkatli kullanma, idare, idareli tüketme, iktisat, tasarruf, ekonomi. Tutulan yol, tavır.

Toplum : Aynı toprak parçası üzerinde bir arada yaşayan ve temel çıkarlarını sağlamak için iş birliği yapan insanların tümü, cemiyet. Topluluk.

Diğer dillerde Halkçılık anlamı nedir?

İngilizce'de Halkçılık ne demek? : populism

Almanca'da Halkçılık : n. Populismus