Hamurlamak nedir, Hamurlamak ne demek
Yerel Türkçe'deki anlamı:
İyi pişmemiş ekmeği yedikten sonra hastalanmak.
Hamurlamak anlamı, kısaca tanımı
Hamu : Kamu, bütün, hep. Hamur
Hamur : Unun su veya başka sıvılarla yoğrulmuş durumu. Ağrı iline bağlı ilçelerden biri. İyi pişmemiş (ekmek ve hamur işleri). Kâğıtta tür, nitelik. Öz, asıl, maya.
Hamurlama : Hamurlamak işi.
Hastalanmak : Sağlığı bozulmak, esenliği yerinde olmamak, rahatsızlanmak, hasta olmak.
Hastalanma : Hastalanmak işi.
Önlemek : Bir şeyin olmasına veya yapılmasına engel olmak. Ortaya çıkan veya çıkacağı düşünülen bir tehlikeyi durdurmak, önüne geçmek.
Sıvamak : Sıva ile kaplamak, sıva vurmak. Bulaştırmak. Harcı bir yere vurmak. Küfretmek. Okşamak, sıvazlamak. Kolu, paçayı yukarı çekip toplamak veya kıvırmak.
Tencere : İçinde yemek pişirilen, kapaklı, genellikle metal kap.
Sürmek : Yönetip yürütmek, sevk etmek. Devam etmek. Zaman geçmek. Oturduğu, bulunduğu yerden, ülkeden ceza olarak başka bir yer ya da ülkeye göndermek, nefyetmek. Herhangi bir durum içinde bulunmak. Bir maddeyi bir yüzey üzerine ince bir tabaka olarak yaymak, dökmek, serpmek. Bitki, ot yetişip ortaya çıkmak, bitmek, yeşermek. Zaman almak. Olmaya devam etmek. Önüne katıp götürmek. Olağandan daha çok, daha sık ve sulu dışkı çıkarmak. Pulluk veya sabanla toprağı işlemek. Bir malı satışa sunmak, piyasaya çıkarmak. Dokundurmak, değdirmek. Uzatmak, ileri doğru itmek. Yasal olmayan yolla piyasaya para çıkarmak.
Sıvama : Sıvamak işi. Sıvanır gibi üstüne kaplanmış, örtülmüş veya çok sık takılmış. Silme. Zemini hemen hiç görülmeyecek kadar kaplanmış, örtülmüş veya takılmış olarak.
Önleme : Önlemek işi.
Sonra : Daha ileri bir zamanda, müteakiben, önce karşıtı. Arkadan gelen bölüm ya da zaman. Daha uzak ve ileri bir yerde. Yoksa, aksi hâlde. Makam, sıra, değer ve önemde arkada oluşu bildiren bir söz.
Sürme : Sürmek işi. Sürülerek kullanılan. Sürme mantarıgillerin yol açtığı ve tanelerin içini kurum karası bir tozla dolduran ekin hastalığı, rastık. Kapı kanadını içeriden kapama, dolap kapağını yerinde tutma vb. işlere yarayan ve yuvası içinde ileri geri sürülebilen sistem, sürgü. Masa ve dolapta küçük çekmece. Kirpik diplerine sürülen siyah boya, sürme, is.
Çıkma : Çıkmak işi. Hamamdan çıkarken kullanılan havlu ve kurulanma takımı, çıkacak. Çıkmış. Desteklemek amacıyla verilen para. Bir yazı sayfasının kenarına metinle ilgili olarak yazılan ek, çıkıntı, derkenar. Eski, kullanılmış. Bir yapının üst katlarından dışarıya doğru uzanmış bölüm, balkon.
Pişme : Pişmek işi.
Hasta : Hastalık, kaza veya yaralanma dolayısıyla fizik veya ruh sağlığı bozulmuş ve tedavi edilmesi gereken kimse, rahatsız. Aşırı düşkün, tutkun. Parasız, züğürt. Zihinsel yetenekleri bozulmuş olan.
Kenar : Bir şeyin, bir yerin bitiş kısmı veya yakını, kıyı, yaka. Bir şeyi çevreleyen çizgi. Bir biçimi sınırlayan çizgilerden her biri. Yan. Merkezden uzak olan, kuytu, ıssız, sapa, tenha yer. Pervaz, çizgi, antika, baskı vb. çevre süsleri.
Önlem : Kötü veya yanlış bir şeyi önleyecek yol, tedbir.
Yedi : Altıdan sonra gelen sayının adı. Bu sayıyı gösteren 7 ve VII rakamlarının adı. Altıdan bir artık.
Diğer dillerde Hamurboya anlamı nedir?
İngilizce'de Hamurboya ne demek ? : impasto
Bu kısımda Hamurlamak nedir? Hamurlamak ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik bir biçimde hemen sorabilir, daha sonra kısaca Hamurlamak tanımı, açılımı, kelime anlamı hakkında ansiklopedik bilgi verebilir veya dilerseniz Hamurlamak hakkında sözler yazılar ile ingilizce veya almanca sözlük anlamı paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.