Havai nedir, Havai ne demek
Havai; Dil bilgisi yönünden Türkçe'de sıfat olarak kullanılır. kökeni arapça dilinden gelmektedir.
- Hava ile ilgili, havada bulunan.
- Açık mavi renk.
- Değersiz, boş.
- Bu renkte olan.
- Ciddi olmayan, ciddi işlerle uğraşmayan, ciddi işler yapmayan, dilediği gibi davranan, uçarı, hoppa, yeleme
"Havai" ile ilgili cümle
- "Havai gözlük camlarının arkasından insana tatlı tatlı bakan iri kara gözleri vardı." - Y. K. Karaosmanoğlu
- "Okula birlikte gidip geldiğimiz çilli, pabuç dilli, havai bir kız vardı." - E. Şafak
- "Ne yapıp yapmış bu havai konuşmayı bir röportaj şekline sokmak yolunu bulmuştu." - Y. K. Karaosmanoğlu
Zanaat Ticaret alanındaki sözlük anlamı:
15 kilogramlık hububat ölçeği. (Taşpınar -Niğde)
Havai hakkında bilgiler
Hawaii ya da Havai, Amerika Birleşik Devletleri'nin eyaletlerinden biridir. Kuzey Büyük Okyanus'ta, anakaradan 3.700 kilometre uzaklıkta, bir adalar grubudur.
MÖ 1000 sıralarında diğer Polinezya adaları tarafından işgal edilmiştir. Yaklaşık 800 yıl boyunca çeşitli kabileler buraya yerleşmiş, huzur içinde kültürlerini ve dinlerini devam ettirmişlerdir. 1778 yılında İngiliz Deniz Kaptanı James Cook, Hawaii takımadasına yelken açmış ve ilk Avrupa-Hawaii ilişkisini yaratmıştır. Tarihçiler hâlâ bu adaya Avrupa'dan ilk gidenin bir İspanyol olduğunu tartışmaya devam etmektedir.
Avrupa ile ilişkiler sonucu bazı krallar tüm Hawaii adalarının kontrolünü almaya çalışmışlardır. Örneğin, ünlü Kamehameha Avrupalılarla ticaret yaparak onlardan barutlu silahlar elde etmiştir. Hawaii'de bilinmeyen barut teknolojisi sayesinde Kamehameha yavaş yavaş tüm adaları işgal edebilmiştir. Ona karşı çıkan bazı kabileler, oklarla ve mızraklarla kendi ülkelerini koruyamadıklarından, çareyi yüksek uçurumlardan atlamakta bulmuşlardır. İntiharı, teslim olmaktan çok daha iyi bir çözüm yolu olarak görmüşlerdir.
Kamehameha'nın kazandığı topraklar ancak 1893'e kadar dayanabilmiştir. Son kral olan Liliuokalani, Hawaii Reform Partisi (Reform Party of the Hawaiian Kingdom) tarafından yıkılmıştır. Son diktatörlükten sonra bir cumhuriyet kurulmuş ve dış ülkelere kapalı olan Hawaii ticareti, dünya ekonomisine katılarak üretimini ve ticaretini büyük ölçüde geliştirmiştir. Son olarak 1898'de Amerika himayesi altına girip, 1959'da bir referandumla Amerika Birleşik Devletleri'nin 50. ve sonuncu eyaleti olmuştur. Ayrıca Hawaii Amerika Birleşik Devletleri'ne bağlı olup Birleşik Krallık'ın bayrağını taşıyan tek eyalettir.
Havai ile ilgili Cümleler
- Havai fişekler tam gece yarısı patladı.
- Havai fişek görüyorum!
- Dün gece havai fişek fabrikasında bir patlama meydana geldi.
- Havaiili konuşmayı öğrenmek istiyorum, böylece kız arkadaşımı etkileyebilirim.
- Havaideki plajlar büyük dalgalarıyla ünlüdür.
- Avustralya'da havai fişek yasal mı?
- Ne zamandan beri havai fişek var?
- Bu havai fişekler muhteşem.
- Birkaç havai fişek satın almak istiyorum.
- Yeni Papa'nın seçimi havai fişekler eşliğinde kutlandı.
- Havai fişek gösterisi hava karardıktan sonra başlayacak.
- Havai fişek gösterisi ne zaman başlar?
- Akşama kadar kalıp havai fişekleri izleyelim.
Havai tanımı, anlamı:
Havai fişek : Geceleyin düşman bölgelerini aydınlatmak amacıyla kullanılan fişek. Gece yapılmış olan törenlerde yakılarak havaya uçurulan, renkli ışıklar saçan fişek.
Havai hat : Maden işletmeciliği, haberleşme, dağcılık vb. alanlarda ulaşımı sağlamak için bir hat boyunca dikilmiş direkler arasına gerilen tel, yol.
Havai mavi : Bu renkte olan. Göğün rengi, açık mavi.
Hava : Canlılar üzerindeki etkisine göre hava yuvarının durumu. Müzik aletlerinden çıkan ses perdesi. Müzik parçalarında tür. Durum, ortam, çevre, muhit, atmosfer, ambiyans. Meteoroloji ile ilgili olayların bütünü. Tarz, üslup. Sonuçsuz, anlamsız, boş (durum, davranış, söz). Esinti. Gökyüzü. Çekicilik. Çevreyi kuşatan boşluk. Keyif, âlem. Hava yuvarını oluşturan, bütün canlıların solunumuna yarayan, renksiz, kokusuz, akışkan gaz karışımı. Görünüş, davranış, söz vb. için bir kimsenin durumunu belirten özellik.
Havailik : Havai olma durumu, uçarılık, hoppalık.
Havaiyat : Boş, değersiz iş ve sözler.
Mavi : Yeşil ile menekşe rengi arasında bir renk, bulutsuz gökyüzünün rengi. Bu renkte olan.
Renk : Çeşitlilik. Nitelik. Cisimler tarafından yansılanan ışığın gözde oluşturduğu duyum.
Uğraşma : Uğraşmak işi.
Yapma : Yapmak işi. Yapmacık, sahici karşıtı. Yapay.
Uçarı : Ele avuca sığmaz (kimse). Kendini çeşitli eğlencelere vermiş (kimse), sefih.
Hoppa : Yaşına uymayan davranışlarda bulunan, delişmen, serbest, koket, ağırbaşlı karşıtı.
Yeleme : Havai.
Amerika : Dünya üzerinde yer alan bir kıta.
İle : Bazı soyut adlara getirildiğinde "... olarak, ... bir biçimde" anlamında durum zarfları oluşturan bir söz. Cümle içinde aynı görevde bulunan iki ögeyi birbirine bağlamaya yarayan bir söz. Kelimenin sonuna geldiğinde birliktelik, beraberlik, araç, neden veya durum anlatan cümleler yapmaya yarayan bir söz.
İlgili : İlgilenmiş olan, ilgisi bulunan, alakalı, alakadar, müteallik.
Açık : Belli bir yerin biraz uzağı. Belirgin bir biçimde. Görevlisi olmayan, boş (iş, görev), münhal. Bir gereksinimin karşılanamaması durumu. Denizin kıyıdan uzakça olan yeri. Engelsiz, serbest. Örtüsüz, çıplak. Çalışır durumda olan. Gizliliği olmayan, olduğu gibi görünen. Kolay anlaşılır, vazıh. Sevişme sahnelerini bütün çıplaklığıyla anlatan (kitap, resim, film vb.). Boş. Rengi koyu olmayan, koyu karşıtı. Her türlü düşünceyi hoşgörüyle karşılayabilen, etkisinde kalabilen. Açılmış, kapalı olmayan, kapalı karşıtı. Aralığı çok.
Bu : En yakında bulunan bir varlığı veya biraz önce anılan bir şeyi işaret yolu ile belirtmek için kullanılan bir söz. Yerde, zamanda veya söz zincirinde en yakın olanı gösteren bir söz.
Değersiz : Değeri olmayan veya değeri çok az olan, önemsiz, kıymetsiz, naçiz.
Boş : Bir işe yaramayan, yararsız. Kullanıldıktan sonra içinde bir şey bulunmayan, kirli (bardak, çanak vb.). Habersiz, hazırlıksız bir biçimde. Yapılacak işi olmayan, işsiz. Anlamsız. Görevlisi olmayan (iş, görev), münhal. Bilgisiz. İçinde, üstünde hiç kimse veya hiçbir şey bulunmayan, dolu karşıtı.
Havai örneği püskürme : Çok akıcı bazalt lavları çıkaran püskürme. (Patlama olayları pek az olur. Kimi kez, alçak gaz basınçlı akkor halinde bir göl oluşturur.)
Havai tuzak : Önlerine bir engel çıktığında sudan dışarıya fırlayan balıkların avlanması için su yüzeyine bırakılmış tuzaklar.
Havaiık : Döşemin açık hava ile ilgisini sağlayan boru.
Diğer dillerde Havai anlamı nedir?
İngilizce'de Havai ne demek? : [haver] v. undercut, cut off the underpart; hole, excavate
n. Hawaii, state of the United States comprised of a group of islands in the Pacific Ocean, largest island in this state
adj. aerial, overhead, volatile
Fransızca'da Havai : aérien/ne; frivole
Almanca'da Havai : frivol, lose
Rusça'da Havai : n. ветреник (M), ветрогон (M)
adj. воздушный, лазурный, ветреный, легкомысленный, неосновательный, никчемный
Bu kısımda Havai nedir? Havai ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik bir biçimde hemen sorabilir, daha sonra kısaca Havai tanımı, açılımı, kelime anlamı hakkında ansiklopedik bilgi verebilir veya dilerseniz Havai hakkında sözler yazılar ile ingilizce veya almanca sözlük anlamı paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.