Have it off türkçesi Have it off nedir

  • Mala vurmak.
  • Seks yapmak.
  • Mercimeği fırına vermek.
  • İlişki kurmak.
  • Sevişmek.
  • Cinsel ilişkiye girmek.
  • Birisini yatağa atmak.
  • Cinsel ilişki yaşamak.
  • Kaçamak yapmak.
  • Oynaşmak.
  • Kırıştırmak.
  • Yasak aşk yaşmak.

Have it off ingilizcede ne demek, Have it off nerede nasıl kullanılır?

Have : Zorunda olmak. Göz yummak. -si olmak. Dolandırmak. Almak. Elinde bulunmak. Etmek. Malik olmak. Bulunmak. Olmak.

It : O. Ebe (oyunlarda). Bilişim. Onu. Ona. Şahsiyet. İlişki. Ebe (oyunda). Cinsel ilişki. Cazibe.

Off : Baş. Azalmak. Soğutmak. Kapalı. Kalkmak. İndirmek. Çıkarmak. Başlangıç. Dışında.

Have it off with : Aşk yaşamak. Cinsel ilişkiye girmek. İle düşüp kalkmak.

Have it away with : İle düşüp kalkmak.

Have it both ways : Birbirine zıt iki şeyi aynı anda istemek. Her iki durumdan da yararlanmak. Her iki olanağı elinde tuttu. Dilediği her şeye sahip oldu.

Have it out with : Tartışmak.

Have it in one : Yeteneği olmak. Gerekli cesareti olmak. Beceriye sahip olmak.

Have it over somebody : Taş çıkartmak.

Have it in for : Kasıtlı olarak kaba davranmak. Canını yakmak. Kıl olmak. Kaba davranmak. İsteyerek zarar vermek. Birine kin beslemek. Zıt gitmek. Bile bile zarar vermek istemek.

İngilizce Have it off Türkçe anlamı, Have it off eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Have it off ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

Be intimate : Canciğer olmak. Götürmek.

Frisk : Üst araması yapmak. Üzerini aramak. Oynamak. Üstünü aramak. Sıçrayıp oynamak (mutlu bir şekilde). Oynatmak. Zıplamak. Sıçramak. Kuyruk sallamak. Kuyyruk sallamak.

Frigs : Mastürbasyon yapmak. (cinsel) ilişkiye girmek. Masturbasyon yapmak. Otuz bir çekmek. Vakit öldürmek. Boşa geçirmek. Aylaklık etmek.

Bonking : Aşk yaşamak. Vurmak. Sikiş. (karşı cinsi) götürmek. Çarpmak. Tokatlamak.

Evade : Geçiştirmek. Savmak. Paçasını kurtarmak. (bir bahaneyle) kendini (bir yükümlülükten) kurtarmak. Kaytarmak. Sıvışmak. Sakınmak. Cevap vermekten kaçmak. -den kaçmak.

Cockle : Bir tür midye. Buruşmak. Küçük sandal. Kırışmak. Dalgalandırmak. Küçük kayık. Delice. Buruşturmak. Kabuk (midye vb.).

Caper : Muziplik etmek. Oynayıp zıplamak. Sıçramak. Oynayıp sıçramak. Aptalca davranmak. Kebere otugiller. Yaprakları almaşlı nadiren karşılıklı, basit ya da birleşik, çanak yaprakları 4-8 tane olup serbest ya da birleşik, taç yaprakları 4 tane ya da olmayan, ovaryum üst durumlu, kapsül ya da bakka tipi meyveleri olan, ülkemizde 2 cins ve 3 türle temsil edilen bitkiler. kapari. Hırsızlık. Hoplayıp zıplamak.

Dallying : Oyalanma. Oyalanmak. Haylazlık etme. Zaman öldürmek.

Bang : Hızla çarpmak. Gürültülü bir şekilde vurmak. Vurmak. Küt diye çarpmak (argo terim). Çarpmak. Çarpma sesi. Şiddetle çarpmak. Güm diye çarpmak (argo terim). Gürültü yapmak.

Cop out : Bahane. Sorumluluktan kaçmak. Ötmek. Lafı dolaştırmak. Suçunu itiraf etmek. Oyuna gelmek. Sözünden caymak. Kaypaklık etmek. Yan çizmek.

 

Have it off synonyms : evades, eludes, crinkled, do it, eluding, frisks, get in touch, get it on, get in touch with, bat the eyes, dally, dodging, crinkles, pet, crinkle, play hooky, familiarize, contact, familiarizes, eff, diddle, corrugating, elude, boff, carry on with, sleep with, dallied, have intercourse with, eluded, bill and coo, frigged, frisked, contacting.