Hipofibrinojenemi nedir, Hipofibrinojenemi ne demek

Hipofibrinojenemi; Veteriner alanında kullanılan bir kelimedir.

Veterinerlikte sözlük anlamı:

Kan fibrinojen düzeyinin normalden düşük olması, afibrinojenemi.

Teknik terim anlamı:

Kanda fibrinojen miktarının ileri derecede azalışı, kanda fibrinojen eksikliği.

Hipofibrinojenemi anlamı, tanımı

Hipo : ClO- içeren bileşik. Ağartma işlemlerinde kullanılan Na, K, Ca, Mg hipokloritler. İşlemede saptama aşamasında en çok kullanılan kimyasal özdek (sodyum hiposülfit, tiyosülfit, Na2 S2 O3 . 5H2 O) ya da eriyiği. Alt, altında. Az, noksan

Afibrinojenemi : Hipofibrinojemi.

Fibrinojen : Pıhtılaşma sırasında fibrine dönüşen bir kan proteini.

Eksikli : Kendisine bir şey gerekli olan, muhtaç. Kadın.

Normal : Kurala uygun, alışılagelen, olağan, düzgülü, aşırılığı olmayan, uygun. Aşırılığı, eksikliği ve taşkınlığı olmama, ortalama durum. Bir eğrinin bir teğetine değme noktasından çizilen dikme.

Miktar : Bir şeyin ölçülebilen, sayılabilen veya azalıp çoğalabilen durumu, nicelik. Ölçü.

Fibrin : Kanda pıhtılaşma sonucu oluşan bir protein.

Derece : Bir süreç içindeki durumlardan her biri, basamak, aşama, rütbe, mertebe. Bir çemberin üç yüz altmışta birine eşit olan açı birimi. Başarı gösterme. Bir çözeltinin yoğunluğunu ölçmede kullanılan birim. Ölçü aletlerinin ölçeğinde belirtilmiş bulunan başlıca bölümlerden her biri. Denli, kadar. Sıcaklıkölçer.

 

Kanda : Değirmen bendi. Nerede, nereye.

Düşük : Yaşayabilecek duruma gelmeden doğan yavru, ceninisakıt, bağan, sakıt. İktidardan düşmüş ya da düşürülmüş. Az. Aşağı doğru düşmüş, aşağı sarkmış. Dil bilgisi kurallarına uymayan. Eski değer ve onurunu yitirmiş olan.

İleri : Herhangi bir şeye göre daha ötede olan yer, geri karşıtı. Doğrusundan daha çok gösteren (saat). Temel duruşta ayak uçlarının gösterdiği yön. Önde bulunan. Öne doğru, ileri doğru. Benzerlerini geride bırakmış. Henüz gelmemiş zaman, gelecek, sonra. Bir şeyin ulaşılacak yönü. "Amaca doğru durmadan yürü" anlamında kullanılan bir seslenme sözü.

Eksik : Bir bölümü olmayan, noksan, natamam. Mükemmel olmayan, kusurlu, muallel, sakat. Az. İhtiyaç duyulan şey.

Düzey : Bir yüzeyin veya bir noktanın yüksekliğindeki yatay sınır, seviye. Bir kursun basamaklarından her biri, kur. Bir nesnenin, bir kimsenin başka nesnelere veya kimselere göre olan değer ve yücelik derecesi, seviye.

Eksi : Çıkarma işleminde - işaretinin adı, nakıs. Eksiklik. Sıfırdan küçük, önünde eksi işareti bulunan (sayı), negatif, nakıs, artı karşıtı.

Olma : Olmak işi.

Norm : Yargılama ve değerlendirmenin kendisine göre yapıldığı ölçüt, uyulması gereken kural, düzgü. Önceden belirlenmiş kalıp, düzgü.

Düze : Doz.

Dere : Genellikle yazın kuruyan küçük akarsu. Damlarda yağmur sularını toplayarak oluğa veren çinko veya kiremit yol. İki dağ arasındaki uzun çukur.

Kan : Atardamar ve toplardamarların içinde dolaşarak hücrelerde özümleme, yadımlama görevlerini sağlayan plazma ve yuvarlardan oluşmuş kırmızı renkli sıvı. Soy.

Diğer dillerde Hipofibrinojenemi anlamı nedir?

İngilizce'de Hipofibrinojenemi ne demek ? : hypofibrinogenemia