Hisse nedir, Hisse ne demek

Hisse; kökeni arapça dilinden gelmektedir.

"Hisse" ile ilgili cümleler

  • "Bana gelip hisseni satın almak istiyorum, bana devret deseydin belki razı olurdum." - O. Kemal

Yerel Türkçe anlamı:

Pay

Hukuki terim anlamı:

1) pay. 2) düşerge.

Tarih'teki anlamı:

[Bakınız: terakkî]

Hisse anlamı, kısaca tanımı:

Hisse almak : Ders çıkarmak. zarara uğramak.

Hisse kapmak : Bir olaydan yararlı bir öğüt çıkarmak.

Hisseişayia : Ortak mülkiyette ayrılmamış pay.

Hisse senedi : Ortaklık sermayesinin belirli bir parçasını değerlendiren belge, belgit, aksiyon. Anonim veya komandit ortaklıklarda, ortaklık sermayesinin birbirine eşit bölümlere ayrılmış parçasından her birinin karşılığı olmak üzere, yasada gösterilen özelliklere uygun olarak düzenlenmiş değerli belge, belgit, aksiyon.

Kıssadan hisse : Anlatılan bir hikâyeden, olaydan alınacak ders.

Temettü hissesi : Kâr payı.

Hissedar : Bir ortaklık veya mal üzerinde payı olan kimse, paydaş.

Hissedilmek : Sezilmek. Hissetme işine konu olmak.

Hisseli : İçinde birkaç kişinin payı olan, paydaşlı, paylı.

Hisset : Cimrilik.

Hissetme : Hissetmek işi.

Hissetmek : Saymak, addetmek. Fiziksel bir uyarıyı duymak. Bir şeyden etkilenmek, duymak. Sezmek, farkına varmak, anlamak.

 

Hissettirme : Hissettirmek işi.

Hissettirmek : Hissetmesine sebep olmak, duyurmak, sezdirmek.

Kendine hisse çıkarmak : Ders almak.

Kendini hissettirmek : Varlığını belli etmek.

Kıssadan hisse almak : Anlatılan bir hikâyeden, olaydan ders almak.

Tutam : Bankacılıkta kullanılan, borsada kota alabilmek için gerekli asgari şirket sermayesi veya pay, hisse, parti, lot. Avuç içi veya parmak uçlarıyla tutulabilen miktarda olan.

Olay : Önemli tarihsel olgu, fenomen. Ortaya çıkan, oluşan durum, ilgi çeken veya çekebilecek nitelikte olan her türlü iş, hadise, vaka.

Ders : Bu bilgi aktarımı için ayrılan süre. Bir olayın bellekte bıraktığı öğretici iz, öğüt, ibret. Öğretmenin öğrenciye belirli bir sürede verdiği bilgi. Öğrencinin öğrenmek zorunda olduğu bilgi.

Pay : Birden fazla kişi arasında bölüşülmüş bir bütünden, bu kişilerin her birine düşen bölüm, hisse. Bayağı kesirlerden birinin eşit parçalardan kaç tane aldığını gösteren sayı. Eşit bölüm. Ticari bir işlemde zarar tehlikesine karşı ayrılan para, marj.

Bir : Beraber. Ancak, yalnız. Sayıların ilki. Bu sayıyı gösteren 1 ve I rakamlarının adı. Eş, aynı, bir boyda. Sadece. Herhangi bir varlığı belirsiz olarak gösteren (sayı). Ortaklaşa olan, birleşik, müşterek. Tek. Değer, önem bakımlarından birbirinden farksız, birbirine eşit, birbirine benzer. Bu sayı kadar olan. Aynı, benzer. Bir kez.

Hisse başına defter değeri : Hisse senedinin muhasebe değeri olup, şirket özkaynakları toplamının varolan hisse senetleri sayısına bölünmesiyle bulunan değer.

Hisse başına getiri : Bir hisse senedinin belli bir dönem sonunda şirketin dağıttığı net kâr payı ile senedin dönem başı fiyatıyla dönem sonundaki fiyatı arasındaki farkın toplamından oluşan getirisi.

 

Hisse başına kar : Bir dönemde ortaklara dağıtılmasına karar verilen ve o döneme ait hisse senedi başına ödenen kâr.

Hisse başına net kar : Çıkarılan hisse senedi başına düşen vergiden sonraki kâr.

Hisse bölme : Genellikle hisse senetlerinin değer kazanması durumunda, şirketin sermayesi aynı kalırken hisselerinin bölünerek sayıca daha çok ve daha düşük nominal değerli hisse senetlerine dönüştürülmesi.

Hisse satışı : Kuruluş hisselerinin yurtiçi ve yurtdışında toplu satış, halka sunum, halka sunumu içeren toplu satış, çalışanlara satış, borsada normal veya özel emirle satış, taşınır değerler yatırım ortaklıkları veya fonlarına bedel karşılığı satış gibi çeşitli yollarla devri.

Hisse senedi defteri : Şirketin isme yazılı olarak çıkarttığı hisse senetleri sahiplerine ait bilgiler ile şirketin kuruluşu anında konulan veya artırılan sermayeye ilişkin bilgilerin kaydedildiği defter.

Hisse senedi değer artış hakkı : Firmanın hisse senetlerinin piyasa değerinde ortaya çıkan artıştan, hisse senedi sahiplerinin veya çalışanlarının nakit veya ek hisse senedi alarak yararlanma hakkı.

Hisse senedi piyasa fiyatı : İkinci el piyasada (borsada) hisse senedinin işlem gördüğü fiyat. krş. hisse senedi sunum fiyatı, çıkarım fiyatı

Hisse senedi seçme yetkisi : Şirketin çıkaracağı hisse senetlerinin belirli bir kısmını, belirlenen tarih ve fiyattan satın alabilmeleri için ortaklarına ve çalışanlarına öncelikle tanıdığı hak.

Hisse ile ilgili Cümleler

  • Hisse senedi değerleri çabucak düştü.
  • Hisse senedi fiyatları düştü.
  • Ali hemen ağrı hissetmediğini söyledi.
  • Hisse senedi fiyatları keskin bir şekilde düştü.
  • Hisse senedi fiyatları rekor seviyede düştü.
  • O bir şeyin omzuna dokunduğunu hissetti.
  • Ali iğrenç hissediyor.
  • Hisse senedinin yükseleceğinin bir garantisi yok.
  • Hisse senedi satın almaya zorlandı.
  • Bu sabah uyandığımda, kendimi biraz rahatsız hissettim.
  • Ali telafi etmesi gerektiğini hissetti.
  • Her zaman yorgun hissediyorum.
  • Hisse senedi fiyatları bu son ay dengesizdi.
  • Şimdi kendimi Tom'a çok yakın hissediyorum.

Diğer dillerde Hisse anlamı nedir?

İngilizce'de Hisse ne demek? : [hissen] v. hoist, raise, lift

v. hoist, run up, put up, sling, trice, pull up

n. feeling, emotion, sense, sensation, feel, sentiment, chord, consciousness

Fransızca'da Hisse : part [le], portion [la], quote-part [la]; action [la]

Almanca'da Hisse : n. Anteil

Rusça'da Hisse : n. порция (F), пай (M), доля (F), назидание (N)