Homogeneous türkçesi Homogeneous nedir
- Fizik, kimya alanlarında kullanılır.
- Aynı yapılı olan.
- Tekunsurlu.
- Bağdaşık.
- Yapısı ve özellikleri her yerinde özdeş olan (özdek). aynı dereceli ya da aynı boyutlu olan.
- Özellikleri, her noktasında eşdeğer olan özdek evresine ilişkin.
- Fiziksel ve kimyasal özellikleri, çeşitli bölgelerinde ayrılık göstermeyen tek evreli dizgelerin ortak özelliği.
- Türdeş.
- Homojen.
- Mütecanis.
- Tekkökenli.
- Benzeşik.
- Tektürel.
Homogeneous ingilizcede ne demek, Homogeneous nerede nasıl kullanılır?
Homogeneous carburizing : Türdeş karbonlama. Homojen karbürleme. Tektürel karbonlama. Homojen karbonlama.
Homogeneous computer network : Türdeş bilgisayar ağı. Benzeşik bilgisayarlar ağı. Türdeş bilgisayarlar ağı.
Homogeneous coordinates : Türdeş konaçlar. Homojen koordinatlar.
Homogeneous differential equation : Türdeş diferensiyel denklem. Türdeş türetik denklem. Homojen diferensiyel denklem. Homojen diferansiyel denklem.
Homogeneous equation : Homojen denklem. Türdeş denklem.
Homogeneous equilibrium : Homojen denge. Tektürel denge. Bir evreli tektürel bir dizgenin dengesi.
Homogeneous goods : Türdeş mal. Tıpatıp birbirinin benzeri olan ve sonsuz sayıda küçük parçaya bölünebilen mal.
Homogeneous lead : Homojen kurşun. Tektürel kurşun. Türdeş kurşun.
Homogeneous fluid : Tektürel akışkan. Homojen akışkan. Her noktasındaki özellikleri özdeş olan akışkan.
Homogeneous nucleation : Homojen çekirdeklenme. Tektürel çekirdeklenme. Türdeş çekirdeklenme.
İngilizce Homogeneous Türkçe anlamı, Homogeneous eş anlamlısı
Sözcükler, direkt olarak Homogeneous ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.
Congeners : Türdeş canlı. Aynı türden olan. Benzer. Aynı türden şey. Aynı cins veya familya üyesi.
In line with : Uyumlu. Bağdaşan. İle bağıntılı. Doğrultusunda. İle aynı doğrultuda. Uyumlu olarak. İle uyarınca.
Homogenous : Biyoloji, veterinerlik alanlarında kullanılır. Her yeri aynı özelliği gösteren, homojen. Benzer karakterlere veya yapıya sahip olan. Benzer karakterlere ya da yapıya sahip olan. Aynı cinsten. Benzer özellikli.
Congenerous : Aynı familyadan olan. Konjener. Benzer.
Solid : Metanet. Masif. Atom, yükün ya da moleküllerin, aralarındaki etkileşimlerle oluşturduklarl örütlerde belirli biçim ve oylum kümelerinde toplandıkları, dolayısıyla ancak titreşim yapabildikleri evre. (cam, zift gibi özdekler, görünüş benzerliklerine karşın örüt yapılı olmadıklarından kati durumda sayılmazlar.). Katı. Katı madde. Üç boyutlu. Bilgisayar, fizik, gitar, kimya alanlarında kullanılır. İçinde boşluk olmayan. Özdegin belirli bir oylumu ve belirli bir biçimi olan hali; bir katının öğecikleri, değişmez bir denge konumu çevresinde titreşir, ancak yer değiştiremez, anlamdaş katı, katı durum. Sağlam.
Same : Eşit. Farketmez. Tıpkı. Sataktaki istem ve eğilime uygun bir düzeyde malın değişim ve akışımını sağlama. Aynı. Farksız. Benzer. Tıpkısı. Özdeş. Aynı şey.
Congeneric : Hemcins. Benzer. Aynı türden olan.
Self colored : Doğal renkli. Kendi renginde. Tek renkli. Düz renkli.
Conspecific : Aynı türde olan. Aynı türde (organizma). Aynı türden olan. Aynı türe ait olan organizmalara ait veya ilgili olan (biyoloji terimi).
Homogenised : Aynılaştırmak. Sütte olduğu gibi yağ damlacıklarını bir emülsiyonda eşit şekilde dağıtmak (homogenize olarak da yazılır). Homojenleşmek. Homojenize. Türdeşik. Aynı hale getirmek. Farklı elementleri harmanlamak. Birleştirmek. (britanya ingilizcesi) homojenleştirmek. Türdeşleştirilmiş.
Homogeneous synonyms : undiversified, homogenized, solidest, congener, indiscrete, homologous, homogeneous polynomial, congenerical, solider, unvarying, homological, fellow creature, simulated, of the same kind, self coloured, intimate, of that ilk, consistent, uniform.
Homogeneous zıt anlamlı kelimeler, Homogeneous kelime anlamı
Heterogeneous : Çok yapımlı. Düzensiz yapılı. Değişik karakterlere veya yapılara sahip olma. Doğabilimsel yapı ya da kimyasal birleşim açısından tektürel ve düzgün olmayan. Farklı yapıda. Çoktürel. Heterojen. Ayrı cinsten veya değişik yapıda olan, değişik ögelerden oluşan. Fizik, kimya, veterinerlik alanlarında kullanılır. Çok kökenli.
Different : Özge. Çeşitli. Başka. Farklı. Ayrı. Diğer. Muhtelif. Başka türlü. Değişik. Ayrışık.
Diversified : Değişik. Farklı alanlara yönlendirilmiş. Çeşitli. Farklı. Rizikoları dağıtılmış. Dağıtılmış.
Homogeneous antonyms : multiform.
Homogeneous ingilizce tanımı, definition of Homogeneous
Homogeneous kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Consisting of similar parts, or of elements of the like nature. Homogeneous bodies. Of the same kind of nature. Opposed to heterogeneous. As, homogeneous particles, elements, or principles.
Bu kısımda Homogeneous kelimesinin türkçesi nedir? ingilizcede Homogeneous ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik olarak hemen sorabilir, daha sonra kısaca ingilizce Homogeneous anlamı, açılımı ya da türkçe kelime anlamı hakkında bilgiler verebilir veya dilerseniz Homogeneous ile ilgili cümleler sözler yazılar ile ingilizce türkçe çeviri sözlük anlamları paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.