Hooked türkçesi Hooked nedir

Hooked ile ilgili cümleler

English: Ali is hooked up to monitors.
Turkish: Ali monitörlere bağlandı.

English: Ali is hooked up to the machine.
Turkish: Ali makineye bağlandı.

English: Ali is hooked up to a respirator.
Turkish: Ali suni solunum aygıtına bağlandı.

English: Ali unhooked the fish and released it back into the water.
Turkish: Ali balığın kancasını çıkardı ve onu suya geri bıraktı.

Hooked ingilizcede ne demek, Hooked nerede nasıl kullanılır?

Hooked nose : Gaga burun.

Be hooked on : Müptelası olmak. Fazlasıyla düşkün olmak. Kendini kaptırmak. Çılgınca aşık olmak. Bağımlısı olmak.

Hookedness : Kıvrılmış olma veya çengel şeklinde bükülmüş olma durumu. Çengellilik. Çengelli olma durumu.

Unhooked : Kancadan çıkarmak. Kancasını çıkarmak. Çengelden çıkarmak. Kancadan kurtulmak. Kancadan kurtarmak. Çengelden çıkmak. Çengelini çıkarmak.

Hooker : Tek direkli balıkçı gemisi. Kancacı. Kaltak. Fahişe. Oklahoma eyaletinde şehir. Balıkçı gemisi. Orospu.

Hook line : Olta bedeni. Fırdöndüyle iskandil arasında yer alan ve üzerine kösteklerle iğneler veya iskandil yerine zoka bağlanan kısım.

 

Hook jaw : Kancaçene. Boru anahtarının, setleri içe dönük hareketli çenesi.

Hook and eye : Kanca ve gözü. Erkek ve dişi kopça.

Bull hooker : Fil eğiticisi. Filleri eğiterek gösteriye hazırlayan kişi.

Hook nosed : Gaga burunlu. Kanca burunlu.

İngilizce Hooked Türkçe anlamı, Hooked eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Hooked ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Addict : Alışmak. Tiryaki olmak. Müptela. Meraklı. Bağımlısı olmak. Alıştırmak. Tiryaki. Bağımlılık yapmak.

Heteronomous : Segmentleri birbirinden farklı yapılışta olan. Segmentleri birbirinden farklı yapıda olan. Yaderk. Başkasının kanunlarına tabi olan. Farklı kanunları olan. Heteronom. Farklı gelişim kanunları olan (biyoloji terimi). Özerk olmayan.

Enamored : Gönül vermiş. Meftun. Abayı yakmış. Hayran. Tutulmuş. Aşık. Vurgun.

Habitual : Sürekli. Her zamanki. Adet. Müzmin. Alışkanlığa bağlı. Alışılagelmiş. Gedikli. Bir şeyi alışkanlık haline getirmiş. Alışmış.

Adjective : Biçimsel. Sıfat. Nitem. Yüklenç. Bir özne, konu ya da nesneyi niteleyen ve değerleme ölçeklerinde ölçüm sürekliliği üzerindeki çeşitli kesim noktalarını göstermeye yarayan sözcük. Sıfat gibi kullanılan. Tabi. Sabitleştiricili. Önad.

Decayed : Aşınmış. Halsiz düşmüş. Harap. Takatsiz. Dağılmış. Bozuk. Kudretsiz. Çürümüş. Zayıflamış.

Uncinal : Kanca şeklinde olan. Bir kancaya benzeyen. Çengel şeklinde.

Bundled : Sarılmış. Paketlenmiş. Bohçalı.

Unciform : Kanca şeklinde olan. Çengel kemik. Çengel biçimli.

Coupled : Birleştirilmiş. Birleşmiş. İki parçanın, aracın vb. birbirine eklenmiş olma durumu. Bağlaşık. Çiftleşmiş. Akuple.

 

Hooked synonyms : hamiform, clucker, allegiant, interdependent, anastomotic, associated with, addicted, coronoid, down at heels, broken down, hamate, amenable, dependent, crooked, uncinus, barbed, aduncous, fastened, appertaining, freaks, coronoideus, doting, aquiline, devotee, in the bondage of vice, affined, fitted, bonded, joined, affected, ligated, adhesive, anchored.

Hooked zıt anlamlı kelimeler, Hooked kelime anlamı

Straight : Düz hat. Düzlük. Eşcinsel olmayan kimse. Düz çizgi. Düz. Uyuşturucu kullanmayan kimse. Kent. Doğru. Yarış çizgisi. Doğruca.

Hooked antonyms : unaddicted.

Hooked ingilizce tanımı, definition of Hooked

Hooked kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Having the form of a hook. As, the hooked bill of a bird. Curvated.