Hour türkçesi Hour nedir

  • Saat.
  • Vakit.
  • Uzay alanında kullanılır.
  • Sögen.
  • Zaman.
  • Bir günün yirmi dörtte biri uzunluğundaki zaman aralığı.

Hour ile ilgili cümleler

English: Ali finished doing his homework an hour ago.
Turkish: Ali bir saat önce ev ödevini bitirdi.

English: Ali arrived half an hour early.
Turkish: Ali yarım saat erken vardı.

English: Ali doesn't allow his children to watch more than one hour of TV a day.
Turkish: Ali çocuklarının günde bir saatten daha fazla televizyon izlemelerine izin vermez.

English: Ali got here an hour before Mary.
Turkish: Ali buraya Mary'den bir saat önce geldi.

English: Ali ate dinner about one hour ago.
Turkish: Ali yaklaşık bir saat önce akşam yemeği yedi.

Hour ingilizcede ne demek, Hour nerede nasıl kullanılır?

Hour angle : Saat açısı.

Hour circle : (astronomi) gök kubbenin her iki kutbundan geçen büyük daire. Sögen dairesi. Saat dairesi.

Hour glass : Kum saati. Kumsaati.

Hour hand : Akrep(saat). Saat akrebi. Akrep. Saatte akrep.

Hour wheel : Saat çarkı. Sögen çarkı.

One hour and one minute : Bir saat ve bir dakika.

Academic hour : Ders saatleri (üniversite). Akademik krediye karşı sınıf çalışması saatleri.

Eight hour shift : Sekiz saatlik vardiya. Sekiz saatlik çalışmadan oluşan vardiya.

Ampere hour efficiency : Amper saat verimi.

 

Watt hour meter : Wattsaatölçer. Vatsaatölçer. Wattsaat ölçer. Wattsaatölcer. Vat-saat metre. Bir çevrimde harcanan toplam elektriksel erkeyi wattsaat olarak veren aygıt.

İngilizce Hour Türkçe anlamı, Hour eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Hour ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Bout : Yarışma. Süre. Eskrim maç. Müsabaka. Kısa dönem. Gösteri. Devre. Nöbet. Boks. Kriz.

Zero hour : Başlangıç anı. Kritik nokta. Saldırı anı. Operasyon başlama saati. Sıfır saati. Harekatın başlama zamanı. Kritik an.

Sundown : Gurup. Missouri eyaletinde yerleşim yeri. Güneş batması. Güneşin batışı. Güneş battığı zaman. Günbatımı. Akşam. Gün batımı. Gün batısı.

Nightfall : Akşam vakti. Akşam üzeri. Alacakaranlık. Akşamüstü. Akşam karanlığı. Gece karanlığı.

Clock : Hız göstergesi. Masa saati. Saat tutmak. Bilgisayar, bilişim, uzay alanlarında kullanılır. Duvar veya masa saati. Zamanı gösteren araç. Çorabın iki yanındaki ajur. Kronometre. Ölçmek.

Time of day : (argo) - dikkat ey (ör. ona dikkat etmeyeceğim). Gün içindeki saat. Günün belirli saati. Günün bir saati.

Accidental error : Dizgeli herhangi bir etki dışında, kurala ve düzene bağlı olmadan yapılan ölçü yanılgısı. İstemeyerek yapılan hata. Rasgele hata. Rasgele yanılgı. Rastlantısal hata. Tesadüfi hata. Arızi hata.

Era : Uzay, jeoloji alanlarında kullanılır. Çığır. Tarih. Çağ. Bir dizge katmanlarının oluştuğu zaman süresi. Devir. Dönem. Tarih hesabı. Tarih başlangıcı.

Sunset : Güneş batımı. Güneş battığı zaman. Güneş batması. Gün batımı. Gurup. Çöküş. Güneşin batışı. Son. Güneş batışı.

 

Quarter hour : Çeyrek saat.

Hour synonyms : clock time, person hour, 30 minutes, crepuscule, 60 minutes, early morning hour, 24 hour interval, 15 minutes, break of the day, sidereal hour, canonical hour, twenty four hour period, daybreak, whiles, dayspring, meter, closing time, clocked, metre, mean solar day, unit of time, none, day, high noon, bouts, min, gloaming, bedtime, albedo, break of day, accuracy, happy hour, quarter.

Hour zıt anlamlı kelimeler, Hour kelime anlamı

Sunset : Güneş batışı. Günbatımı. Son. Güneş batması. Güneşin batışı. Çöküş. Akşam. Gün batımı. Gün batması. Güneş battığı zaman.

Sunrise : Güneş doğması. Gündoğumu. Güneş'in gözerimi üstüne çıkması. Gün doğumu. Güneş'in doğmasına yakın doğu gözerimi üstünde görülen kızıllık. Sabah. Gün doğmasj. Güneşin doğması. Güneş doğuşu.

Hour ingilizce tanımı, definition of Hour

Hour kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Sixty minutes. The twenty-fourth part of a day.