House of detention türkçesi House of detention nedir

  • Tevkif evi.
  • Hukuk alanında kullanılır.
  • Tevkifhane.
  • Tutukevi.
  • Tutuklarevi.
  • Genç suçluların tutulduğu yer.

House of detention ingilizcede ne demek, House of detention nerede nasıl kullanılır?

House : Kodak. Kendi evine almak. Yalnız bir ailenin oturabileceği biçim ve büyüklükte konut. kat iyeliğine göre kullanılan çokbarklı yapılardaki bağımsız bölümlerden her biri. İskan etmek. Barınmak. Ev sağlamak. Ev. Barındırmak. Meclis. Evde oturmak.

Of : -nin. Karşı. Hakkında. -li. -den. Yüzünden. İle ilgili. Nin. -nın. In.

Detention : Engelleme. Tutuklama. Alıkonma. Engellenme. Tutukluluk. Tevkif. Gözaltına alma. Gecikme. Alıkoyma. Evci çıkarmama cezası.

House of cards : İskambil kağıdından ev. Derme çatma şey. Dayanıksız iş. Başarı olasılığı az plan.

House of commons : Avam kamarası. Tarih, uluslararası ilişkiler alanlarında kullanılır. İngiliz parlamentosunda halkın seçtiği milletvekilleri meclisi. Avam kamarası (ingiltere).

House of god : Kilise. Kutsal yer. Tapınak. İbadethane. Cami.

House of ill repute : Kerhane. Genelev. Randevu evi.

Custom house officier : Gümrük görevlisi. Gümrük işlemlerini yürütmekle görevlendirilmiş kişi.

House of lords : Lordlar kamarası. İngiliz parlamentosunun soylulardan oluşan ikinci meclisi.

 

House of men : Özellikle okyanusya adalarındaki yerliler arasında yaygın bulunan, içlerinde türlü toplumsal, kutsal ve dinsel toplantılar yapılan, yetişkin erkeklerin dışında, kadınlara ve çocuklara yasak olan ev. Erkekler evi.

İngilizce House of detention Türkçe anlamı, House of detention eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak House of detention ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Slammer : Hapis. Cezaevi. Kodes. Mahpushane. Mapushane. Kuvvetli bir şekilde kapatan veya çarpan kimse. Cezaevi (argo terim). Hızla çarpan kimse (kapı vb). Hapishane.

Aggravating circumstances : Suçu ağırlaştırıcı sebepler. Cezayı ağırlaştırıcı nedenler. Ağırlaştırıcı sebep. Cezayı ağırlatıcı nedenler. Cezayı ağırlaştırıcı sebepler. Ağırlaştırıcı nedenler.

Act of witness : Tanıklık.

Detention camp : Tutukluların alıkonulduğu yer. Gözaltı kampı. Alıkoyma kampı. Tevkif kampı. Toplama kampı. Temerküz kampı. Tecrit kampı.

Lockups : Hapsetme. Gözetimevi. Hapishane. Kilit altında tutma. Cezaevi. Geçici ıslahevi.

Prisoning : Mahpushane. Delik. Zindan. Cezaevi. Hapis. Hapsetme. Hapishane.

Administration of justice : Yargı idaresi. Adalet yönetimi. Adliye. Kaza uygulamaları. Yargı.

Gaol : Cezaevi. Tutuklamak. Hapsetmek. Delik. Cezaevine kapatmak. Hapishane. Hapishaneye kapatmak. Hapis. Kodes.

American law of corporation : Dernekler tüzesi.

Remand prison : Nezarethane.

House of detention synonyms : abstainer, abduction, accused, administer an oath, abstention, administrative districts, a wide saloon, detention home, allegation, prison, absente, abetment, lockup, gaols, annulment, acts contra bonos mores, detention house.