İş düzlemi nedir, İş düzlemi ne demek

Teknik terim anlamı:

İçinde, çalışmaların ve aydınlık belirleme ve ölçmelerinin yapıldığı gerçek (maddesel) ya da düşüncel düzlem. Bu düzlem, tersine bir belirleme yoksa, yatay ve döşemeden 85 santimetre yüksektedir.

İş düzlemi kısaca anlamı, tanımı

İş : Bir sonuç elde etmek, herhangi bir şey ortaya koymak için güç harcayarak yapılan etkinlik, çalışma. Bir değer yaratan emek. Birinden istenen hizmet veya birine verilen görev. Sanayi, ticaret, tarım, maliye ve benzerleri alanlara ilişkin ekonomik etkinliklerin bütünü. Kamu yararına yapılan işler. Herhangi bir yere düzen verici, günlük yaşayışı sağlayıcı her türlü çalışma. Geçim sağlamak için herhangi bir alanda yapılan çalışma, meslek. Ticari anlaşma, alışveriş. Herhangi bir maksatla kurulan düzen. Bazı deyimlerde “yarar, çıkar” anlamında kullanılan bir söz. Yapılan şey, davranış. Nakış, örgü, makrome gibi elde yapılan şey. Emek, işçilik, ustalık. İşlem. Bir kimseye özgü olan görüş, anlayış. Yetenek. Etene, son. İç. İş. İş, durum, hâl. Eş. İç, ara. İş, husus, fiil, davranış, çalışma. Bir bilgisayarda uygulanmak üzere bir ya da birçok görevden oluşacak biçimde tanımlanmış bilgi işlem öbeği. Beden ya da kafa gücüyle yapılan şey. Çalışma, emek. Yapılacak ya da yapılan şey, uğraşı, görev. Meslek. Bir kuvvetin etki noktasını devindirmesi. İş, kuvvetin yol boyunca birleşeni ile alınan yolun çarpımına ya da 'kuvvet yönleci ile yol yönlecinin sayıl çarpımına eşittir. amel. (work) Bir mal veya hizmet üretmek için harcanan emek. (business, activity) Tarım, sanayi ve hizmetler gibi çeşitli iktisadi alanlarda yürütülen etkinlikler. (profession) Geçim sağlamak için herhangi bir alanda yapılan çalışma, meslek. (job) Birinden istenen hizmet veya ona verilen görev. Mekanikte, bir noktaya etkiyen kuvvetin büyüklüğü, noktanın aldığı yolun uzunluğu ve kuvvet yönü ile yol doğrultusu arasında kalan açının kosinüsü çarpımlarıyla belirlenen erke. Termodinamikte, bir dizgeyle çevresi arasında, ısı türü dışında oylumsal, elektriksel, yüzeysel her tür erke alışverişinin ortak adı. Tecimsel nitelikte yapılan işlem ve çalışmalar. Verimin sağlanılması için harcanan özdeksel ve tinsel insan gücüne ya da sonucuna verilen ad. [Bakınız: ]. Eş, arkadaş. Denk, benzer. Hal, durum, vaziyet

 

Düzlem : Üzerinde girinti ve çıkıntı olmayan, düz, yassı. Ortam. Üzerine, kesişen iki doğrunun her noktasının dokunması gereken yüzey, müstevi.

Santimetre : Bir metrenin yüzde biri uzunluğunda bir ölçü birimi, santim (cm).

Belirleme : Belirlemek işi, tayin, tespit, teşhis.

Aydınlık : Bir yeri aydınlatan güç, ışık. Kolay anlaşılacak derecede açık olan, vazıh. Kötülükten uzak, temiz, saf. Bir yapının ortasına gelen oda ve öbür bölümlerin ışık alması için damın ortasından zemine kadar açılan boşluk. Işık alan.

 

Düşüncel : Gerçekte olmayıp yalnızca düşüncede, tasarım içinde var olan. Yalnız düşünce ile kavranabilen.

Maddesel : Madde ile ilgili, maddi. Madde özelliğinde olan, maddi.

Düşünce : Uzay ve zamanın ötesinde, öznenin dışında, kendiliğinden var olan, duyularla değil, yalnızca ruhen algılanabilen asıl gerçeklik, mütalaa, fikir, ide, idea. İlke, yönetici sav. Tasa, kaygı, sıkıntı. Niyet, tasarı. Dış dünyanın insan zihnine yansıması.

Tersine : Beklenilenin, umulanın aksine, karşıt olarak, bilakis, aksine.

Çalışma : Çalışmak işi, emek, say. Bilimsel ve sanatsal amaçlı ürün. Bünyesindeki suyun azalması veya çoğalması sonucu ağacın biçim ve boyutlarının değişmesi. Bir yapı elemanının yük altında biçim değiştirmesi, az veya çok zorlanması.

Aydınlı : Kabadayıdır, tek başına mahallenin düzenini sağlar. Perdedeki tiplere göre dev boylu olan Aydınlı, "Efe" olarak da anılır. Kimi oyunlarda Tuzsuz Deli Bekir'in yerini alır. Aydın ilinden olan kimse. Batman ilinde, Gercüş belediyesi, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim bölgesi. Diyarbakır ili, Çüngüş belediyesi, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim yeri. Erzurum ili, Tekman ilçesinde, merkez nahiyesine bağlı bir yer. Eskişehir şehrinde, Sivrihisar belediyesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim bölgesi. Samsun kenti, Vezirköprü belediyesi, merkez bucağına bağlı bir yer. Şanlıurfa kenti, Ovacık bucağına bağlı bir yer. Uşak kenti, Eşme belediyesi, merkez bucağına bağlı bir yer. Türk gölge oyununda kabadayı ya da efe tipi. Tek başına mahallenin düzenini sağlar. Efe olarak da perdeye çıkar. Kimi oyunlarda Tuzsuz Deli Bekir'in görevini yüklenir.

İçinde : Süresince, zarfında. ile dolu bir biçimde. Ortamında.

Gerçek : Yalan olmayan, doğru olan şey, hakikat. Aslına uygun nitelikler taşıyan, sahici. Yalan olmayan. Doğruluk. Doğadaki gibi olan, doğayı olduğu gibi yansıtan. Düşünülen, tasarımlanan, imgelenen şeylere karşıt olarak var olan. Bir durum, bir nesne veya bir nitelik olarak var olan, varlığı inkâr edilemeyen, olgu durumunda olan, özbeöz, hakiki, reel. Yapay olmayan. Temel, başlıca, asıl. Gerçeklik.

Döşeme : Döşemek işi. Bir yapının döşenmesine yarayan her türlü eşya, mefruşat. Halk edebiyatında ve türkülerden önce söylenen, bazen tekerleme biçiminde olan uyaklı giriş bölümü. Taşıtların koltuk, taban, tavan vb. yerleri. Yapılarda taban üzerine döşenen tahta vb. kaplama. Koltuk, kanepe, divan vb.nin kumaş, yay, pamuk vb. bölümleri.

Yüksek : Altı ile üstü arasındaki uzaklık çok olan, alçak karşıtı. Yukarıda, üst tarafta olan yer. Toplum içinde para, ün vb. bakımından üstünlüğü olan. Normal değerlerin üstünde olan. Belirli bir yere göre daha yukarıda bulunan. Güçlü, şiddetli. Derece ya da makamı bakımından üstün. Erdemli, faziletli. Etkili.

Santim : Bazı ülkelerde kullanılan para biriminin yüzde birine eşit olan küçük para birimi. Santimetre.

Tersi : Yün eğirmeye yarayan bir çeşit araç, kirmen. (Divan edebiyatı terimi) Murassa kılma. Ağırşak kısmı üstte bulunan ip bükme aracı. (Güllüce Gümüşhacıköy Amasya).

Yatay : Durgun bir su yüzeyine veya zemine paralel, düşey doğrultusuna dikey olan, ufki.

Ya da : Seçeneği, çeşitliliği veya tercihi belirten bir söz.

Diğer dillerde İş düzlemi anlamı nedir?

İngilizce'de İş düzlemi ne demek ? : working plane