İşle nedir, İşle ne demek

Yerel Türkçe'deki anlamı:

Nakış: İşle ipliğini aldım.

İşle ile ilgili Cümleler

  • “En büyük payın yine de Celile'nin iliklerine işlemiş korkusu olacağını zannederim.”
  • Burak Tuğba'nın yasa dışı işlerini ortaya çıkarmak için uzun bir makale yazmaya karar verdi.
  • Ondan sonra işler değişti.
  • “Her şeye karşın iş adamlığı kanına işlemişti.”
  • İnsanlar işlerini kaybediyor.
  • “Fakat sesi kulaklara değil, doğru yüreğe çarpar, yüreğe işlerdi.”
  • “Hasta ile ofis dışı ilişki kurduğunu duyarsam şikâyet dilekçemi işleme koyacağım.”
  • İşler sorunsuzca gidiyor.
  • İşlemediği bir suçtan dolayı hapse gönderildi.
  • Halletmek zorunda olduğum işlerim vardı.
  • İşletme maliyetlerini kısmamız gerekir.
  • “Bedia'yı terk edersem büyük bir günah işlemiş olacağım.”
  • İşler çok değişmeyecek.
  • İşletme sahibi kârı maksimuma çıkarmak istiyor.
  • “İş işleyen kaynanası ile Hacı Hürmüz Hanım, başlarını çevirip gözlüklerinin üstünden geline baktılar.”
  • “Kanıma işleyen müzik ateşinden, kurduğum şarkıcılık düşlerinden ne yazık ki söz edemeyeceğim.”
  • O, işlerini hiç vaktinde tamamlamadı.
  • “Bu kabahati işlemiş, bu akşam tütsüyü, şerbeti unutmuştum.”
  • “Bunlar çok önceden suç işlemişler, hapse girmemek için dağa çıkmışlardı.”
  • “İşler arapsaçına döner ve doğacak arbedeleri de önlemenin çaresi bulunmaz.”
  • “Batıla alkış tutanların karşısına geçip hata eylediğimi yeni yeni öğrenmiş bulunuyorum.”
  • “Kızın pembe beyaz yanakları, simsiyah kaşı, gözü içine işlemişti.”
  • “İşgal kuvvetleri şu veya bu şekilde cinayetler işlemişlerdir.”
  • “Korunaklı sandığım köşe o kadar da korunaklı değildi. Yağmur iliklerime kadar işlemişti”
  • “Eski mahalledeki bir kız gibi kasnak işlesin.”
  • İşleri, sahneye çıkan oyunculara makyaj yapmak.
  • “Hasan'ın kafası şimdi üç cepheli işliyordu.”
  • “Tezek kokusu burnumun direğini kırmış, ciğerime işlemişti.”
  • İşler iyileşmeye devam ediyor.
  • “Biraz kafanızı işletseniz ne düğümler çözersiniz.”
  • “Gülsüm'ün sevinci sade sevap kazanmak ümidinden doğmuyordu.”
  • “Yalnızlık canıma kâr etti, bilmem neylesem.”
  • İşler doğru gitmediginde aşıksındır.
 

İşle ile ilgili Atasözü veya Deyim

acısı içine (veya yüreğine) çökmek (veya işlemek) : bir şeyin acısını derinden duymak kötü bir şey olacağını düşünerek önceden üzülmek.

aklına geleni işleme, her ağacı taşlama : “sonunu düşünmeksizin aklına eseni yapan, herkese sataşan kimse bu davranışının büyük zararlarını görür” anlamında kullanılan bir söz.

alet işler, el övünür : “bir kimse ne kadar usta olursa olsun gerekli araçları olmadan kusursuz iş yapamaz” anlamında kullanılan bir söz.

arı kovanı gibi işlemek : bir yerin gireni çıkanı çok olmak.

babalık fırın has işler : babasının parası ile geçinenlere sitem olarak kullanılan bir söz.

(bir şey) kanına işlemek : bir şeyi aşırı ölçüde benimsemek büyük ölçüde etkisinde kalmak.

 

(birinin) ciğerine işlemek : kötü söz, kötü davranış çok dokunmak, etkilemek kötü koku rahatsız etmek.

boğazı işlemek : durmadan bir şeyler yemek.

canına geçmek (veya işlemek veya kar etmek) : çok etkilemek.

cinayet işlemek : adam öldürmek.

çıban işlemek : çıban irin akıtmak.

damarına (veya damarlarına) işlemek : kötü bir huy, vazgeçilmez bir biçimde yerleşmek.

ev işletmek : genelev sahibi olmak.

gergef işlemek : gergefle nakış işlemek.

görgülü kuşlar gördüğünü işler, görmedik kuşlar ne görsün ki ne işler : “iyi eğitim alanlar aldıkları eğitimin gereğini yaparlar, iyi eğitim görmeyenler bir şey yapamazlar” anlamında kullanılan bir söz.

günah işlemek : günah sayılan davranışta bulunmak.

hata etmek (veya eylemek veya işlemek) : yanlışlık yapmak, yanılgıya düşmek.

hayır işlemek : dine ve insanlığa uygun, iyi bir davranışta bulunmak.

içine işlemek : duygulanmak, etkilenmek, dokunmak.

iliğine işlemek (veya geçmek) : çok ıslanmak çok üşümek bütün varlığını kaplamak, çok etkilenmek.

iş işlemek : nakış yapmak.

işleme koymak : bir işin gerçekleşmesi için gerekli olan işlemleri başlatmak.

işler açılmak : piyasa canlanmak.

işler arapsaçına dönmek : işler çok karmaşık bir hâl almak.

işler becermek : zararlı, gizli işler yapmak.

işleyen demir pas tutmaz (veya ışıldar) : “tembel tembel oturan kimse hantallaşır, iş yapma yeteneğini yitirir, çalışan kimse gittikçe açılır, daha yararlı işler yapar” anlamında kullanılan bir söz.

kabahat işlemek (veya etmek) : suç olacak, kusur sayılacak bir iş yapmak.

kafası işlemek (veya çalışmak) : aklı, zekâsı yerinde olmak, bir konu üzerinde iyi düşünebilir olmak.

kafasını işletmek : doğru ve iyi düşünmek.

kafayı çalıştırmak (veya işletmek) : akılcı davranarak sorunları çözmek.

kalbe işlemek : derin üzüntü uyandırmak.

kasnak işlemek : kasnakta nakış işlemek.

kusur işlemek : yanlış davranışta bulunmak.

nakış işlemek : kumaş üzerine renkli iplikler, sırma veya sim kullanarak işleme yapmak.

saat gibi işlemek : aksamadan, ara vermeden çalışmak.

sevap kazanmak (veya işlemek) : hayırlı bir davranışta bulunmak.

siciline işlemek : bir çalışanın olumlu veya olumsuz davranışlarını siciline kaydetmek.

suç işlemek : yasaya, töreye aykırı bir davranışta veya harekette bulunmak.

yara işlemek : yara kapanmayıp akıntı sürmek Mecaz anlamı üzücü bir olayın etkisi bitmemek.

yüreğe işlemek : çok derin acı uyandırmak.

İşle anlamı, tanımı

Açık genel satak işlemleri : Para ve sayca oylumunu genişletmek istediği zaman Merkez Bankasının genel sataktan borç belgiti satın alması, daraltmak istediğinde de borç belgiti satması

Açık piyasa işlemleri : Merkez bankasının piyasadaki para sunumunu genişletmek veya daraltmak amacıyla hazine bonosu, devlet tahvili, altın ve döviz alım satımı yapması.

Adım işlevi : Yalnızca sonlu sayıda değişik değerler alabilen işlev. Anlamdaş. yalınç işlev.

Ağaç işleri : Genellikle ilk ve ortaokul öğrencilerine resim-iş dersi çerçevesinde ağacın kesilmesi, delinmesi ve biçimlendirilmesi ile ilgili becerileri kazandırma amacını güden çalışma alanı.

Ağır işleyim : Yapılan nesnenin türü, kullanılan anamal, işlenmemiş özdek, gereç ve araçların nitelik ve niceliği, çalıştırılan işçi sayısı ve benzerleri gibi ölçütlere dayanarak, işleyimde yapılan sınıflandırmanın iki büyük kolundan biri. Büyük çapta işçi çalıştıran, yüksek düzeyde güç kullanan ya da belirli bir üretim düzeyinin üstünde üretimde bulunan ve kent içinde tecime ve oturmaya ayrılmış alanlardan uzakta bulundurulması genellikle benimsenen işleyim türlerinin tümü.

Ağır ve sakıncalı işler : Yasasında ve tüzüğünde belirtildiği gibi yapımı yoğun insan gücü ile sağlanabilen ya da dokuncalı sonuçlar ortaya çıkarması bakımından yapımlarında büyük sakınca ve uyanıklığı gerektiren işler.

Ağırlık işlevi : Ağırlıklandırma amacıyla kullanılan eksi olmayan bir işlev. Özellikle karar işlevlerinde kullanılır.

Akçalı işler : Devlete ilişkin gelirlerin gerçekleştirilmesi; yükümlülerinden alınması ve kamu hizmetleri için yapılacak ödeme ve giderlerin karşılanması gibi işlemlerle uğraşan bilimsel ve tutumsal bölüm.

Akışkanlar işleybilimi : Akışkanların işleysel özelliklerini inceleyen doğabilim dalı.

Aktarma gümrük işlemleri : Aktarma yönteminde uygulanan gümrük işlemleri.

Alttan sınırlı işlev : F görüntüsü R içinde alttan sınırlı olan işlevi.

Alttan yarısürekli işlev : X ilingesel uzayında bir a noktası verildiğinde, her için olacak biçimde a'nın bir V yöresi var olan f : X içindeki her a g X için, bu noktada alttan yarısürekli olanf :.

Alttoplamsal işlev : Her x, y için koşulunu sağlayan f işlevi, Anlamdaş. alttoplamsal gönderim.

Alttoplamsal küme işlevi : Her için eşitsizliğini gerçekleyen küme işlevi.

Ana işlem birimi : Bir bilgisayarda, komutların yorumlanmasını ve uygulanmasını gerçekleştiren çevrimleri kapsayan ve aritmetik mantık birimi ile denetim biriminden oluşan donanım birimi.

Ana işler : Bir kentin ya da bölgenin, o kent ya da bölgede yaşayanların gereksinmelerini karşılamakla kalmayıp kent ve bölgenin dışına satım yapan etkinliklerinin tümü.

Ana işleyim : Yurt kalkınmasını büyük ölçüde etkileyen ve çeşitli sanat dallarına verimli bir güçle katkıda bulunan işleyim.

Anotsal işlem : Bir metali bir elektrolit çözeltisi içinde anot olarak bağlayarak, yüzeyinde bir oksit katmasını oluşturma. [Bakınız: anotlama].

Antijen işlenmesi : Hücre dışı aralıktan veya bir sitozolden köken alan protein antijenlerin hücre içi değişimiyle peptitlere dönüşümü ve bu peptitlerin T hücrelerine sunumunda rol oynayan MHC moleküllerine yüklenmesi işlemi.

Arakesit işlemi : Verilen kümelerin ortak elemanlarından oluşturulmuş kümeyi veren işlem.

Aritmetiğin temel işlemleri : Toplama, çıkarma, çarpma ve bölme işlemleri.

Arka işlevsel mide daralması : Hoflund sendromu.

Arka işlevsel mide stenozu : Hoflund sendromu.

Arka işlevsel stenoz : Hoflund sendromu.

Artan işlev : [Bakınız: sıkı artan işlev].

Artık işlem etkisi : (Deneysel tasarım) Ardı ardına gelen dönemlerde, aynı denek üzerinde yürütülen deneyler için bir dönemden sonraki dönemlere geçen deneysel işlem etkileri.

Aşkın işlev : Değişken (ler) ve durgan (lar) yardımıyla cebirsel olarak belirtilemeyen işlev.

Ayakca işlemek : Tırpanla bir çeşit ekin biçmek.

Ayırıcı işlev : (Çok değişkenli istatistik) Bir gözlemi iki ya da ikiden çok evrenden birine yerleştirmek için bulunan ve gözlemdeki değişkenlerin işlevi olan bir işlev.

Ayırıcılık işlevi : Bir ölçek sınarının, ölçüm sürekliliği üzerindeki değişik konumlarda yer alan tutum dizilleri arasında belirgin ayrımlar yapabilmesini gerektiren ölçekleme kuralı, bk. dizil.

Ayrımlı işlem : Mal giriş ve çıkışlarında, özellikle bildirmelik dışı önlemler yönünden, mallara ya da satıcı ülkelere yapılan ayrı işlem.

Bağlı işlem : Gümrük Birliği olmaksızın ikiden fazla ülkenin yaptıkları ticarette dışsatım konusu mal, hizmet ve teknolojinin dışalımla karşılandığı, dışalım veya dışsatımın fazla olması durumunda farkın dövizle kapatıldığı işlem türü, diğer bir deyişle ikiden fazla ülke arasında yapılan takas işlemi.

Baire işlevi : Her gerçek a sayısı için kümesini bir Borel kümesi varlayan f gerçek değerli işlevi.

Bakışımlı işlev : Bağımsız değişkenlerden dilemsel ikisi yer değiştirdiğinde aldığı değerleri değişmeyen işlev.

Balık işleme kalıntısı : Balık işleme endüstrisinden elde edilen, renderinglenmemiş, temiz, bozulmamış baş, yüzgeç, kuyruk, uç, deri, kemik ve iç organlarından oluşan, ham madde çeşidine göre balık başı, balık kuyruğu gibi adlandırılan bir ürün.

Balıkçılık işletmesi : Su ürünleri işletmesi.

Banka işlemleri : [Bakınız: bankacılık işlemleri]. Bankalar ve bankerlerce yapılan işlemler.

Bankacılık işlemleri : Mevduat kabul etme, kredi açma, ulusal ve uluslararası ödemelerde aracılık, para nakli, senet kırdırma, emanet kabulü gibi bankalar tarafından yapılan her türlü işlem.

Basım işlemi : Basımı gerçekleştirmek amacıyla başvurulan yol ve yöntemlerin tümü.

Basit ön mide işlev bozukluğu : Geviş getirenlerdeki ön midelerdeki mikroflora ve faunanın mikrobiyal dengesinin ve biyokimyasal verimliliğinin bozulmasıyla belirgin sindirim bozukluğu, basit indigesyon, basit sindirim bozukluğu, mikroflora ve faunada hipoaktivite, ön midelerde mikroflora ve faunanın basit hipoaktivitesi.

Batkı işlemi : Batkılama istemini geçerli kılan işlem.

Bayer işlemi : Aluminyum elde etmek amacı ile boksidin sodyum hidroksit çözeltisiyle karıştırılması, alüminyumun çözünmesi, demir, titan gibi metallerin oksitleri halinde çökmesi ve süzülen çözelti kısmında bulunan alüminyumun hidroksidi halinde çöktürülerek saflaştırılması için kullanılan bir işlem.

Bayındırlık işleri : Yurdu geliştirip güzelleştirme, ekonomik yönden kalkındırma amacıyla yapılan çalışmalar. Köprüler, limanlar, yollar, barajlar yapımı gibi büyük işler.

Belgeli bulgunun işletilmemesi : Belgesi alınmış bir bulgunun, yapım işlerine uygulanmaması.

Belirtik işlev : X öğesini y ye bağlayan kural y = f (x) biçiminde bir bağıntıyla verilen işlev. Karşılaştırınız. örtük işlev.

Belirtken işlev : (olasılık kuramı) t bir gerçek değişken ve olmak üzere, herhangi bir olasılıksal X değişkeni için, biçiminde tanımlanan işlev. Belirtken işlevler, beklem çıkaran işlevlerin taşıdıkları özellikleri taşırlar. Her olasılıksal değişkenin belirtken işlevi vardır, ancak, aynı şey beklem çıkaran işlev için söylenemez.

Bessel işlevleri : [Bakınız: yuvaksal işlev].

Bilanço dışı işlemler : Bankaya gelir getiren, ancak normal koşullarda muhasebe süreci altında bilançoda varlık ya da yükümlülük olarak gösterilmeyen işlemler.

Bileşen dağılım işlevi : [Bakınız: birleşik dağılım işlevi].

Bileşen olasılık işlevi : [Bakınız: birleşik olasılık işlevi].

Bileşen olasılık yoğunluk işlevi : [Bakınız: birleşik olasılık yoğunluk işlevi].

Bileşke işlevi : İşlevleri için, E kümesinden G kümesine tanımlı ve her öğesini g (f (x)) öğesine gönderen işlev. g o f. Anlamdaş. işlev işlevi.

Bilgi işlem dizgesi : Belirli birtakım bilgi işlem görevlerini sağlamak üzere örgütlenmiş ve donanım, yöntem, yordam ve giderek kişileri kapsayan topluluk. Bir bilgi işlem dizgesi, kendi başlarına birer bilgi işlem dizgesi olan altdizgeleri içerebilir.

Bilgi işlem merkezi : Bilgisayar donanım ve yazılım olanakları vè başta veri hazırlama donanımı olmak üzere öngörülen bilgi işlem hizmetleri için gerekli tüm öteki yardımcı makinelerle donatılmış, yönetici insangücünün yanı sıra dizge çözümleyiciler, izlenceleyiciler, işletmenler ve benzerleri gibi bilişim insangücünden oluşan ve içinde bulunduğu örgüte ya da dışarıya bilgi işlem hizmeti sunmayı amaçlayan örgüt. BİM.

Bilgi işler : İzlencelenmiş veriler üzerinde bir dizi mantıksal süreç oygulayarak sonuçlandıran, çoğu eksiciksel yapıda aygıt. Bunlar bir dizi karmaşık uzbilimsel işlemi çok kısa bir süre içinde sonuçlandırır.

Bilürün işlemek : Bildiğini yapmak.

Birdeğerli işlev : [Bakınız: birebir işlev].

Birebir işlev : F (x) = f (y) olması x = y olmasını gerektiren f işlevi, Anlamdaş. birlev, iç itim, biritimli gönderim, birdeğerli işlev, tekdeğerli gönderim, birebir gönderim.

Birebir örten işlev : Hem birebir hem de örten olan işlev. Anlamdaş. eştev II, eşletim, eşletme gönderimi, birebir-örten gönderim.

Birikimli dağılım işlevi : [Bakınız: dağılım işlevi].

Birincil piyasa işlemleri : Hisse senedi, tahvil gibi taşınır değerlerin bir aracı kurum tarafından ilk defa halka sunumunun gerçekleştiği piyasada yapılan alım satım işlemleri.

Birleşmeli işlem : Bir A kümesi üzerindeki tanımlı ve her koşulunu sağlayan o ikili işlemi.

Birli işlem : Bir kümeden kendisine bir dönüşüm.

Bitirme işlemi : Bitirmeyi gerçekleştirmek için uygulanan belirli işlem.

Boole işlencesi : Boole cebirinin süreyi içerecek biçimde uyarlanmış biçimi.

Boole işlevi : [Bakınız: Boole çokterimlisi,].

Borsa iç işlemleri : Borsanın açık bulunduğu zamanlarda borsaya gelenlerce yapılan işlemler.

Borsa işlemleri : Taşınır değerlerin alım ve satım işlemleri.

Bölükler işlencesi : Bölükleri konu edinen işlence dalı.

Bölünmsel işlemlenebilir izerge : Değerlerini saptayan bir işlemleyicisi olan bölümsel deyim izergesi.

Buğazına işlemek : Boğazına değmek, saplanmak.

Bulgu belgeli yöntemlerin işletilmesi : Yeniliği kabul edilerek bulgu belgesi verilmiş olan yöntemlerin işletilmesi, onlardan yararlanılarak üretim yapılması.

Bulgu belgesini tam işletme : Bulgu belgesini her bakımdan tam olarak kullanma, ondan eksiksiz yararlanma.

Bulgu belgesinin işletilmemesi : Bulgu belgesinin yapım alanına uygulanmaması.

Bulgu belgesinin işletilmesi : Bulgu belgesini yapımda uygulayarak yararlanma.

Bulguyu işletme : Belgesi verilmiş bulguyu, yeni ürünler elde etmek için kullanma.

Bütünleşik bilgi işlem : Bilgi giriş ve bilgi işlemin öteki evrelerinin eşgüdümü sağlanarak tutarlı bir dizge biçiminde birleştirilmiş bilgi işlem.

Büyük boy işletmeler : Türkiye mevzuatına göre, çalıştırılan işçi sayısı iki yüz kırk dokuzdan fazla ve yıllık net satış hasılatı ya da mali bilançosu yirmi beş milyon Yeni Türk Lirasını aşan işletmeler. Avrupa Birliği mevzuatına göre, çalıştırılan işçi sayısı iki yüz kırk dokuzdan çok olan ve yıllık bilanço tutarı kırk üç milyon avrodan büyük olan işyerleri.

Büyük işletmeler : Çalışan sayısı ve işletme sermayesi belli bir büyüklüğün üstünde olup ürettikleri çıktıyla piyasayı ellerinde tutan işletmeler. Avrupa Birliği ölçütlerine göre çalışan sayısı 250 ve yıllık cirosu 50 milyon avronun üstünde olan işletmeler büyük işletme olarak kabul edilmektedir.

Büyük tarımsal işletme : Yerfıstığı, kakao, kahve ve kauçuk gibi ürünleri yetiştirip uluslararası pazarlara satmayı amaçlayan, anaparası çok kez yabancı ortaklıklarca sağlanan geniş topraklar.

Cantor işlevi : Cantor kümesini [0,1] aralığı üzerine gönderen sürekli ve azalmayan gerçek işlev.

Cari işlemler açığı : Cari işlemler bilançosunda yer alan mal, hizmet dışsatımından ve tek yanlı transferlerden elde edilen döviz gelirlerinin; mal, hizmet dışalımı ve tek yanlı transferler için yapılan döviz giderlerinden az, yani cari işlemler bilançosunun eksi verdiği durum.

Cari işlemler bilançosu : Bir ülkenin mal, hizmet dışsatımından ve tek yanlı transferlerden elde ettiği döviz gelirleriyle, bu işlemler kaynaklı döviz giderlerinin kaydedildiği; dış ticaret bilânçosu, görünmez işlemler ve tek yanlı transferler, diğer bir deyişle net mal ve hizmet bilânçosu ve tek yanlı transferlerden oluşan ödemeler bilânçosu temel hesaplarından biri. [Bakınız: cari işlemler dengesi].

Cari işlemler dengesi : Cari işlemler bilançosunda yer alan mal, hizmet dışsatımından ve tek yanlı transferlerden elde edilen döviz gelirlerinin; mal, hizmet dışalımı ve tek yanlı transferler için yapılan döviz giderlerine eşit olması.

Cari işlemler denkliği : Cari işlemler dengesi.

Cari işlemler fazlası : Cari işlemler bilançosunda yer alan mal, hizmet dışsatımından ve tek yanlı transferlerden elde edilen döviz gelirlerinin; mal, hizmet dışalımı ve tek yanlı transferler için yapılan döviz giderlerinden fazla, yani cari işlemler dengesinin artı verdiği durum.

Cebirsel işlemler : Toplama, çıkarma, çarpma, bölme, üst alma, kök alma işlemleri ya da bu işlemlerin kimilerinin sonlu bir bileşkesi. Toplama ve çarpma işlemleri.

Cebirsel işlev : Toplama, çıkarma, çarpma, bölme ve oranlı üst alma işlemlerinin kimilerinin bileşkesiyle oluşturulan işlev. cebirsel izdüşümsel dizge bk. cebirsel ters dizge.

Claude işlemi : Havayı çeşitli basamaklardan geçirerek sıvılaştırma işlemi. Basınç altındaki gaz, orifisten geçirilerek genişletilir, iş yaparak genişleyen gaz soğur ve sıvılaşır.

Çekince işlevi : (Karar kuramı) Bir kararın beklenen yitimini ya da çekincesini veren işlev.

Çember görüntülük işlemi : Geniş görüntülük işlemlerinin, görüntülüğün 360 derecelik tam bir çember biçiminde olduğu en aşırı çeşidi; Circarama, Kinopanorama bunun başlıca örneklerindendir.

Çembersel bakışımlı işlev : Bağımsız değişkenlerin tümü çembersel olarak değiştiğinde aldığı değerleri değiştirmeyen işlev.

Çift ödüllü işlem : Yanlardan birinin gerçekleştirilmesine çaba gösterdiği işleme ilişkin değerli belgeleri satması ya da alması için kendisine yapılan çift ödüllü özel işlem.

Çift renkli işlem : Görülebilir izgenin iki bölümüne dayanan renkli film işlemi.

Çizgi altı işlemler : Ödemeler bilançosunda çizgi üstü işlemlerdeki açık veya fazlayı kapamaya yönelik gedik kapatan işlemler. karşılığı resmi rezervler hesabı, denkleştirici işlemler, çizgi üstü işlemler.

Çizgi üstü işlemler : Ödemeler bilançosunda mal, hizmet ve sermaye hareketlerini kapsayan bölümlerde yer alan ve ödemeler dengesi fazlası ya da açığına yol açan işlemler. karşılığı otonom işlemler, denkleştirici işlemler.

Çoğaltım işlemi : Çoğaltımı gerçekleştirmek için başvurulan yollar.

Çok alıcılı işlem : Sinema ile televizyon alıcılarının birlikte kullanılmasına dayanan, hem televizyon yayını hem film sağlanan işlem. Çok alıcı kullanarak, görüntü ile sesin sinema uygulayımına göre alındığı, fakat televizyon yapımındaki hızla gerçekleştirildiği işlem.

Çok düzlemli işlem : Aynı görünçlüğün, uzaydaki değişik düzlemlerde bulunan çeşitli öğelerini (dip bezemi, öndeki devingen varlıklar, vb.) taşıyan saydam yaprakların, değişik aralıklarla birbiri üzerine yerleştirildikten sonra canlıresim alıcısıyla saptanmasına dayanan ve canlıresme üçboyutluluk kazandırmayı amaçlayan bir işlem.

Çok filmli işlem : Çok görüntülüklü işlemlerde her görüntülüğe ayrı film yansıtılmasına dayanan işlem.

Çok görüntülüklü işlem : Birden çok görüntülük ve aynı sayıda göstericinin kullanılmasına dayanan çeşitli yöntemlerin ortak adı. (Bu işlem, ayrı ayrı görüntülükler üzerine ayrı ayrı görüntüler düşürmek; aynı görüntünün çok geniş bir görünümünü sağlamak; temel görüntüyle ilişkili ya da çatışmalı görüntüleri vermek gibi çeşitli amaçlarla kullanılır. Bazen görüntülüğün bir bölümü boş olarak da bırakılabilir).

Çok küçük işletmeler : Türkiye mevzuatına göre, çalıştırılan kişi sayısı ondan az ve yıllık net satış hasılatı ya da mali bilançosu bir milyon Yeni Türk Lirasını aşmayan işletmeler. Avrupa Birliği mevzuatına göre, çalıştırılan işçi sayısı ondan az ve yıllık bilanço tutarı on milyon avrodan küçük olan işletmeler.

Çok resimli işlem : Tek bir kuşak üzerindeki bir çerçeve içine sığdırılmış birden çok resmin tek görüntülüğe yansıtılması işlemi.

Çoklu işlem : Bir bilgisayar dizgesinde birden çok ana işlem biriminin koşut olarak çalıştırıldığı işletim düzeni.

Çoktermli işlevi : Tanım kümesindeki öğelerine karşılık gelen değerleri bir çokterimliye verilen işlev.

Çökelme ısıl işlemi : Özellikle alüminyum alaşımlarına uygulanan ve çökelme sertleşmesi temeline dayanan, genellikle düşük sıcaklıklarda uzun süren ısıl işlem.

Çözümsel işlev : Türetilebilir karmaşık işlev, Anlamdaş. türeyen işlev, düzenli işlev. Bir açık kümenin her bir noktasmda güç derneyine açılabilen gerçek ya da karmaşık işlev.

Çözündürme işlemi : Çökeltileri, içdüzey fazında kolayca çözmek için, içdüzey fazının en dengeli olduğu sıcaklıklarda yapılan ısıl işlem.

Dağılım işlevi : (olasılık kuramı) anlamdaş, birikimli dağılım işlevi, kuramsal dağılım işlevi. [Bakınız: olasılık işlevi].

Dahilde işleme izin belgesi : Dahilde işleme rejimi kararı gereğince dışsatım ile dışsatım sayılan satış ve teslimlerde gümrük muafiyetli dışalım ve/veya yurtiçi alımlara olanak sağlayan ve Dış Ticaret Müsteşarlığı tarafından düzenlenen belge.

Dahilde işleme rejimi : Dışsatımı teşvik etmek amacıyla üçüncü ülke girdileri kullanarak üretim yapan firmaya dışalımda gümrük muafiyeti sağlayan bir gümrük rejimi. karşılığı dahilde işleme rejimi kararı.

Dahilde işleme rejimi kararı : Dünya piyasa fiyatlarından hammadde sağlayarak dışsatımı artırma, ürünlere uluslararası piyasalarda rekabet gücü kazandırma, pazarları geliştirme ve ürünleri çeşitlendirme amacıyla, üretiminde dışalım girdileri kullanılan malların dışsatımı ile dışsatım sayılan satış ve teslimlerin belirlenmesi, yönlendirilmesi ve geliştirilmesine ilişkin önlemlerin alınması ve yürütülmesini kapsayan bakanlar kurulu kararı. karşılığı dahilde işleme rejimi.

Dalga işlevi : Karesi alındığında olasılıkları veren dalga devim özelliklerini nicemsel olarak saptayıcı işlev. Dalga denkleminin çözümü olan ve dalgalı devinimin özelliklerini betimleyen uzbilimsel işlev.

Dalga işleybilimi : Eksicik, önelcik, ılıncık vb, temel parçacıkların dalgalı yapıda oluşlarını ve özelliklerini dalga denklemi çözümleri içinde inceleyen işleybilim dalı.

Değerlendirme işlemi : İşletmelerin sabit bir fiyat üzerinden kaydedilen döviz, altın ve benzerleri varlıklarını her ay sonunda bu varlıkların cari fiyatlarına göre düzenlemeleri işlemi.

Değişimler işlençesi : Tümlevlenen işlevin bağımsız değişkenine göre, belirli tümlevin çıkaç ya da ineç değerine ulaşması sorunu ile uğraşan uzbilim dalı.

Değişir alanlı işlem : Seslendirmede değişir alanlı ses imi kullanan işlem.

Değişir yoğunluklu işlem : Seslendirmede değişir yoğunluklu ses imi kullanan işlem.

Delgi işlemcisi : Nicelenmiş bir soru çizinliği ya da>-döküm çaprazından verileri delgi araçları yoluyla veri kartlarına aktaran kişi. bk. niceleme.

Delgi işletmeni : Bir bilgi işlem merkezinde, kart delgi makinesini kullanarak veri giriş ve sağlama görevlerini yapan kişi. Bu görevi uğraş edinmiş kişi. bk. veri hazırlama işletmeni.

Denet işlem : Tepkimelerin istenen biçimde yürümesini, bir değişiklik olunca dizgenin gene yerine gelmesini sağlayan işlem.

Denkleştirici işlemler : Ödemeler bilançosunun çizgi üstü kalemlerini denkleştirmek amacıyla yapılan işlemler. karşılığı resmi rezervler hesabı, çizgi üstü işlemler. Yatırım-tasarruf eşitliğini kurma amacına yönelik kısa veya uzun vadeli krediler.

Devlet işletmeleri : Anamalı devlete ilişkin, iyeliği, sorumluluğu devlet yükümlülüğü altında bulunan işletmeler.

Dikey işlevler : Genellikle , biçiminde tanımlanan iç çarpımı sıfır olan p,q işlevleri, Anlamdaş. düzgen işlevler.

Dilemsel işlev : Bir koşula bağlı olmaksızın istenildiği gibi seçilebilen işlev.

Dinamik açık piyasa işlemleri : Merkez bankasının parasal tabanı değiştirmeye yönelik yapmış olduğu açık piyasa işlemleri. karşılığı savunmacı açık piyasa işlemleri.

Dizilim işlevi : Belli bir sayıda dizimsel dil deyiminden, bunların gösterdikleri sözedilen dil deyimlerinin diziliminin adını oluşturan sözeden dil işlevi, Dizilim işlevi biçiminde yazılır. Kısalık amacıyla dizilim işlevi hiç yazılmaz. Örn. yerine kısaca AB yazılır.

Doğrusal işlev : [Bakınız: doğrusal gönderim].

Doğrusal işlevsel : [Bakınız: doğrusal biçim].

Dow işlemi : Erimiş magnezyum klorürden elektrolitik yolla magnezyum metali elde edilmesi.

Downs işlemi : Eritilmiş sodyum klorürden elektrolizle sodyum ve klor elde edilmesi.

Dönemli işlev : Tanım kümesindeki her x için f (x+A) = f (x) olacak biçimde bir A sayısı varlayan f işlevi.

Döner sermayeli işletme : Genel ya da katma bütçeden ayrılan bir başlangıç ödeneğini sermaye olarak kullanıp her yıl elde ettiği kârın bir bölümünü sermayesine ekleyerek etkinliklerini sürdüren işletme.

Dört düzeyli işlev : Dört-düzeyli ilişki katsayısının hesaplanmasında kullanılan Çebişev-Hermite çokterimlilerine ilişkin bir işlev.

Dunning işlemi : Önceden çevrilmiş bir dip ile sonradan çevrilmekte olan bir ön'ü tek filmde birleştirmek için renk seçimine dayanan ve siyah-beyaz filmlerde kullanılan bir film hilesi.

Düzenli işlev : [Bakınız: çözümsel işlev].

Düzgeçiş gümrük işlemleri : Düzgeçiş mallarına uygulanan gümrük işlemleri, a. bk. düzgeçiş.

Düzgen işleç : Bir Hilbert uzayından kendisine tanımlanmış olan ve AoA* = A* oA koşulunu sağlayan A doğrusal dönüşümü.

Düzgen işlevler : [Bakınız: dikey işlevler].

Düzgenlenmiş işlev : Düzgesi 1'e eşit kılınmış işlev.

Düzgün sürekli işlev : Anlamdaş. düzgün sürekli gönderim.

Eksik işlendirme : Bir ekonominin sahip olduğu üretim faktörlerinin üretim sürecinde tam olarak kullanılmaması. [Bakınız: işsizlik].

Eksik işlendirme dengesi : Tüketim, yatırım, devlet harcamaları ve net dışsatımdan oluşan toplam istemin tam işlendirme gelir düzeyinin diğer bir deyişle doğal gayrisafi yurtiçi hasılanın altında bir yerde gerçekleşmesi.

Elcil işlem : Bilgi işlemde, özdevimli makineler kullanılmaksızın, insangücü eliyle gerçekleştirilen herhangi bir işlem.

Elektrik işleyimleri birliği : ABD'de elektrik işleyimindeki ölçünleri saptayan kurul.

Elektriksel işleybilim : Elektrik erkesi ya da elektrik alkımı ile işleyen araç ve aygıtlar geliştiren ve bunların özelliklerini inceleyen bilim dalı.

Elektronik bilgi işlem : Önemli bir kesimi elektronik aygıtlarca yürütülen bilgi işlem. Kısaca bilgi işlem deyimi kullanılır.

Elemanter işlem : Bir vektör uzayının sonlu ve sıralı alt kümelerinde yapılan aşağıdaki işlemlerden biri. 1-Vektörlerden birini sıfırdan farklı bir sayı ile çarpma. 2-Vektörlerden birinin bir sayı ile çarpımını başka bir satıra ekleme.3-İki satırın yerini değiştirme. Bu işlemler mxn biçimindeki bir matrisin satırlarının kümesinde yapıldığında, elemanter satır işlemi adını alır. Matrisin sütunlarının kümesinde yapıldığında elemanter sütun işlemi denir.

Eliptik işlev : Tümlev sınırlan olmak üzere bir eliptik tümlevin tersi.

Emay işlemeli böbrek : Siyah korteksli böbrek.

En çok kayrılan ulus işlemi : Bir ülkenin başka bir ülke kökenli ya da o ülkeden gelen bir mala tanıdığı her çeşit çıkar, yeğlik, ayrıcalık ve bağışıklığı, bir uluslararası antlaşma gereğince, bu antlaşmaya katılan başka bir ülkeye de uygulaması. (Bu terim gümrük alanında, ödün çizelgesinin uygulanması konularında kullanılır.).

En uygun karar işlevi : (Karar kuramı) Karar kuramında, çekince işlevi açısından kendisinden daha iyisi olmayan karar işlevi.

Esnek işlendirme : Çalışma yeri, koşulları, saatleri, çalışan sayısı, sigorta, ücret ve sosyal yarar itibariyle çeşitlilik sağlamaya olanak veren işlendirme.

Eşit işlem : Uluslararası tecimde, vergi ve bildirmelik dışı önlemler yönünden, ülkeler arasında bir ayrım gözetilmeyerek tümüne uygulanan.aynı vergi ve işlem.

Evrilir film işlemesi : Evrilir duyarkattaki gizli görüntüyü ortaya çıkarmak, açındırma sonunda negatif yerine doğrudan doğruya pozitif görüntü sağlamak amacıyla gerçekleştirilen işleme.

Fotokimyasal işlem : Fotosentezde olduğu gibi, ışık enerjisinin kimyasal enerji olarak depolandığı tepkime.

Fulvue işlemi : Prof. Henri Chrétien'in sıkıştırmacına dayanılarak piyasaya sürülen ilk geniş görüntülük işlemi (1930).

Gama işlevi : Aralığında değerler alan ve biçiminde verilen bir işlev.

Geçici işlendirme : Düzenli bir çalışma süresi veya ücret sözleşmesini temel almaksızın belli bir amaca yönelik olarak işgücünün çalıştırılması.

Gelecek piyasa işlemleri : Gelecek sözleşmelere dayalı olarak yapılan alım satım işlemleri.

Gemi işleticileri birliği : Denizcilerin tecimsel haklarını korumak için kurdukları dernek.

Gemi işleticisi : Gemi işleten kişi.

Genelleşmiş işlev : [Bakınız: dağılım].

Geniş görüntülük işlemi : Geniş görüntülüğün çeşitli yöntemlerle sağlanması. (Başlıca üç yöntem vardır: Birden çok filmin görüntülerini yan yana yansıtmak; görüntüleri özel bir mercekle genişletip yansıtmak; geniş film kullanmak).

Gerçek değerli işlev : Değer kümesi R olan işlev, Anlamdaş. gerçek işlev.

Gerçek işletme : Marka tecimini önlemek amacıyla, marka isteyende aranan gerçek işletmecilik.

Gerçek işlev : [Bakınız: gerçek değerli işlev].

Gerçek ve temelli işletme iyesi olmak : Bir ülkede gerçek işletme iyesi olmak.

Gerçeklik sınama işlemleri : Bir gözlem yordamıyla elde edilen bilgileri, ikincil kaynaklara, içgerçekleme işlemine, usalırlık ölçütüne dayanarak ve sapmaları önleyici önlemler alarak en aza indirme yolları, bk. usasığar.

Gereksiz işlem : Gereksiz bir zamanda yapılan işlem.

Gerey işlencesi : Gereylerin ayrımıyla uğraşan işlence dalı.

Gerilim giderme işlemi : Gerilim gidermeyi gerçekleştirmek için yapılan işlem.

Gişe işletmek : (Doğaçlama): Türk doğaçlama tiyatrosunda gösteri yoluyla kazanç sağlamayı belirten deyim. Temsil yoluyla kazanç sağlamak.

Giysi işleri yöneticisi : Tiyatronun giysiye ilişkin işlerinden sorumlu kişi.

Gök işleybilimi : Gökcisimlerindn ağınım etkisi altındaki devinimlerini inceleyen bilim dalı.

Göl işletmeciliği : Gölden elde edilebilecek en fazla geliri elde etmeye çalışırken, gideri de en düşük düzeye indirme uğraşısı.

Görgül işlev : Deney ya da gözlemlere dayalı olan, ancak doğruluğu kuramsal olarak kanıtlanmamış olan bir sonucu gösteren işlev.

Görünç işleyimi : Görmeğe ve işitmeğe dayanan irili ufaklı tüm sanat kollarını kapsayan, bunların çalışmasını düzenleyen işleyim.

Görünmez işlemler : Turizm, uluslararası taşımacılık, bankacılık, sigortacılık, yabancı sermaye yatırım kazançları, yurtdışı işçi gelirleri, lisans bedelleri, kiralar, komisyonlar ve yurtdışı resmi hizmet bedellerinden oluşan cari işlemler bilânçosunun uluslararası hizmet dışalım ve dışsatımını gösteren işlemler.

Görünür işlemler : Cari işlemler hesabının içinde yer alan dış ticaret bilançosundaki mal dışalım ve dışsatım işlemleri.

Görünüşteki işlem : Zahiri muamele (karş. danışıklı işlem).

Göstermelik işlemler : Genel satakda yapmacık durumlar yaratmak amacıyla yapılan işlemler.

Güç işlevi : (İstatistiksel sınamalar) Karşıt önsavların birleşik olması durumunda nın bir işlevi olarak göz önüne alınan güç. Bu işlev, sıfır önsavı yanlış olduğunda bu önsavı geri çevirme olasılıklarını verir.

Gümrük işlemi : Mal ve yolcuların yurda giriş çıkışlarında gümrüklerce uygulanan işlem.

Gümrük işlemleri : Yolcu, mal ve taşıtların yurda giriş, çıkış ya da düzgeçişlerine ilişkin olarak yasalarla konulmuş olan ve gümrüklerce uygulanan işlemlerin tümü.

Gümrük kontrolü altında işleme : Gümrük kontrolü altında işleme rejimi çerçevesinde işlenecek eşyanın vergilendirilmesine ilişkin her türlü işlem.

Gümrük kontrolü altında işleme rejimi : Serbest dolaşıma girmemiş eşyanın, dışalım vergilerine veya ticaret politikası önlemlerine tabi tutulmaksızın, niteliğini değiştiren işlemlerden geçirilerek elde edilen ürünlerin önceki değerleri üzerinden vergilendirilerek serbest dolaşıma girmelerinde uygulanan rejim.

Güvençli işlem : İ'timâda müstenid muamele (bk. inançlı işlem).

Hakkı tümleyen biçimsel yönetim işlemi : Bulgu belgesi almak için, başvurmadan sonra yapılan işlem.

Halk işleyimi : Halkın gereksinmelerini karşılamak amacıyla oluşturduğu, geleneksel yollardan edindiği ve dış kültürlerden esinlendiği ya da özümsediği araç ve gereçlerin tümü. karşılığı halk sanatı, halk el sanatı.

Hall işlemi : Boksitten Bayer işlemi ile özütlenen, Al2O3 (alümina)'den elektrolizle metalit alüminyum elde etme işlemi.

Hariçte işleme rejimi : Geçici dışsatımı yapılan malların gittikleri ülkede işlenerek dışalım vergilerinden tamamen veya kısmen bağışık tutulup yeniden dışalımının yapılmasına dayanan rejim. karşılığı dahilde işleme rejimi.

Hava taşıma işleri : Hava yolu ile insan ve mal taşımaya ilişkin işler.

Hepatobilyer işlev : Karaciğer, safra ve safra yollarının işlevleri.

Hollanda işlemi : Beyaz kurşun yapma işlemi. Bu işlemin sonucunda 2PbCO3Pb(OH)2 yapısında bazik kurşun karbonat elde edilir. Eş. An dutch işlemi.

Isıda işleme : Basınçlı veya basınçsız, yüksek ısı kullanılarak yemlerin işlenmesi.

Isıda işlenmiş mısır : Bütün mısır tanesinin, herhangi bir kısmı çıkarılmaksızın, basınç altında ısıtılmasıyla (buhar işlemi) veya kuru ısıtılmasıyla (kuru kavurma işlemi) elde olunan, öğütülmüş veya gevrekleştirilmiş olabilen bir ürün.

Isıl işlem aygıtı : Isıl işlemleri gerçekleştirmek için gerekli fırın, yunak ve benzerleri aygıt.

Isıl işlem fırını : İçinde ısıl işlem yapılan, amaca göre büyüklüğü, yapısı, yükleme sığası ve yakıtı değişik olan fırın.

Isıl işlem yöntemi : Belirli özellikleri yaratabilmek ereğiyle, bir ısıl işlemde uygulanan ve izlenen yöntem.

Isıl işlemci : Isıl işlemi yapan kişi.

Isınım işleysel eşdeğeri : Bir ısınlık ısı üretmek için gerekli iş tutarı, 4,18 joule = 1 kal.

İçbükey işlev : Bir dışbükey küme üzerinde tanımlı vè 0 ile 1 arasındaki her a sayısı için eşitsizliğini sağlayan f işlevi.

İkil işlev : Tanım kümesindeki her x için f (-x) =f (x) olan f işlevi, Karşılaştırınız. tek işlev.

İkili işlem : Vadeli işlem piyasasında bir taşınır değerin veya malın satınalma-satma veya satma-satınalma işlemlerinin peşin veya vadeli olarak bir arada yapılması. ExE kümesinden E kümesine tanımlı gönderim. X, boş olmayan bir küme olmak üzere o : X x X —> X biçimdeki bir gönderim. İkili işlemler için o(x, y)yerine genelde x o y notasyonu kullanılır. Örneğin K üzerindeki toplama (+) ve çarpma (x) işlemleri. Diğer taraften bölme (/), R üzerinde bir ikili işlem değildir. Çünkü x/0 tanımlı değildir.

İkilsürekli işlev : Kendisi ve tersi sürekli olan işlev. Anlamdaş. ikilsürekli gönderim.

İkiluyumlu işlev : Laplace işleeini göstermek üzere dördüncü basamaktan tikel türetik denkleminin çözümlerinden biri.

İkiz resim işlemi : Her resmin birbirinin aynı fakat ayrı renkte ve hafifçe kaydırılmış iki resim olarak saptanmasına, bu renklere uygun özel gözlükle izlendiğinde iki gözden her birinin, resimlerden birini görmesine, böylelikle üçboyutluluk duygusu uyandırılmasına dayanan üçboyutlu işlemi.

İlgin işlev : Bir dışbükey küme üzerinde tanımlı olan ve 0 ile 1 arasındaki her a sayısı için eşitliğini sağlayan f işlevi.

İlingesel izdüşümsel işlev : Anlamdaş. ilingesel ters dizge.

İnançlı işlem : İ'timâda müstenid muamele (bk. güvençli işlem).

İplik işlemek : İplik eğirmek.

İş işletmek : İş yaptırmak.

İş işlevi : Bir özdeğin erkin eksicilerini özdeğin yüzeyinden çıkarabilmek için gerekli iş.

İşleç : Herhangi bir işlemde, işlenenler üzerinde yapılması öngörülen işi tanımlayan özel damga, damga dizgisi ve benzerleri göstergeler, örn. — | + | /| *| ** aritmetiksel, AND | OR | NOT mantıksal işleçler olarak kullanılır. Nicemsel işleybilimde yerlemler, devinirlik, erke gibi doğabilimsel nicelikler üzerindeki işlemleri gösteren simge. Dijital sinyaller yoluyla çalışan bir çok efekt devresini aynı anda bünyesinde barındıran cihaz. Bir E düzgeli uzayı için, tanım ve değer kümesi E olan sürekli doğrusal dönüşüm. bk. işlev, gönderim.

İşleçli ilingesel öbek : Her bir özyapı dönüşümü sürekli olacak biçimde bir işleçli öbek yapısıyla donatılmış G ilingesel öbeği.

İşleçli öbek : Her lar G üzerinde birer özyapı dönüşümü olacak biçimde bir etkilemi varlayan G öbeği.

İşleğen : Yozgat ilinde, merkez ilçesinde, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.

İşlem ayrılığı : Yasasına göre suç sayılan kaçakçılık, kusur ve usulsüzlük gibi olayların her biri için ayrı ayrı işlem yapılarak ceza kesilmesi.

İşlem birimi : Taşınır değer veya malların değişiminde kullanılan ölçü birimi.

İşlem dondurma : Bir taşınır değer ya da taşınır değer grubunun fiyat ve/veya işlem miktarının, belirlenen bir süre içerisinde belirli bir değeri aşması durumunda, o taşınır değerlere ilişkin işlemlerin geçici bir süre için durdurulması.

İşlem görmek : Herhangi bir mal, kıymetli kâğıt, döviz ve benzerleri piyasada alınmak, satılmak, değiştirilmek.

İşlem güdüsüyle para istemi : İktisadi karar birimlerinin günlük işlemlerini gerçekleştirmek amacıyla bulundurmak istedikleri, gelirin bir fonksiyonu olan para istemi.

İşlem kartlı ödünç verme : Kitaplar ödünç verilirken ceplerine numaralı işlem kartları yerleştirme temeline dayanan ödünç verme yöntemi.

İşlem kütüğü : Belli bir uygulama için, ilgili ana kütük ile kullanılan ve göreli olarak geçici verileri içeren bir kütük, bk. işlembilgi.

İşlem maliyeti : Bir taşınır değer veya malın alım ya da satımı ile bağlantılı olarak ortaya çıkan maliyeti.

İşlem riski : Ulusal para ile işlemin yapıldığı yabancı ülke parası arasındaki kur farklılıklarının, diğer bir deyişle döviz kuru değişimlerinin, nakit akışları üzerinde yaratabileceği olası etki.

İşlem ruhbilimi : (Brentano) Ruhsal ya da anlıksal açıdan varlıkları ve olayları tanımak, hoşlanmak - hoşlanmamak, değerlendirmek gibi görüntülerle ilgili konu ve görüşleri ele alan ruhbilim dalı.

İşlem üstikileri ortalaması : (Deneysel tasarım) Deneysel işlemlerden birine ilişkin düzeylerin etkileri arasındaki çıkarımların üstikileri ortalaması.

İşlem vergisi : Mal ve hizmetlerin satışı sırasında fiyatının belirli bir oranı olarak veya miktar üzerinden alınan vergi. karşılığı değer esaslı vergi, miktar esaslı vergi, özel tüketim vergisi, Tobin vergisi.

İşlembilgi : Bilgi işlemde, bir kütüğü, bir veri tabanını ya da herhangi bir veri ya da bilgi kümesini günlemek üzere işlenecek değişiklik tutanağı, bk. işlem kütüğü.

İşlemci davranış : İşlemde bulunmayı gerektiren ve eylemsel karşılığı olan davranış.

İşleme : İşlemek işi. Şiş, tığ, iğne ve benzerleri araçlarla elde yapılan, örgü, nakış, oya gibi işlerin genel adı, el işi. İnce ve süslü işlenmiş. Herhangi bir konuyu ele alarak inceleme. Bir filmdeki gizli görüntüyü ortaya çıkarmak için gümüş bromürlü tabakanın laboratuvarda çeşitli kimyasal işlemlerden geçirilmesi. Saat. hukuki tagyir. Mekanik işlemenin öteki adı. Bir filmdeki gizli görüntüyü ortaya çıkarmak amacıyla, duyarkatın işlemelikte çeşitli kimyasal işlemlerden geçirilmesi. Nicelenmiş verileri elle, işleteçler ya da elektrikli araçlarla işlemden geçirerek sayımsal çözümlemeleriyle birlikte çizelgeleme.

İşleme etkinlikleri : Ürünlerin montajı, kurulması ve diğer ürünler ile birleştirilmesi. Bir malın işlenmesi. Malın yenilenmesi ve onarılması.

İşleme gerilimi : Durulmuş rejimde çalışan bir boşalmalı lambanın elektrotları arasındaki elektrik gerilimi. Değişken akım durumunda, bu gerilimin etkin değeri.

İşleme hakkı : Yapıt hakları arasında bulunan ve yapıt iyesine tanınan hak.

İşleme kapalılık koşulu : * ikili işlemiyle donatılmış bir kümenin bir A altkümesi için, olduğunda olması koşulu.

İşleme koyma : Tecimsel bir belgiti düzenleyerek imza ettikten sonra işleme koyma.

İşleme koyma fiyatı : Alım seçme yetkisinde hisse senedi veya dövizi satınalma veya satma fiyatı.

İşleme sertleşmesi : Yoğruk bozunum sonucu, içyapıda oynak derişiminin artmasıyle ortaya çıkan sertleşme olayı.

İşleme sıcaklığı : Mekanik işlemenin yapıldığı sıcaklık.

İşleme sözleşmesi : Bir yapıtın başka bir tür yapıt durumuna getirilmesi için yapıtın iyesi ile işlemeyi yapacak olan arasında yapılan sözleşme.

İşleme ücreti : İşlenmemiş ya da yarı işlenmiş özdek için işlenmiş duruma gelinceye dek yapılan işlemler karşılığı ödenmesi gereken para.

İşleme yanılgısı : Verilerin işlenmesi sırasında oluşan yanılgı. Örneğin, verilerin dökümü sırasında oluşan yanılgılar.

İşlemek : Bir şeye emek vererek onu daha elverişli bir duruma getirmek. İnce ve süslü şeyler yapmak, nakışlamak. İçine girmek, etkilemek, nüfuz etmek. Naşketmek. İyi çalışmak, müşterisi bol olmak. Durağan durumdan hareketli duruma geçmek, çalışmak. Herhangi bir konuyu ele alarak incelemek, öğretmek. Düşüncelerini herhangi birine etki yaparak benimsetmek. Hesapları, kayıtları düzenli olarak tutmak veya gereken yere aktarmak. Herhangi bir ürünü satışa sunulmadan önce birtakım işlemlerden geçirmek. Çimlenmek, filizlenmek. Çalışmak, iş yapmak. Ayçiçeği ya da kabak çekirdeği yemek. Mısır tanelerini ayırmak: Beş teneke mısır işledik. İşlemek. İşlemek, girip çıkmak; gapidan işlemek. Çalışmak. Herhangi bir veri saklama ortamına, tutanak eklemek ya da günlemek amacıyla yazmak. (kötü iş için): irtikâb. Yapmak. İmâl etmek, yapmak. Tesir etmek.

İşlemelik : Alıcıda kullanılmış filmin gizli görüntülerini pozitif görüntü biçimine çevirmek için yapılan işlemlerin gerçekleştirildiği işlik bölümü ya da yalnız bu iş için kurulmuş özel yapı.

İşlemesiz tutmalık : Tutmalığın, bir konutta oturduktan ve süre bitiminde değil, her ayın başında ödenmesini gerektiren tutmanlık sözleşmesi. Bu durumda bulunan bir tutmanın ödediği tutmalık.

İşlemez para : [Bakınız: kullanılmayan para]. Bankalarda fazla biriken ve kullanış yeri olmayan para.

İşlemezlik : Makinenin çalışmadan, işlemeden durması.

İşlemle ilişkisi olma : Görevli olma, işi yapımla ilişkili bulunma.

İşlemleme : Belirli bir amaca ulaşmak üzere art arda gelen bir takım işlemlerin tümünü gerçekleştirme işi. Anlamdaş. işlem. Belli bir amaca varmak üzere art arda gelen birtakım işlemlerin bütününü gerçekleştirme işlemi. Verileri sayımbilim işlem kuralları uyarınca işleniden geçirme.

İşlemlenebilir izerge : İşlemleyicisi olan bütünsel izerge.

İşlemleyici : Gibi bir deyim izergesine ilişkin bir işlemleyici, nin önalanının herhangi bir A öğesini, tek biçimde belirlenmiş sonlu sayıda dizimsel dönüştürmelerle izerge değerine çevirmeyi sağlayan genel işlemleme yöntemidir.

İşlemsel : İşlemle ilgili.

İşlemsel öğrenme : Canlının daha önceki denemelerde doyurucu sonuçlar sağladığını denediği tepkinin, benzer durumlarda da yinelendiğini öğrenmesi.

İşlemsel tamm : Görgül gözlemlerin, ölçümlerin nesnel sonuçlarına dayalı, güvenilirlik ölçüsü yüksek olan ve tanımlanan şeyin tanınması ya da ortaya çıkarılması için baş vurulan yolları, kullanılan araçları belirten tanımlama.

İşlemsel tanım : Gözlenebilen öğeler ya da davranışlar yoluyla yapılan bir tanım türü. Kavramları görgül ve olgusal içerimlerine göre anlamlandırma.

İşlemselcilik : Olguların görgül gözlem ve araştırma yollarıyla elde edilmiş olan anlamları dışında bir anlamı olamayacağını, insan eylemi dışında nesnel gerçeklik bulunmadığını ileri süren görüş.

İşlenceleme : İşlemler yaparak aranan sonucu elde etme.

İşlendirme : Geniş anlamda üretim faktörlerinin, dar anlamda ise emeğin üretim sürecinde kullanılması.

İşlendirme çoğaltanı : Tüm kesimlerin sonul isteminde bir birimlik artışın toplam işlendirmede ne kadar artış sağlayacağını gösteren katsayı.

İşlendirme engeli : İşgücü piyasalarına girişin cinsiyet, yurttaşlık veya engelli olma gibi gerekçelerle yasaklanması veya zorlaştırılması.

İşlendirme esnekliği : Toplam işlendirmedeki oransal değişmenin milli gelirdeki oransal değişmeye (büyüme oranı) oranını gösteren katsayı, diğer bir deyişle milli gelirdeki oransal değişmeye toplam işlendirmenin gösterdiği duyarlılık.

İşlendirme fonksiyonu : İşlendirme hacmi ile onu belirleyen ücretler, büyüme oranı, işlendirme vergileri gibi değişkenler arasındaki ilişkiyi gösteren fonksiyon.

İşlendirme hacmi : Bir ülkede belirli bir dönemde işlendirilenlerin toplam sayısı.

İşlendirme oranı : Bir ülkede belirli bir dönemde işlendirilenlerin toplam işgücüne oranı.

İşlendirme politikası : İşlendirmeyi artırmaya yönelik olarak uygulanan iktisat politikaları.

İşlendirme yaratan büyüme : İşsizliğin azalması veya işlendirmenin artması için yüksek düzeyde büyümenin sağlanması. Bu durum kapasite kullanım oranları yükseldiğinde ve kapasite artışı ile gerçekleşmektedir.

İşlendirme yaratmayan büyüme : Bir ekonomide büyüme olmasına karşın teknolojik gelişme, üretim tekniğinde sermaye lehine değişme veya ulusal paranın aşırı değerlenmesi sonucu yerli üretimin daralması gibi nedenlerle işsizlik oranının azalmaması veya işlendirme oranında yeterli artışın olmaması, diğer bir deyişle durgunluktan çıkan bir ekonominin toparlanma ve genişleme sürecinde güçlü bir işlendirme artışı yaratmaması.

İşlenebilir : İşlemeye uygun özellikte olan.

İşlenebilirlik : Metallerin kolayca işlenebilme ve biçimlenebilme özelliği.

İşlenebilme : İşlenebilmek işi.

İşlenebilmek : İşlenme imkânı veya olasılığı bulunmak.

İşlenee : İşlevlerin türevleri, tümlevleri ve bunlara ilişkin kavramlar ile bunların uygulamalarını konu edinen üzbilim dalı. Anlamdaş. sonsuz küçükler işlencesi.

İşlenen : Bir komutta belirtilen ve üzerinde işlem yapılan veri öğelerinden her biri.

İşlengeç : Kolayca sayısal işlemler yapmaya yarayan aygıt.

İşlengi : Oya, nakış, çeyiz. Patiska üzerinde renkli ipliklerle yapılan süs. (Kırşehir).

İşleni : Gereçleri amaçlı olarak ve çözümleme araçlarıyla işlemden geçirme.

İşlenir : Mekanik araçlarla işlenebilir olan.

İşlenirlik : Metallerin araçlarla işlenebilme özelliği.

İşlenk : Nakış.

İşlenme : İşlenmek işi. Bir yapıtın biçiminin değiştirilerek başka bir türden yapıt durumuna getirilmesi, sözgelişi romandan tiyatro yapıtı yapılması ya da başka bir düzene konulması.

İşlenmek : İşleme işi yapılmak. Boş duramamak, bir şeylerle uğraşmak: Taze işlenip duruyor. Kendisi için iş olarak vazife edinmek.

İşlenmemiş özdek : İşleyimin her türlü yapım için gerekseme duyduğu işlenmemiş ya da yarı işlenmiş tarımsal, madensel ve hayvansal ürünler. [Bakınız: hammadde].

İşlenmemiş özdek genelsatağı : İlkel, ham özdek ederlerini saptayan genel satak.

İşlenmemiş özdekler : Tüm özdeklerin doğal olarak işlenmemiş, üzerlerinde bir değişim yapılmamış durumu.

İşlenmemiş toprak : Yapı yapmaya elverişli, fakat kent işgörü ve kolaylıklarından yoksun bulunan toprak parçası. bk. ham toprak.

İşlenmiş hayvan gübresi : Kümes kanatlıları, geviş getirenler veya diğer herhangi bir hayvanın altlıklı veya altlıksız gübrelerini içeren veya içermeyen en çok % 15 su içeren; odun, rende talaşı, yataklık, toprak, kum, taş ve benzerleri yabancı maddeler toplamı % 30'u aşmayan bir hayvan artığı.

İşlenmiş hayvan gübresi türevleri : Hayvan atıklarının amonyak, formaldehit veya diğer kimyasal maddelerle muamele edilmesiyle üretilen kompostlar, maya mantarları, yosunlar veya diğer organizmalar gibi hayvan artıklarının kimyasal, fiziksel veya mikrobiyolojik değişimlerinden elde edilen ürünler.

İşlenmiş hayvan kalıntısı : Yapay kurutulmuş, kuru yığılmış, silolanmış, okside edilmiş, kimyasal işleme tabi tutulmuş, mikrobiyolojik olarak sindirime tabi tutulmuş, kimyasal veya fiziksel bölüntülere ayrılmış veyahut uygun madde durumuna getirebilmek için başka biçimlerde muamele edilmiş hayvan artığı.

İşlenmiş mal : Bir üretim etkinliği sonucu başka bir biçime dönüştürülmüş mal. karşılığı mamul mal, işlenmiş tarım ürünleri.

İşlenmiş soya küspesi : Öğütülüp çözücülerde özütlenmiş soya küspesinin basınç altında pişirilmesiyle veya buharlı sıkıştırmayla konik deliklerden geçirilmek suretiyle elde edilen, protein içeriğine göre adlandırılıp satılması ve en çok % 7 ham selüloz içermesi gereken bir ürün.

İşlenmiş tane yan urünleri : Tanelerin işlenmesinde yan ürün olarak ortaya çıkan ürünler.

İşlenmiş tarım ürünleri : Bir üretim etkinliği sonucu başka bir biçime dönüştürülmüş tarım ürünleri.

İşlenmiş ürün : [Bakınız: işleyim, yapım işleyimi,üretim]. [Bakınız: işlenmiş mal].

İşlenmiş yapıt : Aslı başka tür olan bir yapıtın işlenmesi yolu ile ortaya konulan başka türden bir yapıt.

İşlepe : Fötr şapka. Serpuş.

İşler : Nicem düzeneğinde, bir yöneye uygulanınca başka bir yöney veren matematiksel nesne.

İşler akkın gitmek : İşler yolunda gitmek.

İşler sayışım : [Bakınız: cari hesap]. İki kişi arasındaki alacakların belirli bir süre sonucunda arıtımı yapılmak üzere karşılıklı borçlu ve alacaklı sayışımlara ayrıntılı olarak yazılması.

İşlerden mat olmak : İşlerle ilişkisini kesmek.

İşlerge : Kuvveti ya da devinimi bir noktadan ötekine aktaran ya da birinden ötekine dönüştüren her türlü aygıt. 2-Erkeyi bir halden başka hale dönüştürerek yararlı biçimde kullanılmasını sağlayan aygıt.

İşletebilme : İşletebilmek işi.

İşletebilmek : İşletme imkânı veya olasılığı bulunmak.

İşleteç : Veri kartlarındaki bilgileri çeşitli düzeyler de işleyerek çizelgelemek ve işlemsel çözümlemeler yapmak üzere kullanılan çeşitli işletsel, elektriksel araçlar.

İşletilmek : İşletme işi yapılmak.

İşletim dizgesi : Bir bilgisayar dizgesinin donanım ve veri kaynaklarını, istenilen hizmet türü için bunlardan en yüksek verimi sağlayacak bir çalışma düzenine göre görevlere atayan, başka bir deyişle yöneten, bunun için izlencelerin uygulanmasına ilişkin çalışma planı, yanlış ayıklama, giriş-çıkış güdümü, bellek atama, günlük sayışımı ve benzerleri hizmetleri sağlayan yazılım dizgesi.

İşletim masası : Bir bilgisayar dizgesinin güdümünü ve denetimini sağlarken işletmen' in, bakım onarımını sağlarken bakım uzmanının kullandığı, türlü göstergeler, anahtarlar, yazı makinesi ya da işletim göstericisinin bulunduğu masa ya da konsol.

İşletimsel : Çalışır ya da çalışmaya hazır durumda bulunan herhangi bir dizgeye değgin.

İşletme adı : İşletme iyesiyle ilgili olmaksızın, doğrudan doğruya işletmeyi tanıtmak ve benzeri işletmelerden ayırmak için kullanılan ad. İşletme iyesini amaç edinmeksizin işletmeyi tanıtma ve benzerlerinden ayırma amacıyla kullanılan ve tecim odasınca da yazımlanan işletme adı.

İşletme anamalı : [Bakınız: işletme sermayesi]. Bir kuruluş varlıklarından borçları çıkarıldıktan sonra geri kalanı.

İşletme anamalı verim gücü : İşletmede kullanılan öz ve yabancı tüm anamalın yıl sonunda sağlanan kâra oranı.

İşletme basıncı : Döşemde bulunması istenen basınç.

İşletme bölgesi : Bir reaktörün kararlı durumda çalışması için öngörülen güç düzeyi bölgesi. [Bakınız: dağıtım bölgesi].

İşletme bulgusu : Belirli kişilerin bulgucu olarak niteleyecekleri derecede iş deneyleri ya da yardım araçlarını kullanma ve hazırlama çalışmaları sırasında elde ettikleri bulgu.

İşletme bulgusu hakkı : İşletme bulgusunun oluşumuna katılmaktan doğan hak.

İşletme değişiklikleri bildirgesi : Özdeş girişim ya da işletmede bulunan iş yerlerinin sayısında oluşan artış ya da azalışların ilgili vergi örgütlerine açıklanması için düzenlenen bildirge.

İşletme dönemi : İşletmede ilkel özdek satın alınmasından bunların yapımı ve satımıyla paraya çevrilmelerine değin geçecek işletme süresi.

İşletme ekleri : Ad ve fiil kök veya gövdeleri üzerine gelerek durum, sayı, zaman, kişi gibi gramer ilişkileri kuran ekler. Ad çekimi, iyelik, teklik çokluk, fiil çekimi, fiil çekimindeki zaman ve şahıs ekleri işletme ekleridir: Bu insan-lar-ı bir uykusuzluk gece-si-n-de sadece bir gölge gibi gör-müş-t-üm. Şimdi bu gölge-ler beni yavaş yavaş, daha öte-ler-e ve derin-ler-e çağır-ıyor. Baş-lar-ı-n-ın etraf-ı-n-da-ki aydınlık değiş-i-yor, muamma-lar-ı-n-ı çözme-y-e çalıştıkça bir yığın çetrefil meseleyle karşılaş-ıyor-um. (A. H. Tanpınar, Yaşadığım Gibi, s. 89) vb.

İşletme ekonomisi : [Bakınız: işletme iktisadı]. İşletmedeki iş durumunu, kuruluş ve ergenlerini araştırıp bulma ve üretim sorunlarını, anamalın devri, sayışım işlerini, yönetim çalışmalarını ilgilendiren tüm çözüm bekleyen işleri işletmenin diğer işletme ve sataklarla olan ilişkilerini inceleyen, yönetimde uygulanacak siyasayı, anamalı ve sonuç olarak kuruluşun karşılayabileceği bunalım ve dokuncaları denetleyen, üretimden tüketime kadar her çeşit işletmeyi araştırma konusu yapan bilim dalı.

İşletme geliri : [Bakınız: firma geliri]. İşletme çalışmalarından elde olunacak gelir.

İşletme genel giderleri : [Bakınız: faaliyet giderleri]. Satış-aşınma payı yönetim, kira, vergi, onarım, bakım ve yapım giderlerinin tümü.

İşletme gereçleri : İşletmenin çalıştırılmasında kullanılan işlenmemiş, yarı işlenmiş özdek ve nesnelerle kömür, yağ, boya, makinelerin aşınma payları ve benzeri gereçlerin tümü.

İşletme gideri : Bir döşem ya da aygıtın kullanılma gideri. İşletmenin çalışabilmesi sağlanılmak üzere yapılması zorunlu olan belirli giderler. İşletmenin çalışmasını etkilemeyen ödemeler dışında kalan giderler.

İşletme giderleri yazılığı : Bir işletmede işletme giderlerinin yazıldığı yardımcı yazılık.

İşletme iktisadı : Mikroiktisadi çözümlemenin işletmeye uygulandığı ve iktisat kuramı ile uygulamalı iktisadı birleştiren iktisadın bir alt dalı.

İşletme imi : İşletmelerin kendilerini tanıtmak ve benzer işletmelerden ayırmak amacıyla kullandıkları, kütüğe yazımı zorunlu olmayan imler.

İşletme iyesi : Kütüğe yazdırma ya da başkasından satın alma yoluyla bulgu belgesini elinde bulunduran kişi.

İşletme kaldıracı : [Bakınız: çalışma kaldıracı]. Bir girişimin mal ya da hizmet üretimi tümdeğeri toplamında durağan giderlerin yüzde oranıyla payı.

İşletme karı : [Bakınız: kâr]. Doğal gelir kaynaklarından elde edilen brüt paralarla birlikte satış geliri ya da gelirden geri göndermeler, indirimler düşüldükten sonra kalan tutar.

İşletme markaları : İşletmeye sıkı sıkıya bağlı olan ve ondan ayrılamayan markalar.

İşletme özel izin anlaşması : Bulgunun işletilmesi için yapılan özel izin anlaşması.

İşletme özel izni : Bulgunun işletilmesi için verilen ve anlaşmaya dayanan izin.

İşletme sermayesi : Bir işletmenin para, pazarlanabilir taşınır değerler, alacaklar ve stoklar gibi kısa vadeli varlıkları ile yükümlülükleri arasındaki fark.

İşletme tümdeğeri : Yapım nesnelerinin yapımevi üretiminin işletmedeki tümdeğeri.

İşletme vergisi : Lüks nitelikteki mal ve hizmetleri vergilendirmek ve perakende satışları belgelendirmek yoluyla gelir vergisi matrahını çapraz denetime tabi tutmak amacıyla Türkiye’de 1970 yılında yürürlüğe konan ve katma değer vergisinin öncüsü olan vergi. Yasasıyla saptanan satış ve işlemler üzerinden belirli oranlarda alınan ve gereğinin yapılmaması halinde satıcısı ve alıcısına ayrıca ceza yükümlülüğü getiren vergi.

İşletme yapıları : Üretim ve yapım çalışmalarını gerçekleştiren makine, araç ve gereçleri kapsayan işletme yapıları.

İşletme yazılığı : İkinci bölüm tecimenlerin tutmakla yükümlü bulundukları işletmeye ilişkin gelir ve giderleri kapsayan yazılık.

İşletme yemleri : Çayır ve meralar, hasıl yemler, kök ve yumru yaprakları gibi yeşil yemler, havuç, hayvan pancarı, patates, şalgam, yer elması gibi kök ve yumrular, samanlar, kavus ve kabuklar, koçanlar gibi dolgu maddesince zengin yemlerle kuru ot ve silaj benzeri konserve yemleri içeren yem grubu.

İşletme yönetimi : İş adamı veya iş kadınının bir işletmeyi yönetmesi.

İşletmeden ödeme : Özel izin alınıp da işletilmeyen bulgu belgeleri için, ödenmesi anlaşmada yer alan paralar.

İşletmen yazı makinesi : İşletmenle bilgisayar dizgesi arasında, dizgenin güdümü ve denetimiyle iletişimi sağlamak üzere kullanılan yazı makinesi.

İşletmenin geri çevrilmesi : Özel izin alınan bir belgenin işletilmesinin, herhangi bir nedenle yerine getirilmemesi.

İşletsel : İşleteç ya da işleybilime ilişkin.

İşletsel etkenler : Bir ölçme sürecinde yordamsal ve işlemsel nedenlere bağlı olarak beliren ve ölçüm ayrımlarına yol açan etkenler.

İşletsel seçme : Bir evren dizelgesinden rastlantılı örnekler almak üzere işleteç ilkelerinden ya da işleteçten yararlanan örnek seçme işlemi.

İşletsel yetenek ölçeri : Bireyin araç kullanmayı ve işlemlerde bulunmayı gerektiren durumlarda göstereceği yeterliği ölçen ölçer.

İşlettirme : İşlettirmek işi.

İşlettirmek : İşletmesini sağlamak. İşlettirmek.

İşlev bozukluğu : Beyinde baş gösteren bir sakatlanma nedeniyle kişinin araç kullanma ve tasarladığı devimleri yapabilme gücünü yitirmesi.

İşlev değişmezi : İşlev türünden olan değişmez im.

İşlev işlevi : [Bakınız: bileşke işlevi].

İşlev itimi : Devinimsel görevlerin zedelenmesi ya da yitirilmesi.

İşlev yitimi : İnme veya duyusal bir bozukluk olmaksızın belirli bir amaca yönelik hareketi yapamama durumu, apraksi. Kas ortakgüdümü (koordinasyon) için gereken düzenli devinimleri yapma yeteneğinin yitirilmesi biçiminde kendini gösteren bozukluk.

İşlevden çıkarma : Pay belgitlerini ödeme. Durağan bir kuruluşu hizmetten çıkarma.

İşlevler kuramı : Gerçek değişkenli ya da karmaşık değişkenli işlevleri konu edinen kuram.

İşlevsel anlak düzeyi : Canlının olağan koşullarda ortaya koyduğu anlak düzeyi. (Olağandışı uyaran ya da güdülerin etkisiyle bu düzey yükselebilir.).

İşlevsel aşağılık : (Adler) Nicelik ya da nitelik açısından yeterli çalışma gücünden yoksun olma durumu.

İşlevsel belirti : Hastalık canlının hangi organ ve dokusuna yerleşmiş ise o doku, organ veya organ grubunun fizyolojik işlevlerinde azalma, artma, aykırılaşma veya hiç yapamama sonucu görülen semptom, işlevsel semptom, görevsel belirti.

İşlevsel bilgi : Uygulanma ve kullanılma niteliği olan bilgi.

İşlevsel birlik : Birlikte değişen, devinimsel bir bağımlılık içinde bulunan, neden-sonuç ilişkisi gösteren belli süreç ya da olayların ortak özellikleriyle gösterdiği işlevsel örgütlenme.

İşlevsel bozukluk : Beden yapısında bir çöküntü söz konusu olmadan herhangi bir örgenin işleyişinde baş gösteren bozukluk. (Sinirce sonucu gelişen körlük, sağırlık, dil tutulmasında olduğu gibi.).

İşlevsel budunbilim : Konusundaki olayları işlevsel açıdan inceleyen budunbilim. bk. işlevsel halkbilim, işlevsel insanbilim.

İşlevsel bütçe : Devlet gelirlerinin; eğitim, sağlık gibi alanlara nasıl dağıtılacağını öngören bütçe.

İşlevsel çıldırt : Nedenleri ruhsal kaynaklı olan ruh hastalıkları.

İşlevsel çizenek : Bir dizgenin, bir aygıtın ya da bir bilgisayarın, hem kesimlerinin temel işlevlerini, hem de bunlar arasındaki işlevsel ilişkileri göstermek üzere, başlıca kesimlerinin, uygun açıklamalarla donatılmış geometrik biçimler yoluyla gösterildiği bir çizenek.

İşlevsel çizge : Bir işlevin çizgesi olan çizge.

İşlevsel çözüm : Kimi değişiklikler nedeniyle oluşan yeni halk kültürü düzeninin sayılama yöntemi yardımıyla açıklanması işlemi, bk. işlev, işlevsel okul, işlevsel tümgeler.

İşlevsel çözümleme : Bir ilingesel doğrusal uzaydan bir başkasına tanımlı olan işlevlerin ya da işlev öbeklerinin özelliklerini inceleyen uzbilim dalı.

İşlevsel deneyleme : İşe karıştırılan etken ya da değişkenlere bağlı olarak beliren değişmelerin doğrultu ve niceliğini ortaya çıkaran deneyleme.

İşlevsel elverişlilik : Bir kentin yeni oluşturulan alanlarında yürütülmesi istenen eylemler için, ışık, oyun alanı, yeşil alan ve benzerleri koşulların var olup olmadığını belirten ölçü.

İşlevsel esneklik : İstem değişikliklerine, değişen teknolojik koşullara ve üretim biçimlerine bağlı olarak işgücünün firma içinde değişik işleri yapabilme ve çeşitli görevleri üstlenebilme becerisi. karşılığı sayısal esneklik, ücret esnekliği.

İşlevsel gizilgüç denkliği : Ayrı kişilerin birbirinden farklı kavrama dizgelerini kullanarak aynı sorunu çözmesinde ya da aynı işleri yapmasında eşit başarılar sağlayabilmesi.

İşlevsel halkbilim : Halkbilim olaylarıyla ürünlerinin, bağlı oldukları halk kültürü düzenindeki işlevlerini saptamak amacını güden bilim. bk. işlev, işlevsel kuram, işlevsel okul, işlevselcilik.

İşlevsel harcama : İşletmenin pazarlama, reklam, taşıma gibi belli bir amaca yönelik olarak yaptığı harcama türü.

İşlevsel harcama sınıflandırması : İşletmenin işlevsel harcamalarının türlerine göre sınıflandırılması.

İşlevsel insanbilim : Konusunu oluşturan olayları işlevsel açıdan inceleyen insanbilim türü. bk. işlevsel halkbilim, işlevsel budunbilim.

İşlevsel kalp üfürümleri : Anorganik kalp üfürümleri.

İşlevsel kamu harcamaları : Karşıladığı hizmet türüne göre tanımlanmış (sınıflandırılmış) kamu harcamaları.

İşlevsel konsolide bütçe harcamaları : Karşıladığı hizmet türüne göre tanımlanmış (sınıflandırılmış) bütçe harcamaları.

İşlevsel kök : Çoğunlukla birden çok öğeden oluşmasına karşın kimyasal tepkimelerde tek bir öğe gibi davranıp içinde bulunduğu bileşiğin temel özelliklerini belirleyen yapısal parça.

İşlevsel kuram : Halkbilim olay ya da ürünlerinin halkın yaşam düzeni içinde, son derece uyum göstererek işleyen, belirgin ve vazgeçilmez işlevleri olduğuna ilişkin bilimsel görüş.

İşlevsel mal farklılaştırması : Tekelci rekabet veya farklılaştırılmış azel piyasalarında bir markaya özgü olsun veya olmasın malın bir özelliğinin öne çıkarılarak diğer marka mallardan farklılaştırılması.

İşlevsel mide daralması : Hoflund sendromu.

İşlevsel mide stenozu : Hoflund sendromu.

İşlevsel okul : Halkbilim olay ve ürünlerinden her birinin, yapısında bulunduğu halk kültür düzeni içinde, belli işlevleri olduğuna inananların kurdukları bilimsel okul. bk. işlev, işlevsel kuram, işlevsel çözüm.

İşlevsel ruhbilim : Anlıksal görüntüleri süreçler ve etkinlikler olarak tanımlayan, bu etkinliklerle görevlerin yararlılığına önem veren ruhbilim.

İşlevsel sağırlık : İşitme örgeninin yapısında, işitme sinirleri ya da özeğinde hiç bir bozukluk olmadığı halde kişinin ruhsal nedenlerle işitme gücünü kullanamaması.

İşlevsel semptom : İşlevsel belirti.

İşlevsel tanı : Birincil nedeni dikkate alınmaksızın yalnızca bir organ veya sistemdeki işlevsel bozukluğu veya kaybı ifade eden tanı.

İşlevsel tasarım : Bir bilgi işlem dizgesinin bölümleri arasındaki işlevsel ilişkilerin tanımlanması.

İşlevsel tümgeler : Halkbilim olay ve ürünlerinden bir ya da birkaçında oluşan değişikliğin, bunların bağlı oldukları halk kültürü düzeninin dengesini bozarak yeni bir halk kültürü düzeni doğuracağına ilişkin görüş. bk. işlev, işlevsel okul, işlevsel çözüm.

İşlevsel yükselteç : Potansiyel, akım, direnç gibi cihaz çıktılarının kesin ölçümünü ve matematiksel işleri yapmak için bir elektronik cihaz.

İşlevsel zehirli etki : Yalın zehirli etkilerin ilaç alan hastalarda en sık görülen biçimi, farmakodinamik zehirli etki.

İşlevselcilik : Halkbilim olay ya da ürünlerinin, ilgili oldukları toplum düzenindeki işlevlerine göre incelenmesini öngören kuram. bk. işlev, işlevsel tümgeler. karşılığı doğalcılık, güççülük, koşutçuluk.

İşleybilim : Kuvvetlerin özdekler ve devinimler üzerine etkisini inceleyen doğabilim dalı. Cisimlerin devinimleri ve bunları yöneten kural ve yasaları araştıran bilgi dalı.

İşleyebilme : İşleyebilmek işi.

İşleyebilmek : İşleme imkânı veya olasılığı bulunmak.

İşleyesi olmak : Yapmak istemek, yapacak olmak.

İşleyh : İşlek; imalathane.

İşleyi gelmek : Devamlı surette yapmak.

İşleyim bankası : Özellikle iş kolları girişimlerinde yüklencilere tecimsel bankalara göre daha uygun koşullarla sayca ve borç para veren banka.

İşleyim bitkileri : Şeker pancarı, pamuk ve benzerleri ürünlerin kaldırılmasından sonra fabrikada işlenerek herhangi bir gereksinme özdeği ya da nesnesi durumuna getirilen bitkilerin tümüne verilen ad.

İşleyim bölgesi : Belirli bir sayının üstünde işçi çalıştıran, insangücünden ayrı erke kullanan, üretim ve tüketim malları üreten işleyim kuruluşlarının yerleşmesi için, kent düzentasarında ayrılmış bölge. Bir kent, bölge ya da ülkede işleyim çalışmalarının en yaygın etkinlik biçimi olduğu alan.

İşleyim filmi : İşleyimde herhangi bir kolun çalışmalarını gösteren ya da bu işleyim kolunun tanıtılmasını, tanıtısını, propagandasını amaçlayan film.

İşleyim karmaşığı : Kimi ağır işleyimlerde, üretimde ortak amaca ulaşmada birbirini tamamlayan birçok kuruluşların bir araya gelmesi durumu.

İşleyim kenti : Özyapısının başat niteliği, işleyim kuruluşlarının ve üretimliklerin çok sayıda olması ve çalışan nüfusunun büyükçe bir oranının işleyim etkinliklerinde yer almasına dayanan kent.

İşleyim kimyası : Kimyasal süreçlerin tecimsel ölçekte uygulanmasıyla uğraşan kimya dalı.

İşleyim özeği : Ekonomik yaşamı yaklaşık olarak tümüyle çeşitli işleyim kuruluşlarının etkinliğine dayanan kent.

İşleyim sineması : İşleyim filmi gerçekleştiren sinema kolu.

İşleyimleşme : Ekonomisi daha çok tarımsal, hayvansal ve madensel işlenmemiş özdek ve ürünlerin üretim ve satımına dayalı bir ülkenin, çeşitli alanlarda işleyim çabalarına girişimi.

İşleyimsel : İşleyime özgü olan.

İşleyimsel işlem : İşleyimsel olarak ve büyük çapta yapılan işlem.

İşleyimsel krom kaplama : [Bakınız: sert krom kaplama].

İşleyimsel özeksizleştirim : İşleyim kuruluşlarının ancak anakentler dışında kurulmasını olurlayarak, anakentlerin daha çok büyümesini önlemeyi amaçlayan kentbilim yöntemi. bk. özeksizleştirim.

İşleyimsel yakıt : İşleyimsel işlemlerde kullanılan ve katı, sıvı ya da gaz olarak bulunan yakıt.

İşleyimsel yapım yöntemi : Yapım alanındaki işi en aza indiren, ileri ölçüde makine kullanılan ve eşölçünleştirilmiş yapım yöntemi.

İşleyisi : İş yapma isteği.

İşleysel : İşleybilimle ilgili olan.

İşleysel erke : Yalıtılmış bir dizgeinin erkil erkesi ile devimsel erkisi toplamı.

İşleysel verim : Yararlı beygirgücünün, harcanan toplam beygirgücüne oranı.

İşleysel yararlılık : Bir işlergenin kaldırdığı yükün ya da yendiği direncin uyguladığı kuvvete oranı.

İzdüşüm işleri : Bir uzaydaki yöneylerin, bir altuzay içindeki izdüşümlerini veren işler.

İzotopik işlem birimi : Uranyumun, biri zenginleştirilmiş, diğeri fakirleştirilmiş iki izotopuna ayrılması işleminin uygulandığı birim.

Kaba yemlerin işlenmesi : Saman gibi düşük kaliteli kaba yemlerin sindirim ve besin madde içeriğini yükseltmek için sodyum hidroksit, üre, asit, amonyak gibi maddelerle muamele edilmesi.

Kağıt işleri : Genellikle kâğıt, karton ve mukavva gibi gereçlerden yararlanarak çocuğa bükme, kesme, yapıştırma, boyama gibi işlerle ilgili el becerilerinin kazandırıldığı ve yaratma zevkinin verildiği ders ya da etkinlik alanı.

Kalvar işlemi : Hiçbir kimyasal özdek kullanılmaksızın, ışığın yayınmasına ve ısıyla açındırmaya dayanan, tümüyle kuru olarak gerçekleştirilen film işleme yöntemi.

Kambiyo işlemcileri : Döviz piyasasında alım-satım işlemlerini yürüten, ellerindeki dövizleri iç ve dış piyasalarda işletebilen, döviz cinsinden mevduat kabul edebilen merkez bankaları, ticari bankalar ve döviz simsarlarından oluşan gerçek veya tüzel kişiler.

Kamu harcamalarının işlevsel dağılımı : Kamu harcamalarının karşıladığı hizmet türüne göre dağılımı.

Kamu işletmeleri : [Bakınız: Kamu İktisadi Teşebbüsü]. Kamu çıkarına uygun ekonomik çalışmalar yapan özel yasalarla ve buyruklarla devlet tarafından kurulan işletmeler.

Kamu kurumlarınca işletilme : Zorunlu durumlarda, karşılığı ödenerek ya da ödenmeyerek bulgunun kamu kurumlarınca işletilmesi.

Kapalı işletme sistemi : İşçinin işe girebilmesi için sendikaya üye olmasını zorunlu kılan sistem. karşılığı sendikalı işyeri sistemi.

Kapalı işlev : X, Y ilingesel uzayları verildiğinde kümesi XxY içinde kapalı olacak biçimde işlevi.

Kapalı piyasa işlemi : Yetkili ya da düzenleyici kurum tarafından belirlenen kural ve düzenlemeler çerçevesinde sınırlandırılmış hisse senedi sahiplerinin verdikleri alım veya satım emri.

Karanlık oda işlemi : Karanlık odada film banyosunun yapılması.

Karar işlevi : (Karar kuramı) Örneklemeyle yapılan çalışmaların herhangi bir aşamasında, alınan gözlemlerin ya da toplanan bilgilerin yeterli olup olmadığını gösteren kural.

Karmaşık değerli işlev : [Bakınız: karmaşık işlev].

Karmaşık işlev : Değer kümesi C olan işlev. Anlamdaş. karmaşık değerli işlev. Tanım kümesi C nin bir altkümesi, değer kümesi C olan işlev. Anlamdaş. karmaşık değerli işlev.

Katılaştırma işlemleri : Radyoaktif artıkların beton, asfalt, cam gibi katı yoğun malzemeyle kaplanıp, gömülmeye hazır duruma getirilmesi.

Katmalı işlem : Konunun üç birincil renkteki (mavi, kırmızı, yeşil) ayrı ayrı resimlerinin görüntülük üzerinde birleştirilmesine dayanan renkli sinema ve televizyon işlemi.

Kaydırma işleci : Bir f gerçek işlevi için, f(x+1) sayısı. E [f(x)].

Kaynak işlemi : Kaynak yapma işlemi.

Kendi yararına tekelci işletme hakkı : Bulgudan, yalnızca iyesinin yararlanıp başkalarının yararlanmamaları hakkı.

Kentsel işlev : İnsanların, bir kentten sunmasını, karşılamasını bekledikleri, barındırma, tecim, işleyim, yönetim, dinlenme ve eğlenme, ulaşım ve benzerleri işgörülerden ve öteki etkinliklerden her biri. Ancak kentlerde bulunabilen, kırsal yerleşim yerlerinde sağlanması olanağı bulunmayan işgörü.

Kesikli işlem : Bir tepkimede giriş ve çıkış maddelerini bir süre durdurup, istenen fiziksel ve kimyasal değişmelerin gerçekleşmesi için yeterli süre bırakılarak yapılan işlem.

Kesimsel işlendirme çoğaltanı : Herhangi bir kesimin sonul isteminde bir birimlik artışın toplam işlendirmede ne kadar artış sağlayacağını gösteren katsayı. Tüm kesimlerin sonul isteminde bir birimlik artışın belli bir kesimdeki işlendirmede ne kadar artış sağlayacağını gösteren katsayı.

Key işlemek : İyi yapmak, uygun davranmak.

Kıvandırma işleri : Bir işletmede, işçilerin kıvançsızlıklarını giderme amacı ile yapılan işler.

Kimyasal işlem : Genellikle, metal yüzeyleri temizleme, paklama ve benzeri işler için çözelti kullanan ve kimyasal tepkimeye dayanan işlem.

Kolay işlenir bakır : Bileşiminde % 1 .0 kurşun ve % 0.5 telürtum bulunan ve işlenirliği yüksek olan bakır.

Kolay işlenir çelik : Bileşimindeki kükürt % 0.20 ye dek çıkabilen, yüksek işlenirlik özelliği gösteren çelik.

Kolay işlenir takım çeliği : Yapısında kurşun, kükürt ya da grafit gibi yumuşak özdekler bulunduran ve işlenirliği yüksek olan takım çeliği.

Konsolide bütçe harcamalarının işlevsel dağılımı : Konsolide bütçe harcamalarının karşıladığı hizmet türüne göre dağılımı.

Koruma işlevi : Markanın, tüketicilerin aldanmasını önleyen bir başka görevi.

Koruyucu atmosferli ısıl işlem : Koruyucu atmosfer altında yapılan ısıl işlem.

Koşullu güç işlevi : (İstatistiksel sınamalar) Bir örneklem uzayının alt uzayında tanımlanan güç işlevi.

Kuluçka işlemi : Mikroorganizmaların belirli sıcaklıkta tutularak gelişmesini sağlama işlemi.

Kuramsal dağılım işlevi : [Bakınız: dağılım işlevi].

Kuru ot depolama işlemi : Kuru otların yığın, balya, pelet olarak veya saman makinesinden geçirilerek saman biçiminde, kaliteli otlarda mekanik ve oksidasyon kayıplarını azaltmak için küp durumuna getirme gibi yaygın olarak kullanılan saklama biçimi.

Kuruluşlar ve işletmeler : Bir yönetim altında birleşen işletmeler. Üretim çeşitleri ve çıkardıkları işler aynı olan kuruluşların bir arada ya da aynı bölgede bulunmaları.

Küçük işletmeler : Türkiye mevzuatına göre, çalıştırılan kişi sayısı dokuzdan çok elli kişiden az olan ve yıllık net satış hasılatı ya da mali bilançosu beş milyon Yeni Türk Lirasını aşmayan işletmeler. Avrupa Birliği mevzuatına göre, çalıştırılan işçi sayısı dokuzdan çok elliden az olan ve yıllık bilanço tutarı on milyon avrodan küçük olan işletmeler.

Küçük işletmeler bürosu : Yapım özel izinlerinden yararlanmak isteyen Amerikalı ve batı Avrupalı yapımcılar arasında ilişki kurmak üzere kurulan örgüt.

Küçük işleyim bölgesi : Belli bir sayının altında işçi çalıştıran, belli bir gücün altında motor kullanan, yalnız yerel topluluğa işgörü sunmayı amaçlayan işleyim etkinliklerin bir kentte yer alması için öngörülen özel bölge.

Küçük ve orta boy işletmeler : Türkiye mevzuatına göre, çalışan sayısı iki yüz elli kişiden az ve yıllık net satış hasılatı ya da mali bilançosu yirmi beş milyon Yeni Türk Lirası arasında olan işletmeler.

Küçültme işlemi : Küçültme işi için başvurulan çalışmaların tümü; bunun için uygulanan yöntemler.

Küme işlevi : Tanım kümesi bir kümeler takımı olan genişletilmiş gerçek değerli işlev.

Landmark işlemi : TiN2 ve karbon üzerinden buhar geçirilerek, amonyak sentezinin gerçekleştirilmesi ve TiN2'nin yeniden kazanımı. 1.2TiN2 + 3C + 3H2O → 2TiN + 3CO + 2NH3. 2.N2 + 2TiN → 2TiN2.

Lebesgue ölçülebilir işlev : Lebesgue ölçümüne göre ölçülebilen işlev.

Liste işleme : Bilgisayar belleğinin liste yapıları biçiminde düzenlenip verilerin bu yapılar aracılığıyla işlenmesi. Her listenin bir başlığı olup, başlık listenin birinci öğesinin adresini içerir, bk. LISP.

Litol işlemi : Katalitik hidrojenasyon ve takiben de alkilleme işlemiyle tek basamakta, kok fırın hafif yağından benzen üretilmesi işleminin ticari adı.

Lowig işlemi : Kostik sodanın, demir III oksit ile soda külünün ısıtılması ile üretimi.

Lurgi işlemi : Aşırı ısıtılmış buhar ve oksijenin devamlı akımında 25 atm' de nemli bileşenler ve yüksek küllü kömürün tamamiyle gazlaştırılması.

Maden işleyimi : Yeraltı kaynaklarını işleyerek kendine özgü uygulayımla tüketime hazır duruma getirmeyi amaçlayan ağır işleyim kolu.

Mali işlem : İktisadi karar birimlerinin ulusal ve uluslararası mali piyasada gerçekleştirdikleri her türlü işlem.

Mantıksal işlem : VE, YA gibi mantıksal işleçlerin kullanıldığı herhangi bir işlem.

Mavi diplik işlemi : Öndeki devinimin, her yanı eşit olarak aydınlatılmış mavi bir diplik önünde renkli negatif filme saptanmasına dayanan, devinimli örtülü filmin hazırlanışında kullanılan bir işlem.

Mekanik işleme : Metallere, istenilen özellik ve biçimi vermek için yapılan dövme, haddeleme, ve benzerleri mekanik işlemlerin tümü.

Mekanik işler sorumlusu : Sahnenin mekanik araçlarının bakımını ve onarımını yapan kişi.

Menkul değer ödünç işlemleri : Aracı kurum ile müşteri arasında düzenlenen sözleşmede belirlenen esaslar çerçevesinde, ödünç veren taraftan yoktan satış için ödünç alan tarafa, belirli bir dönem için taşınır değerlerin verilmesi ve aynı tür taşınır değerlerin fazlasıyla geri alınması.

Metal işleyimi : Metalleri filiz durumunda ele alarak, herhangi bir işte, bir yapımda kullanılmaya hazır biçime koymak için uygulanan yöntemlerin tümü.

Metalbilimsel işlem : Metalbilim kurallarını uygulayarak, metallere istenilen arılık, biçim ve görünüşü vermek için yapılan işlem.

Meyve işleme kalıntıları : Meyvelerin meyve suyu, meyve şarabı, reçel ve marmelat gibi ürünlere işlenmeleri sırasında ele geçen meyve posası veya meyve melası gibi yan ürünler.

Mısır şurubu işleme kalıntısı : Mısır şurubunun rafinasyonu sırasında elde edilen; büyük bir çoğunlukla protein, geriye kalan karbonhidrat ve mısır nişastasının yağlı kısımlarından oluşan; su içerebilen ve susuz madde esası üzerinden en çok % 7 kül ve en az % 50 yağ içeren bir ürün.

Minkowski işlevseli : E doğrusal uzayının bir A altkümesi için olarak tanımlanan Anlamdaş. ölçer.

Negatif pozitif işleme : Negatif duyarkattaki gizli görüntüyü ortaya çıkarmak, açındırma sonunda negatif görüntü oluşturmak, bu negatif yardımıyla pozitif görüntü sağlamak amacıyla gerçekleştirilen işleme. Evrilir film işlemesinin karşıtı.

Net işletme sermayesi : Bir işletmenin cari varlıkları ile cari yükümlülükleri arasındaki fark.

Nicemsei işler : Nicemsei işlev ya da yöney gibi nesnelere uygulandığında yenilerini veren matematik nesnesi.

Nicemsel işleybilim : Öğecik içindeki çekirdeğin ve eksiciklerin davranışlarını inceleme, çok küçük ölçekteki olayları yorumlama yöntemi olarak çağımızda geliştirilen ve Newton işleybilimi yerine geçen bir işleybilim dalı.

Ntsc renk işlemi : Renklilik alt taşıyıcısının aynı anda iki renk bilgisini birden taşıdığı, ayrıca parlaklık bilgisi olan, bu üç bilgiyi bilgisayarla işleyen, 1950 başlarında ABD'de kullanılmaya başlayan bağdaşır bir renkli televizyon işlemi. (NTSC, "National Television System Committee = Ulusal Televizyon Dizgesi Kurulu"nun kısaltmasıdır).

Olasılık işlencesi : Olasılıkları konu edinen işlence dalı.

Olasılık işlevi : Anlamdaş. dağılım işlevi, a. bk. yoğunluk işlevi.

Oranlı işlev : Çokterimlilerin bölümü olarak yazılabilen işlev.

Oransız işlev : Oranlı olmayan işlev.

Orta boy işletmeler : Çalıştırılan işçi sayısı kırkdokuzdan çok ve ikiyüzelli kişiden az olan ve yıllık net satış hasılatı ya da mali bilançosu yirmibeş milyon Yeni Türk Lirasını aşmayan işletmeler. Avrupa Birliği mevzuatına göre, çalıştırılan işçi sayısı kırk dokuzdan çok iki yüz elliden az olan ve yıllık bilanço tutarı kırk üç milyon Avrodan küçük olan işyerleri.

Ortalama örneklem sayısı işlevi : Ardışık çözümlemede karara ulaşmak için ilgili evrendeğerin bir işlevi olarak ele alınan beklenen ya da ortalama örneklem sayısı.

Otonom işlemler : Ortaya çıkış nedeni ödemeler dengesiyle ilgili olmayan, dışa açık ekonomi olmanın doğal sonucu olarak kendiliğinden ortaya çıkan dışalım, dışsatım, hizmet gelir ve giderleri, tek yanlı transferler ve doğrudan yabancı sermaye yatırımları gibi işlemler.

Ödünç verme işlemi : Kitabın belirli süre için bir okuyucuya ödünç verilmesi ile ilgili olan ve kitabın, kim tarafından alındığını, ne zaman geri getirilmesi gerektiğini belirten kaydı tutma işi.

Öğrenci özlük işleri : Bir öğretim kurumunda öğrencilerin bireysel, akademik ve toplumsal yaşayışı ile ilgili olan kılavuzluk etkinliklerine verilen ad.

Ön işlevsel mide daralması : Hoflund sendromu.

Ön işlevsel mide stenozu : Hoflund sendromu.

Ön işlevsel stenoz : Hoflund sendromu.

Önermeli işlev : Değer kümesi kimi önermelerden oluşan işlev. Anlamdaş. açık önerme.

Örgütlü işleyim bölgesi : İşleyimin etkinliğini ve kentte düzenli yerleşmeyi sağlamak amacıyla, işleyim kuruluşlarının ulaşım, kentsel toprak, enerji, yakıt, su, işlenmemiş özdek gibi altyapı ve gereksinmeleriyle ilgili kolaylıkları bir arada bulunduran, özel olarak tasarlanan ve düzentasarlarda yer verilen bölge türü.

Örtük işlev : X öğesini y ye bağlayan kural F(x,y)=0 biçimindeki bir denklemle verilen işlev. Karşılaştırınız. belirtik işlev.

Özdeğişmez işlev : Bir doğrusal dönüşümler öbeğine göre, karmaşık düzlemde bir D alanında f nin ucayları dışında çözümsel olan ve söz konusu öbek içindeki her bir T dönüşümü için olduğunda f(T(z))=f(z) eşitliğini gerçekleyen f tekdeğerli işlevi.

Özdeşlik işlevi : Bir E kümesi için I : olarak tanımlanan işlev. Anlamdaş. birim işlev, özdeşlik gönderimi, özdeşlik dönüşümü, birim dönüşüm.

Özdevimli bilgi işlem : Önemli bir kesimi özdevimli araçlarca yürütülen bilgi işlem.

Özdevrinik işleç : H bir Hilbert uzayı olmak üzere, her için = eşitliğini sağlayan işleci.

Özeksel işlevler : Bir kentin özek kesiminin yüklenmiş olduğu, tecim, işgörü, dinlenme, eğlenme ve ekin işlevleri.

Özel işleme belgesi : Çifteker yarış ve eğitiminde kullanılan süreölçerlerin, titizlikle işlemesi gerektiğinden, her iki yılda bir, Besançon, Genève, Kiew, Leiden gibi tanınmış fen kuruluşları olan hava gözlem yerlerinden, özel olarak alınan işleme belgesi. Önemli yarışlarda kullanılan süreölçerler için uygulanır.

Özgün işlev : Özgün yöneylerin konumsal görüngesini veren dalga işlevi.

Özilişki işlevi : (bağlanım çözümlenmesi, olasılıksal süreç) Durağan olasılıksal süreçlerde, özortakdeğişkenin değişkeye bölünmesi ile elde edilen işlev.

Pal renk işlemi : NTSC renkli işleminin aksayan yönlerinin düzeltilmesiyle 1963'te Batı Almanya'da Dr. Walter Bruch'un Telefunken işlemeliklerinde geliştirdiği, her satırda evrenin değiştirilmesine dayanan renkli televizyon işlemi. (PAL = Phase Alternation Line — Evre Değiştirme Satırı anlamına gelir).

Parçalı sürekli işlev : Tanım kümesi, üzerinde ayrı ayrı sürekli ve sınırlı olduğu sorulu çoklukta altkümeye ayrılabilen işlev.

Pareto işlevi : [Bakınız: Pareto eğrisi].

Patates işleme kalıntısı : İnsan tüketimi amacıyla patates ürünlerinin üretimi sırasında elde edilen patates parçaları, soyukları, ıskartaları ve benzerleri nden oluşan kalıntıların kurutulmuş biçimi, kurutulmuş patates kalıntısı.

Patera işlemi : Toprağı klorlayıp, kızartıp, ardından peş peşe su ve sodyum tiyosülfat çözeltileriyle yıkayarak gümüşün çözülmesi, ardından son olarak da oluşmuş olan gümüş sülfürün ısıtılması işlemi.

Pattinson işlemi : Ayrımsal kristallendirme işlemi ile kurşundan gümüşün ayrılıp, gümüşsüz kurşun kristalleri elde etme işlemi.

Payen işlemi : Odunun ard arda demirsülfat ve kalsiyum klorür ile etkileştirerek yanmaz hale getirme işlemi.

Peşin işlem : Her tür tecimsel işlemin peşin para karşılığı, günü içinde yapılması.

Pirinç işleme yan ürünü : Yemeklik pirinç işlemesinde ele geçen işleme pirinç kabukları, pirinç parlatma kalıntıları ve pirinç tanesi kırıklarından oluşan, ham selüloz içeriği en çok % 32 olan bir yan ürün.

Protein kaynaklarının formaldehitle işlenmesi : Korunmuş protein.

Rasgele karar işlevi : (Karar kuramı) Olası karar işlevleri kümesinden, rasgele sayılar çizelgesi gibi araçlar yardımıyla seçilen bir karar işlevi.

Renkli film işlemesi : Renkli duyarkattaki gizli görüntüyü renkli resim biçimine getirmek için yapılan işleme.

Renkli film işlemi : Renkli film elde etmek için yapılan işlerin tümü.

Renkli televizyon işlemleri : Renkli televizyonu gerçekleştirmede kullanılan değişik yöntemler. (Bugün başlıca şu üç işlem kullanılmaktadır: NTSC, PAL, SECAM. Bu üç ayrı işlem birbirine çevrilebilmektedir).

Riemann tümlevlenebilir işlevi : Bir A sınırlı kümesi üzerinde tanımlanan, üst tümlevi ile alt tümlevi birbirine eşit olan sınırlı işlevi.

Sağlığa aykırı işleyim : Bir kentte, insanların sağlığı yönünden dokuncalı olduğu bilinen ve bu nedenle, kullanım bölgelemesi kurallarına göre, oturma alanlarından uzak bulundurulması gereken işleyim türlerinden her biri.

Savunmacı açık piyasa işlemleri : Merkez Bankasının parasal tabanın cari düzeyini korumak amacıyla yapmış olduğu açık piyasa işlemleri. karşılığı dinamik açık piyasa işlemleri, arındırım.

Sayısal işlev : Tanım ve değer kümeleri R nin birer altkümesi olan işlev.

Sayışmanlık işlemleri : Sayışmanlık yazılımlarına geçirilecek her çeşit işlemlerin tümü.

Schüfftan işlemi : Belli bir bezemin yalnız bir parçasının doğal büyüklükte yapılıp, geri kalanının minyatür olarak hazırlanmasına, bu ufak parçanın bir aynadan yansıyan görüntüsünün yarım bezemle birlikte alındığında tamamlanmış büyük bezem görüntüsü vermesine dayanan ve görüntü yönetmeni Eugen Schüfftan'ın geliştirdiği bir film hilesi.

Secam renk işlemi : 1958'de Fransa'da Henri de France'ın NTSC renk işleminin aksaklıklarını gidermek amacıyla geliştirdiği, renklilik alt taşıyıcısının her kez yalnız bir renkle ilgili bilgiyi taşıdığı, bu bilginin de her satırda almaşık olarak değiştiği, ayrıca yine her satır için gönderilen renklilik bilgisinin almaçta geciktirme satırıyla tutulabilip, öbür satır için de kullanılabildiği renkli televizyon işlemi. ("SECAM = sequential couleur à mémoire = anımsamalı, almaşık renk" anlamına gelir. Bu işlemin daha geliştirilmişi "SECAM III" adını taşır).

Seçmeli işlem beğenmeli işlem : Borsadaki süreli alım satımlarda, yanlardan birinin bir ücret ödemesi karşılığında gününde verip, olacağı niceliği tek yönlü olarak uzatmak hakkını veren işlem.

Ses işlemi : Sesli film çevirmek için yapılan çalışmaların tümü.

Sıcak işleme : Yüksek sıcaklıklarda yapılan işleme.

Sıcak işleme sıcaklığı : Sıcak işlemenin yapıldığı sıcaklık.

Sıcak işlemlik çelik : Sıcak işlenmeğe uygun özellikteki çelik.

Sıcak işlemlik kalıp çeliği : Sıcak işlemeye uygun özellikteki kalıp çeliği.

Sıcak işlemlik takım çeliği : Sıcak işlemeye uygun özellikteki takım çeliği.

Sıcak işlenik alaşım : Sıcak işleme işleminden geçmiş alaşım.

Sıcak işlenik çelik : Sıcak işlemeden geçmiş çelik.

Sıfıraltı işlemi : Kimi takım çelikleri ile paslanmaz çelikleri, martensit dönüşümlerini tamamlamak için, O°C altında tutma işlemi.

Sıfırlı işlev : Sıfır sayıda addan ya da başka bir deyişle tek başına bir ad oluşturan yöneten deyim. Her sıfırlı işlev bir ad demektir.

Sıkı artan işlev : Tanım kümesinde koşulunu gerçekleyen her olan f işlevi, anlamdaş, artan işlev, tekdüze sıkı artan işlev.

Sıkı azalan işlev : Tanım kümesindeki koşulunu gerçekleyen her olan f işlevi, Anlamdaş. azalan işlev, tekdüze sıkı azalan işlev.

Sıkı tekdüze işlev : Tekdüze sıkı artan işlev ya da tekdüze sıkı azalan işlev.

Sıklık işlevi : [Bakınız: olasılık yoğunluk işlevi]. [Bakınız: yoğunluk işlevi].

Sınırlı değişimli işlev : Tümel değişimi sonlu olan işlev.

Sınırlı işlev : Görüntüsü sınırlı olan işlev.

Sıra işlemi : İlmiye sınıfından olanlar için her yıl hükümetçe yapılan atama, yükseltme ve işten çekme işlemi.

Simetri işlemi : Cismin sahip olduğu simetri elemanı temel alınarak, cismi eşdeğer veya eşit konuma getirmek üzere verilen hareket.

Sinema işleyimi : Film yapımını, dağıtımını, oynatımını gerçekleştiren, buna ek olarak sinema araç ve gereçlerinin üretilmesini sağlayan işleyim kolu.

Soğuk işlem : Soğuk işleme işlemi.

Soğuk işleme : Parçaları ısıtmadan ve oda sıcaklığında işleme.

Soğuk işlemlik çelik : Soğuk işlemeye uygun olan çelik.

Soğuk işlemlik kalıp çeliği : Soğuk işleme işlemlerinde kullanılacak kalıpları yapmağa uygun, yüksek karbonlu, yüksek kromlu alaşım çeliği.

Soğuk işlemlik takım çeliği : Soğuk işleme işlemlerinde kullanılan takımları yapmağa uygun çelik.

Soğuk işlenik : Soğuk işlemeden geçmiş olan.

Soğuk işlenik çelik : Soğuk işlemeden geçmiş çelik.

Soğutma işlemi : Takım çelikleri, maryaşlanmalı çelikleri, martensitli paslanmaz çelikler ve çökelme sertleştirmeli paslanmaz çelikleri, su verme işleminden sonra kalan ostenitlerini martensite dönüştürmek ve ayrıca alüminyum alaşımlarını, oda sıcaklığındaki yaşlanmalarını geciktirmek ereğiyle, -80°C ya da daha aşağı sıcaklıklarda tutma işlemi. Buz kristalleri oluşmadan veya fark edilmeyecek düzeyde oluştuğu, genellikle suyun donma noktası üzerindeki bir sıcaklık uygulamasıyla yapılan konservasyon yöntemi.

Solvay işlemi : Belçikalı kimyacı Ernest Solvay (1838-1922) tarafından geliştirilmiş, sodyum klorür, amonyak ve kalsiyum karbonattan elde edilen amonyak-soda işlemi de denilen CO2’i kullanarak sodyum bikarbonat ve sodyum karbonat üretimi işlemi.

Sonlu işlev : Değer kümesi R nin bir altkümesi olan işlev.

Sonlu kalanlar işlencesi : Tanım kümesi üzerinde alınan aralıklardaki değerler kalanlarını kullanan bir içdeğerbiçim yöntemi.

Sonsuz küçükler işlencesi : [Bakınız: işlence].

Spor işleri komiseri : Spor çalışmalarında, kurallara uygunluğu sağlamakla yükümlü resmi görevli.

Su ürünleri işletmesi : Su ürünleri elde etmek amacıyla üretim faktörlerini bilinçli ve sistemli biçimde bir araya getiren, azami kâr elde etmek amacıyla üretimde bulunan, bu üretim sonucu katma değer oluşturan iktisadi kurumlar, balıkçılık işletmesi, balık çiftliği, su ürünleri çiftliği.

Sualtı işleri : Balık adamlık dalgıçlık, midye, inci avcılığı, dalyan gibi deniz, göl ve akarsularda, su altında çalışma gibi zorunluğu olan işler.

Subuğulu işlem : Metallere ince bir oksit örtü kazandırmak için, yüzeylerinden subuğusu geçirerek yapılan işlem.

Sürekli işleme : Sürekli açındırma aygıtında filmin bütün işleme sürecinden aralıksız geçmesi.

Sürekli işlev : Değişkeni sürekli olarak değiştiğinde, aldığı değerler kesiklik göstermeyen işlev. Anlamdaş. sürekli gönderim.

Sürekli türevlenebilir işlev : Türevi var olan ve türevi sürekli olan işlev.

Süreksiz işlev : Sürekli olmayan işlev.

Süreli işlem : Borsada ve peşin işlemlerin tersine olarak önceden belirtilen bir sürenin bitiminden sonra ödenmek üzere yapılan alım ve satım işlemi.

Süt işleme kalıntısı : Süthane ürünlerinin normal işleme ve ambalajlama sırasındaki yıkama sularında bulunan katı maddelerin toplanmasından elde edilen ve hayvanlara tükettiği yemin kuru maddesinin % 25'inden fazla yedirilmemesi gereken ürünler.

Tahta işleri çizelgesi : Oyun dekoru için gerekli olan eşyaların ve pano çerçevelerinin, tahta işleri açısından gereken işlerin çizimlerini kapsayan plan.

Tam işlendirme : Bir ekonomide, veri üretim teknolojisi altında, geniş anlamda bütün üretim faktörlerinin, dar anlamda ise emek faktörünün tamamının işlendirilmesi. Bir ekonomide işsizlik oranının doğal işsizlik oranında olduğu işlendirme düzeyi.

Tam işlendirme altındaki denge : Reel gayrisafi yurtiçi hasılanın potansiyel gayrisafi yurtiçi hasılanın altında, diğer bir deyişle deflasyonist gediğin oluştuğu milli gelir düzeyi.

Tam işlendirme dengesi : Reel gayrisafi yurtiçi hasılanın potansiyel gayrisafi yurtiçi hasılaya eşit olduğu, diğer bir deyişle tam işlendirme düzeyine karşılık gelen milli gelir düzeyi.

Tam işlendirme üzerindeki denge : Reel gayrisafi yurtiçi hasılanın potansiyel gayrisafi yurtiçi hasılayı aştığı, diğer bir deyişle enflasyonist gediğin oluştuğu milli gelir düzeyi.

Tanı işlevi : Bir ölçek sınarının ölçülen tutumla tanıtıcı bir ilişkisinin bulunmasını ya da bu tutuma ilişkin yanıtlar elde edebilmesini öngören ölçekleme kuralı, bk. ölçekleme.

Taşıma işleri : Mal, özdek ya da kişilerin çeşitli araçlarla bir yerden diğer bir yere taşınmaları.

Tecim işlemleri : Tecimevi, yapımevi, üretim yeri ve benzeri tecimsel nitelikteki iş yerlerine ilişkin tüm işlemler.

Tecimsel işletme tutusu : Tecim ya da tecimci ve yapımcı kütüğünde yazılı tecimsel işletme üzerine konulan tutu.

Tek değer işlev : Değişkenin her bir değeri için yalnız bir tek değer alabilen işlev.

Tek işlev : Tanım kümesindeki her x için f(-x) =-f(x) eşitliğini gerçekleyen f gerçek işlevi, Karşılaştırınız. ikil işlev.

Tek moleküllü işlem : Bir tepkime mekanizmasında tek bir molekülün ayrıştığı durum.

Tekdeğerli işlev : [Bakınız: birebir işlev].

Tekdüze işlev : [Bakınız: tekdüze artan işlev, tekdüze azalan işlev].

Tekdüze sıkı artan işlev : [Bakınız: sıkı artan işlev].

Tekdüze sıkı azalan işlev : [Bakınız: sıkı azalan işlev].

Tekli işlem : X, boş olmayan bir küme olmak üzere o : X —> X biçimdeki bir gönderim. Örneğin, R deki —x = (—1) x x çıkarma işlemi.

Tela işlemek : Ceketin ön kısmına, kumaş ile astar arasında gereken yere telâ dikmek. (Aksaray Niğde).

Televizyon işleyimi : Televizyon yayınlarının hazırlanmasını, yayınlanmasını gerçekleştiren, buna ek olarak televizyon araç ve gereçlerinin üretilmesini sağlayan işleyim kolu.

Telkırmalı işleme : Sırma ve gümüş tellerle tülbente yapılan bir çeşit iş örneği.

Temel işlemler : Birçok sürecin gerçekleştirilmesinde ortak olarak kullanılan ısıtma, soğutma, öğütme ve benzerleri fiziksel işlemler. Çeşitli kimyasal maddelerin endüstriyel üretiminde kullanılan süzme, buharlaştırma, damıtma, akışkan akışı, ısı ve kütle iletimi gibi fiziksel işlemler.

Temel işleyim : Demir - çelik işleyimi gibi, işlenmemiş özdeği işleyip onu herhangi başka bir nesne yapımına hazır duruma getiren ana işleyim kolu. [Bakınız: sürükleyici sanayi].

Temel oksijen işlemi : Saf olmayan demiri (pik demir) çeliğe çevirmekte kullanılan temel işlem.

Tepkime işlergesi : Yalnız tepkenleri, ürünleri, başı ve sonu görülen bir tepkimenin ayrıntılı olarak nasıl oluştuğunu gösteren , görünenden daha temel özdeciksel çarpışım olaylarını belirten tepkimeler dizisi. Bir kimyasal tepkimenin hangi basamaklar üzerinden yürüdüğünü göstermek üzere düzenlenen bir tür işleyiş açıklaması.

Ters hiperbolik işlevler : Hiperbolik işlevlerin, birebir-örten oldukları yerlere kısıtlanmak koşuluyla, ters işlevleri. Simgeleri :.

Ters işlev : . Anlamdaş. ters gönderim, ters dönüşüm.

Ters üçgenölçüsel işlevler : Üçgenölçüsel işlevlerin birebir ve örten oldukları aralıklarda oluşturulan ters işlevleri. Simgeleri :.

Tersdeğişmeli ikili işlem : Bir G değişmeli öbeği verildiğinde, G üzerinde lier için x*y =-y*x gerçekleyen * ikili bağıntısı.

Tersinir işlem : Her adımında ısıldevingen dengede tutulan, onun için yavaş yavaş, azar azar yürütülen işlem.

Tersinir işlerge : Garnot çevrimi gibi her an dengede olan ve tam ters doğrultuda işleyebilen en büyük etkinlikte ısıl işlerge.

Tersinmez işlem : Hızla yapılan, onun için sürtünme yitimine yol açıp, adımları ısıldevingen dengeye varamayan işlem.

Tıkız işleç : E ile F iki yerel dışbükey uzay olmak üzere, E içinde sıfırın uygun bir U yöresi için T (U) görüntüsünün öntıkız olmasını sağlayan doğrusal dönüşümü.

Ticari işlem : İktisadi bir etkinlikle ilgili her türlü yasal işlem ve kurallar bütünü. [Bakınız: işlem].

Ticari işletme rehni : İşletmenin borcuna karşılık taşınabilir maddi veya maddi olmayan varlıkları veya bir bütün olarak işletmenin mülkiyetinin güvence olarak gösterilmesi.

Tikel çözümsel işlev : Bir D alanında tanımlanan ve ucayları dışında D nin tüm noktalarında çözümsel olan karmaşık işlev.

Toplamsal işlev : Birer toplama işlemiyle donatılmış iki kümenin birisinden ötekine tanımlı olan ve her x, y için f(x+y) = f(x)+f(y) eşitliğini sağlayan f işlevi.

Toplamsal küme işlevi : Bir kümeler takımından gerçek ya da karmaşık sayılar kümesine tanımlı olan ve.

Toplu işlem : İşlembilgilerin biriktirildiği, bilgisayara, hazırlandıktan sonra toplu olarak bir seferde girildiği bilgi işlem düzeni. Her bir işlembilginin, başka bir olayı beklemeksizin işlendiği gerçek zamanlı işlem düzeninin tersine, toplu işlem belirli bir gecikmeyi öngörür.

Toplu işletme : Yeniden kurularak iki ya da daha çok işletmeyi varlığında birleştiren toplu işletme.

Transkripsiyon sonrası işlem : İşlevsel mRNA, tRNA ve rRNA moleküllerinin üretilmesi için, transkripsiyondan sonra primer RNA transkriptlerinde enzimatik olarak meydana gelen değişiklik.

Tuz yunağı ısıl işlemi : Tuz yunağı içinde yapılan ısıl işlem.

Tüm işletme hakkı : Özel izin anlaşması gereğince, izin alanın bölge üzerinde bütün hakların iyesi bulunması.

Tümlev işlencesi : Tümlev kullanarak alan, oylum, uzambiçim özeği, eğri denklemlerini bulma ve türetik denklemleri çözmekle uğraşan işlence dalı.

Tümlevlenebilir işlev : Tümlevi var olan işlev.

Türem işleci : E doğrusal uzayı verildiğinde f o f = 0 eşitliğini gerçekleyen f:doğrusal dönüşümü.

Türetik işlence : Türev ve türetke kavramlarına bağlı olarak eğim, hız, ivme, çıkaç, ineç gibi özellikleri inceleyen çözümsel uzbilim dalı.

Türetilebilir işlev : Türevi var olan işlev. Anlamdaş. türevlenebilir işlev.

Türetken işleç : Bir işlevler uzayı üzerinde tanımlanan ve her işlevi kendi türevlerinin bir doğrusal katışımına gönderen işleç.

Türevlenebilir işlev : Bakınız. türevsel eşlev.

Türeyen işlev : [Bakınız: çözümsel işlev].

Uçuk işlergesi : Yüksek basınçlı kızgın uçuğun genleşerek iş görme özelliğine dayanan ısıl işlerge.

Ulaştırma işleri vergi değeri : Dar yükümlülükle bağımlı olanların Türkiye ile yabancı ülkeler arasında yaptıkları ulaştırma işlerinde sağladıkları kazançların Kurumlar eliyle bağımlı yabancı ülkelerde sağlanan kazançlar gibi vergilendirilmesi.

Ulusal savunma alanında işletme : Bulguların, gerektiğinde ulusal savunma araçlarına uygun olarak işletilmesi ve kimi zaman bu amaçla zoralımı.

Ulusal savunma için zorunlu işletme : Yasalarda gösterilen nedenlerle, bulguların ulusal savunma amacıyla kullanılması.

Uranyumun yeniden işlenmesi : Kullanılmış yakıtın içinde kalan yanmamış uranyum-235'in yeniden işlenerek, kullanılabilir duruma getirilmesi.

Ustan işlence : Yazı ya da yardımcı bir araç kullanmadan us gücüyle yapılan işlence.

Uyrukluk işlemi ilkesi : Paris Birliği Üyesi ülkelerin, yabancılara da uyrukları gibi işlem yapması ilkesi.

Uzamdaş işlevler : S ile T iki ilingesel uzay olmak üzere, her için F(G,x) =f(x), F(1,x) =g(x) koşulunu sağlayan bir F : [O,1]xsürekli işlevi varlayan f ve g sürekli işlevleri, Anlamdaş. uzamdaş. a. bk. uzamdaşlık.

Üç renkli işlem : İzgenin görülebilir bölümünün saptanması ve aktarılması amacıyla, bu bölümün üçe (genellikle kırmızı, yeşil ve maviye) ayrılması, sonra da birleştirilmesine dayanan renkli sinema ve televizyon işlemi. (Uygun biçimde seçilmiş ve niceliği düzenlenmiş üç rengin karışımı gözü yanıltabilir ve tüm doğal renklerin yanılsamasını verebilir. Bu olay, renkli film ve televizyonun dayandığı ana ilkedir).

Üç resimli renk işlemi : Tek bir kuşak üzerine, renk ayırımına göre, üç ayrı renkte resmin birbirini izleyerek mavi, kırmızı, yeşil süzgeçlerle alınmasına; bu negatiften atlamalı basım yoluyla pozitif eşlem çıkarılmasına dayanan renkli film yöntemi.

Üçboyutlu işlemi : Sinema ve televizyonda üçboyutlu görüntü sağlamak amacıyla yapılan çalışmaların, uygulanan yöntemlerin tümü.

Üçgenölçüsel işlev : Anlamdaş. üçgenölçüsel oranlar.

Üstel işlev : A bir durgan artı sayıyı göstermek üzere biçiminde tanımlanan işlev.

Üstel işlev tabanı : F(x) = üstel işlevi için a>0 sayısı.

Üstten sınırlı işlev : F(X) görüntüsü R içinde üstten sınırlı olan f : işlevi.

Üstten yarısürekli işlev : X ilingesel uzayında bir a noktası verildiğinde, her için olacak biçimde a nın bir V yöresi var olan işlevi. X içindeki her, için, bu noktada üstten yarısürekli olan f : işlevi.

Üsttoplamsal işlev : Her x, y için eşitsizliğini gerçekleyen f işlevi, Anlamdaş. üst toplamsal gönderim.

Vadeli döviz işlemleri : Döviz riskinden kaçınmak amacıyla belirlenmiş bir tarihte teslim edilmek üzere önceden belirlenmiş bir fiyattan belli bir miktarda dövizin teslim edilmesine yönelik alım satım işlemleri.

Vadeli işlem : Belirlenmiş bir tarihte teslim edilmek üzere önceden belirlenmiş bir fiyattan belli bir miktarda mal, taşınır değer, para veya başka bir mali aracın teslim edilmesine yönelik alım satım işlemleri.

Vadeli işlemler güvencesi : Gelecekte belirli bir tarihte döviz geliri elde edecek olanların veya döviz gideri yapacak olan kişilerin, vadeli döviz piyasasında döviz kurlarında ortaya çıkabilecek olumsuz değişmelerden korunmak amacıyla yaptıkları işlemler. karşılığı seçme yetkisi, sakınma.

Vakumlu ısıl işlem : Vakum altında yapılan ısıl işlem.

Veri hazırlama işletmeni : Bir bilgi işlem merkezinde çevrimdışı veri giriş donanımını kullanarak veri giriş ve sağlama görevlerini yapan kişi. Bu görevi uğraş edinmiş kişi. Delgi işletmeni deyimi de kullanılmaktadır.

Veri işleyici : Bir masa hesaplayıcısı, bir delikli kart makinesi ya da bir bilgisayar gibi, veri işleme olanağı sağlayan aygıt.

Verilerin işlenmesi : Gözlem ya da ölçme araçlarıyla elde edilmiş ham bilgilerin çizelgelenmeye ya da sunulmaya elverişli bir duruma getirilmesi.

Wulff işlemi : Hidrokarbon gazının, 1148 °C-1371 °C sıcaklıktaki refrakter fırında çok kısa bir süre temasıyla 1:1 oranında asetilen ve etilen bileşiklerinin üretim işlemi.

Yağların formaldehitle işlenmesi : Yağca zengin materyal veya yağın formaldehitle işlenmiş proteinle emulsiye edilip korunması işlemi.

Yakıtın yeniden işlenmesi : Nükleer reaktörde birkaç ay kullanılıp etkinliğini %98 oranında yitiren yakıtın, yeni bir reaktörde ya da tıp, endüstri gibi alanlarda kullanımını sağlamak amacıyla yeniden işlenmesi.

Yalın dikeç işlemleri : Bir dizeyde iki dikecin yerlerini değiştirme, bir dikeci sıfırdan ayrımlı bir sayıyla çarpma ya da bir dikeç yerine kendisiyle bir başka dikecin bir sayıyla çarpımının toplamını yerleştirme işlemleri.

Yalın dizeç işlemleri : Bir dizeyde iki dizecin yerlerini değiştirme, bir dizeci sıfırdan ayrımlı bir sayıyla çarpma ya da bir dizeç yerine kendisiyle bir başka dizerin bir sayıyla çarpımının toplamını yerleştirme işlemleri.

Yalın işlemler : Yalın dizeç işlemleri ya da yalın dikeç işlemleri.

Yalınç işlev : [Bakınız: adım işlevi].

Yalınkat işlev : Karmaşık düzlemde ya da genişletilmiş karmaşık düzlemde birebir olan karmaşık işlev.

Yama işleme : Kumaşı, deriyi ve benzerleri üzerlerine renkli kumaş parçaları ya da başka bezeyici gereçleri yapıştırma, ekleme, dikme yoluyla yamayarak bezeme.

Yap işlet devret modeli : Kamusal altyapı yatırım veya hizmet finansmanının özel bir şirket tarafından karşılanarak gerçekleştirildiği ve kamu tarafından belirlenen bir süre için söz konusu şirket tarafından işletildiği veya üretilen mal veya hizmetin belirlenen bir fiyattan kamu kuruluşlarına satıldığı ve bu sürenin sonunda işler durumdaki kuruluşun kamu kuruluşuna devredildiği yatırım finansmanı ve özelleştirme modeli.

Yap işlet modeli : Yap-işlet-devret modeli çerçevesinde inşa edilen tesislerin belirli bir süre sonunda kamu kuruluşuna devredilmeyip özel kesimin sahipliğinde olmasına izin verilmesine dayanan yatırım finansmanı ve özelleştirme modeli.

Yapı işleyimi : Yapı üretimine ilişkin çağdaş yöntemlerle daha ucuz, daha sağlam birimleri daha çabuk ve çok sayıda üreten bir ekonomik etkinlik ve kesim.

Yapım işleyimi : Yarı işlenmiş özdekleri doğrudan doğruya kullanılır ve tüketilir nesne ve özdekler durumuna getiren çeşitli işleyim kollarına verilen genel ad.

Yapışkan eriyikli işleme : Kimyasal özdeklerin, yapışkan eriyikler biçiminde duyarkata sürülmesine dayanan ve çeşitli film banyolarına, eriyiklere, kimyasal denetimlere, duyarlıkölçümüne dayanan geleneksel işlemin yerini alan yöntem.

Yarı işlenmiş ürün : [Bakınız: işleyim, yapım işleyimi, temel işleyim].

Yarı tepkime işlemi : İndirgenme- yükseltgenme tepkimelerinin yarı tepkime şeklinde denkleştirilip yeniden birleştirilmesi suretiyle yapılan denkleştirme.

Yarıçapsal dağılım işlevi : Sıvı içinde, bir noktadan belirli bir yarıçap uzaklaşınca ortalama kaç sıvı özdeciği bulunacağını veren işlev.

Yeğni işleyim : Yapılan nesnenin türü, kullanılan anamal, işlenmemiş özdek, gereç ve araçların nitelik ve niceliği, çalıştırılan işçi sayısı gibi ölçütlere dayanan, işleyimdeki sınıflandırmanın iki büyük kolundan biri. bk. ağır işleyim.

Yeğnil işleyim : Az sayıda işçi çalıştıran, makine gücü kullanmayan ya da az kullanan, daha devingen ve çevreyi daha az kirleten işleyim kuruluşu. Bir kentin, bu özelliği taşıyan ekonomik etkinliği. İngiltere'de, Londra'ya nüfus akınlarını yavaşlatmak ve hatta Londra'nın nüfusunu biraz azaltmak amacıyla, 1945 yılında çıkarılan bir yasa ile, kentin yakın çevresinde kurulmasına olanak sağlanan, nüfusu 50-80 bin arasında değişen yeni yerleşmelerden herbiri.

Yelpeze işlemek : Yelpaze yapmak.

Yemlerin işlenmesi : Yemlere yapılan sulandırma, ısıtma, kurutma, basınç uygulama, asit ve alkalilerle muamele, partikül büyüklüğünü değiştirme gibi işlemlerin uygulanmasıyla yemlerin besin değerini etkileyen fiziksel ve kimyasal değişiklikler.

Yeraltı işleri : Teknolojisi gereğince yer altında yapılan işler.

Yeşil işler : Çevreye zarar vermeyen yeni ve yenilenebilir enerji yatırımlarını yönelik her türlü iş.

Yinelgen işlevler : Sonlu sayıda işlem, işlenceleme ya da uziş ile elde edilebilen işlevler.

Yinelgen işlevler kuramı : Yinelgen işlevleri konu edinen uzbilimsel uzbilim kuramı.

Yitim işlevi : (Karar kuramı) Bir karardaki yitimi veren işlev.

Yoğunluk işlevi : Bir ölçüme göre tümlevi gene bir ölçüm olan işlev. Anlamdaş. sıklık işlevi, a. bk. olasılık işlevi.

Yönetimsel bilgi işlem : Sayışımda ya da yönetimde kullanılan özdevimli bilgi işlem.

Yöney değerli işlev : [Bakınız: yöney işlevi].

Yöney işlevi : Değer kümesi yöneylerden oluşan bir küme olan işlev. Anlamdaş. yöney değerli işlev.

Yöneyler işlencesi : Yöney değerli işlevlerin türetilmesi ve tümlevlenmesi sorunlarını inceleyen uzbilim dalı.

Yumuşatma işlemi : Yumuşatmak için yapılan ısıl işlem.

Yuvaksal işlev : Bessel türetik denkleminin çözümlerinden birisi, Anlamdaş. Bessel işlevleri.

Yükseltgeme işlemi : Bileşikteki oksijenin veya asidik yapıdaki element veya radikallerin miktarlarının artması işlemi.

Yüzey bitirme işlemi : Bir metal yüzeye, öteki işlemlerin sonunda uygulanan bitirme işlemi.

Yüzey işlemi : Metal yüzeylere, aşınma, ısı, yenim direnci özellikleri kazandırmak ya da temizlemek için uygulanan işlem.

Zamandaş renk işlemi : Alt taşıyıcının her an iki ayrı renklilik bilgisi taşıyacak biçimde değiştirime uğramasıyla ortaya çıkan renkli televizyon işlemi. Almaşık renk işleminin karşıtı.

Zinkat işlemi : Yeğni alaşımlara bakır, gümüş ya da krom kaplama işleminden önce uygulanan, özel bir paklama ve sodyum zinkat çözeltisine daldırma işlemi.

Zorunlu işletme : Savaşta ya da barışta toplumun mal ve görevlerden belirli bir fiyatla ve eşit olarak yararlanmasının sağlanması gerektiğinde, bir belgeyi zorunlu olarak devletçe ya da devlet eliyle uygun görülenlerce işletme.

Zorunlu işletme koşulları : Zorunlu işletme için yasalarda belirtilen koşullar.

Açık işletme : Maden yatağını örten verimsiz topraklar kaldırıldıktan sonra açık havada yapılmış olan işletme.

Aritmetik işlem : Aritmetik yoluyla yapılmış olan çözüm.

Bilgi işlem : Özellikle bilgisayar vb. makinelerle yapılmış olan işlemlerin düzenli bir biçimde yürütülmesi, veri işlem. Kurum ve kuruluşlarda bu işlemlerin yürütüldüğü yer.

Borsa işlemi : Müşteri talimatıyla hisse senedi, hazine bonosu, fon belgesi, poliçe vb. değerlerin aracı kuruluş tarafından alım satım ve devir işi.

Çıkış işlemi : Konaklama yerlerinden ayrılırken yapılmış olan işlem.

Dış işleri : Bir devletin başka devletlerle ilgili işleri, hariciye.

Diyanet işleri : Dinle ilgili işler.

Dört işlem : Toplama, çıkarma, çarpma ve bölmeden oluşan, matematiğin dört temel işlemi.

Döviz işlemi : Yerli paranın herhangi bir yabancı paraya veya yabancı bir paranın yerli paraya çevrilmesi işi.

Giriş işlemi : Otelde kalınacak odanın, uçakta oturulacak yerin belirlenmesi.

Isıl işlem : Uzun zaman özelliklerinin bozulmadan korunmasını sağlamak amacıyla bir ısı uygulayarak yapılmış olan besinleri kurutma işlemi.

İç işleri : Bir ülkenin kendine özgü işleri. Bir kurum, kuruluş vb.nin yönetimiyle ilgili işler.

İşlek : Çok işleyen, canlı, hareketli. Özenmeden, çabuk yazıldığı hâlde okunaklı ve güzel olan (yazı).

İşlek ek : Kelime türetmede sık kullanılan yapım eki.

İşleklik : İşlek olma durumu.

İşlem : Bir işi sonuçlandırmak için yapılmış olan iş veya uygulamaların hepsi, muamele, muamelat. Bir amaca ulaşmak için tutulan yol, prosedür. Sayıları karşı karşıya getirip belirli birtakım kurallara uygun olarak birbiri üzerine etkilendirme yöntemi. Nakit veya menkul değerleri kullanarak alım satım, takas, borçlanma vb. piyasa hareketi. Ham veya ara malları ve maddeleri fiziksel, kimyasal değişikliklerle daha uygun, kullanılır duruma getirme, muamele. Madde üzerinde her türlü değişim yapma işi, muamele.

İşlem hacmi : Borsada günlük gerçekleştirilen alım satımların toplam tutarı.

İşlemci : Bilgisayar programlarının herhangi bir dilinde yazılmış programı, bilgisayarda işletmeyi sağlayan programlar topluluğu. Bir bilgisayarda verilen komutları yorumlayan ve yürüten birim.

İşlemcilik : İşlemci olma durumu.

İşlemeci : Elle oyma, nakış vb. yapan kimse.

İşlemecilik : İşlemecinin yaptığı iş.

İşlemeli : Üstünde işlemeler bulunan.

İşleniş : İşlenme işi.

İşlenti : İşleme yöntemi.

İşlerlik : Gereken sonucu verecek nitelikte çalışma durumu.

İşletilme : İşletilmek işi.

İşletiş : İşletme işi.

İşletme : İşletmek işi. İş yeri. Tarım, sanayi, ticaret, bankacılık vb. iş alanlarında, kâr amacıyla bir sermaye yatırılarak kurulan kurum. Bir kuruluşu verimli bir duruma getirip kazanç sağlama yöntemi.

İşletme defteri : Yalnız gelir ve giderlerin yazıldığı defter.

İşletme şirketi : Gaz, su, elektrik vb. hattını veya donanımını işleten şahıs, firma, halk şirketi veya kuruluş.

İşletmeci : Bir fabrikayı veya gelir getiren bir kuruluşu yöneten kimse. Yapımcıdan işletme hakkını alarak filmleri oynatanlara kiralayıp dağıtan kimse.

İşletmecilik : İşletmecinin yaptığı iş. Bağımsız bir bütçe ile yönetilen devlet işletmesi.

İşletmek : İşlemesini sağlamak, çalıştırmak. Bir şeyi, bir kimseyi, bir yeri kullanarak veya çalıştırarak yarar sağlamak. Üzerine işleme yaptırmak. Şaka ve birtakım yalanlarla sezdirmeden birini kandırmak veya onunla eğlenmek.

İşletmen : Bilgisayar vb. teknik aletleri işleten kimse, operatör.

İşletmenlik : Operatörlük.

İşlev : Bir nesne veya bir kimsenin gördüğü iş, iş görme yetisi, görev, fonksiyon. Bir yapının gerçekleştirilebileceği ve onu başka yapılardan ayırt etme imkânı veren eylem türü, fonksiyon. Bir deneyi yaparken izlenen yol, izlev.

İşlevci : İşlevi yerine getiren kimse veya nesne. Bir işletmede yapılacak işlerin kararlarının alındığı bölüm.

İşlevcilik : Toplumu, her bir ögesi belli bir işlev yapan karşılıklı bağlılıklar ve etkileşmeler düzeni olarak gören, toplumu tek başına belirleyen herhangi bir temelin bulunmadığını savunan akım, görevcilik, fonksiyonalizm. Algının öncelikle gereksinimler ve coşkulara dayalı etkinliklerin sonucu olduğunu savunan görüş, görevcilik, fonksiyonalizm.

İşlevsel : İşlevle ilgili, fonksiyonel.

İşlevsiz : İşlevi olmayan.

İşlevsizlik : İşlevsiz olma durumu.

İşleyim : Sanayi.

İşleyiş : İşleme işi.

Orman işletmesi : Ormanla ilgili işleri yürüten kamu kurumu.

Özlük işleri : Bir kuruluşta görevlilerin atanmaları, yükselmeleri ve emeklilikleri vb. kişisel işlemlerin bütünü. Bu işleri yürüten bölüm, zat işleri.

Su altı işleri : Dalgıçlık, balık adamlık, inci, midye, sünger avcılığı gibi deniz, göl ve akarsularda su altında çalışmayı gerektiren işler.

Ticaret işletmesi : Kazanç sağlamak amacıyla çalışan işletme.

Veri işlem : Bilgi işlem.

Yazı işleri : Bir daire veya kurumda yazışmaların yapıldığı bölüm. Bir gazete veya dergide yayımlanacak yazıları yazma ve düzenleme işi. Gazete veya dergilerde haberlerin, yazıların toplandığı bölüm.

Zat işleri : Özlük işleri.

Zirai işletme : Tarımla ilgili işleri düzenleyen kuruluş.

Diğer dillerde İşkonağı anlamı nedir?

Osmanlıca İşkonağı : işhanı