İlave nedir, İlave ne demek

İlave; kökeni arapça dilinden gelmektedir.

  • Ekleme, ulama.
  • Eklenmiş parça.
  • Ek
  • Arttırma, büyütme, abartma.

"İlave" ile ilgili cümle örnekleri

  • "Bu eski köşk son yıllarda betonlu, çimentolu ilavelerle biraz asrileşti." - H. Birand

İlave tanımı, anlamı:

İlave etmek : Eklemek, ulamak.

İlaveten : Ek olarak, ek yoluyla, ekleyerek.

Ekleme : Eklenmiş. Eklemek işi.

Ulama : Ulanmış. Ulamak işi. Ulanan parça, ek, katkı, ilave. Konuşmada art arda gelen kelimelerden birincisinin sonundaki ünsüzün, ikincisinin başındaki ünlüye ses bakımından bir hece oluşturacak biçimde bağlanarak söylenmesi, bağlama: Ayırt etmek, tertip etmek, art arda gibi.

Parça : Küçümseme ve değersiz sayma bildiren bir söz. Bir bütünden ayrılan, ayrı sayılan veya artakalan şey. Müzik eseri. Bir bütünden kopma, kırılma, yırtılma vb. yoluyla ayrılmış bölüm, lime. Güzel, alımlı kız veya kadın. Pasaj. Nesne. Tane. Birkaçı bir araya geldiğinde bir bütünü oluşturan şeylerin her biri, modül.

Arttırma : Arttırmak işi.

Büyütme : Uzakta duran cisimlere dürbün vb. bir araçla bakıldığında cismi gören açının çıplak gözle bakıldığı zamanki açıya oranı. Birisi tarafından yetiştirilmiş kimse. Büyütmek işi.

Abartma : Abartmak işi.

 

Ek : İki borunun birbirine birleştirildiği yer. Sonradan katılan, yapılan, dikilen, yapıştırılan parçanın belli olan yeri. Eklenmiş, katılmış. Kelime türetmek veya kelimenin görevini belirtmek için kullanılan, başa, sona veya kelimenin içine eklenebilen, bağımlı dil bilgisi ögeleri, lahika. Bir gazete veya derginin günlük yayımından ayrı ve ücretsiz olarak verdiği parça, ilave. Bir şeyin eksiğini tamamlamak için ona katılan parça.

İlave ile ilgili Cümleler

  • Bazen kuru üzümler ilave edilir.
  • İlave etmek istediğin bir şey var mı?
  • İlave edecek başka bir şeyin var mı?
  • Hızlandırılmış teslim ilave on dolara mal olacak.
  • Az önce söylediklerime ilave etmek istediğin bir şey var mı?
  • İlave edecek bir şeyin var mı?
  • Daha sonra yapmak istediğimiz şey biraz tuz ilave etmek.
  • Ona ilave edecek başka bir şeyim yok.
  • Su ilave edeyim.
  • Matematik, fizik ve astronomiye ilaveten Newton'un aynı zamanda simya, mistisizm ve teolojiye bir ilgisi vardı.
  • İlaveten 5 dolar ödemek zorunda kaldım.

Diğer dillerde İlave anlamı nedir?

İngilizce'de İlave ne demek? : adj. additional, supplemental, supplementary, extra

n. addition, supplement, excess, extra, appendix, insertion, plussage, supplementation, addendum, appendage, inset, pendant, plusage, rider, schedule, accretion, adjunct, annex, appurtenance, extension

pref. bye

Fransızca'da İlave : appendice [le], addition [la], annexe [la]

Almanca'da İlave : n. Beilage, Einschub, Korollar, Nachsatz, Nachtrag, Zusatz

Rusça'da İlave : n. добавление (N), добавка (F), дополнение (N), приложение (N), вкладка (F), вкладыш (M), пристройка (F), экскурс (M)

adj. дополнительный, добавочный