İtiraz nedir, İtiraz ne demek

İtiraz; kökeni arapça dilinden gelmektedir.

  • Bir düşünce veya kararı benimsemeyerek karşı çıkma
  • Söylenecek söz, karşı söyleme.

"İtiraz" ile ilgili cümle

  • "Benim bunlara itirazım yoktu. Tek itirazım, annemin oynamaya kaldırılmasıydı." - A. Kutlu
  • "Artık itirazlar, teçhiller, istihzalar, hiddetler birbirini takip ediyordu." - A. H. Müftüoğlu

İtiraz kısaca anlamı, tanımı:

İtiraz etmek : Bir düşünce veya kararı benimsemeyerek karşı çıkmak, karşı çıkmak.

İtirazcı : Her şeye karşı çıkan, muteriz.

İtirazsız : İtiraz edilmemiş olan. İtiraz etmeden, karşı çıkmadan.

Düşünce : İlke, yönetici sav. Tasa, kaygı, sıkıntı. Niyet, tasarı. Uzay ve zamanın ötesinde, öznenin dışında, kendiliğinden var olan, duyularla değil, yalnızca ruhen algılanabilen asıl gerçeklik, mütalaa, fikir, ide, idea. Dış dünyanın insan zihnine yansıması.

Karar : Değişmez olma. Tam ölçüsünde, ne az ne çok. Değişmeyen, düzenli durum, düzenlilik, yöntemlilik. Bir iş veya sorun hakkında düşünülerek verilen kesin yargı. Bu yargıyı bildiren belge. Türk müziğinde, taksim yaparken ana makama dönüş. Herhangi bir durum için tartışılarak verilen kesin yargı, hüküm.

Benimseme : Benimsemek işi, sahip çıkma, tesahup.

 

Çıkma : Bir yazı sayfasının kenarına metinle ilgili olarak yazılan ek, çıkıntı, derkenar. Çıkmak işi. Hamamdan çıkarken kullanılan havlu ve kurulanma takımı, çıkacak. Eski, kullanılmış. Desteklemek amacıyla verilen para. Çıkmış. Bir yapının üst katlarından dışarıya doğru uzanmış bölüm, balkon.

Söyleme : Söylemek işi.

Söz : Kesinlik kazanmayan haber, söylenti. Bir konuyu yazılı veya sözlü olarak açıklamaya yarayan kelime dizisi. Müzik parçalarının yazılı metni, güfte. Bir veya birkaç heceden oluşan ve anlamı olan ses birliği, kelime, sözcük. Bir işi yapacağını kesin olarak vadetme. Bir düşünceyi eksiksiz olarak anlatan kelime dizisi, lakırtı, kelam, laf, kavil.

Karşı : Ön, kat, huzur. Karşıt, zıt, muhalif. -e doğru. Bir şeyin, bir yerin, bir kimsenin, esas tutulan yüzünün ilerisi. Yüzünü bir şeye doğru çevirerek. İçin, hakkında. Karşılık olarak, mukabil. Bulunan yere göre önde, ileride olan. Yol, deniz, ırmak vb.nin öbür kıyısı veya yanı.

İtiraz ile ilgili Cümleler

  • Benim ona hiç itirazım yok.
  • Kimse itiraz etmedi.
  • Herhangi bir itirazım yok.
  • İtiraz reddedildi.
  • İtiraz ediyorum!
  • İtiraz ediyor musun?
  • O bir itiraz mı?
  • O, mahkemedeki suçlamalara itiraz etmemeye karar verdi.
  • İtiraz etmeliyim.
  • "İtiraz!" "Kabul edildi!"
  • Ali bizim erkenden ayrılmamıza hiçbir itirazı olmadığını söyledi.
  • Tom'un benzer itirazları vardı.
  • İtiraz nedir?
  • "İtiraz!" "Reddedildi!"

Diğer dillerde İtiraz anlamı nedir?

İngilizce'de İtiraz ne demek? : n. objection, protest, disapproval, but, cavil, challenge, contest, contradiction, demur, deprecation, expostulation, outcry, protestation, remonstrance

Fransızca'da İtiraz : objection [la], contestation [la], contradiction [la], protestation [la]

Almanca'da İtiraz : n. Behelf, Einspruch, Einwand, Einwendung, Einwurf, Rekurs, Widerrede, Widerspruch

Rusça'da İtiraz : n. возражение (N), протест (M), пререкания (PL), противоречие (N)